Görüş Bildir
Telefona İhtiyaç Duymayan Akıllı Saat Yolda!
Samsung, şimdiye kadar farklı tepkiler alan akıllı saatlerin kaderini, Gear Solo ile değiştirecek! Telefon yoksa, çok da akıllı sayılmazlar... Akıllı saatlerin en büyük problemleri, her zaman akıllı telefonlarla iletişimde kalmak zorunda olmaları. Aksi halde ' akıllı ' olmaktan çıkan basit bir kol saatine dönüşüyorlar. Samsung şimdi de bu sorunu ortadan kaldırmak için Gear 2 modeli akıllı saatin, aynı zamanda telefon özelliklerine sahip, SIM kart takılabilen Gear Solo modelini tanıtmaya hazırlanıyor. İnternete sızan bilgilere göre Samsung, Kore patent ofisinden Gear Solo isimini tescil ettirmiş durumda. Bir başka kaynağa göreyse Gear Solo öncelikle Kore'de piyasaya sürülecek ve ardından dünyadaki tepki ve talebe bakılarak diğer ülkelerdeki satışı planlanacak. Eğer akıllı saatler, Samsung'un da planladığı gibi, birer bağımsız telefon gibi kullanılabilecekse, bizce işte o zaman altın çağlarını yaşayabilirler...Chip
Türkiye Londra Kitap Fuarına 2 Bin Eserle Katılacak
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İngiltere'nin başkenti Londra’da düzenlenecek olan 2014 Uluslararası Londra Kitap Fuarına Türk edebiyatından 2 bin eserlik güncel bir koleksiyonla katılıyor.Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlığın koordinatörlüğü ve yayıncılık sektörünü temsil eden 20'yi aşkın meslek kuruluşu ile sivil toplum örgütünün işbirliğinde çalışmalarını sürdüren Uluslararası Kitap Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi, 8-10 Nisan'da gerçekleştirilecek Londra Kitap Fuarı için 117 metrekarelik dev bir stant hazırladı. Türkiye'den 100'den fazla yayınevinin katkılarıyla sergiye hazırlanan eserler, Londra Kitap Fuarı'nın Earls Court 2'deki W305 numaralı alanında yer alacak. Türkiye'nin uluslararası kitap fuarlarına katılımına ve yurtdışı sektörel tanıtım çalışmalarına önemli katkılar sağlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise fuar alanında oluşturulacağı müstakil stantta birçok yayınevinin, eserlerini tanıtmalarını ve telif görüşmeleri gerçekleştirmelerini sağlayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Londra Kitap Fuarına bu yıl 5 telif hakları ajansının katılmasına destek veriyor. Fuara katılacak telif ajansları, özellikle Türk yazarlarına, yayıncılarına ve çevirmenlerine yeni dış bağlantılar kurarak, Türk edebiyatı ve yazarlarının dışa açılımına destek verecek. Ajanslar ayrıca Bakanlığın TEDA Çeviri ve Yayın Destek Programı'na da katkı sağlayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı standında, yayınevleri için ayrılan görüşme üniteleri ve genel kitap sergisine ek olarak Türkçe ve yabancı dillerde yayımı gerçekleştirilen kitaplardan oluşan bir sergi yer alacak. Stantta ayrıca TEDA Çeviri ve Yayın Destek Programı kapsamında yayımı desteklenen eserleri içeren bir başka kitap sergisine de yer verilecek. TEDA Programı için oluşturulacak bu özel sergi alanında Türkiye’den eserleri kendi dillerinde yayımlamak isteyen birçok yabancı yayınevi ile görüşmeler gerçekleştirilecek. Görsel zenginliği yüksek olarak hazırlanan Türk standında ayrıca Türkiye’nin yayıncılık hayatını tanıtan çok sayıda kitap, broşür ve tanıtım malzemesi de ziyaretçilere sunulacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2005 yılından bu yana Türkiye’den bin 559 eserin 61 ülkede 56 farklı dile çevrilip yayınlanması için maddi destek sağladı. TEDA Çeviri ve Yayın Destek Programı ile İngiltere’de faaliyet gösteren yayınevlerine 39 eserin çevrisi ve yayını için destek verildi. Desteklenen bu eserlerden günümüze kadar basımı tamamlanıp okurlarıyla buluşturulanların sayısı ise 27 oldu. Yıldız S. Aktaş/AA
