Görüş Bildir
Bu Yaz Ülkemize Gelecek 7 Yabancı Grup
Hadi bakalım. Kulakların pasını sildikten sonra, belkide kendimiz için bir dönüm noktasına şayet olacağız. Sahne şovları, kafalardaki harika notalı anıları, dedikodular, 20'lik delikanlı performansları, idolleri olan gençlere karşı duyarlı hareketler... Hepsi büyük isim, görülen bazı isimler bile gözleri ovuşturmak için yeterli. PS: Keşke Radiohead'i ve Coldplay'i de listeye büyük şükela bir hevesle ekleyebilseydim ama olmadı. Onlar bu yılda yok. (Umarız Y ve X kuşağı eceliyle ölmeden bir kez daha Türkiye'ye uğrarlar.) :( PPS: Ayrıca buradan Peter Gabriel'e bir şeyler söylemek istiyorum. ''Geri dön, geri dön. Ne olur geri dön....''
En Yaratıcı Facebook Profillerinden 12 Örnek
Hepimizin zevkle adeta bir an bile terketmediği sevgili Facebook 'Duvar Kağıdı' tasarımını çıkardı çıkaralı bu kavramı çeşitli şekillerde yaratıcı kullanmaya çalışan birçok birey oldu. Bakalım en yaratıcıları diyebileceklerimiz hangileriymiş görelim:
Reklam
Twitter Kullanıcılarının Neredeyse Yarısı Hiç Tweet Atmıyor
Tweet cimrisi olur mu deme. Twopcharts’ın araştırmasına göre, Twitter’ın 974 milyon kullanıcısının yüzde 44′ü bu zamana kadar tek bir tweet dahi göndermemiş. “Biz sadece takipçiyiz, tweet atmıyoruz” düşünceli Twitter kullanıcılarının sayısı şaşırtıcı derecede yüksek. 2013′ün son çeyreğinde 241 milyon aktif kullanıcısı bulunan Twitter’ın büyük bir bölümü şimdiye kadar hiç tweet atmamış. Twitter aktif kullanıcı sayısını hesaplarken ise ayda bir kez dahi olsa hesabına giriş yapan kullanıcıları göz önünde bulunduruyor. Ancak hesaplamaya kullanıcıların tweet atıp atmadığı dahil edilmiyor. Twopcharts, kullanıcıların hesaplarına giriş yapıp yapmadığı konusunda bilgi vermiyor. Ancak Twitter kullanıcılarının yüzde 30′unun 1-10 arası tweet attığı, yüzde 13′lük kısmının ise şimdiye kadar 100 tweet sınırını aşmış olduğunu belirtiliyor. Araştırma göre, 2013 yılında 284,4 milyon yeni Twitter hesabı açıldı ve bunların sadece yüzde 12,9′u ilk tweet’ini geçtiğimiz şubat ayında gönderdi.Stuff
Reklam
Kaliteli Demokrasi, Güçlü Hukuk Devleti Olmayınca, Ekonomi De Küme Düştü
IMF’YE GÖRE TÜRKİYE 17. SIRADAN 19. SIRAYA İNECEKCHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonominin de güçlü olmadığını, refah ve gerçek bir büyüme yaratılamadığına işaret ederek, 'Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım.Bu zihniyetle devam edersek değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı, G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız' dedi.CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yaparak şunları kaydetti:Kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonomi de güçlü olmuyor, refah ve gerçek bir büyüme yaratmıyor.Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım.Bu zihniyetle devam edersek değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı, G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız.IMF’ye göre Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, bu yıl Hollanda ve Suudi Arabistan’a da geçilerek 19’unculuğa düşecek.Türkiye 2014’te, dünyanın önde gelen sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerini kapsayan  G20 ’de en alt sınıra doğru iniyor.  