Görüş Bildir
Sahte Android Uygulaması 40 Bin Dolar Kazandı
Android uygulama mağazası Google Play’de 10 bin kez indirilen Virus Shield isimli güvenlik uygulamasının sahte olduğu ortaya çıktı. Virus Shield çok kısa bir sürede 10 bin kişi tarafından indirildi. 3,99 dolar fiyat etiketi ile satılan güvenlik uygulaması, Google Play’de en çok indirilenler listesinde de kendine yer bulmayı başardı. Geliştiricisinin hem cihazı zararlı yazılımlara karşı koruduğunu, hem de pil ömrünü artırdığını iddia ettiği Virus Shield, popüler olmasının ardından şikayetler almaya başladı. Şikayetler üzerine uygulamayı inceleyen Google, bir web sitesi bile bulunmayan bu uygulamanın sahte olduğunu anladı ve Google Play’den kaldırdı. Geliştiricisine 40 bin dolara yakın gelir kazandıran uygulamanın, 10 bin kullanıcısından elde ettiği verileri ne yönde kullanacağı ve Google’ın kullanıcılara paralarını iade edip etmeyeceği ise merak konusu.Stuff
Kullanılmayan Banka Hesaplarına Dikkat!
Bankalar, kullanılmayan mevduat hesaplarını kapatmayan müşterilerinde hesap işletim ücreti alacak. Kullanılmayan hesapları kapatmak için son tarih ise 28 Nisan. Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, 28 Mayıs'ta yürürlüğe girecek olan yeni Tüketici Kanununa dikkat çekerek, '6502 sayılı kanun yürürlüğe girecek. Burada bankalarla ilgili bazı önemli hususlar var' dedi ve şöyle açıkladı: 'Artık bankalar tüketicilere aidatsız kredi kartı çıkartmak zorunda oldukları gibi, haber vermeden, onay vermeden tüketicilere bir takım ücretler tahakkuk ettiremeyecekler. Örneğin; kredi kartını kapatmak isteyen bir tüketici kapatma ücreti ile karşı karşıya kalmayacak. Ancak tüketiciler mutlaka kendilerine gönderilen, bankalardan gelen mesajları dikkate alsınlar. Son zamanlarda bankalardan gönderilen mesajlarda tüketicilerin vaktiyle açmış oldukları, belki de unuttukları hesaplarla ilgili hesap işletim ücreti tahakkuk ettirileceğinden ve belli bir süreye kadar bunu iptal etmedikleri takdirde, hesabı kapatmadıkları durumda bu ücreti yansıtacaklarından bahsediliyor. Haberiniz olmadan borçlanmak istemiyorsanız, mutlaka duran hesaplarınızdan olsa, çalışmayan banka hesaplarınızı kapatın. Aksi halde size bir ücret yansıtılır, haberiniz olmadığı ve hesapta da para olmadığı için kara listeye bile girebilirsiniz.' 'Kara listeye girme' Tüketicileri dikkatli olmaları konusunda uyaran Ağaoğlu, 'Bankalardan gelen mesajlara mutlaka süresinde itiraz ederek, müdahale ederek o çalışmayan hesaplarını kapatmalıdırlar. Aksi halde o hesapta para olmadığı halde kendilerine borç tahakkuk ettirilecek, bu borca faiz yürütülecek; bir süre sonra tüketici istemediği, hak etmediği bir durumla yani kara listeye girme gibi bir durumla karşı karşıya kalabileceklerdir' diye konuştu. 'Tarihi ve kendi numaranızı bir kenara not alın' Ağaoğlu müşteri hizmetlerini arayarak hesabını kapatan tüketicileri uyararak, 'Tüketiciler bu hesaplarını mutlaka ya banka şubelerine giderek ya da müşteri hizmetlerini aramak sureti ile kapatmalıdırlar. Şayet müşteri hizmetlerini ararsanız mutlaka o aradığınız tarihi ve kendi numaranızı bir kenara not alın. İleride banak, 'biz bu şekilde aranmadık' derse, sizin elinizde o tarih, o telefon kaydı delil olacaktır' dedi. İtiraz yolu kapanıyor Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), başta hesap işletim ücreti olmak üzere, bankaların tartışmalı birçok ücret ve kesintisini yasal zemine kavuşturuyor. BDDK'nın hazırladığı yeni taslağa göre, başta hesap işletim ücreti olmak üzere, bankaların birçok ücret ve kesintisi yasallaşıyor. Başta tüketici koruma örgütleri olmak üzere birçok kesim tarafından karşı çıkılan ücret ve kesintiler için Tüketici Mahkemeleri'nde yüzlerce dava açılıyor ve birçoğu 'iade kararı' ile sonuçlanıyordu. BDDK'nın yeni kararıyla, artık banka müşterileri, kesinti ve ücretler nedeniyle tüketici mahkemelerine gidemeyecek.DHA
Ara Sokak Keşifleri
Son zamanlarda grafitti sanatçıları “aramızda ne yetenekler varmış” cümlesini sık sık kurdurur oldu bize. Banksy’le nam salıp mahallelerimize de uğrayan akım, sokak sanatçılarımızın motivasyon kaynağı oldu. Belediyelerin desteğiyle, özellikle de pek sevdiğimiz Kadıköy Belediyesi’nin bu yıl ikincisini düzenlediği Muralist Duvar Boyama Festivali sayesinde, gizli yeteneklerin çalışmaları aldı yürüdü. Bize de sokakta yürürken, işe ya da bir randevuya yetişirken, sıkıcı gri sokaklardan geçmek yerine, başımızı kaldırıp rengarenk duvarlara hayranlıkla bakmak düştü. Keşfettiğim, ağzım açık bakakaldığım grafittileri sizin için bu sayfada derliyorum. Keşiflerim sürdükçe, sayfa da renklenmeye devam edecek: Devamı için tıklayın
Dünyanın En Sakar Muhabiri
Bir Hollanda TV kanalı için Kampen Valisi Bort_Koelewijn’le röportaj yapacak kadının başına bakın neler geliyor.