Evrenin Genişlemesi En Doğru Şekilde Hesaplandı
Baryon Osilasyon Spektroskopik Araştırması'nı (BOSS) kullanan bilim adamları, evrenin genişleme hızı ile ilgili şimdiye kadarki en doğru hesaplamayı yaptıklarını açıkladı. BOSS uluslararası bilim adamları grubu, maddenin uzaydaki dağılımının ayrıntılı haritalarını çıkararak, evrenin genişlemesini ölçmeye çalışıyor. Ölçümlerle, kozmik genişlemeye neden olan 'karanlık enerji'nin gizeminin çözülmesi amaçlanıyor. İngiltere'nin Portsmouth Üniversitesi'nden Matthew Pieri, 'Bu şimdiye kadar yapılan en kesin ölçüm. Araştırma, evrenin 10 milyar yıl öncesine oranla çok daha hızlı genişlediğini kanıtlıyor. Aslında genişleme hızı, bizim beklediğimizden daha yavaş. Bu da evrenin bizim düşündüğümüzden daha farklı olduğunu, karanlık enerjinin sabit olmadığını, zamana, mekana ya da başka bir fiziksel parametreye göre değiştiğini göstermektedir' dedi. Evren, 13,8 milyar yıl önceki Büyük Patlama'dan bu yana hızla genişliyor. BOSS grubu, genişleme hızının ilk birkaç milyar yıl boyunca yerçekiminin etkisiyle yavaş olduğunu, 6 milyar yıl önce ise evrenin karanlık enerjinin etkisiyle hızla genişlemeye başladığını savunuyor. Grup, evrenin genişleme hızını bulmak için birbirinden bağımsız iki ölçüm yapıyor. İlkinde son derece parlak olan yıldızsı gökcisimlerinin dağılımının haritası çıkarılıyor. İkinci ölçümde ise bu gökcisimlerinden yayılan ışık, hidrojen gazı bulutlarının konumlarının belirlenmesi için kullanılıyor. New Mexico'da kurulu 2,5 metrelik bir teleskobu kullanan BOSS grubu, 140 bin yıldızsı gökcisminin ışığını kullanarak Büyük Patlama'dan birkaç milyar yıl sonraki evrende hidrojen gazı bulutlarının dağılımının haritasını çıkardı. Gözle görülmeyen karanlık maddenin varlığı, etrafındaki cisimler üzerindeki çekim gücüyle bilinirken karanlık enerjinin varlığı ise etrafındaki cisimleri üzerindeki itme gücüyle tanınıyor. Evrenin yüzde 68,3'ünün insanlık için büyük bir gizem olan karanlık enerjiden, yüzde 26,8'inin karanlık maddeden ve sadece yüzde 4,9'unun de insanoğlunun bildiği tür maddelerden oluştuğu sanılıyor.Karanlık enerjinin varlığıyla ilgili çalışma, 2011'de Saul Perlmutter, Brian Schmidt ve Adam Riess'a Nobel ödülü getirmişti. Perlmutter, Schmidt ve Riess, ''Süpernova'' adı verilen yıldız patlamalarını izleyerek, evrenin sürekli genişlediğini keşfetmişti.cumhuriyet
BDDK’dan Kartla “Hediye Çeki” Alımına da Taksit Yasağı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), taksit yasağını aşmak için kullanılan “hediye çeki” satışlarına da “taksit yasağı getirdi. BDDK’nın yaptığı yeni düzenlemede şöyle denildi: ”Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi dokuz ayı geçemez. Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon ve kuyumla ilgili harcamalarda ve yemek, gıda, akaryakıt ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanamaz.” IMC
