Görüş Bildir
Olcan Adın Trabzonspor'dan Ayrılıyor
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ile bugün bir araya gelen Olcan Adın, takımdan ayrılmak istediğini iletti. Hacıosmanoğlu da yıldız oyuncuya olumlu yanıt verdi.A Milli Takım'la yaz kampına giden Olcan Adın, Türkiye'ye dönüşünde ayağının tozuyla başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ile bir araya geldi. Sezon sonu sözleşmesi sona erecek yıldız futbolcu, Hacıosmanoğlu'nda gelecek teklifleri değerlendirmesini istedi. Olcan görüşmede 'Kulübüme para kazandırmak istiyorum. Transferim için kolaylık sağlayın' dedi. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu da Olcan'ın bu isteğine olumlu yanıt verdi. Olcan Adın'la Galatasaray ve Beşiktaş'ın yakından ilgilendiği biliniyor. NTV Spor
"Hoca Bu Kadar Zor Bir Lig Beklemiyordu"
'Yabancı sınırı serbest de olsa ben her zaman rekabete varım' diyerek meydan okuyan Sabri, takımdan ayrılmak için de şartını sundu; 'Galatasaray'ın menfaati'.İşte Sabri'nin bomba sözleri... Galatasaray Kaptanı Sabri Sarıoğlu, Galatasaray dergisinin haziran sayısına özel açıklamalarda bulundu. Geçen sezon kaçırılan şampiyonluk ve takım içerisindeki dengeler hakkında da konuşan Sarıoğlu, gelecek sezon adına da bilgiler verdi. “ DEPLASMANDA KAYBETTİĞİMİZ PUANLAR YÜZÜNDEN ŞAMPİYONLUĞU KAÇIRDIK” Sezon başında Süper Kupa ve Emirates’i kazanmanın takımda rehavet oluşturup oluşturmadığı hakkında bilgi veren sarı-kırmızılı takımın kaptanı Sabri Sarıoğlu, şu şekilde konuştu: “İki sene üst üste şampiyon oluyorsunuz, iki sene üst üste Süper Kupa’yı kazanıyorsunuz, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynuyorsunuz. Bu durumda insanlarda bir beklenti oluşabilir ama biz daha da ilerisini hedefleyerek yola çıkmıştık. Maalesef olmadı. Her zaman, her şey istediğiniz gibi olmuyor. Sezona umutla başladık ama beklemediğimiz kayıplar yaşadık. Yine de her şey elimizdeydi, deplasmanda kaybettiğimiz puanlar yüzünden şampiyonluğu kaçırdık” dedi. “FATİH TERİM’İN AYRILIŞINA ŞAŞIRDIK” Sarıoğlu, Fatih Terim’in takımdan ayrılışı hakkında ise bu durumun biraz ani olduğuna değinerek, “Şaşırdık. Fatih Hoca ile iki sene üst üste şampiyonluk yaşamışız; beklemiyorduk. Fakat şöyle de bir durum var; bizler Galatasaray Camiası’nın işçileriyiz, profesyonel futbolcusuyuz. Camianın en yetkili karar mercii başkanımızdır, o neye karar verirse saygı duyup, uymamız gerekir” diye konuştu. “YENİ HOCA DEMEK, YENİ BİR ANLAYIŞ VE O ANLAYIŞA ADAPTASYON DEMEK VE BU DA BİR SÜREÇ ALIYOR” İtalyan Teknik Direktör Roberto Mancini göreve geldikten sonra Juventus maçına çıktıklarının hatırlatılması üzerine Sabri Sarıoğlu, yeni hocaları ile sezon başında Juventus deplasmanından iyi bir sonuçla döndüklerini belirterek, “Hoca gelir gelmez ilk maçımızda, Şampiyonlar Ligi’nde Juventus karşısında çıktık ve iyi bir sonuçla döndük. Ama lig bambaşka bir atmosfere sahip. Şampiyonluk yolunda son dakikada alınan puanlar size büyük moral aşılar. Fenerbahçe bu sene bunu çok yaşadı. Biz her şeye rağmen geriden yetişebilirdik. Başında da söyledim, deplasmanda çok gereksiz puanlar kaybettik. Şunu da belirtelim, yeni hoca demek, yeni bir anlayış ve o anlayışa adaptasyon demek. Bu da bir süreç alıyor” şeklinde konuştu. “DEPLASMANDA İYİ OYNAYAMADIK, İYİ MÜCADELE EDEMEDİK” Geride kalan sezonda deplasmanlarda yaşanılan puan kayıplarının sebebini, takım olarak mücadele güçlerinin iyi olmamasına bağlayan tecrübeli futbolcu, “Olmadı. Belirli bir nedeni yok. İki sene üst üste şampiyon olduğumuzda çok önemli deplasman galibiyetleri aldık ama bu sene alamadık. İşin aslı deplasmanda iyi oynayamadık, iyi mücadele edemedik. İçerde de puan kaybedebilirsiniz ama deplasman puanları bir takım için çok önemlidir. Deplasman galibiyetleri sizi yarışta tutar” dedi. “ HOCA BU KADAR ZOR BİR LİG BEKLEMİYORDU” Galatasaray Takım Kaptanı Sabri Sarıoğlu, Mancini’nin Türkiye alışmasının biraz zaman aldığını vurgulayarak, “Türk futbolunun kendisine has özellikleri var. Basın, taraftar ve futbolcu olarak çok farklıyız. Bir futbolcu iyi oynadığı zaman övgüler yağdırıp, onu zirveye çıkarıyoruz, eleştirirken de yerin dibine sokuyoruz. Hocaya da ilginç geldi bu durum, hemen alışamadı ortama. Sonuçta Türkiye Ligi gerçekten zorlu bir lig. Avrupa’da da zorlu ligler var ama burada her anlamda mücadele çok fazla. Benim görüşüm, hoca bu kadar zor bir lig beklemiyordu” ifadelerini kullandı. “BİRİ KAZANACAK, BİRİ KAYBEDECEK Takım kaptanı olarak şampiyon olunamayan dönemlerde, takım kaptanlarının çok tepki aldığı konusunda özellikle Arda Turan’ın kaptan olduğu dönemde daha fazla tepki almasının, Arda’nın medyada daha ön planda olmasına bağlayan Sabri, “Arda hem takım kaptanı olarak, hem de medyatik yönüyle daha ön plandaydı ve o yüzden en ufak bir şeyde çok tepki aldı. Bu durum biraz da abartıldı, olduğundan farklı gösterildi. Sonuçta Arda da çok duygusal ve çok iyi bir kardeşim. Her zaman konuştuk ve dertleştik. Sezon içinde bazen de görüştük, kampı ziyarete geldi, maçlara geldi. O da bizim iyi olmamızı ister. Şampiyonluğu almamızı istiyordu ama sonuçta futbol bu. Yine aynı noktaya geliyorsun. Biri kazanacak, biri kaybedecek” sözlerine değindi. “BENİM DE SEVİNDİĞİM YA DA ÜZÜLDÜĞÜM DÖNEMLER OLDU” Taraftarın tepkilerinden olumsuz etkilenip etkilenmediği sorusu üzerine Sarıoğlu, kendisinin yapı olarak çok sabırlı biri olduğunu dile getirerek, “Yıllarca da bunu gösterdim. Herkes böyle olmayabilir. Selçuk’ta olduğu gibi. Benim de sevindiğim ya da üzüldüğüm dönemler oldu. Üzülerek bir sonuca varamazsınız. Yapım gereği sabırlı bir insanım. Mesela bir ara taraftar şut atmama tepki gösteriyordu ama futbolda denemeden gol olmaz. Ben sağ bek oynuyorum. Toplasan bir maçta bir ya da iki şut çekebilirsin. Taraftarın da tepkisi olabilir, olağan bir şey bu. Ama bir yandan da denemek zorundasın. Bir zaman sonra öyle bir hal aldı ki, 10 şutun 9’unu gol atsam, ‘o birini nasıl atamaz’ gibi bir algı oluştu. Çok kafayı takmamak lazım, yoksa sahaya daha çok olumsuzluk yansıyor” diye konuştu. “TÜRK PASAPORTUN VARSA AVRUPA ARENASINDA 1-0 MAĞLUP BAŞLIYORSUN” Mancini’nin Türk futbolcuları hakkında, “‘Herkesin oldu, tamam’ dediği yerde kendini geliştirmeyi bırakıyor” görüşlerinin hatırlatılması üzerine sarı-kırmızılı takımın kaptanı, bu durumun tamamen futbolcudan kaynaklandığını ifade ederek, “Futbolcu büyük bir camiada oynayınca ve bir yere gelince tabii ki bir doyuma ulaşmış oluyor. Sadece Galatasaray için konuşabilirim. Ben takımda ‘ben oldum’ diyen bir oyuncu görmedim. Şimdi biz Avrupa Şampiyonası’nda yarı final oynadık, o takımdan kaç kişi Avrupa’ya transfer oldu. Hatırladığım kadarı ile sadece Mehmet Topal Valencia’ya gitti, Arda ise turnuvadan 3-4 sene sonra transfer oldu. Avrupa takımlarının Türk oyunculara bakış açısı da farklı. Yıllardır Avrupa arenasında, hem Milli Takım ile hem Galatasaray’la mücadele ettik. Şunu gördük; Türk oyuncusu Avrupa takımlarındaki birçok oyuncudan daha yetenekli ve daha kaliteli ama bize bakış açıları farklı. Türk pasaportun varsa Avrupa arenasında 1-0 mağlup başlıyorsun. Aynı şampiyonada Rusya da yarı final oynamıştı ama onlardan 5-6 oyuncu o sezon Avrupa’da bir takıma transfer oldu. Yani bize bakış farklı” görüşlerini belirtti. “GALATASARAY’IN MENFAATLERİNE UYARSA, O ZAMAN AYRILIRIM” Geçmiş dönemlerde İtalya’dan aldığı tekliflerin o günkü şartlarda kendisine uygun