Nokia'nın Asha Modelleri Zenginleşti!
Lumia'ların başarısı için tüm gücünü harcayan Nokia, bu arada 'akılsız' telefonlarını da unutmadı! Nokia'nın gençleri hedef alan popüler Asha 'akılsız' telefon serisi, işletim sisteminin yanında firmanın MixRadio müzik servisi ve çeşitli fotoğrafçılık uygulamaları ile güncellendi. Ayrıca telefonlar artık, Microsoft'un OneDrive servisi ile de entegre çalışıyor. Asha 500, 501, 502, 503 ve 230 modelleri firmanın Nokia Asha platform ismini verdiği özel işletim sistemiyle güncellendi. MixRadio uygulaması ise kullanıcılara ücretsiz online müzik keyfi vaadediyor. Ayrıca şarkılar telefona kaydedilebiliyor ve offline olarak da dinlenebiliyor. Telefonun kamerasında ise sesle fotoğraf çekmeyi sağlayan yeni özellik dikkat çekiyor. Böylece bir kameramana veya zamanlamaya gerek duymaksızın kullanıcıların kendi fotoğraflarını çekmeleri mümkün oluyor. Asha kullanıcıları ayrıca, çektikleri fotoğrafları saklamak için 7 GB boyutunda OneDrive aboneliğine de sahip oluyor.
Reklam
Meral Okay, İki Yıl Önce Bugün Hayata Veda Etti
Aktris, senarist ve şarkı sözü yazarı Meral Okay, iki yıl önce bugün hayata veda etti. Sanatçıyı, 42 yaşındayken kaybettiği aktör eşi Yaman Okay'la hayatını anlattığı yazı eşliğinde saygıyla anıyoruz'Biz, başımıza aşkın taşının düştüğünü bir mevsim geçtikten sonra fark ettik. Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman’ın eşyaları var. Küçük küçük poşetlerle sızmıştı. Aşk bir sızma hâlidir... Böyle, bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana. Bu ateşle yanma hâli, o kadar derinden, için için yanıyor ki, dönüp bir başka ölümlüyü yakmaya içi elvermiyor insanın. Yaman’la her günümüz Sevgililer Günü’ydü... Sezen’i Yaman’dan dolayı tanıdım. O benim kardeşim, arkadaşım her şeyim oldu. Yaman'dan sonra işlerimin önemli bir bölümünü tasfiye ettim. Sezen, ısrarla profesyonel olarak birlikte çalışmaya zorluyordu beni. Nerdeyse kafamı kıra kıra bana şarkı sözü yazdırdı. Birlikte yazdığımız ilk şarkı; ’Masum Değiliz.’ ’Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece. Yalnızlık, sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna’ diye...' Bu satırlar; Meral Okay 'ın, henüz 41 yaşında kaybettiği aktör eşi Yaman Okay 'ı, aslında nasıl hiç kaybetmediğini anlatan unutulmaz yazısından. Aktris, senarist ve şarkı sözü yazarı Meral Okay, o sözlerini yazdığı şarkıdaki gibi 'yalnızlığın koynuna sevgili gibi boylu boyunca uzanalı' tam iki yıl oldu. Asmalı Konak, Yasemince, Bir Bulut Olsam, Muhteşem Yüzyıl gibi televizyonda yayınlandığı dönemlerde izlenme rekorları kıran dizilerin de senaristi olan Okay, kanser tedavisi gördükten sonra çekildiği evinde 9 Nisan 2012 sabahı hayata veda etti. “Hem kemoterapi, hem de radyoterapi görüyorum. Sağlık durumum iyi. Endişelenecek bir şey yok. ‘Muhteşem Yüzyıl’ın senaryosunu kimi zaman yorularak yazsam da, şikâyetçi değilim...' Okay, akciğer kanseri tedavisi gördüğü sırada sağlığıyla ilgili yöneltilen sorulara bu cevabı vermişti. Aktör eşi Yaman Okay'ı, 1993 yılında, pankreas kanserine yakalandığını öğrendikten sadece 1,5 ay sonra, henüz 41 yaşındayken kaybeden Meral Okay, hayatının son günlerine kadar senaryo yazmayı sürdürdü. Hayatı... Meral Okay, 20 Eylül 1959 tarihinde Türkan ve Ata Katı çiftinin ikinci çocuğu olarak Ankara'da doğdu. Ankara Anıttepe Lisesi'ni bitirdi. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin dünya Bankası projeleri ve TBMM'nin Atatürk'ün 100. yaşı kutlamaları için oluşturalan komisyonda görev aldığı beş yıl boyunca devlet memurluğu yaptı. 12 Eylül öncesinde Türkiye İşçi Partisi üyeliği ve işyeri temsilciliğinde bulundu. 