Suda Geçen Hayatlar Beyazperdede
Bodrum'da bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Deniz Filmleri Festivali, 11 filmle deniz tutkusunu anlatacak. Muğla Bodrum’da 18-20 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek Deniz Filmleri Festivali ilk kez sinema izleyicisiyle buluşuyor. İlk yılında 11 filmin gösterileceği festivalde, dünya festivallerinden filmlerin yanı sıra Türkiye’den kıyı hikâyeleri de yer alacak.Mavi bir fon üzerinde denizi yaşam şekli haline getirmiş insanlara objektifi çeviren yönetmenlerin elinden çıkma filmlerden biri Norveçli bilimadamı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşının Güney Amerika kıyılarından başlayıp Tahiti limanlarına uzanan öyküsünü anlatan Kon-Tiki bulunuyor. 1947 yılında gerçekleştirdikleri bu yolculuk çocuk romanı olarak uyarlanmıştı. Yapım tarihi olan 1950’de ise ‘En iyi belgesel’ dalında Oscar ödülüne uygun görülmüştü. Festivalin yerli yapımları arasında ise Türkiye’nin son süngercilerinden biri olan Aksona Mehmet’in hikâyesinin anlatıldığı film bulunuyor. Filmin kahramanı Aksona Mehmet, Ege Denizi'nde Yunan süngercilerle birlikte yaptığı dalışların yanı sıra bu mesleğin inceliklerini anlatıyor. Bodrum Marina’da ücretsiz gösterilecek diğer filmler arasında Robert Redfor’un Sona Doğru /All is Lost ve heykeltraş İlhan Koman’ın heykellerini sergilediği Hulda adlı geminin İsveç’ten Türkiye’ye gelene kadar süren bir yıllık hikâyesi bulunuyor.Al Jazeera
Reklam
24 Ayrı Fotoğrafla New York'un 24 Saati
Stephan Wilkes'in 24 Saatlik New York fotoğraf çalışması aynı alanın her saat aynı şekilde fotoğraflandırılıp, bunların tek fotoğrafta gösterilmesiyle oluşmuş bir proje. Benzer bir başka proje için Fong Qi Wei 'nin 'Time Laps' ine bakabilirsiniz.
Para Kullanmayı Reddeden Adam: Mark Boyle
Yaşadığımız soruların çoğunun kaynağında para olduğunu düşünürüz. Bunu düşünmekte haklı da sayılırız. Banka borçları, hep almak istediğiniz ayakkabı, okulun taksitleri, evin kirası, arabanın sigortası… Her şey para ile ilgili. Parasını karşılayabildiğiniz mutlusunuz, karşılayamadığınızda ise mutsuz. Peki, bizi bu kadar mutsuz eden bir şeyi niye hayatımızdan çıkaramıyoruz?Çünkü bir kısır döngü içindeyiz. İçinde varolmak zorunda olduğumuz toplumun temeli paraya dayanıyor ve eğer parayı hayatımızdan çıkaracaksak, toplum içinde barınamayız demektir. Bunu belki biz yapamayız ama yapabilen birisi var. Sizi onunla tanıştıralım ve hikayesini anlatalım: Mark Boyleİrlandalı Mark Boyle üniversiteyi bitirip iş hayatına atıldığında hayalleri tanıdıktı. Mümkün olduğu kadar çok para kazanmak, daha büyük bir eve sahip olmak, istediği her şeyi satın alabilmek. Ve işler tam da istediği gibi gidiyordu. Bir organik gıda şirketinde yöneticilik yapan Boyle’ın limanda demirli bir yatı bile vardı.Her şey 2007 yılında başladı. Bir akşam yatında arkadaşıyla şarap içiyor ve dünyayı mahveden şeylerden söz ediyorlardı. Çevre kirliliği, hayvan katliamları, fakirlik, eşitsizlik… Konuşmanın bir noktasında Boyle aslında değindikleri tüm sorunlarda onların da payı olduğunu fark etti. Dünyadaki sorunların farkında olacak kadar duyarlıydılar ama yine de yaşam tarzları ve tüketimleri bu sorunları ortaya çıkartan kapitalist makinayı besliyordu.