olmadığını belirten Sabri Sarıoğlu, “Her açıklamamda söyledim. ‘Ben Galatasaray’ın evladıyım. Burada yetiştim, gözümü burada açtım, ikinci evim burası. Galatasaray’ın menfaatlerine uyarsa, o zaman ayrılırım. Ayrılırsam da sadece yurt dışında oynarım’ dedim. O zaman bu menfaatler oluşmadı, kısmet değilmiş. Sonuçta ben Avrupa’nın en önemli takımlarından birinde oynuyorum, Galatasaray forması giyiyorum ve bundan da gurur duyuyorum” dedi. “İNİŞLER-ÇIKIŞLAR OLABİLİR” Sezon içerisinde hem sağ kanatta hem sol kanatta görev almasını, hocasının oyun içerisindeki planına bağlayan Galatasaray Kaptanı Sabri Sarıoğlu, “Sonuçta hocanın kafasında bir düşüncesi var. Hangi mevkiide kimin oynayacağını belirliyor. Ben de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Sahaya çıkınca en iyisini yapmaya çalışan bir oyuncuyum. İnişler-çıkışlar olabilir. Her mevkiide oynamaya çalışıyorum. Bunu beğenenler olur, beğenmeyenler de. İnişlerim-çıkışlarım, kötü performans gösterdiğim zamanlar, hatta tepki çektiğim zamanlar oldu ama futbolun içinde bunlar var” diye konuştu. “BAŞARILARA GİDEN YOLDA TAKIM BÜTÜNLÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ” Galatasaray’da sürdürdüğü kaptanlığın, hem saha dışında hem de saha içerisinde sürdüğünü vurgulayan Sabri, “Sonuçta 25-30 milyonluk taraftarı olan takımın oyuncususunuz. Sizden bu camia, bu taraftar, şampiyonluklar ve başarılar bekliyor. Bu başarılara giden yolda takım bütünlüğü çok önemli. O yüzden biz şanslıyız. Önceki jenerasyonda beraber oynadığım ağabeylerim Bülent Korkmaz, Hakan Şükür, Arif Erdem ve Ergün Penbe gibi oyunculardan çok şey öğrendim. Onlarla oynamak benim için büyük bir avantaj oldu. Onlar sayesinde Galatasaray, Türkiye’nin en büyük kulübü oldu. UEFA Kupası ve Süper Kupa’yı kazandılar. Türkiye’de hiçbir takımın gerçekleştiremediği başarıyı yakaladılar. Sonuçta o grubun içerisinde bulunmak, onların neler yaptığını gözlemlemek benim için büyük bir avantaj oldu. Bir maç kötü gittiğinde takım arkadaşlarımın moral motivasyonlarını düzeltmeye çalışıyorum, kazanmak için onları yüreklendiriyorum. Sonuçta kaptanlık sadece saha içinde pazubandını takmakla olmuyor. Saha içinde ve dışında bu sorumlulukları bilmek gerekiyor. Ben elimden geleni yapıyorum, sağ olsun takım arkadaşlarım da sorun çıkarmıyorlar” dedi. “AMACIMIZ SENEYE ŞAMPİYON OLUP 4. YILDIZI İLK TAKAN TAKIM OLMAK” Gelecek sezon hakkında da açıklamalarda bulunan Sabri Sarıoğlu, şu şekilde konuştu: “Kaliteli oyunculardan kurulu bir ekibiz ama sonuçta ne kadar kaliteli oyunculardan kurulu olsanız da, sahada o mücadeleyi vermediğinizde veya girdiğiniz pozisyonları atamadığınızda şampiyon olamıyorsunuz. Dünya’nın en iyi takımlarının bile, böyle inişleri-çıkışları var. Bu sene Manchester United da şampiyon olamadı. Herkes ister her sene şampiyon olmayı. Biz iki sene şampiyon olduk ve sonuçta rakiplerimiz daha da hırslandı, şampiyonluğa susadılar. Amacımız seneye şampiyon olup 4. yıldızı ilk takan takım olmak” ifadelerini kullandı. “YABANCI SINIRI SERBEST DE OLSA BEN HER ZAMAN REKABETE VARIM” Yabancı sınırlaması hakkında da, takım içerisindeki dengeyi kurmanın önemine değinen Sabri, “”Çözümü bulacak olan yöneticiler. Yabancı sınırı serbest de olsa ben her zaman rekabete varım. Ne karar verilirse saygı duymak zorundayız” açıklamalarında bulundu.Radyospor
Dünyanın En İyi Takımları Açıklandı
''Dünyanın En İyi Futbol Takımları'' mayıs ayı değerlendirmesinde Trabzonspor, 31'inci sırada yer aldı.Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS) ''Dünyanın En İyi Futbol Takımları'' mayıs ayı değerlendirmesinde Trabzonspor, 31'inci sırada yer aldı. IFFHS'nin, kulüplerin ulusal ve uluslararası organizasyonlarda oynadığı maçları baz alarak yaptığı değerlendirmede, 1 Haziran 2013 ile 31 Mayıs 2014 tarihlerini kapsayan rapor açıklandı. Değerlendirmede, en üst sırada yer alan Türk takımı ise yine Trabzonspor oldu. Bu sezon UEFA Avrupa Ligi'nde oynadığı maçlarla puanını yükselten bordo-mavililer, mayıs ayı raporunda 184,5 puanla önceki aya oranla bir kademe düşerek 31'inci oldu. Ligi ikinci sırada kapatan Galatasaray, 146 puanla 93'üncülükten 73'üncü sıraya kadar yükselirken, bu sezon Avrupa'da mücadele edemeyen Spor Toto Süper Lig şampiyonu Fenerbahçe ise 94,5 puanla 180'inci sırada yer aldı. Beşiktaş ise ilk 200 takım içine giremedi. Bayern Münih'in liderliği tehlikede IFFHS'nin ''Dünyanın En İyi Futbol Takımları'' değerlendirmesinde Alman ekibi Bayern Münih 336 puanla zirvedeki yerini korusa da UEFA Şampiyonlar Ligi kupasını müzesine götüren Real Madrid, 333 puanla zirvedeki rakibine çok yaklaştı. Şampiyonlar Ligi'nde finalde kaybeden Arda Turan'ın formasını giydiği Atletico Madrid ise 299 puanla üçüncü sıradaki yerini korudu. UEFA Avrupa Ligi'ni müzesine götüren Sevilla ise 256 puanla 7. sırada yer bulurken, finaldeki rakibi Benfica 241,5 puanla 10. oldu.Muhabir: Doğa Kırmızıoğlu | AA
Galatasaray ve Beşiktaş'a Büyük Müjde!
HÜKÜMETİN hazırladığı vergi affı paketinin Meclis'ten geçmesiyle birlikte Spor Toto Süper Lig'de mücadele eden takımlar da yaklaşık 340 milyon liralık derin bir 'oh' çekecek.Kulüplerin de yararlanabileceği af paketinde, vergiler, SGK primleri ve idari para cezalarıyla, takipteki kamu alacaklarında gecikme faizlerinden ve cezalardan vazgeçiliyor. ZİRVEDE GALATASARAY YER ALIYOR Af paketinden en büyük avantajı ligi ikinci sırada tamamlayan ve yaklaşık 140 milyon liralık vergi borcu silinecek olan Galatasaray elde edecek. Galatasaray'ı, lig üçüncüsü Beşiktaş 130 milyon liralık vergi borcuyla, Eskişehirspor da 35 milyon liralık borçla ve Trabzonspor 17 milyon TL vergi borcuyla izliyor. Bursaspor'un da 2014 yılı sonuna kadar taksitlendirilen vergi borçları tutarı 722 bin lira tutuyor. 2015 ile 2017 yılları arasında ödenecek tecilli vergi taksitlerinin toplamı ise 3 milyon 247 bin lirayı buluyor. 8 KULÜBÜN BORCU BULUNMUYOR Ligde 8 kulübün ise borcu yok. Bu kulüpler; Fenerbahçe, Sivasspor, Balıkesirspor, Gençlerbirliği, Akhisar Belediyespor, Kasımpaşa, Kayseri Erciyesspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor. Spor Toto Süper Lig'de mücadele eden kulüplerin ise vergi borçları şöyle; 1 - Galatasaray: Yaklaşık 140 milyon TL 2 - Beşiktaş: 130 milyon TL 3 - Eskişehirspor: 35 milyon TL 4 - Trabzonspor: 17 milyon TL 5 - Çaykur Rizespor: 5 milyon 369 bin 6 - Gaziantepspor: Taksitlendirilmiş vergi borcu 4 milyon 400 bin TL. SGK'ya borcu 590 bin 464 bin TL 7- Bursaspor: 3 milyon 970 bin 195 bin TL 8 - Torku Konyaspor: Yaklaşık 3 milyon TL 9 - Mersin İdmanyurdu: Yaklaşık 1.5 milyon TL 10-Kardemir Karabükspor: Yaklaşık 1.5 milyon TL Tasarıyla, 30 Nisan 2014'ten önceki dönemlere ait vergi borçları, gecikme faizi ve gecikme zamları yeniden yapılandırılıyor. Vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olan alacaklara kanun yasalaştıktan sonra TÜFE/ÜFE üzerinden yeniden hesaplanacak. Kesilmiş olan vergi cezalarının ödenmemiş kısmının da TÜFE/ÜFE hesaplaması yapıldıktan sonra, yüzde 50'si ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden de vazgeçilecek. Mükelleflerin yeniden yapılandırma için açılmış davalardan vazgeçmeleri gerekecek. GÖKHAN HEBEPÇİ - İSTANBUL / DHA
"Keşke Brezilya'da Olsaydık"
