asiye

Mülteci statüsünde değil, misafir o misafir nedir allaseniz? Misafir diye hukuki bir statü mü varmış? Bu insanlar geçici olarak kabul edilmiş, korumaya alınmış sığınmacılardır, durumları budur. Almancı (bizim nesil buna alışıktır, bizimkilerden kimse de alınmaz gücenmez dediğime, taa sonralardan bir alınganlık baş gösterdi nedense buna... ) arkadaşların durumuyla Suriyelilerinkinin uzaktan yakından alakası yok. Macur vatandaşın alakası yok. Kimse 'misafir' olduğu yerde eşiyle münasebete girmez, ev sahibine kalk bana bir çay koy, bunlar benim en doğal hakkım demez.

Falanca konvansiyonuna göre onlar mülteci değilmiş... Bas bas bağırdılar zaten tvlerde üç senedir; kimse salak değil, biliyoruz. Basında ve kamuda genelde Suriyeli sığınmacılar olarak anılıyor, bununla immigrant ve refugee/asylum seeker kavramlarını kapsayan göçmen ve mülteciden farklı bir statüye yerleştirildiklerinin anlaşılmasına çalışılıyor zaten. Öte yandan taraf olduğunuz bir sözleşmeye dayanarak kollarından tutup atabilir misiniz, hayır. Pratikte de hukuki olarak da bu kişiler Türkiye'ye sığınmışlardır, yani bildiğiniz iltica etmişlerdir. Bizim için mülteci olmadıları halde göçmen de değillerdir, muhacir hiç değillerdir. Çorba oldu artık herşey yarı cahillerin elinde. Göçmen işçi de değiller bu insanlar, karşılıklı bir anlaşmayla belirlenmiş koşullarda buraya gelmediler; katillerin önünden kaçarken apar topar sınırdan alındılar. Uluslararası hukuktan girip duygusallığa bağlamak garip olmuş.

Irkçılık da soykırım gibi acı deneyimlerin meyvesi bir konsept. Hele ucuz demagoji veya günübirlik çıkarlar uğruna bu ikisinin içlerinin boşaltılması hiç kimse için hayırlı değil, olamaz. Yalnız, içerikte çok ironik bir duruş var ayrıca. Suriyelileri ülkemize sığınmacı statüsünde kabul ettik; ekonomik nedenlerle göç etme başka bir hukuki durum, iltica etme bambaşka. Hayati risk altında zorunlu olarak göç eden insanlara işgücü gözüyle bakıyor demek ki galeriyi derleyen... Irkçılığı tanımlamakta zorluk çekmeyeni böyle oluyorsa dehşet içindeyim, ne diyeyim.