Üniversitedeki son senesinde Gandhi filmini izleyen ve o günü ‘hayatının değiştiği gün’ olarak tanımlayan Boyle, yatta farkına vardığı şeyler üzerine bir kez daha Hintli aktivistin felsefesini anımsadı: “Kendiniz, dünyada görmek istediğiniz değişim olmalısınız.” Boyle o akşam bir şeyleri değiştirmek istiyorsa, kendi hayatından başlaması gerektiğini fark etti.Boyle’ın ilk faaliyeti Freeconomy Community (Özgür/Bedava Ekonomi Topluluğu) isimli bir topluluk kurmak oldu. Bu topluluğun amacı üyelerinin hiç para taşımaması ve mümkün olduğu kadar az mal varlığına sahip olmasıydı. 2,5 sene boyunca Boyle böyle yaşadı. Hatta Hindistan’a kadar gidip Gandhi’nin memleketini gezdi.2009 yılında Boyle her şeyi bir adım ötesine taşıdı. Artık tamamen parasız yaşayacaktı. Para harcamayacaktı ve para kazanmayacaktı. Sahip olmayacaktı ve elindekini paylaşacaktı.“Tüketici ve tüketilen arasındaki uçurum o kadar büyüdü ki artık satın aldığımız şeylerin yol açtığı zarar ve acının hiç bir şekilde farkında değiliz. Çok az insan başkalarına acı çektirmek ister, çoğu aslında zarar verdiğinin farkında değildir. Bu uçurumun ortaya çıkmasının sebebi, para.”Boyle bu kararının ardından işini bıraktı, sahip olduklarını terk etti ve para kullanmadan yaşayacağı yeni bir hayat inşaa etmeye başladı. Gıda ihtiyacını kendi yetiştirdiği, doğadan topladığı ve takas yoluyla aldığı bitkilerle karşılıyor.Bir karavanda yaşıyor. Karavanı para harcamadan almış. Yurtdışında yaygın olan ve insanların kullanmadıkları eşyalarını ihtiyacı olanlara hediye etmesini amaçlayan Freecycle isimli bir organizasyon vasıtasıyla…Kurucusu olduğu ve kendisi gibi yaşamak isteyen insanların yer aldığı Freeconomy Community üyeleriyle birlikte bir tarlanın etrafında yaşıyorlar. O tarlaya ekim yapıyorlar, pişirdiklerini paylaşıyorlar. Kaldıkları yerin yakınındaki bir nehirde yıkanıyorlar, ulaşım ihtiyacını bisikletlerle karşılıyorlar.“Eğer kendi gıdamızı yetiştiriyor olsaydık, bugün olduğu gibi 3’te 1’ini çöpe atıyor olmazdık. Eğer kendi masa ve sandalyelerimizi üretiyor olsaydık, evimizi her değiştirdiğimizde onları çöpe atmazdık. Eğer kendi suyumuzu temizlemek zorunda kalsaydık, çöpümüzü onun içine boşaltmazdık.”Boyle yaşadığı hayattan çok memnun ama tüm dünyanın böyle yaşayamayacağını düşünüyor. Eğer bu söz konusu olsaydı, ortaya kaos çıkardı. Bu düzenin sunduklarına bağımlı durumdayız. Boyle’a göre hayatımızı kökten değiştiremesek bile yaşama şeklimizi gözden geçirebiliriz. İnsanoğlu bu dünyada geçirdiği zamanın %90’ı boyunca parasız ve daha ekolojik yaşadı. Şu anda da parayı kullanan tek türüz çünkü doğa ile olan tüm iletişimimizi kaybettik.“İnsanlar benim kapitalism karşıtı olduğumu söylüyor. Sınırlı bir dünyada sınırsız büyümeyi hedefleyen kapitalismin birçok defosu olduğunu düşünmekle beraber ben hiçbir şeyin karşıtı değilim. Ben doğa yanlısıyım, topluluk yanlısıyım ve mutluluk yanlısıyım. Eğer tüm bu tüketim ve çevre yıkımı bizi daha mutlu etseydi anlardım. Ama aksine mutsuzluğun göstergesi olan her şey; depresyon, suç, akıl hastalıkları, obezite ve intihar yükselişte. Daha çok para sahibi olmak, daha çok mutlu etmiyor.”