Büyük ekonomi sıralaması GSYH büyüklüğüne göre yapılırken, bir ülkenin asıl kalkınmışlığı ve refah seviyesini kişi başına GSYH’si gösteriyor.Kişi başına GSYH’ye göre yapılan sıralamada ise 2013’te bir basamak düşerek 65’inci olan Türkiye’nin bu yıl 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe ineceği tahmin ediliyor.Türkiye, kişi başına GSYH’a göre sıralamada 2000 yılında dünya ülkeleri içinde dünyada 63’üncü sıradaydı. 2002 sonundan bu yana işbaşında olan AKP döneminde anlatılan “hızlı büyüme” masallarına rağmen Türkiye, 2000 yılındaki sırasının hala çok altında.Türkiye’nin kişi başına milli gelirde ise çok altlardaki sırasının giderek daha da aşağılara inmesi dünya ile karşılaştırmada kalkınmışlık ve refah düzeyinin giderek gerilediğini gösteriyor.2014’te öngörülen kişi başına GSYH’ye göre Türkiye, sadece Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya, Fransa, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; İsrail, Umman, Bahreyn, Lübnan gibi Ortadoğu, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Hırvatistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin de altında kalıyor. Uruguay, Şili gibi Orta Amerika ülkeleri ve eski Sovyet ülkesi Kazakistan’ın kişi başına milli geliri Türkiye’den daha yüksek. Gabon, Panama, Venezuela, Palau, Barbados ve Şeyseller bile kişi başına gelirde Türkiye’nin önünde…IMF’ye göre Türkiye 2014 yılında 19’uncu sıraya düşecekBüyük ülke, itibarlı ülke, güçlü ülke olmanın yolu kaliteli demokrasiden geçiyor. Türkiye bugün Türkiye insani gelişmişlik sıralamasında 187 ülke arasında 90’ıncı sırada, basın özgürlüğü sıralamasında 179 ülke arasında 154’üncü, cinsiyet eşitliği bakımından 134 ülke arasında 120’inci sırada yer alıyor. Türkiye dünyada “hibrid rejim” ya da “yarı demokrasi” olarak geçiyor.Bağımsız ve tarafsız bir yargı olmazsa, güçlü bir ülke ve kaliteli bir demokrasi de olmuyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından son açıklanan verilere göre 2002 yılında cumhuriyet savcılarının soruşturma evresinde bir dosyayı görme süresi 212 günken, bugün bu süre 363 gün.  2002 yılında Cumhuriyet Savcıları 2.953.000 dosyayı soruştururken, 2012 yılında 6.285.000 dosyayı soruşturmuş, soruşturulan her 2 dosyanın sadece 1’inde kamu davası açılmasına karar verilmiş. 2002 yılında Ceza Mahkemelerinde bir dava ortalama 232 gün sürerken bu süre 2011 yılında 291 güne çıkmış, 2012 yılında 229 güne inmiş. Yani 10 yılda 4 gün ilerleme sağlanmış. Hukuk mahkemelerinde de aynı trend devam ediyor. 2002 yılında bir dosya 174 günde görülürken 2012 yılında 232 günde görülmüş. 2002 yılında Yargıtay Ceza Daireleri ve Genel Kurulu’nda 244.000 dosya varken bu sayı 2012 yılında 770.000’e çıkmış. Bir dosyanın ortalama görülme süresi 2 kattan fazla artmış. 2002 yılında bir dosya 138 günde görülürken, 2012 yılında 306 günde görülüyor. Bu veriler de gösteriyor ki, Türkiye’de hukuk işlemiyor, yargı hızlı, adil ve bağımsız karar alamıyor.Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa, demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım. Eğer bir ülkede hukukun üstünlüğü olmazsa, yargı bağımsızlığı olmazsa, kuvvetler ayrılığı çalışmazsa, kaliteli ve gerçek demokrasi olmuyor. Kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonomi de güçlü olmuyor, refah ve gerçek bir büyüme yaratmıyor.Gelir dağılımı adaletli olmayınca, kişi başına düşen gelir artmayınca, refah ve kalkınma bireye yayılmazsa da gerçek manada büyüme olmuyor İnsan hakları standartı yüksek olmayınca, ekonomi de güçlü olmuyor. Hukuk yoksa, demokrasi yoksa, güçlü ekonomi yoksa, o ülke itibarlı ve güçlü ülke de olmuyor. Bu nedenle de Türkiye sıralamalardaki yerini kaybediyor. Bu zihniyetle devam edersek, değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız.IMF’ye göre Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, bu yıl Hollanda ve Suudi Arabistan’a da geçilerek 19’unculuğa düşecek . Kişi başına GSYH’ye göre yapılan sıralamada ise geçen yıl bir basamak düşerek 65’inci olan Türkiye’nin bu yıl 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe ineceği tahmin ediliyor.2000 yılında Türkiye dünyanın en büyük 18’inci ekonomisiydi.Cari fiyatlarla dolar cinsinden GSYH tutarına göre yapılan değerlendirmeye göre 2000 yılında Türkiye dünyanın 18’inci büyük ekonomisi konumunda bulunuyordu. Bülent Ecevit hükümetinin ABD’nin Irak operasyonuna destek vermemesi üzerine, yapılan manipülasyonla ani sıcak para çıkışı yoluyla ağır bir ekonomik kriz yaşatılan 2001 yılındaki hızlı küçülmeyle Türkiye büyük ekonomi sıralamasında 22’nciliğe düştü. İzleyen yıllarda yeniden büyümeye geçen Türkiye 2002’de 21’inci, 2003’te 18’inci, 2004’te 17’nciliğe yükseldi ve izleyen altı yılda bu sırayı korudu. Türkiye, 2011’de ise Endonezya’nın yükselişi sonucu 18’inciliğe indikten sonra 2012’de ise Hollanda’nın bir basamak düşmesi ile tekrar 17’nci oldu. 2013’te de bu sırayı koruyan Türkiye’nin bu yıl ise 2 basamak birden düşerek 19’unculuğa ineceği tahmin ediliyor.Üstelik IMF, Türkiye’nin 2013 yılı GSYH’sını 827.2 milyar dolar olarak öngörürken, TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı tutar 820 milyar dolarla bunun da altında kaldı. 2014 yılı için de hükümetin açıkladığı OVP’de yer alan 867 milyar dolarlık hedefe karşılık IMF tahmini bu yıl için 767.1 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.2013’te sıralama fazla değişmedi…IMF’nin 8 Nisan itibariyle güncellediği veri tabanına göre 2013 yılında milli gelirde ilk 7 ülkenin sırası değişmedi. ABD 16 trilyon 780 milyar dolarla birinciliğini korurken, Çin 9 trilyon 181 milyar dolarla ikinci,  Japonya 4 trilyon 902 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri 3 trilyon 636 milyar dolarla Almanya, 2 trilyon 737 milyar dolarla Fransa, 2 trilyon 536 milyar dolarla İngiltere, 2 trilyon 243 milyar dolarla Brezilya izledi. Rusya 2 trilyon 118 milyarla bir basamak yükselip 8’inci olurken, İtalya 2 trilyon 71 milyar dolarla 9’unculuğa düştü. 1 trilyon 871 milyar dolarlık milli gelire sahip Hindistan’ın 10’uncu sıradaki yeri değişmedi.Sırasıyla Kanada, Avustralya, İspanya, Meksika, Güney Kore, Endonezya, Türkiye, Hollanda ve Suudi Arabistan dolar cinsinden GSYH’ye göre ilk 20 ülke arasında yer aldı.Suudi Arabistan ve Hollanda 2014’te Türkiye’yi solluyor…Tahminlere göre 2014 yılında, 17 trilyon 528 milyar dolarla ABD en büyük ekonomi olmaya devam ederken, ikinci sıradaki Çin’in GSYH’si 10 trilyon doları aşacak, üçüncü sıradaki Japonya’nın milli geliri de 4 trilyon 846 milyar dolara yükselecek.IMF projeksiyonlarına göre 2014 yılında da ilk 20 ülkenin sıralaması çok fazla değişmezken, en dramatik değişimi Türkiye yaşayacak. 