1984 yılında sinema ve tiyatro oyuncusu Yaman Okay'la evlendi. Pankreas kanserine yakalanan Yaman Okay, 1993 yılında, 41 yaşındayken hayatını kaybetti. İstanbul'da Günaydın gazetesinde çalışmaya başladı. Dergicilik, yayıncılık, yapımcılık ve Sezen Aksu ile birlikte sahne çalışmaları yaptı, şarkı sözleri yazdı Yayınlandığı dönemde bir fenomen olan, başrollerini Türkân Şoray ile Şener Şen'in paylaştığı İkinci Bahar dizisindeki 'Kasap Melahat' rolüyle adını kitlelere duyurdu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) 40. kuruluş yıldönümü kutlamalarında sahne aldı, 10 Aralık Hareketi'nin Politika Geliştirme Kurulu üyesi oldu. Petrol-İş Sendikası'nın 'Sendikalı Ol' kampanya filminde rol aldı. Senaryosunu yazdığı Muhteşem Yüzyıl dizisi devam ederken, akciğer kanseri tedavisi gördükten sonra çekildiği evinde, 9 Nisan 2012 sabahı hayata veda etti. Sözlü vasiyetini gerçekleştiren arkadaşları 'Meral Okay Matematik Köyü'nde Doğuyor' adlı bir yardım organizasyonuyla Aziz Nesin Vakfı'na maddi destek sağladı. Oyuncu olarak Bir Bulut Olsam, Alia, Beynelmilel, O Şimdi Asker, Hiçbiryerde, Koltuk Sevdası, Yeditepe İstanbul, İkinci Bahar, Seni Seviyorum Rosa adlı film ve dizilerde rol aldı. Yasemince, Asmalı Konak, Fedai, Bir Bulut Olsam ve Muhteşem Yüzyıl dizilerinin senaryosunu yazdı. 'Lunapark gibi bir sevdalık yaşadık...' 1993 yılında kaybettiği eşi Yaman Okay'ı anarken 'Hayatta en zor şey bir ölüye aşık olmak' demişti. Meral Okay, yıllar sonra Yaman Okay, onunla ve onsuz hayatı konusunda şunları yazmıştı: 'Yaman benim eski arkadaşımdı... O, Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyuncuydu, ben de Ankara’da yaşayan bir öğrenciydim. O zamanların Ankara’sı, herkesin birbirini tanıdığı ve belirli yerlerde toplandığı bir yerdi. 70’li yıllardı ve kültür tüketicileri birbirlerini bir şekilde sıkça görürlerdi. Bizim müşterek arkadaşlarımız vardı, bunların başında Rutkay Aziz gelir. Rutkay’la siyaseten de bir aradaydım, Türkiye İşçi Partili’ydim ben. O yılların derli toplu Ankara’sında sık sık görüşme şansımız olurdu. Yaman’la tanışmamız o yıllardır; fakat aşık olmamız daha sonraya rastlar. O sinemaya 'Sürü' filmi ile geçince İstanbul’a gelmişti, ben de daha sonra İstanbul’a geldim. O eski bir Ankaralı olarak bana sahip çıkmaya kalktı; Ankaralıların böyle bir derdi de vardır. Biz, başımıza aşkın taşının düştüğünü bir mevsim geçtikten sonra fark ettik. Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman’ın eşyaları var. Küçük küçük poşetlerle sızmıştı. Aşk bir sızma hâlidir. Ben Ankara’dan örselenmiş ve kırılmış bir kalple gelmiştim. Yaman çok tutkulu ve sabırlı bir adamdı, bir de baktım kalp ağrımdan eser kalmamış. Yani taş düşmüştü ama adını koymamız için bir mevsim geçmesi gerekti. Yaman, o kadar temiz bir adamdı ki, ona kızamazdınız. Bir o kadar da yiğitti. Ben Yaman’ı hep bir lunaparka benzetirim. Onunla yaşamak bir lunaparkta yaşamak gibiydi. Bir yandan bütün cümbüşü, pırıltısı, eğlencesi ve sürprizleri, öte yandan yüreğinizin ağzınıza geldiği anlarıyla tam bir lunapark gibiydi. Üstelik ben bir Ankaralı olduğum, üstüne üstlük bir subay kızı olduğum için, bir yanımla derli toplu, diğer yanımla despot falan bir kızdım. Yaman bir gün bana, benim taklidimi yaptı; her şeyi net olarak alt alta sıralamamı, emir kipiyle konuşmamı, ’canımın içi’ derken bile bazen tonlamamdan dolayı ’Hadi canım!’ anlamı çıkabileceğini falan gördüm. Bu, bir oyuncuyla birlikte olmanın hem avantajı, hem dezavantajıydı. Bunu Yaman’ın aynasında görünce, ’Aaa çok fena bir şeymişim!’ dedim. Ee bu aynayı tutan eğer pırıltılı ve doğru bir adamsa, dönüştürücü de oluyor. ’Benimle o garnizon sesiyle konuşma’ derdi. Yaman, çok renkli ve heyecanlı bir adamdı. Ben derdim ki; ’Tanrım, bu adam ne zaman yorulacak!’ diye. Meğer acelesi varmış... Her şeyi o kadar yoğun, hızlı ve çoşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki büyüleyici bir şeydi bu. Her şeyi hızlı yaşardı, hızlı yemek yerdi, hızlı içki içerdi, bir proje söz konusu olduğunda hızına yetişemezdiniz. Bir gece arkadaşlarla yemekteyken sabah kahvaltısını Bodrum Türkbükü’ndeki evimizde yapmaya karar vermesiyle kendimizi yollarda bulmamız bir olurdu. Bazen düşününce dehşete kapılıyorum, demek ki acelesi varmış diyorum. Kısa bir ömre, birkaç kişilik bir hayat sığdırdı. Bizim Yaman’la tarihe kayıt olarak düşeceğim hiçbir kavgamız olmadı. O, kalbini insanlara açarken de, onlara güvenirken de çok hızlıydı ve kırılması da doğal olarak aynı hızla olabiliyordu. Aktörlerin kalbi camdandır. Çok çocuk, çok bebektirler. Belki de bunu çok yakından gördüğüm için ben daha dikkatli davranırdım. Belki de tek sürtüşmemiz onu kıranlara karşı olan tutumumdan olmuştur. Ben köşeleri çok olan bir insandım; Yaman beni eğitti. O hüzünleri ironik bir neşeye çevirebilme ustasıydı. Bu yönüyle de bakınca gam kasavetten çok çabuk çıkabilirdik. Aşk kendinden vazgeçme halidir, kendi benliğini ezmeden ’biz’ olabilme hâlidir. İnsan egosu denetlenmesi en güç olan şeydir. Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile üstünden atlayabilirsiniz. Biz birbirimize karşı çok saygılıydık; mesleklerimiz ve bunun gerektirdiği fedakârlık hallerinde hele daha da çok saygılı ve yol açıcı davrandık hep. Ee bazen de sıkılırdık, hele üç beş aydır bir aradaysak birbirimizin gözüne bakardık, önce kim gidecek diye, böyle nefes molaları da verirdik. Döndüğümüzde yepyeni bir enerji ve hasret bekliyor olurdu bizi. Aşk bazen de bir kıyamama hâlidir. Şunu çok açıkyüreklilikle söyleyebilirim; o benden daha iyi bir insandı. O kadar bebek, o kadar adam, o kadar temiz... Ben Yaman’la birlikte onun kadar temiz, onun kadar beklentisiz, onun kadar masum yaşamayı öğrenmeye çalıştım. Buradan bir öğretmen öğrenci ilişkisi anlaşılmasın. O, o kadar ahlâklı ve temizdi ki, yaşam biçimi ve duruşu karşısında başka türlü olamazdınız. Onun yanında kirli kalamazdınız. Hastalığının son bir ayında, ki hastalığın çıkmasıyla kaybetmemiz 1.5 ay sürdü. Tıp hastalığının süratine yetişemedi. Hep şunu düşündüm; hayata, sanatına ve bize dair bir sürü düşüncesi, projesi vardı ve hepsi sanki hızla arka arkaya gerçekleşmeye başlamıştı. Neden şimdi, neden bu adam, diye çok düşündüm. Orada bile hızlıydı. Komaya girene kadar Yeşim Ustaoğlu ve Tayfun Pirselimoğlu ile birlikte senaryo çalıştılar. Onlar her gün geldiler ve bu oyunun gönüllü yoldaşı oldular. Sonra o film çekildi; Yeşim’in ilk uzun metraj filmidir 'İz' filmi ve Yaman’a adadılar. Yaman’ın rolünü Aytaç Arman oynamıştı. Bunlardan bahsetmişken o sürecin acısını hafifleten bir yığın katıksız dostluklar yaşadık. Gerçi o sürecin acısı hafiflemiyor. Ben de harlı ateş şeklinde yanma hâli tam 10 yıl sürdü. Asmalı Konak’ın son dört bölümünü yazarken o acıyla yeniden yüzleştim ve ancak o zaman birazcık küllendi diyelim. Böyle, bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana. Bu ateşle yanma hâli, o kadar derinden, için için yanıyor ki, dönüp bir başka ölümlüyü yakmaya içi elvermiyor insanın. Yaman’la her günümüz Sevgililer Günü’ydü... Eşine bu kadar çok çiçek getiren bir adamı daha analar doğurmamıştır. Biz birçok defa sabah uyanıp birlikte gün doğumunu seyreder, ne bileyim çingene vapuruna binip sabah erken Boğaz’ı turlardık. Sezen’i anmamak olmaz: Sezen, Yaman’ın çok yakın arkadaşıydı. Ben Yaman’dan dolayı tanıdım. Sezen, insanın hayatına çok hafif dahil olur. Sızar ve siz bunu anlamazsınız. O benim kardeşim, arkadaşım her şeyim oldu. Yaman’dan sonra işlerimin önemli bölümünü tasfiye ettim. Sezen, ısrarla profesyonel olarak birlikte çalışmaya zorluyordu