Irina Shayk Antalya'da
Bu yıl 18'incisi düzenlenecek Dosso Dossi Fashion Show'da kendisini için özel hazırlanan 'Sonbahar' temalı podyuma çıkacak dünyaca ünlü top model Irina Shayk, Antalya'ya geldi.Moskova'dan İstanbul aktarmalı Antalya Havalimanı'na gelen Shayk, CIP kapısında Dosso Dossi yönetimi tarafından karşılandı. Shayk, kendisi için hazırlanan çiçeğin otel odasına getirilmesini istedi, basın mensuplarının röportaj teklifini geri çevirdi. Yorgun olduğu gözlenen Shayk'in siyah derin yırtmaçlı elbise giydiği, büyük çerçeveli güneş gözlüğü taktığı görüldü. Gazetecilere açıklama yapmayan Shayk, ardından konaklayacağı Kundu Turizm Bölgesi'ndeki Rixos Lares Otel'e geçti. Dosso Dossi Fashion Show Yönetim Kurulu üyeleri, kalacağı otele kadar Irina Shayk'a eşlik etti. ÜNLÜ MANKEN İÇİN MODA DEĞİRMENİ KONSEPTLİ PODYUM TASARIMI Irina Shayk için fuarın düzenleneceği Antalya Expo Center'da özel podyum hazırlandı. 'Moda değirmeni' adı verilen 'Sonbahar' temalı podyumda, dökülmüş yapraklar, su değirmeni ve çiftlik eviyle kabakların konulduğu at arabası yer alıyor. Çeşitli firmaların sonbahar-kış kreasyonlarının yer alacağı defilede Shayk, 6 Haziran günü 3 ayrı kıyafetle podyuma çıkacak. Shayk podyumda yürürken Roberto Bravo tarafından kendisine özel hazırlanan değerli taşlarla süslü kolyeyi takacak. Dosso Dossi Fashion Show Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Erarslan, Shayk için özel hazırlanan podyumda gazetecilere yaptığı açıklamada, Adriana Lima, Anna Chapman ve Miranda Kerr gibi dünyaca ünlü yıldızların ardından Irina Shayk'ı da Antalya'ya getirerek, kenti bir mode şehri yapmayı amaçladıklarını söyledi. Erarslan, şovda aralarında Irak'ın da bulunduğu 30 ülkeden katılımcının yer alacağını kaydetti.DHA
Van Gogh'un Kulağı Geri Döndü
Ünlü ressam Van Gogh’un 1888’de kestiği kulağı, 3 boyutlu yazıcı teknolojisiyle geri döndü. Ressamın kulağının kopyası, akrabasından alınan DNA ile yeniden yapıldı. Hollandalı ünlü ressam Vincent Van Gogh'un kulağı, akrabalarından alınan DNA ile laboratuvar ortamında kopyalanarak Almanya'daki bir müzede sergilenmeye başladı. Ünlü ressamın kardeşi Theo’nun torununun torunundan doku alan sanatçı Diemut Strebe, üç boyutlu yazıcı kullanarak Van Gogh'un kulağının bir kopyasını yaptı. Strebe, dokuların Boston'daki Brigham Hastanesi'nde genetik mühendisleri tarafından kıkırdağa çevrildiğini ve bilgisayar görüntüleme tekniği kullanılarak Van Gogh'un kulağına benzetildiğini söyledi. “Bilimi bir tür fırça gibi kullanıyorum, tıpkı Vincent'in resim yaptığı gibi” diyen Strebe, ressamın kullandığı zarfta bulunan DNA örneğinin bir başkasına ait olduğu ortaya çıkınca dokuyu akrabasından almak zorunda kaldığını belirtti. Besleyici bir solüsyonun içinde 'canlı tutulan' kulak, Karlsruhe kentindeki Sanat ve Medya Merkezi'nde 6 Temmuz'a kadar sergilenecek. Ziyaretçiler, 'Van Gogh'un kulağına' konuşabilecek. Bir bilgisayar, ziyaretçilerin sesini işledikten sonra