Beşiktaş ve Milli Takım'ın file bekçisi Tolga Zengin: ''Maalesef bizim ülkemizde bir şey var; bir şeyi, bir şeyle kıyaslıyoruz. İşin doğasında bu yok. Birini göklere çıkarıyoruz, diğerini yerin dibine sokuyoruz, olmaz.''Milliyet gazetesinin duayen muhabiri Bilal Meşe, Milli Takım ve Beşiktaş'ın file bekçisi Tolga Zengin'le röportaj gerçekleştirdi. Bilal Meşe'nin kaleminden Tolga'nın açıklamaları şöyle: Gümüşhane... O kentte doğan insanları anlatmak için, halk arasında bir deyiş vardır... Oralı insana ‘Nerelisiniz?’ diye sordukları zaman, ilginç bir deyimle karşılaşırsınız: “Suyunun sert, erkeğinin mert olduğu yerdenim”... Evet, Tolga Zengin, Gümüşhane li... O yerinin bir çok özelliğini taşıyor. Açık sözlü, yalanı dolanı yok, ne sorarsanız sorun, hık mık etmiyor, hele hiç düşünmüyor, pat diye yanıtlıyor. Soyadı gibi ‘zengin’ donanımlara sahip birisi... 25 yıldır direkler arasında mücadele ediyor, sadece futbolla haşır - neşir değil,hayata dair, her şeye çevresine, gelişmelere bir o kadar da duyarlı. Siyaseti sevmiyor, ama Cumhuriyeti, özgürlüğü ve laikliği seviyor, savunuyor Tolga Zengin.. Başka bir deyişle tam bir ‘vatansever’... Kaptanlık sorumluluğu da var Tolga Zengin’in... Ağır bir yük olduğunu kendisi de biliyor Tolga... Beşiktaş’ın huzuru bozacak, başarısına engel olacak, her türlü haberin dışarıya sızmasını da istemiyor. Hatta çok ilginç, gazetecilerinde bu anlamda destek olmalarını istiyor. Araya giriyoruz, “Peki, kavga, dövüş yazılmasın mı kaptan?” “Ağabey gerekirse yazılmasın” Biz tabii ki karşı çıktık bu arzusuna ve ekledik: “Ama kaptan bu bizim işimiz ve de ekmek paramız... Tamam yalan dolan habere biz de karşıyız. Ama ortada gerçek haberler varsa yazılır, yazılmaya da devam eder. Araya girdi Tolga, “Tamam ağabey, ilkelerinizi biliyorum, saygılıyım. Bu benimki sadece bir istek, arzu...Yoksa işinize karışmak bana düşmez” diye yanıtlarken, oldukça samimiydi. Sözü fazla uzatmadan, söyleşiye girmekte yarar var. Nereden geldi, nasıl kaleci oldu Tolga? *21 yıldır kaleciyim. Mahalle maçlarında kaleci oynuyordum. Sonra Trabzonspor’un seçmeleri vardı, ama o sıralarda babam futbol oynamama karşıydı. Babam hala da, “Niye futbolu seçtin?” diye sitem eder. Hep okumamı istedi. Gerçi okudum, okulu da bitirdim. Hayatın zorlukları çekmiş bir baba olarak, okumamı ve daha iyi yerlere gelmemi isterdi. Gerçi okuyanlar, iki dil bilenler bile hala iş bulamıyor bizim ülkemizde. Yani okumak da bir çare değil artık. Para girmeyince! Aslen Gümüşhaneliyim. Rahmetli dedem oralıydı. Torul eski ismi Zimera köyü idi. Küçük, pek gelişmemiş bir kenttir Gümüşhane. Buna karşın insanlar çok mutlular, Niye derseniz, çünkü para girmemiş. Çok paraların girmediği için bozulmamış, doğasını korumuş bir kenttir. Elması, vişnesi, kirazı, armutu çok güzeldir o kenttin. Çok kişi bilmez belki ama patatesi çok güzeldir. Yalnız adamsın o direkler arasında... *Çok yalnızsınız, çünkü diğer oyuncular kadar aktif de değilsiniz. Bu da biz kalecileri yalnızlığa itiyor. Bu handikaplara karşın bir şekilde ayakta kalmak ve kendinizi oyunda tutmak zorundasınızdır. Kaleciler için en büyük tehlike, az topun gelmesidir. Ne kadar az top gelirse, ister istemez konsantrasyonuz düşüyor. Benim yeteneğim o direkler arasındadır. Başka bir yerde de oynamadım. Kalecilerin meziyetlerini anlatmaya devam ediyor Tolga... Kaleci aslında o takımın komutanıdır. Çünkü oyunu arkadan en iyi bizler görüyoruz, uyarıyoruz, sesimizin gittiği yere kadar bağırıyoruz. Tabii ki uyarı anlamında... Hepsiyle konuşuyorsunuz. Sesiniz nereye kadar gidiyorsa, oradaki arkadaşlarınıza ulaşmak zorundasınız. Dalabilirler, pozisyon hatası yapabilirler. Oyunu geniş açıdan en iyi bizler görüyoruz, tehlikeleri çabuk anlıyoruz. Yani iyi kalecilerin bu anlamda sezgileri de çok güçlü olması gerekir. İşin özeti, saha içinde komutan bizleriz. Son sıradayım Kaleci bolluğu var değil mi? Sen varsın, Volkan var, Onur var, Volkan Babacan var. Bunların arasında sen kendini hangi sıraya koyarsın? Evet iyi kaleciler var, yani kalemizde bir sorun yok. Sıraya gelince, ben kendimi en sona koyarım! Önemli olan benim düşüncem değil, insanların beni hangi sıraya koydukları... Maalesef bizim ülkemizde bir şey var; bir şeyi, bir şeyle kıyaslıyoruz. İşin doğasında bu yok. Birini göklere çıkarıyoruz, diğerini yerin dibine sokuyoruz, olmaz. Biri iyiyse, diğeri de iyi... Futbolumuzda yerli-yabancı tartışması var? Kulüpler düşüncelerini dile getirdiler, federasyon bir karar aldı. Türkiye’de en büyük sorunlardan birisi, bir kural alınıyor, uygulanıyor, sonra ‘ Vay efendim bu olmaz’ deniyor. Bu bir çelişkidir. Ya çirkin ve kötü tezahürata verilen cezalar... Buna ne diyeceksin? *Küfür her anlamda kötü bir şey. Anne, baba, aileye küfür ediliyor. Olmaz ağabey, biz o formaları küfür yemek için giymiyoruz. Ekmek paramız için, o parayhak etmek için mücadele ediyoruz. Sen küfür edersen! Bunu nasıl aşarız? Her şeyden önce aile eğitimi... Sen aile büyüğü olarak çocuğun yanında küfür edersen, sonu da bu olur. Çocuğunuzu dışarı salarsanız, nereye gittiğini kontrol etmezsiniz o küfrün önüne geçemezsiniz. Gelecek için düşüncelerin neler? 40’a kadar oynarım. Fizik tabii ki önemli ama mental olarak da ayakta kalmak önemli. Futbolculuk sonrasında da yine futbolun içinde olacağım. Ama sahanın içinde değil. Dışında, idari menajerlik, spor yöneticiliği gibi... Futbola futbolun içinden gelenler hizmet etmeli. Keşke Brezilya’da olsaydık! Türkiye’nin çok karışık durumda olduğunu, çok sıkıntı olduğunu dile getiren Tolga, “Biraz futbolla insanlarımız kafalarını dağıtıyorlar. Dünya Kupası’nda olsaydık, en azından aldığımız sonuçlarla ülke insanımızı mutlu etme olanağını bulacaktık” ifadesini kullandı A Milli Takım kampında olduğumuz için Tolga ile biraz da ay-yıldızı konuştuk. Gençlerin kapıyı zorladığını dile getiren tecrübeli kaleci, “Artık top onlarda” diye konuştu. Sizin işiniz bitti mi yani kaptan? Hayır, o anlamda söylemedim. Artık onlara bu şans verildi. Onlar da bu anlamda şansı kullanmalılar diye düşünüyorum. O anlamda top onlarda... Burası kulüplerinde üstünde bir yer. Ülkenin en iyi oyuncuları bu takıma seçiliyor. Potansiyelleri var, ama bunu iyi kullanmak zorundalar. Tolga, Dünya Kupası’nda yer alamamamıza çok üzülmüş. 2008’deki o fotoğrafı gördükten, yaşadıktan sonra Dünya Kupası finallerine gidemeyişimiz, çok çok büyük kayıp. Ülkemiz insanına borçlu olduğumuz şeyler var. Futbol gerçekten bir çok olumsuzluğu insanlara unutturuyor. Zaten memleket karışık, çok sıkıntı var. Biraz futbolla insanlarımız kafalarına dağıtıyorlar. Memlekette şu anda çok mutlu olacak bir ortam yok, tam tersi değişik bir ortam var. Orada olsaydık, en azından aldığımız sonuçlarla ülke insanımızı mutlu etme olanağını bulacaktık. Gerçi bu mutluluk ülkemizde bir çok şeyi değiştirir miydi? Sanmam, o da tartışılır. En azından geçici de olsa insanımızı mutlu etmek güzel bir şey. Fatih Terim’i biraz anlatmasını istiyoruz. Disiplinli, oyuncularını koruyan bir hoca... Baba gibi... Eleştirecekse eleştiriyor, ama kamuoyu önünde değil. Oyuncusunu satmayan, yüzüne karşı söyleyen, ama her zaman oyuncuyu kazanmaya çalışan bir teknik adamdır. Teknik taktiğine girmek ayıp olur! Aldığı başarılar ortada... Bunun da yanıtı o başarıların altında yatıyor. ‘Namaz kıldığım için eleştirildim’ Tolga Zengin’in siyasetle arası nasıl? Aslında çok girmememiz gerekir. Siyaseti çok seven bir insan değilim. Önemli olan, vatanına hayırlı evlat, hayırlı insan olmak. İnançlarını saklayan bir insan da değilim. Namaz kıldığım için yöneticiler