beni. Nerdeyse kafamı kıra kıra bana şarkı sözü yazdırdı. Birlikte yazdığımız ilk şarkı; ’Masum Değiliz’. ’Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece. Yalnızlık, sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna’ diye... Yaman’dan iki ay sonra yazdık. Daha sonra bu ısrar otuz küsur şarkı sözü üretti. O dönem Sezen bana sadece 3-5 saat uyumaya yetecek kadar boşluk bırakıyordu. Stüdyolar, kayıtlar, konserler vb. çok yoğun bir rehabilitasyon oldu benim için. Sezen’in o toplumsal düzeydeki rehabiliterliği benim için özel bir muamele seçkinliğinde oldu. O benim kardeşimdir, canımdır. Bugün eksik olan ne? Bu topraklarda aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır. Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıktaki tutku kutsanır hep. Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre aitiz biz. Öyle kadınlar ve erkekler tanıyorum, risk almıyorlar. Aşk emniyetli bir şey değildir. Emniyetli olan sevgidir. Aşk ehlileşmez, sakinleşemez. Öyle olursa akraba olursunuz. Bir de aşık olunacak mecra kalmadı. Artık ortak alanları paylaşmıyoruz. Bizim agoramız yok artık. Herkes kendi bacağından asılmak isteyen koyun tarifinde. Bu hem maddi hem manevi bir şeydir. Gelir, böyle adamı aşkta da emniyet arayan birine dönüştürüverir. Herkes kendi kişisel başarı öyküsünün peşinde. Belki de biz herkes için daha adil, daha vicdanlı daha temiz bir dünyanın düşünü paylaştığımız için başkalarıyla da bir arada durmanın ne kadar zenginleştirici bir şey olduğunu biliyorduk. Şimdi bu duyguların esamesi okunmuyor. Yoksullaşmamız sadece ekonomik anlamda olmadı. Duygusal anlamda, dayanışma anlamında birbirimizin yaralarına bakma konusunda da yoksullaştık. Şimdi empati denen modern kavram var ya, biz onun ağababasını tanıyan ve buna içerilmiş bir dünyadan geldik buralara. Dizilerdeki aşık olma süreci o kadar uzun ki, öncelikle bu rasyonel değil! Aşk çok ani, hızlı ve genellikle beklenip, tasarlanamayan bir şeydir. Kafana bir taş düşer, neye uğradığını şaşırırsın. Ve bunun aşk olduğunun da sonradan adını korsun. İrrasyonellik sadece bu değil, bir de dizi karakterlerinin çok ön hazırlığı var aşık olmak için. Halbuki, hayatta böyle değildir, aşk tasarlanılan ve ön hazırlığı yapılabilen bir şey değildir. Eskinin, hani o dalga geçilen mantık evliliklerinde bile, bugünkü hesaplılıktan daha çok aşk vardı diyesi geliyor insanın. Ali Poyrazoğlu dedi, ’Aşk bir kör atlayıştır.’ İnsanların birbirleri için ’sağlama’ yapacakları alanlar kalmadı. Modern hayatlar ve modern zamanlarda böyle bir şansı yoktur insanın. Son bir aydır, ’Ben aslında duyguları olan iyi bir insanım’ mesajını, ben şu cümleyle alıyorum. Babam ve Oğlum’u gördün mü? Hee gördüm Ağladın mı? Sana ne? Yani ben de duyarlıyım ve iyi bir insanım. Bu arada, ben de filmi seyrettim. Yeri gelmişken ve sabah seansında katılarak ağladım ama bu soruları soran insanlarla o kadar ayrı şeylere ağladık ki. Benim o filmde yandığım, bu ülkenin o temiz çocuk yürekli insanlarının, bu ülke tarafından nasıl da kırıldığını, nasıl da örselendiklerini, onurlarıyla ekmekleriyle nasıl da oynandığını gördüğüm için bu uğurda yiten, onulmaz acılar çeken insanlarımızı hatırlayarak ağladım. Belki de bugünkü aşksızlık hâli de, o dönemlerin ürünüdür diyeceğim ama aşk bunların hepsinin üzerinden atlayabilecek bir şey olmalı... 'T24
Hollywood'da Irkçılık Çizgi Filmlere Kayıyor