18’inci sıradaki Hollanda ile 19’uncu sıradaki Suudi Arabistan’ın birer basamak yükselmesi sonucu Türkiye 2 basamak birden düşerek 19’unculuğa inecek.G20 dışında kalma riski var…AKP döneminde Türkiye’nin ekonomik büyümesi, cari açığı patlatma pahasına, “sıcak para” ile finanse edildi, sözü edilen “hızlı” büyüme masalının aksine, “el parası” ile kağıt üzerinde sahte bir büyüme sağlandı. Ancak bunun ülkeye ve topluma bir hayrı dokunmadı. Türkiye 2014’te, dünyanın önde gelen sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerini kapsayan  G20’de en alt sınıra doğru iniyor .Ekonomik hacim mi halkın refah düzeyi mi?Büyük ekonomi sıralaması GSYH tutarına göre yapılırken, bir ülkenin GSYH büyüklüğünün nüfusu ile de orantısı bulunuyor. Çin, Hindistan gibi kalabalık nüfuslu ülkelerin ilk 20 ekonomi arasına girmesine, bu ülkelerin kalkınmışlığının yanı sıra, hatta ondan daha fazla nüfus faktörü etki ediyor. Bir ülkenin kalkınmışlığı ve refah seviyesini ise asıl kişi başına GSYH’si gösteriyor. Asıl bakılması gereken, kişi başına milli gelir sıralamasında Türkiye’nin nerede olduğu ve AKP döneminde nereden nereye geldiği…İlk 20 ekonomi arasında yer alan Türkiye’nin kişi başına milli gelirde ise çok alt sıralarda bulunması ve sıralamadaki yerinin giderek aşağılara inmesi ülkenin kalkınmışlık ve refah düzeyinin dünya ile karşılaştırmada göreli olarak gerilediğini gösteriyor.Türkiye, kişi başına gelirde 67’nciliğe düşüyor…Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, kişi başına milli gelire göre ülkeler sıralamada ise bir basamak düşerek 65’inci oldu. 2014’te ise Türkiye’nin 2 basamak birden düşerek 67’nciliğe ineceği öngörülüyor.2012’de Türkiye,  TÜİK’e göre 10 bin 497 dolar, IMF’ye göre 10 bin 523 dolar olan kişi başına milli geliri ile 64’üncü sırada yer alıyordu. 2013’te ise Türkiye IMF’ye göre 10 bin 815 dolar olan ancak TÜİK’in 10 bin 782 dolarla daha da düşük açıkladığı kişi başına GSYH ile 65’inciliğe geriledi. 2014’te ise OVP’deki 11 bin 277 dolarlık hedefe karşılık IMF,  9 bin 920 dolarlık kişi başına milli gelir öngörüyor. Bu da Türkiye’nin 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe inmesi anlamına geliyor. Bu da AKP’nin 11 yılı aşan iktidarında “hızlı büyüme” masallarına rağmen halkın refah düzeyini dünyanın gerisinde bıraktığının; dünya ile karşılaştırmada göreli olarak halkı yoksullaştırdığının kanıtı…Kişi başına gelirde Gabon’un bile gerisindeyiz…IMF projeksiyonlarına göre kişi başına milli gelirde Lüksemburg bu yıl 116 bin 134 dolarla açık ara birinciliğini koruyacak. Lüksemburg’u 99 bin 574 dolarla Norveç,  96 bin 635 dolarla Katar, 86 bin 145 dolarla İsviçre, 61 bin 889 dolarla Danimarka izleyecek.2014’te öngörülen kişi başına GSYH’ye göre Türkiye, sadece Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya, Fransa, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; İsrail, Umman, Bahreyn, Lübnan gibi Ortadoğu, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Hırvatistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin de altında kalıyor. Uruguay, Şili gibi Orta Amerika ülkeleri ve eski Sovyet ülkesi Kazakistan’ın kişi başına milli geliri Türkiye’den daha yüksek. Gabon, Panama, Venezuela, Palau, Barbados, Şeyseller bile kişi başına gelirde Türkiye’nin önünde…Ekonomisi “iflas” etti denilen Yunanistan’ın kişi başına milli gelirinin 2014’te 22.6 bin dolar, Kuzey Kıbrıs’ın ise 24.2 bin dolarla Türkiye’yi ikiye katlıyor.