Reklam
Afife Tiyatro Ödülleri Adayları Açıklandı
Türkiye’nin en prestijli ve uzun soluklu tiyatro ödülleri sahiplerine bir adım daha yaklaştı.Türkiye’nin en prestijli ve uzun soluklu ödülü Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nin 2014 adayları, 7 Nisan 2014 Pazartesi akşamı Rahmi Koç Müzesi Erdoğan Gönül Galerisi’nde düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa, Yapı Kredi Sanat Danışmanı Haldun Dormen, Jüri Başkanı Tijen Par ile jüri üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısında, özel ödüle layık görülen isimler de belli oldu. 18 yıldır her sezon tiyatro camiasının merak ve heyecanla beklediği Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde bu yıl Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’ne Münir Özkul, Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’ne Ahmet Sami Özbudak, Yapı Kredi Özel Ödülü’ne ise Prof. Dr. Zehra İpşiroğlu layık görüldü. Yapı Kredi olarak 18 yıldır Türk tiyatrosunu kucaklayan bir etkinliğin mimarı olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa, “Kültür – sanatın pek çok farklı disiplinine destek vermenin sorumluluğunu üstlenmiş bir kurum olarak sanatın her gün gelişen ve değişen dinamiklerle şekillendiğinin bilinciyle hareket ediyoruz. Ödüllerde 3 yıl önce başladığımız yenilenme sürecinde de bu anlayışı benimsedik. Dolayısıyla bu yıl da önemli gelişmeler kaydettik. Tiyatromuzun geçirdiği değişimlere uygun olarak 18. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde bu yıl iki değişiklik gerçekleşti. Bunlardan ilki, Müzikal/Komedi dalının kategorilerden çıkarılması oldu. Modern tiyatroda yoğun olarak kullanılan kara mizah unsuru oyun türleri arasındaki ayrımı zorlaştırıyordu. Ayrıca bu türde sahnelenen oyun sayılarının diğerlerine göre az olması da Komedi/Müzikal’in diğer kategoriler içinde değerlendirilmesinde etkili oldu.”dedi. Başağa, diğer bir değişikliğin, yüzlerce değerli ve başarılı oyun arasından daha fazla aday seçilebilmesi için, aday sayılarını her kategoride 5’e çıkarmak olduğunu vurguladı.Başağa şu şekilde devam etti “Siz de takdir edersiniz ki her geçen gün sayıları artan değerli oyunlar ve bu oyunların birbirinden başarılı olması, bizleri sadece kazananları belirlerken oylamada değil, aday belirlerken de çok zorluyor. Bugün Türk tiyatrosunda hem sanatçılar, hem de seyirciler tarafında mutluluk verici ilerlemeler yaşanıyor. Afife Jale’nin adını yaşatma, ustaları taçlandırma ve bugünün tiyatrocularını geleceğe taşıma hedefiyle çıkılan bu yolculuğa katkı sağlayabilmek de, kurum olarak Yapı Kredi’nin ödülü...” Yapı Kredi gibi 70 yıllık bir kurumun desteğiyle 18 yıldır sürdürülen Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ile Türk tiyatrosunun geleceğine yapılan katkının paha biçilemez olduğunu belirten Yapı Kredi Sanat Danışmanı Haldun Dormen ise “Geçtiğimiz senelerde söz verdiğimiz yenilikleri gerçekleştirdik. 2012-2013 tiyatro sezonundan beri Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri 75 kişilik salon sınırlamasını kaldırarak, İstanbul’daki alternatif tiyatroları da kucaklıyor. Kategorilerde yaptığımız değişikliklerin yanı sıra aday sayılarını da 3’ten 5’e çıkarttık. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’ne aday olmanın, ödül almak kadar gurur verici ve prestijli olduğunu düşünüyorum” dedi. Dormen, “Bu ödüller aracılığıyla tiyatromuzu ve tiyatrocularımızı desteklemek adına sarf ettiği uzun soluklu ve olağanüstü çabadan dolayı, Yapı Kredi’ye tüm tiyatro camiası adına bir kez daha teşekkürlerimi sunmak istiyorum. ” şeklinde konuştu. En başarılı prodüksiyondan, ışık tasarımcısına, en başarılı erkek oyuncudan, en başarılı yardımcı kadın oyuncuya kadar 11 ayrı kategoride adayların ödüllendirildiği 18. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri, 28 Nisan 2014 Pazartesi akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek görkemli bir törenle sahiplerini bulacak.cumhuriyet
Sigortacılıkta “Halkın Favorisi” Sigortam.Net
2002 yılından bu yana DorukNet tarafından organize edilen ve başarılı internet projelerinin ödüllendirilmesini amaçlayan Altın Örümcek Web Ödülleri’de halkın favorileri belirlendi. Online, mobil ve telefon üzerinden sigorta karşılaştırma ve satışı alanında Türkiye’nin ilk ve en geniş platformu Sigor