'Çılgın Hırsız 2 / Despicable Me 2' filminin kötü karakteri El Macho, Meksikalı kötü adam stereotipinin tüm özelliklerine sahip. Hollywood filmlerinde farklı etnik kökenlerden gelen karakterler daha sık ve olumlu şekilde yansıtılırken, animasyon dünyasının daha çok yolu var Guardian gazetesinde Steve Rose imzasıyla yayımlanan bir haberde, ırkçılığın Hollywood çizgi filmlerinde kendisine sağlam bir yer bulduğu öne sürüldü. Siyahi yönetmen Steve McQueen'in çektiği '12 Yıllık Esaret' filminin ve Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron'un 2014 Oscarları'ndan ödülle ayrılması, Hollywood'un ırkçılığının kırılmaya başladığına dair bir işaret olarak görülmüştü. Ancak Rose'a göre ırkçı yaklaşım ortadan kalkmak yerine animasyon film dünyasına doğru ilerledi. Rose, kötü karakterlerin ağırlıklı olarak Meksikalılardan oluştuğu, geçen senenin gişe şampiyonlarından 'Çılgın Hırsız 2 / Despicable Me 2' filminin kötü adamı El Macho, bazı filmlerde sadece beyaz karakterlere yer verilen Oscar ödüllü 'Karlar Ülkesi / Frozen' göz önüne alındığında Hollywood'da ırk stereotiplerinin animasyon filmler üzerinden tüm gücüyle devam etmekte olduğunu ifade ediyor.Milliyet Sanat
Reklam
Yeni Bir Android: Silver
Google, popüler işletim sistemi olan Android’e farklı bir yüz getiriyor.Android kullananların sayısını arttırmayı hedefleyen Google Android Silver ile ayrıntılı olarak neleri değiştireceği merak konusu.Dünyada en çok kullanılan yazılım olmasına rağmen,android kullanmak istemeyen veya kullanmaya çekinen kitlede nerdeyse kullananlar kadar fazla.Google ise bu kitleyi android’e çekme taraftarı.Bilişim devi Google Android Police’ın sızdırdığı bilgilere göre Android Silver adlı özel bir android versiyonu geliştiriyormuşPeki nedir bu Android Silver dedikleri nedir ?Android’in en çok sevilmeyen özelliğinden biri olan dağınıklık ve cihazların güncellemeleri geç alması konularına odaklanan Silver.Normal Android’ten 1 adım öne çıkıyor.Üst düzey 5 android telefona ait farklı Android Silver yazılımları çıkacağı ve yüklemenin kolay olduğu gibi de silmenin’de çok kolay olacağı sızan bilgilerin arasında.Peki artıları neler ?Aktif olan kararlı güncellemelerPlay storeda ayrıcalıklı özellikler Virüs veya zararlı yazılımların cihazlara girmesi daha zor olacakShare the post 'Yeni bir Android: Silver'
Lenovo'dan Düşük Fiyatlı Android Tablet
Lenovodan 129 $ 249 $ arası fiyatlarla değişen daha ucuz Android tabletler geliyor.Önümüzdeki ay satışa sunulacak yeni Tab A-serisi tabletler, 7-10 inç arasında değişen ekran boyutlarına sahip olacak ve Web’te sörf,eğlence için tasarlandı.Sadece ekran boyutları ve ağırlıkları değişen A serisi tabletler genel olarak aynı özelliklere sahip olacaklar.320 gram ağırlığında 129 $ başlayan fiyatla Tab A7-50 ve Tab A8 360 gram ağırlığında 179 $ ‘dan başlayan fiyatla piyasa sürüleceği açıklandı.Tab A10 560 gram diğerkilerine göre daha ağır olmasına rağmen sekiz saat Wi-Fi tarama süresi ve daha büyük bir pil var kullanması diğer Tab-A modellerinden daha ayrıcalıklı kılıyor.1280 x 800 piksel çözünürlükte ekranları olacağı ve Android 4.2 ile gelip 4.4 Kitkat’ta yükseltilebileceği açıklandı.Fakat tabletlerin çıkış tarihi kesin olarak belirtilmese de ucuz tablet piyasasında satışlarını arttıracağını söylemek mümkün.Share the post 'Lenovo’dan düşük fiyatlı Android tablet'
Konservatörüm  Dediğinizde İnsanların Aklına Gelen 16 Eser
Restoratör-Konservatör Nedir? Eski adıyla Restorasyon ve konservasyon  programı yeni adı ise EserKoruma bitirenlere 'Konservatör' unvanı verilir. Restoratör ve konservatörler müzelerde, kütüphanelerde, ören yerlerinde, sit alanlarında zamanla bozulan taşınabilir ve taşınamaz kültür varlıklarının onarımını yapar, müzelerdeki eserlerin bozulmalarını önleyici tedbirler alır.  Kaynak: www.eserkoruma.com
Reklam
Country Müzik Böylesini Görmedi