Amazon'un Akıllı Telefonu Yılın İkinci Yarısında Piyasada
Amazon'un beklenen akıllı telefonunu ile ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Amazon'un planları konusunda bilgilendirilen bazı kişiler, şirketin bu yılın ikinci yarısında bir akıllı telefonu satışa çıkarmaya hazırlandığını söyledi. Bu, şirketin donanım alanında Apple ve Samsung'a karşı rekabete gireceği şeklinde değerlendiriliyor. Kaynaklar, şirketin bazı telefon modellerini son haftalarda San Francisco ve merkezinin bulunduğu Seattle'daki geliştiricilere sunduğunu da ifade ettiler. Şirketin planları ile ilgili bilgilendirilen kişilere Amazon'un telefonunu Haziran ayının sununa kadar duyurmayı Eylül ayının sonuna kadar ise sevkiyatlara başlamayı amaçladığı bilgisi verildi. Bu da alışveriş sezonunun hemen öncesine denk geliyor.Kaynaklar Amazon'un telefonun gittikçe kalabalıklaşan pazarda sahip olduğu ekran ile farklılığını ortaya koyacağını belirtiyor. Bu ekran ile herhangi bir gözlüğe ihtiyaç duyulmadan üç boyutlu görüntüler izlenebilecek. Aynı kişiler telefonun ön tarafında bulunacak dört kamera ile entegre edilecek retina-izleme teknolojisi veya sensörler ile kullanıcıların hologram benzeri 3-D görüntüler elde edebileceğini ifade ediyorlar. Öte yandan Amazon sözcüsü konuyla ilgili açıklamada bulunmayı reddetti. Böylece Amazon, bir zamanların önde gelen telefon üreticileri BlackBerry ve Motorola gibi şirketlerin dahi düşüşe geçtiği rekabetçi bir pazara girmiş olacak. Araştırma şirketi IDC'ye göre Apple ve Samsung'un tek başlarına dünya genelindeki akıllı telefon pazarının yüzde 49'una hakim oldukları dikkate alındığında bu pazara yeni girecek şirketler için çok az bir alan var. Yeni telefon ile ilgili bu gelişme, Amazon'un köklü bir şekilde tasarım ve donanıma ağırlık vermeye başladığı bir zamana da denk geldi. Geçen hafta şirket Fire TV setüstü cihazını tanıtmış ve müşterilerine ürünlerin barkodlarını okuyabilecek bir okuma kaleminin çok yakın zamanda dağıtılacağını duyurmuştu. Böylece müşteriler bilgisayarlarına girmeden ürünleri yeniden sipariş edebilecek. Şirket ayrıca geçen yıl Kindle Fire cihazının yeni bir versiyonunu da tanıtmıştı. Ancak Amazon donanıma diğer birçok şirketten daha faklı yaklaşıyor. CEO Jeff Bezos yaptığı açıklamada donanımların kendisinden çok müşterilerin bu donanımlar üzerinden Amazon hizmetlerini satın almalarından kar elde etmeyi tercih ettiklerini söylemişti. Akıllı telefonun tasarımı ve fiyatı ise henüz belli değil ancak kaynaklar performans ve diğer endişeler nedeniyle Amazon'un cihazın çıkış planını değiştirebileceğine de dikkat çekiyor. Yine aynı kaynaklar 3-D ekran teknolojisinin kişinin göz hareketleri ve ekranın kullanıcının yüzüne yaklaştırıp yaklaştırılmadığını algılayabileceğini belirtiyor. Böylece kullanıcının yüzüne yaklaştırıldığında telefon otomatik olarak görüntüleri yakınlaştıracak ve kişi telefonu hareket ettirince yazı ve görüntüler ona göre ayarlanacak. Bu teknoloji oyun için ideal olabilir ki Amazon setüstü cihazı da dahil son zamanlarda bu alana da odaklanmış durumda. Kendilerine