tarafından eleştirildiğimi biliyorum. Yabancı oyuncu sahaya çıkarken, istavroz çıkarıyor. O onun doğrusu, bu da bizim doğrumuz. O da dua ediyor, biz de namaz kılıyoruz. Yabancıya bi şey yok, biz namaz kılıyoruz diye eleştirildiğimiz zamanlar oldu. Olmaz, bu bir inanç meselesidir. Herkes birbirine saygılı olacak. Bir görüşüm var tabii ki... Her kesimden arkadaşım var. Özgürsek, laik bir devletsek, cumhuriyetçi bir ülkeysek, isteyen başörtüsünü de takar, isteyen mini eteğini de giyer. Önemli olan herkesin birbirine saygı duymasıdır.Vatan, milletin siyaseti olmaz ağabey. Bu ülke hepimizin. ‘Üçüncü olduk başarısızız’ Beşiktaş’ın Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardında kalmasını değerlendiren Tolga, “Kaçamak yanıtlar vermek doğru olmaz, mazeretlere sığınmak hiç doğru olmaz. İşimizi tam olarak yapamadık” diyerek özeleştiri yaptı. Beşiktaş’a gelir gelmez siyah-beyazlı camia tarafından kucaklanan Tolga Zengin ile biraz da Beşiktaş’ın geçmişini ve geleceğini konuşmak istiyoruz. Kaptan, sezona iyi başladınız, dörtte dört yapıtınız. Buna karşın ligi üçüncü sırada bitirdiniz? Ne oldu, niye geriye düştünüz? Belki stadımızın olmayışıdır. Tek mazeret bu mu? Yoo, bunu mazeret olarak göstermek yanlış olur. Sahaya 11 futbolcu çıkıyorsanız - ki çıkıyoruz- rakibinizi yeneceksiniz. Bunun mazereti olmaz. Sahamızın olmayışı Bu sadece ufak bir etkendir. Kırılma noktası neydi? Bunun Türkçesi Galatasaray maçıdır. Ha bu da kırılma noktası olamaz belki. Belki o maç olmayacaktı, başka bir maçta takılacaktık. 5. hafta puan kaybettik ama yine liderdik. Asıl neden, daha tecrübesiz olmamız desek en doğrusudur. Yaş ortalaması bir hayli düşüktü. İster istemez bu faktör sıkıntı yaratabiliyor. Bunların hepsi etkendir ama hiç bir zaman sebep değildir. Asıl neden? İşin özü, işini iyi yapamamaktır. Bunun açıklaması budur. Kaçamak yanıtlar vermek doğru olmaz, mazeretlere sığınmak hiç doğru olmaz. İşimizi tam olarak yapamadık. Bu özeleştiridir. Şampiyonluğu hedefleyerek yola çıktık, üçüncü olduk.Yani başarısızız. Sığınacak dal buluyorsunuz ama? Çok acımasızsın ağabey... Bulmak istedikten sonra çok mazeretler üretebilirsin, bunları çoğaltabilirsin.Sorulduğu zaman bunlar da söylenebilir. Ucuz bahaneler değil bunlar. Hata varsa, - ki var- takım içinde bu sorumluluğu kaptan olarak ben alıyorum üzerime. O sorumluluğu da kaldırırım. Beşiktaş gelecek yıl ne yapar? Avrupa’da ilk turda ne olur bilemiyorum, ama ikinci turda güçlü takımlar bizi bekliyor. Ya Bilic? Çok çok iyi ilişkilerimiz. Çok düzgün, karakterli bir teknik adam.Beşiktaş’a gelir gelmez siyah-beyazlı camia tarafından kucaklanan Tolga Zengin ile biraz da Beşiktaş’ın geçmişini ve geleceğini konuşmak istiyoruz. ‘Olcan Adın için devrede değilim’ Bordo-mavili takımın ayrılığı sonrasında Tolga, Trabzonspor camiasına hiç gönül koymamış.Trabzonspor’a küskünlük ya da kırgınlığımız olamaz. Hele hele benim hiç olmaz. Bu noktaya gelmişsem, önce Allah, sonra Trabzonspor’un sayesindedir. Yetenek tamam da, bu yeteneği kullanmak da yetenek ister. Yani daha çok çalışacaksınız ki, o yeteneğiniz ortaya çıksın. Olcan’ın Beşiktaş’a gelmesi için devreye girdiğin söyleniyor? Olcan için devreye girmem söz konusu değil... Çünkü Trabzonspor’da kaptanlık yaptım. Ama şöyle bir şey var, eğer Olcan ayrılmak isterse, tabii ki bize gelmesini isterim. (Skorer)
Obradovic: "Oyundan Tatmin Oldum"
Fenerbahçe Ülker'in başantrenörü Zeljko Obradovic, sergiledikleri oyunun tatmin edici olduğunu söyledi. Beko Basketbol Ligi play-off final serisi ilk maçında Galatasaray Liv Hospital'ı 89-70 yenen Fenerbahçe Ülker'in başantrenörü Zeljko Obradovic, sergiledikleri oyunun tatmin edici olduğunu söyledi. Obradovic, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında, play-off maçlarını çok enerjili oynamaları gerektiğinin altını çizerek, 'Bugünkü oyunumuzdan son derece tatmin oldum. Savunma açısından çok agresif oynadık ve kolay sayı bulma şanslarımız oldu. Bazı yerlerde de gerçekten şanslıydık. Preldzic'in attığı iki son saniye üçlüğü normal değildi' dedi. Maçın ilk yarısında önde olmayı hak ettiklerini dile getiren Sırp teknik adam, 'Çünkü çok iyi oynadık. Play-off serisinde 48 saatte bir maça çıkılıyor ve elimden geldiğince tüm oyuncularımdan faydalanmak istiyorum. İki takım arasındaki bu diyalogdan da çok memnunum. Güzel ve sakin bir maçtı. İnşallah böyle devam eder' ifadelerini kullandı. Obradovic, serinin ikinci maçının da çok önemli olduğunu vurgulayarak, 'Maç maç gitmemiz gerekiyor, yine çok zor bir ikinci maç olacak. Galatasaray'a son derece büyük saygımız var. Asıl kaliteleri bu akşamki gibi değil. Çok daha iyi oynayabileceklerini biliyoruz. Bizim de çok daha iyi oynayabileceğimiz zamanlar, basit hatalar yaptığımız zamanlar oldu. Maç boyunca iyi konsantre olmalıyız' şeklinde görüş belirtti. Sarı-lacivertli genç oyuncu Berk Uğurlu ise maç değerlendirmesinde, ilk müsabakanın kendileri için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, 'Saha avantajı bizdeydi ve ilk maçı kazanmamız gerekiyordu. Hocamız da böyle söylemişti' dedi.Sporx
Reklam
Başkan'dan Balotelli Açıklaması!
İtalya Serie A takımlarından Milan'ın yıldızı Mario Balotelli hakkında çıkan transfer iddialarına başkan Silvio Berlusconi'den açıklama geldi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Berlusconi, 'Balotelli kalacak mı? Transferde henüz gidecek ve kalacaklarla ilgili bir karar vermedik' ifadelerini kullandı. Öncelikle yeni teknik direktörün belirlenmesi gerektiğini söyleyen Berlusconi, 'Yeni oyuncular ve mevcut kadro hakkındaki değerlendirmeleri yapmak için öncelikle yeni hocamızı beklemeliyiz' şeklinde konuştu. İtalya'nın golcü futbolcusu Mario Balotelli için Galatasaray'a transfer olacağı iddiaları kamuoyunda ses getirmişti. Milan'ın efsanesi Pippo Inzaghi'nin takımın başına geçeceği iddialarını yanıtlayan başkan, 'Milan yönetimi olarak toplanacağız ve yeni teknik direktörümüzün kim olacağına karar vereceğiz' yanıtını verdi.Maraton
Dünya Kupası'nda Son Kez Oynayacak Yıldızlar
Kariyerinin sonuna yaklaşan birçok yıldız futbolcu, 2014 Dünya Kupası ile birlikte son kez bu büyük turnuvaya çıkmış olacak. İşte son kez Dünya Kupası heyecanını yaşayacak yıldızlar...
Reklam
İlk Raund Fenerbahçe Ülker'in
Fenerbahçe Ülker, Beko Basketbol Ligi Play-Off final serisi birinci maçında evinde Galatasaray Liv Hospital'ı 89-70 mağlup ederek seride 1-0 öne geçti.Maça 7-0 seri ile başlayan Fenerbahçe Ülker, ilk dakikalarda ele geçirdiği üstünlüğü rakibine bir daha kaptırmadı. Maçın geneli boyunca set oyunlarıyla içerinden rahatlıkla sayılar bulan Sarı-Lacivertiler, Galatasaray'ı dış atışlara zorladı. Galatasaray bu atışlardan yeterince sayı bulamayınca ve içerinden de etkili olamayınca rakibin bir türlü yakalayamadı. Maçın ilk çeyreğini 26-15 önde tamamlayan Fenerbahçe, devreye de 52-35 galip girdi. Üçüncü çeyreğe 6-0 seriyle başlayan Galatasaray, bu performansını sürdüremeyince farkı bir türlü kapatamadı ve üçüncü çeyrek de 66-51 Fenerbahçe lehine sonuçlandı. Ve dördüncü çeyrekte de rakibine karşı rahat oyununu sürdüren Fenerbahçe Ülker, maçı 89-70 kazanarak seride 1-0 öne geçmeyi başardı. Serinin ikinci maçı 5 Haziran perşembe günü yine Fenerbahçe'nin sahası Ülker Sports Arena'da oynanacak. Seride 4 galibiyet alan takım, 2013/14 sezonunu şampiyon olarak tamamlayacak. 3Puan
Dünya Devinden Galatasaraylı Yıldıza Teklif!