sinir uyarılarına dönüştürecek ve hafif bir ses çıkaracak. Strebe, eserini gelecek yıl da New York'ta sergilemeyi planlıyor. Resim dünyasının en gizemli sanatçılarından biri olan Van Gogh'un 1888'de arkadaşı ünlü ressam Paul Gauguin ile tartıştıktan sonra sol kulağının bir kısmını kestiği sanılıyor. Van Gogh, 27 Temmuz 1890'da bir tarlanın ortasında kendisini tabancayla vurmuş, iki gün sonra tüm kariyeri boyunca kendisine maddi destek sağlayan kardeşi Theo'nun kollarında ölmüştü. Kaynak: AA
Mehmet Öz’den Göbek Eriten Karışım
Uluslararası çapta tanınan ünlü Türk doktoru Mehmet Öz, özellikle göbek bölgesindeki yağlanmadan şikâyetçi olan kadınlar için mucize bir içecek tarifi paylaştı. Salatalıktan ıspanağa, limondan naneye kadar pek çok yeşil sebzeden oluşan bu mucizevi karışım, kadınların bölgesel fazlalıklarından kurtulmasına yardımcı oluyor.Göbek eriten mucize içecek için almanız gerekli malzemeler şöyle: 2 su bardağı ıspanak, Yarım salatalık, Yarım kereviz sapı, 1 tutam maydanoz, 3 adet havuç, 2 adet elma, 1 adet kabuğundan soyulmuş portakalın çeyreği, 1 limonun çeyreği, 1adet misket limonunun çeyreği, 1 tutam taze nane, 1 adet kabuklarından ayrılmış ananasın çeyreği.Tüm malzemeleri blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı katılık miktarına göre su ve buz dahil ederek içebilirsiniz. Eğer arzu ederseniz çok az deniz tuzu ilave ederek de tüketebilirsiniz. Tahta kaşık kullanmak vitaminlerin besin değerlerini kaybetmemesi açısından önemlidir.haber kaynağı: 724saglik.org/beslenme-diyet
Mindfuck: Kendi kendini sabote edenler kulübü
unu yapamazsın, bunu yapmamalıydın, başaramıyorsun, başaramazsan şöyle olur, böyle olur… Hepimiz kendi kendimize yapıyoruz bunu. Sürekli kendimizle konuştuğumuz, ne yapsak susturamadığımız bir iç sesimiz var.“Mindfuck” kitabının yazarı Petra Bock’ın “iç bekçimiz” olarak adlandırdığı bu sesin sahibi, ne yazık ki hiç de bizim tarafımızı tutmuyor ve yaşamak istediğimiz hayatı sabote ediyor.Almanya’nın ünlü yaşam koçu, “Mindfuck” (Beyni Becermek) isimli kitabında bu sesin nereden geldiğini, neler söylediğini ve onun olumsuz etkilerinden kurtulma yollarını araştırıyor.Mindfuck, aslında bir sinema-televizyon terimi diyebiliriz. Hani korku filmi izledikten sonra bir süre etkisinden çıkamaz, hafif ürkekleşir ve her zaman odamızda olan ağaç gölgesini bir an için katilin gölgesi gibi algılama eğilimine gireriz ya, İşte “mindfuck” terimi de, gerçekte olmayan bir şeyin etkisinde kalarak gerçeği deforme etmemiz, yanlış yorumlamamız gibi bir durumu ifade ediyor. Etkisinde kaldığımız şey ise bizzat evdeki ses.Uzman ağzından açıklamak gerekirse, kişiliğimiz iki düzlemden oluşuyor; bunların ilki, içinde gerçek potansiyelimizin uyukladığı biri; diğeri de, bize sürekli ne yapmamız gerektiğini, daha doğrusu ne yapamayacağımızı söyleyen kişi. İkinci kişiliğimizin tuzağına sıklıkla düşüyor ve potansiyelimizi gerçekleştirmediğimiz bir yaşama razı oluyoruz...