cihazı kullanmalarına imkan verilen bazı kişiler telefon yazılımının görsel oyunlara göre optimize edildiğini ve derinlik hissi verdiğini belirtiyorlar. Telefonun hangi işletim sistemini ve Amazon'un hangi iletişim operatörü ile birlikte çalışacağı da açıklığa kavuşmuş değil. Kindle Fire tablet ve Fire TV setüstü cihazının her ikisi de Google' ın Android işletim sistemi ile çalışıyor. Ancak Amazon Kindle Fire için kendi uygulama mağazasını kullanırken Google'ın Play Store'una da erişim imkanı vermiyor. AT&T, Kindle tabletlerin ve e-okuyucuların servisini sağlıyor. AT&T sözcüsü de konuyla ilgili açıklama yapmadı. Yine planlar konusunda bilgilendirilen bir kişi Amazon'un tedarikçilerinden birinden bu ayın sonunda ilk etapta 600 bin adet telefon üretmesini istediğini söyledi. Şirket ekran üretimi için de iki şirket ile görüşüyor. Bunlardan biri Apple'ın iPhone 5C ve 5S modellerinin ekranlarını üreten Japon Display şirketi. Japon Display şirketinin sözcüsü de konuyla ilgili yorum yapmayı reddetti. Konuya yakın iki kaynak ayrıca Amazon'un telefonu tanıtmak için seçmiş olduğu bazı uygulama ve yazılım geliştiricilerini bir otele davet ettiğini, burada telefonun bulunduğu odaların güvenlik görevlilerince korunduğunu ifade ettiler. Tüketiciler akıllı telefonlarını her zaman yanlarında bulundurduklarından Amazon böylece kullanıcıların konumları, indirdikleri uygulamalar gibi bilgilere sahip olabilecek ki bu da sonuç olarak e-book, video indirimleri ve ev eşyaları gibi ürünleri satması için şirkete yeni fırsatlar sunabilecek. WSJ
Tofaş'a 19.8 Milyon TL Vergi Cezası!
Tofaş'a vergi inceleme raporlarında, 2011-2012 yılları için toplam 19.8 milyon lira vergi aslı ve cezası tebliğ edildi. Şirketten KAP'a yapılan açıklamada, vergi inceleme raporlarında, dar mükellef kurumlara yapılan bazı ödemelerin stopaj ve sorumlu sıfatıyla KDV açısından eleştirildiği belirtildi.Bu kapsamda şirkete, gecikme cezası hariç olmak üzere 2011 yılı için 5.1 milyon lira vergi aslı, 5.1 milyon lira vergi ziyaı cezası, 2012 yılı için de 4.8 milyon lira vergi aslı, 4.8 milyon lira vergi ziyaı cezasının talep edildiği kaydedildi. Tofaş, söz konusu raporlarla ilgili olarak tüm yasal haklarını kullanacağını açıkladı.CNN TÜRK
Reklam
Geçtiğimiz Haftanın Mutlaka İzlemeniz Gereken 10 Videosu
Geçtiğimiz haftanın en çok izlenilen, tartışılan ve dikkat çeken videoları karşınızda. İyi seyirler...Daha fazla eğlenceli video için Videolar butonunu ve her videonun üzerine gelince solunda açılan paylaş kısmını kullanabilirsiniz!
Reklam
Reklam
Kuzu'ya Has...tir Çektiren İddia
Burhan Kuzu'nun twitter'da porno hesapları takibe aldığı iddiaları twitter'ı salladı. Twitter'ın kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunan AKP milletvekili Burhan Kuzu dün gece twitter'ı salladı. Burhan Kuzu'nun twitter'da porno hesapları ve eskortluk yapan hesapları takibe aldığına ilişkin iddialar sosyal medyayı salladı. Gelen eleştirilere çok sert tepki gösteren Kuzu, 'has..tir' çekti. Kuzu yine twitter hesabından iddialara sert çıktı. haberartibir.com.tr
Reklam