Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Tanımlamakta Zorluk Çekenler İçin 13 Maddeyle Irkçılık Nedir?
İlk insanların tarihi 2.4 milyon yıl öncesine, Afrika'ya kadar gidiyor. Bugünkü farklı ırk yapılarının başlangıcı ise sadece 100 bin yıl öncesinde başlamış.
Irkçılık bugün dünya üzerinde medeni olduklarını iddia eden birçok toplum ve devlet tarafından kınanan, korkunç sonuçları tarihsel örneklerle kabul edilen ve aslında yok edilmesi için daha çok savaş verilmesi gereken, bazı ırkların diğer ırklardan üstün olduklarını savunan, görüş ya da ideolojiye verilen isimdir.
1. Sözlük anlamınına baktığımızda ırkçılığın sadece etnik köken bağlamında kalmadığını farklı kültür ve toplulukları da ayrıştırdığını görürüz.
Bir halkın, bir grup insanın diğer halk ya da insanlardan farklı olmakla kalmayıp, aynı zamanda diğerlerinden fiziksel, entelektüel ya da ahlâki bakımdan daha iyi, daha güçlü, daha yüksek ya da daha yaratıcı olduğunu, bu üstünlüğün atalardan miras alınmış olan biyolojik farklılıklardan kaynaklandığını savunan anlayış.
2. Irkçı eğilimlerdeki en belirgin refleksler ekonomiktir. İyi işlerin, iyi yaşam alanlarının, iyi mülkiyetlerin hepsinin kendilerinde yani üstün gördükleri ırkta kalmalarını isterler.
Amerika'da beyazları, siyahi kölelerin özgürlüğü konusunda en çok rahatsız eden şeylerden biri, kendilerine ait olduğunu düşündükleri toprak ve mülkleri onlarla paylaşmaktaki isteksizlikleri olmuştu.
3. Irkçı eğilim işsizlik, toplumsal adaletsizlik, gelir dağılımındaki dengesizlik gibi bir çok şeyin sorumlusu olarak, dışarıdan geleni, kendine benzemeyeni yani yabancı olanı sorumlu tutar.
Artan suç oranları ile ilgili dünya üzerinde birçok ülkede sorumlu olarak o ülkede mülteci ya da azınlık konumundaki toplumlar sorumlu tutulmuştur.
4. Kültürel olarak kendini daha üstün gören ırkçılık, aynı şekilde aşağı görülen kültürü bir zenginlik olarak görmek yerine kendi kültürüne tehdit olarak görür.
Kültürel çeşitlilik ırkçı eğilim için sadece kendine yakın ve eş kültürler arasında olabilir. Aşağı görülen ırk, gençlerinin ve çocuklarının ahlakını, kültürünü, ve mükemmelliğini bozacak bir tehlikedir.
5. Irkçılık, bir tarafıyla da net yabancı korkusudur.
Her türlü yabancıya verilen bu refleks, beraberinde çok ciddi ayrımcılık ve insan hakları ihlallerine varan eylemler doğurur. Çünkü ona göre kendi toplumunda her yıl gerçekleşen binlerce hırsızlık vakası bir yabancı tarafından gerçekleştirilen bir tek hırsızlık vakasından daha önemsizdir.
6. Irkçılık kullanılan dilde de kendini gösterir. Olumsuz örneklerde etnik kökenin ya da topluluk adının vurgulanması ırkçılığı körükler.
Türkiye'de hiçbir zaman 'Türk hırsız dehşeti' diye başlık olmazken, zanlı/suçlu örneğin bir Suriyeli olduğunda haberde vurgulanması işten bile değildir ve bu tutum da ırkçı öğeler içerir.
7. Irkçılık kendine benzeyen, kendi gibi olanların adaleti ile ilgilenirken, benzemeyen ötekilerin daha azıyla yetinmesi gerektiğini düşünür.
'Onlara kapılarımızı açtık ya daha ne yapalım, her yerde Suriyeli görmekten bıktım, ülkemizin imajını bozuyorlar...'
8. Irkçı eğilimlerine sahip insanların çoğu kendisinin ırkçı olduğunun pek farkında olmaz.
Başka bir ülkede 'kendisinden olana' ayrımcılığa, şiddetle karşı çıkarken, kendi ülkesinde başka kültürlere karşı aynı duyarlılığı taşımaz. Arada fark olmadığını görmez, görmek istemez.
9. Tek tek bireyler tarafından işlenen her suçu tüm o topluluğa mal etmek, o topluluğu bunun üzerinden tanımlamak, ırkçılığın en tehlikeli davranışlarından biridir.
Gerçekte suç, insan türünün bozuk sistem içerisindeyken ortaya çıkarttığı bir sonuçken, ırkçının kafasında sadece aşağı görülen milletlerde karşılaşılan bir tür 'illet' olur. Bunu günlük dilde basit vurgularla her zaman dile getirir.
10. Irkçı tanımını da kabul etmeyen ırkçılar için her zaman bir "ama" vardır. "ama cahiller, ama bağnazlar, ama hırsızlar, ama ilkeller"
Bu 'ama'lar ırkçı bakış açısının kendi çapında can simididir. Mevcut dünyada ırkçı olduğunu kabul etmek birçoklarının işine gelmez.
11. Irkçılık bulunduğu toprak ve statüyü sonsuz bir mülkiyet duygusu ile sahiplenir.
Diğer yandan ırkçılık, kendi dışındaki diğer toplumların ucuz iş gücü olarak kötü koşullarda çalışmalarına, kendi işlerine ve yararlarına olacak aşağı pozisyonlarda yer almalarına pek aldırış etmez. Özetle biz bu insanlarla nasıl entegre olacağız, nasıl daha sağlıklı birlikte yaşam alanları kurabiliriz, iki tarafın da kazançlı olabileceği ortak ve eşit yaşam pratikleri nasıl üreteceğiz diye düşünmez, sadece 'onları istemiyoruz, gitsinler' diye bakar.
12. Irkçılık, farklı halk, topluluk ya da kültürlerin her türlü niyetini kötü okumaya meyillidir.
Onun savaştan, yoksulluktan ve kötü yaşam koşullarından dolayı göç etmesi ile ilgilenmez. Ona göre, yabancı, keyfi olarak onun varlığını tehdit etmeye gelmiştir.
'Ülkelerinde kalsalarmış, başka yere neden gitmiyorlar, burada keyif çatıyorlar, onları biz mi besleyeceğiz, söyledikleri kadar zor durumda değiller, hayatlarımızı mahvedecekler...'
13. Son olarak ırkçılığın tam olarak ne olduğunu anlayabilmeniz için Almanya'daki bir ırkçının ağzından: "Pis bir Türk'ü ülkemde istememek ırkçılıksa, evet ben de bir ırkçıyım."
Yorum Yazın
Aynı galeriyi Suriyelileri evine aldığında da bekliyorum delikanlı.
Eğer kendi vatandaşından önce suriyelilere konut, üniversite ve maaş hakkı veren bir sistemi eleştirmek ve kötülemek ırkçılıksa editör(!) evet ırkçıyız! Kend... Devamını Gör
Canım ülkemde "Türk'üm" dememiz yetiyor zaten "faşist" damgası yemeye.
Ağzın bal yesin