Reklam
Coca Cola Koka Kola oldu
Coca Cola Türkiye’deki 50. yılını kutladığı kampanyasında logo ve adını da Türkçeleştirdi. Coca-Cola, alışılmadık bir şey yaparak adını ve logosunu değiştirip Türkçeleştirdi ve Koka-Kola yaptı. Koka-Kola yazan ürün ambalajı sosyal medyada ses getirirken reklam filmi de etkili oldu. Gün itibariyle organik yollardan Twitter'da trend topic olan #kokakola'nın bu değişimi için farklı tepkiler geldi.Kimisi saçma buldu kimisi beğendi. Kimisi bunu Erdoğan'ın zaferi olarak ilan etti kimisi Mısır'da idamı bekleyenlerin bu kadar ilgi görmediğini yazdı.Cumhuriyet
LG Türkiye'deki En Eski Televizyonlarını Arıyor
1958 yılında Türkiye’ye gelen ve o zamanlar Lucky Goldstar markasıyla TV satışı gerçekleştiren LG, Türkiye’deki en eski televizyonlarını görmek istiyor. LG Türkiye, Facebook üzerinden başlattığı yarışmada, eski LG veya Lucky Goldstar televizyonunla selfie çekip onlara göndermeni istiyor. 15 Nisan’a kadar gönderilen selfie’lerden kazanan juri tarafından belirlenecek ve kazanana 25 bin TL değerindeki LG 55EA970V kavisli OLED TV hediye edilecek.Yarışmaya buradan katılabilirsin; kazanan 16 Nisan’da açıklanacak.Stuff
İstanbul'un İncisi Dünya Beşincisi
İnternete en fazla yüklenen turistik destinasyon ve mekan fotoğrafları üzerine yapılan bir araştırma, İstanbul’un incisi Kız Kulesi’nin dünyada en fazla fotoğrafı çekilen beşinci turistik merkez olduğunu ortaya çıkardı. Google haritalarının üstüne yerleştirilen fotoğrafların tıklanarak görülebildiği Google Panoramio’'nun araştırmasına göre, İstanbul da turistler tarafından dünyada en fazla fotoğrafı çekilen turistik destinasyonlardan biri oldu. Araştırmaya göre New York'’taki Guggenheim Müzesi, fotoğrafı en çok çekilen yer oldu. Guggenheim'’ı Roma’'daki Trinità dei Monti Kilisesi izlerken, Barcelona’'daki Güell Parkı üçüncü, Paris'’in Moulin Rouge'’u izledi. En çok fotoğraflanan beşinci turistik mekan ise İstanbul'’un incisi Kız Kulesi oldu. Kız Kulesi’ni sırayla Venedik’teki Ponte dell’Accademia, Monaco’daki Hôtel de Paris Monte-Carlo, Floransa’da Piazzale Michelangelo, Buenos Aires’te Caminito Sokağı ve Budapeşte’nin en büyük kilisesi olan St Stephen’s Basilica Kilisesi izledi. DHA
Reklam
Açlık Sınırı 1.121, Yoksulluk Sınırı 3.333 Liraya Yükseldi
Memur-Sen’in araştırmasına göre Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.121 TL, yoksulluk sınırı 3.333 TL olarak belirlendi. Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından her ay düzenli olarak yaptırılan açlık-yoksulluk araştırmasında, Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.121 TL, yoksulluk sınırı ise 3.333 TL olarak belirlendi. Isınma fiyatlarında düşüş yaşanırken; ulaşım, haberleşme, giyim, temizlik, eğitim-kültür, sağlık, barınma, çevre ve su fiyatlarında artış oldu. Giyim fiyatı arttı Mart ayında Şubat ayına göre giyim fiyatlarında ise ortalama yüzde 0,84’lük bir artış tespit edildi. Giyim fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişim yüzde 8,63 artışla iç çamaşırı (kadın) olurken, kışlık kıyafetlerde düşüş yaşandı. Isınma fiyatlarında ortalama yüzde 0,36’lık bir azalış tespit edildi. Isınma fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişim yüzde 1,37 azalışla tüp ücreti oldu. Araştırmaya göre kömür fiyatında ise yüzde 0,17’lik düşüş gözlendi. Sağlık ücreti yüzde 1,20 arttı Mart ayında Şubat ayına göre aydınlanma fiyatında bir değişim olmazken barınma ücretlerinde ortalama 0.34’lük bir artış oldu. Mart ayında Şubat ayına göre sağlık fiyatlarında ortalama değişim yüzde 1,20’lik bir artış olarak gözlenirken, ulaşım fiyatlarında yüzde 0.01’lik bir artış oldu. Mart ayında Şubat ayına göre haberleşme fiyatlarında ise ortalama değişim yüzde 0,85’lik bir artış olarak yansıdı. Temizlik fiyatlarında yüzde 0,63’lük bir artış gözlendi. Eğitim-kültür fiyatlarında da yüzde 0,55’lik bir artış oldu. Eğitim-kültür fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 5,06 artışla yurtdışı kültür amaçlı turlarda gözlendi. Çevre ve su fiyatlarında yüzde 1,20’lik bir artış yaşandı. Kaynak: Memur-Sen
Reklam
Bu Kitaplar İnsan Derisiyle Kaplı!