Genç yıldız Semih Kaya için dünya devlerinden İnter Galatasaray'ın kapısını çaldı. İtalya'nın Forza İtalian Football sitesinde yer alan habere göre lacivert siyahlıların Galatasaray'a 6.000.000 euro teklifte bulunduğunu ancak sarı kımızılıların bu teklifi az bulduğu gerekçesiyle reddettiğini ileri sürdü. Aysal yönetiminin başarılı savunma oyuncusu için 12.000.000 euroluk bir talepte bulunduğu İnter'in ise bu teklifi düşündüğü dile getirildi. 2009 yılından bu yana sarı kırmızılıların formasını giyen genç oyuncu Fatih Terim ile birlikte Galatasaray savunmasının değişilmez isimlerinden biri olmuştu. Bu sezon 41 maçta forma giyen başarılı oyuncu takımda en istikrarlı oyunculardan biri olarak göze çarpıyor. İnter'in Galasaray'ın 12.000.000 euroluk talebinden sonra nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor. Maraton
Işıl Alben Yuvadan Uçtu
Galatasaray ile sözleşmesi sona erdikten sonra Rusya'nın Dinamo Kursk takımıyla ön protokol yapan Işıl Alben, Ruslara göre önümüzdeki sezon kesinlikle Dinamo Kursk forması giyecek.Galatasaray Odeabank'a kaptan Işıl Alben'den kötü haber geldi... Özellike bu sezon gösterdiği performansla Galatasaray'ın üç kulvarda da tarihi başarı yakalamasında büyük pay sahibi olan Işıl, geçtiğimiz aylarda Dinamo Kursk takımı ile ön protokol imzalamıştı. Daha sonra harekete geçen Galatasaray yönetimi, Işıl ne pahasına olursa olsun takımda tutmak istediklerini belirtmiş, yıldız guardın Kursk ile yaptığı sözleşmenin iptal olması için tüm çabayı göstereceklerini ifade etmişti. Ancak tüm bu çabalar sonuçsuz kaldı... Kursk valisi Alexander Mikhailov, bugün yaptığı açıklamada önümüzdeki sezon Işıl Alben ile birlikte Nnega Ogwumike ve Liudmila Sapona'nın takıma kesin olarak katılacağını açıkladı. Böylece Galatasaray Odeabank, bu sezon destan yazan kadrodan UMMC Ekaterinburg'a giden Alba Torrens'ten sonra ikinci fireyi vermiş oldu. Fanatik
Reklam
Şükrü Ergün'den Yıldız Sözü!
Galatasaray Basın Sözcüsü Şükrü Ergün geride kalan sezonu ve önümüzdeki sezona yönelik çalışmaları ve yabancı kontenjanıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.Galatasaray Basın Sözcüsü Şükrü Ergün, sarı kırmızılı kulübe yakışır bir oyuncu transfer edeceklerini söyledi. Ergün, NTV Spor'a yaptığı özel açıklamada, kulübün transfer politikasını değerlendirdi. Galatasaray’ın namına yakışır bir transfer yapacaklarını ifade eden Ergün, “Tabii ki taraftarın kimin geleceğini merak etmesi çok normal. Ben de çok merak ediyorum. Kimin geleceğinden ziyade Galatasaray’ın transfer politikası ve stratejisi üzerine bir şey söyleyebilirim. Başkanımız, bütçemizdeki mali açık nedeniyle çok açılmamak istiyor. Ancak elden çıkartacağımız yabancı oyuncuların karşılığında yarar sağlayacak, isim yapmış bir oyuncu almak yönünde çalışmaları başkanımız yürütüyor. Başkan her ne kadar çilek mevsimi kapandı dese de Galatasaray’ın namına yakışır bir oyuncu alacağına inanıyorum” dedi. Şükrü Ergün, Galatasaray Kulübü ile Türkiye Futbol Federasyonu arasındaki sıkıntının ancak federasyonun değişmesiyle düzelebileceği görüşünü savundu. Şu anki Federasyon’un ne yapabileceğini tahmin etmekten vazgeçtiklerini ifade eden Ergün, “Mantıklı işler yapmadıkları için her şeyi yapabilirler. Eğer Futbol Federasyon’u değişir ve Türk futbolunu layıkıyla yönetebilecek insanlar gelirse biz de Federasyon’u başımızın üzerine koyarız” şeklinde konuştu. Basketboldaki final serisine de değinen Ergün, Fenerbahçeli yöneticilere sağduyu çağrısı yaptı.Galatasaray ve Fenerbahçe’nin final oynamasının her zaman çok heyecanlı olduğunu dile getiren Ergün, “Çok heyecanlı maçlar olacak. Kadınlar maçında istenmeyen olaylar oldu tabii... Umarız erkekler maçında böyle şeyler görmeyiz. Yöneticiler biraz aklı selim davranırlarsa, ben seyircinin durup dururken kimseye saldırmayacağına inanıyorum” dedi. Şükrü Ergün, 4. yıldızı alacaklarını belirterek takımın Avrupa hedefini de dile getirdi.Şampiy10
G.Saraylı Eski Yıldız F.Bahçe'de!
Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı 2011-2012 sezonunda Galatasaray'da forma giymiş olan Tina Charles'ı 1 yıllık anlaşma imzaladı.İşte Fenerbahçe'nin resmi sitesinden yapılan açıklama; Yeni sezonda, yer aldığı tüm yarışlarda Fenerbahçe adını zirveye taşıma hedefleri doğrultusunda yapılanmasını sürdüren Kadın Basketbol Takımımız, Amerika Milli Takım oyuncusu Tina Charles’ı renklerine bağladı. 2010 yılında WNBA Draft’ında ilk sıradan seçilen, 3 kez WNBA All-Star kadrosuna giren, 2012 yılında WNBA’de normal sezonun en değerli oyuncusu olan 1988 doğumlu Tina Charles, WNBA takımlarından New York Liberty forması giyiyor. Yeni transferimiz Charles, 2012 Londra Olimpiyatları’nda da Amerika Birleşik Devletleri ile altın madalya kazanma başarısı gösterdi.Fenerbahçemize, Dinamo Moskova’dan transfer edilen 1.93 metre boyundaki başarılı oyuncu, pivot pozisyonunda görev yapıyor. Yıldız oyuncu 2011-2012 sezonunda Galatasaray forması giymişti. 1 yıllığına renklerimize bağlanan sporcumuza; Fenerbahçemizin zirve hedefleri doğrultusunda, Sarı Lacivert renklerimiz ile sonsuz başarılar dileriz.Şampiy10
Anadolu Efes'te Ivkovic Dönemi Resmen Başladı
Beko Basketbol Ligi'nde son dönemlerde istediği sonuçları alamayan Anadolu Efes'te Ivkovic dönemi resmen başladı.Anadolu Efes Kulübü Başkanı Tuncay Özilhan ile başantrenör Dusan Ivkovic, Hilton Bomonti Otel'de düzenlediği basın toplantısında yeni yapılanmayla ilgili bilgi verdi. Ivkovic ile 2 yıllık sözleşmeye imza attıklarını belirten Özilhan, 'Beni ve tüm Anadolu Efes Kulübü'nü heyecanlandıran, gururlandıran bir gelişme' dedi. Anadolu Efes'in, 30 yıldır Türk basketboluna hizmet verdiğini ifade eden Özilhan, şunları kaydetti: 'Türkiye Basketbol Ligi'nde en çok şampiyon olan takım Anadolu Efes, ülkemize profesyonel sporlarda ilk Avrupa kupasını kazandıran Türk takımı olmanın gururunu yaşattı. Sporcuya ve spora yatırım yapmanın bir ülkeye kazanç sağlayacağını düşünüyoruz. Ülkemiz sınırları dışında sürdürülebilir başarı yakalamak için çalışmaları sürdürüyoruz. Bugün de Türk basketboluna çok önemli bir antrenörü kazandırmanın mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.' Ivkovic'in, hem ülkesinde hem Avrupa'da sayısız başarıya imza atmış bir basketbol adamı olduğunu vurgulayan Özilhan, 'Avrupa'nın önde gelen kulüplerini çalıştırdı. Avrupa Ligi, Avrupa Kupası, Saporta ve Koraç kupaları olmak üzere tüm kupaları kazandıran, 2012'de yılın antrenörü seçilen Ivkovic sayısız başarılara imza attı' diye konuştu. 