Amerikan Country Müzik Ödülleri, sahiplerini buldu. Miranda Lambert üç ödülle geceye damga vururken, beşinci kez Yılın Kadın Sanatçısı seçildi Amerikan Country Müzik Ödülleri, önceki akşam Las Vegas’ta düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Yedi dalda ödüle aday gösterilen Miranda Lambert, üç ödül kazanarak geceye damga vurdu. Miranda Lambert, aynı zamanda Yılın Kadın Sanatçısı Ödülü’ne de değer görüldü. Taylor Swift ve Carrie Underwood gibi güçlü adayları geride bırakarak ödülü kazanan Lambert, böylelikle beş yıl üst üste Yılın Kadın Sanatçısı seçilerek rekor kırdı. Yedi dalda ödüle aday gösterilen Tim McGraw ise sadece Yılın Videosu Ödülü’nü kazandı. Jason Aldean Yılın Erkek Sanatçısı seçilir- ken, Kacey Musgraves Same Trailer, Different Park adlı kaydıyla Yılın Albümü Ödülü’nü kazandı. Geçen yıl da aynı ödüle değer görülen Aldean, “Geçen yıl bu ödülü kazandığımda şaşırmıştım ama bu yıl daha da fazla şaşırdım. Muhteşem günler yaşıyorum, o yüzden umarım kısa zamanda sona ermez” dedi. Yılın Şarkısı Ödülü, Lee Brice’ın seslendirdiği I Drive Your Truck şarkısına değer görülürken, En İyi Çıkış Yapan Şarkıcı da Justin Moore seçildi. Taraf
Reklam
Ülkelerin İki Kelimelik Tanımı
Google aramalarında ortaya ilginç bir detay çıktı. Kullanıcıların bir ülkeyi ararken yaptıkları iki kelimelik değerlendirmeler belirlendi. Peki Türkiye için hangi kelimeler geçerli dersiniz? İşte yanıtı... Finlandiya: Zeki ve zengin İsveç: Başarılı ve pahalı Norveç: Hokeyde kötü ancak zengin İngiltere: Güçlü ve de zengin İrlanda: Fakir ve yeşil Fransa: Irkçı ve gey İspanya: Fakir ve çürük Portekiz: Fakir ve küçük Türkiye: Ucuz ve kurak Almanya: Zengin ve güçlü Polonya: Zayıf ve fakir Ukrayna: Fakir ve Rusya için önemli Kazakistan: Fakir ve de büyük Çin: Kirli ve zengin Japonya: Tuhaf ve zengin Kuzey Kore: Kötü ve fakir haberler.com
Samsung'un Super Amoled'li Yeni Canavarı
Samsung'un yağmur gibi yağan tabletlerine yenisi ekleniyor. Hem de Super AMOLED ekranıyla birlikte! Samsung 'un bir yeni tableti daha yolda... SM-T800 model numarasıyla SamMobile 'ın radarına yakalanan Samsung'un yeni tableti, görünüşe göre harika özelliklere ev sahipliği yapıyor. Samsung'un diğer bir büyük ekranlı tableti olması planlanan SM-T800, 10.5 inç boyutunda bir ekranın sahibi olacak. 2.560 x 1.600 piksel çözünürlükle adeta piksel şov yapacak gibi görünen tabletin kullandığı ekran teknolojisi ise Super AMOLED . Samsung'un yeni tabletinin daha pek çok özelliği de raporda bulunuyor. SM-T800 kodlu tablet, 2 GB RAM ve 4 çekirdekli Snapdragon işlemciyle gelecek. Android 4.4.2 KitKat işletim sistemiyle çalışacak olan tablet, 16 / 32 / 64 GB kapasite seçeneklerine de sahip. Ön yüzünde 2.0 megapiksel, arka yüzünde ise 8.0 megapiksel kamera görünen tabletin bataryası ise 7900 mAh. Yeni tablet, microSD kart desteği de sunacak. Hatırlayacak olursanız Samsung'un son AMOLED ekranlı tableti, 2012'de piyasaya sunduğu Galaxy Tab 7.7 idi. Şimdi Super AMOLED ekranla 2.048 x 1.536 piksel çözünürlük sunmaya hazırlanan Samsung, iPad Air 'in ekranını alaşağı etmeye de aday...chip
Reklam
Yanlış Kişiye Gönderdiğiniz SMS'i Anında Geri Çekin
Yanlış kişiye atılan mesajlar ne kadar çok can yakar çoğu kişi bilir. Düşünsenize kız arkadaşınıza ” Seni Seviyorum ” diye bir SMS atacaksınız, rehberden ismini seçerken yanlışlıkla Nihat abiye yolladınız.:) İşte bu durum insanı çok kötü durumlara sokabiliyor. Artık bu duruma düşmenize gerek yok, kız arkadaşınıza attığınız SMS’i yanlışlıkla Nihat abiye yolladığınız anda hemen o SMS geri çekebilirsiniz, hemde sadece bir uygulama ile. Nasıl mı? işte yolu.. Uygulamanın ismi TigerText, tek yapmanız gereken şey hemen TigerText’i akıllı telefonunuza indirip, SMS uygulamanız olarak kullanmak. Bu işlemi yaptıktan sonra gönderdiğiniz mesajın üstüne basılı tuttuğunuz zaman Recall seçeneği çıkacak, bu seçeneğe tıkladığınız zaman eğer attığınız SMS’i karşı taraf henüz okumamışsa anında geri çekilecektir.