Pahalı ve eski kitapları bir araya getiren büyük kütüphanelerde her daim garip bir yan vardır. İnsanların fısıldayarak konuştuğu bu ortamı yapay bir sessizlik kaplar. Toz kokusu ise sürreal bir hava yaratır. Söz konusu garip kütüphanelerse şüphesiz hiçbir yer, Harvard Üniversitesi'yle boy ölçüşemez. Çünkü birkaç yıl önce bu kütüphanede bulunan üç kitabı, diğerlerinden ayıran bir şey fark edildi. Onların deri kaplaması, diğerlerine benzemiyordu. Yapılan araştırmalar da gösterdi ki, bu pürüzsüz kaplamalar, insan derisindendi. Hatta bu kitaplardan birisinin derisi, canlı bir insandan yüzülmüştü. Aslında insan derisiyle kitap kaplamak 17. yüzyılda epey yaygındı. Adı 'anthropodermic bibliopegy (insan derisiyle kitap ciltleme sanatı)' konulmuştu ve bu sanat, özellikle anatomi kitaplarına uygulanıyordu. Kitaplar, genellikle tıbbi görevlilerin, araştırmaları sırasında kadavradan yüzdükleri deriyle kaplanıyordu. Herhalde hiçbir şey boşa gitmesin istendiğindendi bu. Harvard'daki bu garip kitaplardan biri Roma şiirini, bir diğeri Fransız felsefesini ele alıyor. Canlı canlı yüzülen bir insanın derisiyle kaplanan sonuncu kitap ise Ortaçağ İspanya'sının hukuk düzeni üzerine bir inceleme. İçinde ise şu ilginç paragraf bulunuyor: 'Bu kitabın kaplaması, 4 Ağustos 1632'de, Wavuma tarafından, henüz canlıyken derisi yüzülen sevgili arkadaşım Jonas Wright'tan geriye kalan tek şey. Kral Mbesa bana bu kitabı verdi ki bu kitap da zavallı Jonas'ın sahip olduğu birkaç şeyden biriydi; şimdi onun üzerini derisi kaplıyor. Huzur içinde yatsın.' Harvard'a uğrarsanız bu kitapları inceleyebilirsiniz. Greg Newkirk 'in Roadtrippers Daily'de yayınlanan makalesini Gökçe Gündüç, Türkçeleştirdi. Kaynak: Sabitfikir
'Twitter Türkiye Ofisi İçin Görüşmeye Geliyor'
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Twitter temsilcilerinin, Türkiye'de ofis açmaları konusunda TİB ve BTK yetkilileri ile görüşmek için bu ay ortalarında Türkiye'ye geleceklerini bildirdi.CNN Türk | AA
Kaptan Amerika Filmi Gişe Avında
Kaptan amerika filmi gişeleri alt üst etti. Marvel’in önemli filmlerinden olan Kaptan Amerika Serisinin ikinci filmi olan Kaptan Amerika: Kış Askeri Filmi Geçtiğimiz Cuma günü Amerika’da vizyona girdi ve haftasonunda gişeleri salladı.ilk günde 300 milyon dolarlık gişe hasılatı elde eden filmin toplam bütçesi 170 milyon dolardı. ilk 3 günde bütçesini karşılıyıp, Kar yapmaya başlayan filmin Amerika’daki hasılatı 95 Milyon dolar civarında iken, Amerika dışında 205 milyon dolar gelir elde etti. Henüz daha birçok ülkede gösterime girmemesine rağmen, ilk 3 gündeki performansı ile yapımcılarını mutlu etmeyi başardı.Filmin gişedeki performansı ile birlikte 1 milyar dolar barajını geçmesi bekleniyor. Bu beklentisin en büyük nedeni ise izleydenlerden aldığı olumlu yorumlar.Bu Başarılı film Kaptan Amerika: Kış Askeri filmi Türkiye’de 11 Nisan 2014′de Vizyona Girecek.
Reklam