'Takım gençleşecek' Ivkovic ile kulüpte olacak değişimler konusunda bilgi veren Tuncay Özilhan, 'Ivkovic ile takımı gençleştirerek uzun vadeli planlama yapacağız. Türkiye ve Avrupa'da başarı yakalayacağına yürekten inanıyorum. Ivkovic'e 'Türkiye'ye hoş geldiniz' diyorum' dedi. Çok yetenekli oyunculara sahip olduklarını hatırlatan Özilhan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Antrenörümüz kamp çalışmalarına başladı. Genç oyuncuları kampa alacak. Avrupa'da tanınmış yabancı oyuncuları almak için çalışmalar yapıyoruz. Anadolu Efes'in hedefi, her zaman yüksek oldu. Son yıllarda başarısız dönemler yaşadık. Koçun düşüncesini biliyorum. Uzun vadeli ve takım kimyasını tutturabilecek bir ekip düşüncesi bize yakın. Hedefimiz yine Türkiye'de olduğu kadar Avrupa Ligi'nde dörtlü finale gitmek.' 'İlk sezon hazırlık dönemi' Ivkovic ile ilk sezon hazırlık dönemi yaşayacaklarını vurgulayan Tuncay Özilhan, ikinci sezonda daha fazla verim alacak yapının oluşacağını dile getirerek, 'İkinci yılda hedeflere ulaşmanın yollarını döşemiş olacağız' dedi. Ivkovic gibi bir basketbol adamının her zaman Anadolu Efes'in içinde olmasını dilediklerini anlatan Özilhan, 'İki yıl başlangıçtır. Onun arkası eminim gelecektir. Ondan bir isteğim de sporcularımızı başarıya ulaştırırken, genç oyuncuları Türkiye'ye ve Anadolu Efes'e kazandırırken, Türk antrenörlerin de gelişimine katkı yapacak çalışmalar yürütmesini diliyorum' diye konuştu. Ivkovic: 'Yeni bir meydan okuma' Anadolu Efes'in yeni başantrenörü Dusan Ivkovic ise aldığı görevle yeni bir meydan okuma yaptığını ifade etti. Herkesin Anadolu Efes'in nasıl bir kulüp olduğunu bildiğine dikkati çeken Sırp çalıştırıcı, 'Avrupa Ligi geleneğine sahip, Avrupa'nın en büyük kulüplerinden biri. Yıllardır sürdürdüğü yüksek hedeflerine yardımcı olmak için buradayım. Bunun için elimden gelen çabayı göstereceğim' dedi. Lacivert-beyazlı takımın son dönemdeki düşüşünün beklenmediğini kaydeden Ivkovic, şunları kaydetti: 'Dünyadaki her kulübün başına gelebilir. İniş döneminde dahi yatırımlarına devam eden Tuncay Özilhan'a teşekkür ediyorum. Hem dünya basketbolu için hem Türk basketbolu için değer katan önemli bir kulüp. Elimde önemli bir şans var. Genç kadroyla çalışmak istiyorum. Elimizde genç bir yapı var. Doğuş, Birkan, Emircan ve Cedi Osman gibi değerli yetenekler var. Onlarla birlikte yeniden yapılanma içinde olacağız.' Ellerinde milli takımda yer alabilecek 20 oyuncu olduğunu vurgulayan yeni başantrenör, 'Yardımcılarımla ay boyunca kamp yapacağız. Oyuncuların gelişimini sağlamak istiyoruz. Bir temel oturtmayı istiyoruz. Ardından genç oyuncuların yanına Avrupa Ligi tecrübesi olan, kaliteli basketbolcuları katmayı amaçlıyorum. Pozisyon önemli değil, genç oyuncularla tecrübeli oyuncuları bir araya getirip takım yapısı oluşturmak önemli' diye konuştu. 'Yeniden en yüksek seviyede takım oluşturmaya çalışacağız' Ivkovic, yeniden en yüksek seviyede takım oluşturmaya çalışacaklarını dile getirdi. İlk sezonda kendileri için önemli olanın yeni takımı kurmak olduğunu vurgulayan Ivkovic, 'Kimse bunu rekabet etmeyeceğiz diye anlamasın. İlk senede esas amacımız bir takım yapısı oturtmak. Çok çalışacağız. İkinci sene esas hedefimiz en yüksek seviyede basketbolumuzu ortaya koymak' ifadelerini kullandı. İstanbul'u çok sevdiğini ve yakın arkadaşlarının bulunduğunu anlatan Ivkovic, 'Bu sefer çalışmak için geldim. En üst seviyede yarışmak için çok çalışmalıyız. Antrenör kadromuzla hazırlıkların planlamasını yapmamız lazım. Tabii takımın planlaması var' şeklinde devam etti. Vaggelis Aggeleou, yardımcılığını yapacak Oktay Mahmuti'nin ayrılmasının ardından takımın başına geçen Yunan çalıştırıcı Vaggelis Aggelou, yeni sezonda Dusan Ivkovic'in yardımcılığını yapacak. Yardımcılarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Ivkovic, 'Aggelou, çok iyi iş çıkardı. Kendisi uzun yıllar yardımcılığımı yaptı. Felsefemi biliyor. Kesinlikle devam edecek. Ancak ben kendimden sonra dengeli ve organize bir takım bırakmak istiyorum. Çok yetenekli ve çalışkan bir Türk antrenörü de kadroya katıp, bizden sonra aynı yapının devam etmesini istiyorum' dedi. Oyuncu seçimi Oyuncu transferleri konusundaki sorular üzerine fazla ayrıntı vermeyen Ivkovic, şöyle konuştu: 'Takıma yardım edecek uluslararası oyuncuları takıma katmak istiyorum. Ne yazık ki Anadolu Efes sezonu erken bitirdi. Görüştüğümüz ve transfer edeceğimiz oyuncuları açıklamak için erken. Diğer ülkelerde sezon devam ediyor. Bu oyuncuların düşüncelerinin dağılmalarını istemiyoruz. Sezonları bittiğinde açıklama yolunu tercih ediyoruz.' Fenerbahçe Ülker'in başında bulunan Zeljko Obradovic ile Yunanistan'da yaptıklarına benzer çalışmaları Türkiye'de yapmayı planladıklarını kaydeden Dusan Ivkovic, 'Birçok genç oyuncunun piyasaya çıkmasına yardımcı olmuştuk' dedi. Kerem Gönlüm ve Semih Erden'in durumuyla ilgili soruyu Ivkovic, şu şekilde yanıtladı: 'Yönetimle görüşmelerimiz sürüyor. Onlar da kesin karara varmadan duyuru yapmak istemiyorum. Geçen sezon Anadolu Efes'in antrenör konusunda sıkıntısı yoktu. Oktay Mahmuti harika bir antrenördü ama takımın kimya problemi vardı. Takım kimyası önde olmalı. Anadolu Efes ciddi bir basketbol kulübüdür. Los Angeles Lakers üç sezon önce şampiyon olmuştu. Şimdi durumları ortada. Futbolda Manchester United, bu sezon Avrupa kupalarına katılamadı. Ben daha genç oyuncularla yoluma devam etmek istiyorum.' Taraftarlara çok ihtiyaç duyacaklarını belirten tecrübeli çalıştırıcı, 'Tüm aileleri Anadolu Efes maçlarına davet ediyorum. Aile ortamı oluşturabilmek bizim için çok önemli. Benim için yerli yabancı ayrımı yoktur. Basketbolcu basketbolcudur. Oyuncularımdan tek beklentim Efes'in renkleri için savaşan oyuncular olmak zorundalar. Başarının anahtarı budur' ifadelerini kullandı. Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital serisi Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital arasındaki play-off final serisinde favorisinin kim olduğu yönündeki soruya da Ivkovic, 'Türkiye'nin iki iyi takımı karşı karşıya gelecek. Favori kim net yanıt veremem. Bazı avantajlar var. Saha avantajı gibi. Bu da Fenerbahçe'nin elinde. Bu bakımdan Fenerbahçe'nin daha önde olduğunu düşünüyorum' yanıtını verdi. Fenerbahçe ve Galatasaray gibi Anadolu Efes'in taraftar kitlesinin olmadığı yönündeki bir değerlendirmeyle ilgili de Dusan Ivkovic, şunları söyledi: 'Anadolu Efes'in böyle bir taraftar kitlesinin olmadığının farkındayım. Efes'in futbol takımı olmamasından kaynaklandığını düşünüyorum ama bu önemli sorun değil. Bizim her taraftar için savaşmamız lazım. İstanbul 15 milyonu barındıran şehir. İyi basketbol oynayarak ve savaşarak bu 15 milyon kişiden mutlaka kendimize taraftar grubu bulabiliriz. Önemli olan iyi mücadele etmek. Bunu yaptığımız sürece basketbolseverlerin bizi destekleyeceğine inanıyorum.' Basın toplantısı sonunda Anadolu Efes Kulübü Başkanı Tuncay Özilhan, Dusan Ivkovic'e 2014-2015 sezonun sembolik kombine kartını hediye etti. Muhabir: Ercan Doğan-Bülent Aslan | AA
Reklam
Semih Şentürk'ten İtiraf: "3 Temmuz'da..."