Glass'a Canlı Yayın Uygulaması
Google'ın halen geliştirme aşamasında olan giyilebilir teknolojik gözlüğü Glass için yayınlanan bir uygulama ile kullanıcı gözünden canlı yayın yapılabiliyor. 8 Nis 2014 Güncelleme 15:30 TSİ | Konular Bilim-Teknoloji, ABD ABD'nin Las Vegas şehrinde düzenlenen Ulusal Yayıncılar Birliği (National Association Brodcaster) konferansında tanıtılan Livestream'in yeni Glass uygulaması akıllı gözlük üzerinden canlı yayın yapma imkânı sunuyor. Mobil cihazlar ve bilgisayar üzerinden canlı yayın servisleri veren Livestream'in yeni Glass uygulamasını cihaza yükledikten sonra internet bağlantısı olan her yerde canlı yayın yapılabiliyor. Uygulama ekranında ne kadar süredir canlı yayın yapıldığı, kaç kişinin bu canlı yayını izlediği ve canlı yayın kalitesi hakkında bilgiler görülebiliyor. Hatta uygulama üzerinden gelen yorumlar da Glass ekranından okunabiliyor. Şimdilik harici bir dosya olarak yüklenebilen Livestream uygulaması Google Glass sahipleri tarafından ücretsiz olarak kullanılabiliyor. Bu uygulama Glass için geliştirilen ve stream özelliği olan ilk uygulama özelliğine sahip. Yeni uygulamanın özellikle TV yayıncılığı ve benzeri sektörlerde kullanılması bekleniyor. Şimdilik test ediliyor Şimdilik test aşamasında olan Google Glass, giyilebilir bir akıllı gözlük. Dünya çapında Google'ın belirlediği kullanıcılar tarafından test edilen ürüne sahip olmak için bazı şartları yerine getirmek ve 1500 dolar ödemek gerekiyor. Livestream/Al Jazeera
Türküleri, Bağımsız Türkiye İçin Söyleyecekler
Protest müziğin en büyük isimlerinden olan Grup Yorum konseri Bakırköy Halk Pazarı’nda gerçekleştirilecek. Grup Yorum’un 4. Bağımsız Türkiye konseri 13 Nisan 2014 Pazar günü saat 15:00′de Bakırköy Halk Pazarı’nda “Bağımsız Türkiye” çağrısıyla geçen yıl 550 bin kişinin katıldığı halk konserinde bu yıl da yüzbinlerin birlikte olması hedefleniyor. Grup Yorum’a birçok konuk sanatçı eşlik edecek. 30 kişilik senfoni orkestra da Grup Yorum’a konser boyunca eşlik edecek. Grup Yorum’un söyleyeceği bazı şarkılarda solistlik yapacak sanatçılar ise şöyle: Bülent Emrah Parlak, Fırat Tanış, Rıza Kocaoğlu, Ezel Akay, Barış Atay, Ogün Sanlısoy, Erdal Bayrakoğlu, Hilmi Yarayıcı, Erkan Oğur, Hakkı Demircioğlu, Selçuk Balcı, Adile Yadırgı, Ayla Yılmaz, Hüseyin Turan, Tolga Sağ, Yılmaz Çelik, Cengiz Özkan.. Sanat Meclisi’nin Van depremzedeleri için yaptığı “Van Üşüyor” ismine sahip bestede emeği geçen ve klipte bulunan tüm sanatçılar sahnede hep beraber besteyi seslendirecekler.sanatrehberi
Engelli, Gazi ve Şehit Yakınlarına İndirimli İnternet
Teknolojileri ve İletişim Kurulu, Türk Telekom’un engelli, gazi ve şehit yakınlarına yönelik bazı indirimli internet tarifelerinin 1 Mayıs’tan itibaren yürürlüğe girmek ve ilgili referans tekliflere eklenmek üzere onaylanmasını kararlaştırdı. BTK'nın internet sitesinde yayımlanan kararlara göre kurul, '16 Mbit/sn’ye kadar 50 GB AKN’li Limitsiz' tarifenin aylık ücretini vergiler hariç 36,35 lira, '16 Mbit/sn’ye kadar 100 GB AKN'li Limitsiz' tarifenin aylık ücretini 46,3 lira olarak belirledi. IP seviyesinde veri akış erişimi ücreti ise sırasıyla 22,79 lira ve 30,25 lira oldu. Engelli, gazi ve şehit yakınları için'16 Mbit/sn’ye kadar 50 GB AKN'li Limitsiz' tarifenin aylık ücreti 27,26 lira, '16 Mbit/sn'ye kadar 100 GB AKN'li Limitsiz' tarifenin ücreti de 34,72 lira olarak onaylandı. IP seviyesinde veri akış erişimi ücreti ise sırasıyla 17,09 ve 22,68 lira oldu. Kurul kararı kapsamında revize edilecek referans tekliflerin kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Türk Telekom'un internet sayfasında yayımlanması kararlaştırıldı. DİĞER KARARLAR Kurul ayrıca, Türk Telekom'un 'Toptan Al-Sat/IP VAE Yüksek Hızlı DSL İnternet Paketlerine Yönelik Satış Destek Kampanyası', 'Toptan Günlük ve Saatlik İnternet Kampanyası', 'ADSL/ADSL2+/VDSL Hat Dondurma Hizmeti Kampanyası', 'DSL Bağlantı Kampanyası', 'DSL Nakil Ücreti Kampanyası', 'ADSL Yeni Satış Kampanyası' ve 'Günlük ve Saatlik İnternet Ücretsiz Kullanım Kampanyası'nın uygulama sürelerinin 31 Mayıs 2014 tarihine kadar uzatılmasını onayladı. Kurul, 'İSS Sadakat Kampanyası'nın uygulama süresinin 1 Nisan 2014 tarihinden 31 Mayıs 2014 tarihine kadar geçerli olacak şekilde onaylanmasını kararlaştırdı. Onaylanan kampanya uygulama esaslarının, kararın tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde Türk Telekom'un internet sayfasında yayımlanması hükme bağlandı. Kaynak: AA
Reklam