12 sezon formasını giydiği F.Bahçe ile yollarını devre arasında ayıran Semih Şentürk, önemli açıklamalarda bulundu.DİLE kolay F.Bahçe formasıyla geçen tam 12 sezon... 205 lig maçı, 56 gol, 1 gol krallığı, 5 şampiyonluk, 2 Türkiye Kupası, 2 TFF Süper Kupa şampiyonluğu... 16 yaşında altyapısına girdiği F.Bahçe'de geçen 15 yılda hem takımla hem de bireysel olarak birçok başarıya ulaştıktan sonra 31 yaşında sarı-lacivertli formaya veda etti Semih. Sezon başı kadro dışı bırakıldı, devre arasında ise Antalyaspor'un yolunu tuttu. Bu sürede hakkında çok şey söylendi, yazıldı. Sonradan oyuna girdikten sonra attığı goller nedeniyle 'Nöbetçi Golcü' lakabı takılan Semih, F.Bahçe'deki nöbetinin nasıl sona erdiğini, 3 Temmuz sürecinde, son sezonunda yaşadıklarını ve sarı-lacivertli renklere nasıl veda ettiğini tüm içtenliği ile VATAN'a anlattı: Alex de sen de uzun yıllar hizmet ettiniz F.Bahçe’ye, ancak gitme şekliniz veda gibi değildi? Gitmek için aceleci mi davrandın? Serdar Kesimal affedildi ama sen gitmeyi tercih ettin. “6 ay zor günler geçirdim. Tek başıma kaldım. Sezon sonuna kadar kalabilirdim ama kariyerime yakışmazdı. Gönderiliş şeklime kırıldım. Sözleşmemi tamamlayabilirdim belki ama bazen forma şansını az buldum kimi zaman da 3 Temmuz sürecinde yaşadıklarım bana ağır geldi.” ‘BU HALDE BIENVENU'YÜ NASIL KESEYİM?’ Kusura bakma ama Bienvenu’yü kesemedin derim ben de... “NASIL mı kesemedim, nasıl keseyim? 3 Temmuz sonrası adım çıkmış. Sabah 7’lere kadar evin camından 'Ha şimdi polis gelip beni alacak' diye bakıyorum. Yok 1. yok 2. dalga. Hele bir gece sitenin güvenlik aracı geçiyor ben de çöp atmak için dışarı çıktım. Polis geldi zannettim. Bir an neye uğradığımı şaşırdım. Bu normal mi? ARDINDAN çocuğum Ada dünyaya geldi. Bir taraftan kendi stresim diğer yanda uykusuz geceler. İdmana gidiyorum ayakta duracak halim yok. Eve dönüyorum aynı şeyler devam ediyor. Sabahlara kadar bahçede oturup beni ne zaman almaya gelecekler diye bekledim. 'Semih üflesen düşecek haldeydi' diyorlardı. Normaldir. Yaşadıklarımdan dolayı kendim bile söylüyorum işte ayakta zor duruyordum. 3 Temmuz süreci beni çok fazla etkiledi. İsmimin geçmesini hiç sindiremedim. 2010-2011 sezonunda sahada nasıl zorlanarak kazandığımızı ve anlımızın terini daha nasıl izah edeyim. Bu iftiraları hiç yakıştıramadım.” ‘Başkanla bizzat görüşmeliydim’ Takımdan ayrı kalıp başladığın yere altyapıya döndün. Ne hissettin, zor oldu mu? “ZOR olmaz mı? 30 gün boyunca çift idman yaptım. A takım nasıl çalışıyorsa ben de aynı şekilde çalıştım. Neden böyle olduğuna gelince; haziranın ilk haftası menajerimi Hasan Çetinkaya aramış. (Bu arada ben de menajerimle kavgalıyım) Diyor ki, başkan, Semih’le alakalı kendisini kulübe çağırıyor. Menajerim de ‘Ben konuşmuyorum ama kendisine iletirim’ diyerek bu mesajı bana ulaştırdı. Öyle veya böyle başkan çağırıyorsa gidip kendim görüşmeliydim. Menajerim olmadığı için yetki verdiğim kişi gitti. Kalemimi çoktan kırmışlardı ama gidip yüz yüze görüşmeliydim. Belki ikna ederdim. ‘2 senedir verimli olamıyor. Haftanın 2 günü idmana çıkmıyormuşum' demiş başkan. Aykut hocanın raporunda böyle yazılıymış. 'Şampiyon kadro kuracağım için gitsin kolaylık sağlayacağım’ da demiş. MANİSA maçı öncesi Aykut hocamla tartışmıştım. Antep maçında sakattım. Devre arası oyundan çıktım. Bana ‘Manisa’ya seni götüreceğim’ dedi. Belim ağrıyordu, MR sonuçlarım vardı. Doktor da şahit. 'İsterseniz geleyim ama benden yararlanamazsınız' dedim. Gitmedim. Sonra odasına gittim 'İstemiyoruz seni' dedi. Zaten 3-4 ay kadroya giremedim.” ‘Söyle Aykut, Alex nerede?’ diye bağırdığım yalan’ KLİŞE?olacak ama 'her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır' sözü Semih'in zarif eşi Pınar Hanım'a tam olarak uyuyor. Öyle ki eşinin gol atacağını rüyasında görmesiyle biliniyor. “Söyle Aykut, Alex nerede?” tezahüratına tribünde eşlik ettiği iddia edildi. Semih’in gidişinde bunun etken olduğu ileri sürüldü. Biz de kritik soruyu Pınar Şentürk'e sorduk. İşte yanıtı: 'VARSA detay, görüntü çıkarsınlar. Ben, orada kocama bağırırım, Alex’e niye bağırayım. Hem deli gibi Fenerliyimdir. Maç bitimine 5-10 dakika kala da stattan ayrıldım. Bu söylentiler nereden çıktı derseniz kadınların maç izlediği yerde söylenti olmaz mı? Sözde yakınımda oturan biri, yöneticilere durumu anlatmış. Bir kere yıllardır sarışındım ve o gün esmerdim. Beni kim tanımış da yememiş içmemiş gidip dedikodumu yapmış.' ‘Alex bile daha çok arıyor’ 'Takım arkadaşlarım beni aramadı' demiştin... “30’UMA kadar acı ama gerçek, lay lay lom yaşamışım. Arkadaş, dost ve takım arkadaşlarımı kendim gibi bildim. Yüzeysel yaşamışım. Kadro dışı kalınca hayatın gerçek yüzünü gördüm. 3-5 kişi hariç arayan olmadı. Çocuğum olduğunda görmeye gelmediler. Üzülmedim, kırıldım. Ama yanlış. 10 yıl oynamışız. Alex bile Brezilya’dan daha çok arıyor vallahi.” ‘Köstebek değildim ihale bana kaldı’ Çoğu kişiyle aran iyiydi camiada. Senin için takımın köstebeği diyorlardı... “FUTBOL yaşantımda en çok rahatsızlık duyduğum konu buydu. Buna burada nokta koyacağım. İspat etsinler futbolu bırakayım. 15 sene F.Bahçe’ye hizmet ettim. Ne başkanın ne yönetici ne hocaların ne de oyuncular arasındaki bir diyaloğu sizlere söyledim. Dostlarımla daha doğrusu dost bildiklerimle bir şeyler paylaşıyorum ve onlar gidip konuşmalarımı yayıyor. Şimdi arkamdan neler döndüğünü anlıyorum. Kimlerin hakkımda sürekli konuştuğunu geç de olsa öğrendim. İhale bana kaldığında kendimi anlatamadım.” ‘Bir hoşçakal bile denmedi’ Başkan Aziz Yıldırım? “BAŞKANIM beni gönderse de ben onu seviyorum. Kötü ayrılmasam da bire bir görüşüp ayrılabilirdim. Bir şey de çok zoruma gitti. Bunu da söylemek istiyorum; F.Bahçe’den çok futbolcu gelip geçiyor bana bir 'hoşçakal' yayınlaması bile yapılmadı. İnternet sitesinden bir teşekkür edebilirlerdi. Herkese yaptılar herhalde beni unuttular!” ‘Nöbetçi lakabını Doğan ağabey taktı’ Her golcü de gol atamama stresi olur ama sen yaşamıyordun... “NEDEN olmadı, çünkü sürekli oynamadım. Bana 'nöbetçi' diyorlar ya ilk 11’de 60-70 golüm var. Sonradan girdiğimde belki 30. Bu arada bu lakabı bana takan da şu anda aramızda olan Doğan Çil’dir. Ve o lakabı takan ağabeyimin ben ellerinden öpüyorum. (gülüyor). Çok anım var nöbetçiyle ilgili. Oynayıp gol atamadığımda takım arkadaşlarım 'Sen 11 başlama, oyuna sonradan gir' diyorlardı.” ‘Yeni Semih, Webo’ F.Bahçe’nin forvetleri nasıl? “HEPSİ kaliteli ve birbirinden farklı. Sow bitirici, Emenike kuvvetli, Kuyt çok yetenekli olmasa da akıllı. Webo’nun da Semih Şentürk’e bürünmesi golcüleri tamamladı. Bu arada Webo’nun çok önemli golleri de var.” ‘Trabzon’da Burak oldu’ Burak’ın çıkışı için yorumun ne? “BURAK Yılmaz son 2-3 seneye damga?vurdu Burak’ın oyun zekası var. Burak’ı Burak yapan Trabzonspor’dur. Her golcü ve forvet oynadıkça açılır. Kendine özgüven de gelir, gollerinin devamı da.” ‘Fatih hoca beni G.Saray’a istedi ama...’ Hep duyarız Fatih hoca seni istedi diye? “FATİH hocayla kısa dönem çalıştım ama bana çok şey kattı. F.Bahçe’yle sözleşmem bittiğinde beni G.Saray’a istemişti. Ama F.Bahçe’den G.Saray’a gitmek zor. Aynı şekilde tam tersi de. Onunla çalışmaktan keyif alıyorum. İnşallah iyi ve kuvvetli olduğumda gollerimi attığımda beni yeniden milli takıma çağırır.” Keşke diyorsun ama daha biten bir şey yok“Allah’a şükür daha 4-5 senem var. Allah sağlık sıhhat verirse...” ‘Euro 2008 sonu gitmeliydim’ Selçuk da yedek kaldı ama görev verildiğinde elinden geleni yaptı. Sen de yaptın ama kendini neden ön plana çıkaramadın? “KENDİMİ?hep geri planda tuttum. İyi oynadığım, popüler olduğumda bile arka planda kaldım. Toplantılarda konuşmadım. Kaptanlık bandını almamam da olay oldu. Keşke bunları yapmasaydım. Birinin bir şeyine kızdım kaptanlığı istemedim. Nabza göre şerbet veremedim. BİR de ne kadar yapmayın desem de menajerimin, kulübü TFF’ye şikayet etmesi hoş olmadı. Euro 2008 sonrası gitmeliydim. A.Madrid, Ajax, Fiorentina beni istiyordu. O dönem bonservis ücretim vardı. İmzalamasam giderdim.”‘2010-11’de adeta ölüyorduk’ “BİZ?alnımızın teriyle mücadele ettik. Kazandığımız şampiyonluk da anamızın ak sütü kadar helaldir. İlk kez bir anımı paylaşacağım; Buca’da maç 3-1... Dakika 70 veya 75, santrada bir skorboarda bir Alex’e bakıyorum, diyorum ki 'Baba döner mi?', Alex 'Çok zor baba' diyor. 3-2 oldu yine sordum Alex 'Zor' dedi. 3-3 oldu, Alex’e yine döndüm, 'Dönecek galiba' dedi. Antep maçı 90+4. G.Saray maçı girdim golü attım sonra Alex’in kafası. Ölüyorduk ya. Sivas maçı 4-3. Son 10 dakika geçmek bilmedi. F.Bahçe’yi ele geçirme operasyonuydu 3 Temmuz.” (sampiy10.com)
"F.Bahçe'ye Yakışır Şekilde Davranacağız"
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Mahmut Uslu, önce Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, sonra da Türkiye Basketbol Federasyonu hakkında sert açıklamalar yaptı. Hürriyet'in haberine göre; Basketbol Ligi kadınlar finalinde Galatasaray ile oynadıkları maçta Abdi İpekçi’de yaşanan olaylara ve Ünal Aysal’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalara değinen Mahmut Uslu, Galatasaray Başkanı hakkında şunları söyledi: Sporun Pavlus’u (Aziz Pavlus) Ünal Aysal için birkaç sözüm var. Sporcu ruhuna ve kimliğine sahip olmak demek, her sene bir takımın şampiyon olacağı liglerde başarılı olabilmek için karşı takımın idareci ve sporcularına karşı operasyon yapmamak demektir. 'BEN FUTBOLDAN ANLAMAM' DİYEREK OLMAZ Herkes şampiyon olabilir, ama şampiyon olmak için hele hele 6222 sayılı yasa varken bunlara yeltenilmemelidir. Sporcu ahlakına sahip olmak demek de, her türlü belden aşağı oyunu oynayıp, kapı arkalarında kumpas kurmak da değildir. Sporu bilmek demek, “Ben futboldan anlamam” diyerek, spor dışı her türlü manipülasyonu yapmak için spor muhabirlerini dahi tek tek cep telefonundan aramak asla değildir. “F.BAHÇE’YE YAKIŞIR DAVRANACAĞIZ” Sporcu kimliği demek, haddin ve üstüne vazife olmayan konularda, taraftarları ve sporun kamuoyunu gerginliğe sürükleyecek açıklamalar yapmamak demektir. Cevap vermeyebilir ama kendisine bir sorum var; “Bir elimde zeytin dalı var diyor. Biz asıl arkasındaki diğer elinde ne var onu görmek istiyoruz.” Bütün bunlara rağmen şunu açıkça ifade edeyim, Basketbol play-off şampiyonluk maçları boyunca, Galatasaray’ı büyük bir sportmenlikle kendi evimizde misafir edeceğiz. Her zaman olduğu gibi, bu kez de sportmenliğe ve Fenerbahçeliliğe yakışır şekilde davranacağız. ' TBF BİZİM İÇİN BİTMİŞTİR' Mahmut Uslu, Türkiye Basketbol Federasyonu için yaptığı açıklamada, TBF’nin kendileri açısından misyonunu tamamladığını söyledi. Uslu şöyle konuştu: “Gelinen noktada, yöneticilerini bile tribünde hakettiği yere oturtamayan TBF, gerek aldığı kararlar ve gerekse üstlenmiş olduğu misyon itibariyle bizim açımızdan görev süresini tamamlamıştır. Fenerbahçe’nin federasyona karşı duruşu ve tavrı bundan sonra daha net olacaktır.” TARSUSLU PAVLUS KİMDİR? Aziz Pavlus (Paul), İsa devrinin ferisi Yahudileri arasındaydı ve Roma vatandaşıydı. Tarsus doğumludur. Hıristiyan olmadan önce ilk Hıristiyanlara acımasız zulümler yaşatmıştı. Şam yolunda Hz. İsa’nın kendisine görünmesiyle Hıristiyan oldu. Daha sonra, Hıristiyanlık inancını yaymak için Anadolu’yu adım adım dolaştı.
Reklam
Arda Açıkladı: "Teklifler Var"
Atletico Madrid'de başarıdan başarıya koşan milli futbolcu Arda Turan 360 kanalındaki Yaz Sohbeti programına konuk oldu.İşte Arda Turan'ın açıklamalarından satırbaşları: 'Kendime zaman ayırlmaya ihtiyacım var, kendime vakit ayrılmam gerekiyor. Kafa olarak çok yoruldum. Ülkemi de çok özledim. Bu sene hayal gibi bir sezondu muhteşemdi açıkçası. Çok zor bir şampiyonluğu kazandık. Muhteşem bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu da kaybettik. Çok çalıştık ve içimizdeki egoyu sakladık.' 'Bunlar olurken bana dua eden Türk halkına çok teşekkür ediyorum. Kupalar, şampiyonluklar başka bir şey ama dışarı çıkınca 60 yaşında teyze elinde poşetle geliyor sana çok dua ettik diyor. Ben ülkemi temsil etmek ve o bayrağı taşımak istiyorum. Bunlar kuplardan ve madalyalardan çok daha önemli.' 'Oynayamamak çok kötü bir şey. En ufak bir ihtimal olsa ben sahada olurdum. ben her zaman tevekküllü olan bir insanım. Allah böyle takdir etti. O gün benim oynamamam takım için daha faydalıydı. Koşmayan ve yüzde 50'siyle oynayan bir Arda faydalı olmayacaktı. Hala uyklarımın içinde Şampiyonlar Ligi finalini görüyorum o travmayı atlatamadım hala. Lizbon'u unutlamıyorum.' '55-56 arkadaşıma bilet hediye ettim. Sahaya çıktığımda kimseye bir şey söyleyemedim. Boğazım düğüm düğüm oldu. Kendimi toplarlamak için sahaya çıktım. İnsanın burnunun direği sızlar ya öyle... Koltuğa çöküp kaldım.' 'Ben gözümün gördüğü şeyden korkacak adam değilim. Biz hep yürekle oynardık. Ama işim içinde yürekle mantığı birleştirmeyi öğrendik. Barcelona gibi bir takımdan gol yememek çok önemliydi. Hayatımın en güzel günüydü. La Liga şampiyonu olmak...' TRANSFERİ MENAJERİME SORUN'Ahmet Bulut'la şöyle bir ilişkimiz var. sen işini yap der. 2017'de kontratım var. La Liga şampiyonu olduk ve Şampiyonlar Ligi'nde final oynadık. Ama bu konu ile ilgili bilgi isteyen ve konuşmak isteyen varsa Ahmet Bulut orada. Sadece bana değil bütün takıma teklifler var. Benim için en önemli kriter mutluluk. Ben çok sevdiğim şeylerden de mutlu olamadığım için ayrıldım.' 'GALATASARAY'A DÖNMEK...' Bir gün dönersek, bizi kabul ederlerse yuvamız olur. O günkü şartlar aile, gelecek ne getirir bilmiyoruz. Biz profesyonel oyuncular neler olacağını bilemeyiz. Galatasaray bizim sevdamız.Şampiy10
Derbi İçin Güvenlik Alarmı
Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital arasında oynanacak Beko Basketbol Ligi play-off final turu öncesinde, güvenlik kurulu toplantısı yapıldı.Türkiye Basketbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Fenerbahçe Ülker Sports Arena’da gerçekleştirilen toplantıya, Fenerbahçe Ülker’den Ahmet Başağa, Mehmet Uçan, Maurizio Gherardini ve Cenk Renda, Galatasaray Liv Hospital’dan Necati Demirkol, Murat Özyer, Ömer Yalçınkaya ve Burçin Badem, emniyet yetkilileri, Türkiye Basketbol Federasyonu Erkek Ligleri Koordinatörü Ayhan Özgümüş, Abdi İpekçi Spor Salonu Müdürü Mehmet Ali Akbaş, Ülker Sports Arena Yöneticileri İsa Güven ve Cem Şencan ve Galatasaray’dan Sorumlu Özel Güvenlik Yetkilisi Özgür Uğurlu katıldı. Galatasaray Liv Hospital ve Fenerbahçe Ülker takımlarına hizmet veren özel güvenlik şirketlerinin temsilcileri de toplantıda hazır bulundu. Toplantıda, final turunda alınacak önlemler kararlaştırıldı. Alınan kararlara göre, iki kulübün sporcu yakınları ve akrabaları, deplasman maçlarına götürülmeyecek. Fenerbahçe Ülker, Ülker Sports Arena’da ayıracağı locada, Galatasaray Liv Hospital ise Abdi İpekçi Spor Salonu’nda VIP Tribünü 104 numaralı blokta rakip takım yönetim kurulunu, isim listesi ile konuk edecek. Saha içerisinde bulunması gereken tüm kulüp idarecileri, akreditasyon kartları ile görev noktalarında bulunacak. Maçta forma giymeyecek oyuncular ile diğer takım personeli için her iki salondaki basın tribünü önünde oturma alanı sağlanacak. Bunun dışında herhangi bir grup, takım logosu bulunduran forma veya eşofman ile salon içinde bulunamayacak. Takımlar, maçlara logosuz otobüslerle gelecek. Emniyet birimleri, salonlara geliş ve gidişlerde takımlara refakat edecek ve karşılaşmalardan 3 saat önce, salonlar tedbir amaçlı kontrol edilecek, iki buçuk saat önce de seyirciler için giriş kapıları açılacak.AMK Spor
Galatasaraylılar Çok Üzülecek!
Uzun süredir adı Galatasaray ile anılan Mevlüt Erdinç için Fransa basınında ilginç iddialar yer aldı.Sarı-kırmızılıların oyuncu ile anlaştığı ancak kulübü St Etienne’s ile henüz mutabakat sağlanamadığı vurgulandı. Galatasaray transfer listesinde bulunan Mevlüt Erdinç ile ilgili Fransa’da yayın yapan Get French Football sitesinde bir iddia yer aldı. Sarı-kırmızılıların, Milli futbolcu ile anlaştığı belirtildi. Aradaki tek sorunun kulübü St Etienne’s olduğu ifade edildi. Ligue 1 kulübünün 5 milyon euro artı 2 milyon euro da bonus istediği yazıldı. Galatasaray’ın ise Mevlüt Erdinç için 2 milyon euro artı geçen sezon devre arasında Beşiktaş’a kiralanan Dany Nounkeu’yu teklif ettikleri kaydedildi. Fransız kulübün ise bu teklife henüz bir cevap vermediği eklendi. AMK Spor
Arsenal İçin Balotelli İddiası
Avrupa'da transfer bombası patlamak üzere.Arsenal ile Milan'ın, 35 mil Euro karşılığında Mario Balotelli için anlaştığı iddia ediliyor. Mario Balotelli, Galatasaray ile ismi de anılanlar arasındaydı. Balotelli bu sezon Milan formasıyla 41 maça çıktı. 18 gol atan yıldız oyuncu 8 golün de asistini yaptı.Şampiy10
Reklam