Snowden'ın Öyküsü Beyaz Perdeye Aktarılıyor
Oscar ödüllü ünlü yönetmen Oliver Stone, ABD'nin küresel izleme politikaları ile ilgili gizli belgeleri sızdırarak büyük tartışma başlatan NSA'nın eski sistem analisti Edward Snowden ile ilgili film çekmeye hazırlanıyor. NEW YORK Oscar ödüllü ünlü Amerikalı yönetmen Oliver Stone, ABD'nin küresel izleme politikaları ile ilgili gizli belgeleri sızdırarak büyük tartışma başlatan Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski sistem analisti Edward Snowden ile ilgili film çekmeye hazırlanıyor. Stone, Guardian gazetesinde çalışan Luke Harding'in kaleme aldığı 'The Snowden Files: The Inside Story of the World's Most Wanted Man (Snowden Dosyaları: Dünyanın En Çok Aranan Adamının Gerçek Hikayesi)' adlı kitabını beyaz perdeye uyarlayacağını açıkladı. 'Midnight Express (Geceyarısı Ekpresi)', 'Platoon (Müfreze)' ve 'Born on the Fourth of July (Doğum Günü Dört Temmuz)' filmleri ile üç kez Oscar'a layık görülen Stone, Snowden'ın NSA'nın en gizli operasyonları ile ilgili belgeleri sızdırmasını 'çağımızın en büyük olaylarından biri' olarak niteledi. NSA'nın ABD ile diğer ülkelerde milyonlarca kişinin ve liderlerin telefon konuşmalarını kaydederek istihbarat topladığını ortaya koyan belgeleri sızdıran Snowden, Hollywood'un en çok ilgi gösterdiği kişiler arasında yer alıyor. Geçen ay da Sony Pictures, gazeteci Glenn Greenwald'ın halihazırda Rusya'da yaşayan Snowden ile ilgili 'No Place to Hide: Edward Snowden, the NSA and the U.S. Surveillance State (Saklanacak Yer Yok: Edward Snowden, NSA ve ABD İzleme Devleti)' adlı kitabının beyaz perde haklarını satın almıştı.AA
Rihanna'dan Transparanlı Twerk
Rihanna, Moda Ödülleri gecesinde bütün dikkati kendisinde toplamayı başardı. Transparan bir kıyafetle geceye katılan Barbados'lu ünlü şarkıcı, Instagram'da çıplak fotoğraflarından ötürü hesabının askıya alınmasına inat adeta şov yaptı.
Cemal Hünal'dan Güldüren Teşhis
Aralarında Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca, Yusuf Akgün’ün de bulunduğu 21 sanığın yargılandığı uyuşturucu davasında oyuncu Cemal Hünal tanık olarak dinlendi. Hünal, Çağatay Ulusoy ve Gizem Karaca’nın da bulunduğu tutuksuz sanıkları da sadece televizyondan tanıdığını söyledi. Bu sözler salonda gülüşmelere neden oldu.İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca’nın da bulunduğu 9 tutuksuz sanıkla 12 tutuklu sanık ve avukatları katıldı. Daha önce firari sanık olan ancak celse arasında teslim olup mahkemede ifade verince serbest bırakılan sanıklar Ayşe Selin Boronkay ile Mehmet Çakır da duruşmaya katıldı.CEMAL HÜNAL’DAN GÜLDÜREN TEŞHİSDuruşmada tanık olarak dinlenen ’Issız Adam’ filmiyle ünlenen oyuncu Cemal Hünal, 'Bir zamanlar uyuşturucu kullandım ama düzenli uyuşturucu kullanıcısı değilim. Satanları şahıs olarak tanımam. Ben oturduğum yer olan Etiler’de uyuşturucuyu alıyordum. Uyuşturucu satın almaya giderken başıma kasket takıyordum. Ünlü olduğum için kişilerle göz teması yapmıyordum' dedi. Tutuklu sanıkları teşhis edemediğini söyleyen Hünal, aralarında ünlü oyuncular Çağatay Ulusoy ve gizem karaca’nın da bulunduğu tutuksuz sanıkları ise sadece televizyondan tanıdığını belirtti. Bu sözler üzerine salonda gülüşmeler yaşandı.
'Yılın Moda İkonu' Rihanna
Ünlü yıldız kıyafetleriyle magazin gündeminin ilk maddesi haline geldi. Yılın en önemli moda ödüllerinden biri olan CFDA (Council of Fashion Designers of America) Moda Ödülleri dün New Yorkta düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. CFDA (Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi) moda ödülleri dün akşam New York’ta yapılan törenle sahiplerini buldu. Moda ve sanat dünyasından birçok ünlü ismin katıldığı geceye Rihanna ışıltılarla kaplı transparan elbisesiyle damga vurdu. Moda ikonu ödülünü alan ünlü şarkıcı elbisesiyle ikon olma konusundaki iddiasını gösterdi. Gecede ödül alan isimler şöyle; Yılın Kadın Giyim Tasarımcısı: Joseph Altuzarra Yılın Erkek Giyim Tasarımcısı: Dao-Yi Chow ve Maxwell Osborne (Public School) Yılın Aksesuar Tasarımcısı: Ashley Olsen & Mary-Kate Olsen, (The Row) Kadın Giyim Swarovski Ödülü: Shane Gabier ve Christopher Peters (Creatures of the Wind) Erkek Giyim Swarovski Ödülü: Tim Coppens Aksesuar Swarovski Ödülü: Irene Neuwirth Geoffrey Beene Yaşamboyu Başarı Ödülü: Tom Ford Eleanor Lambert Kurucular Ödülü: Bethann Hardison Antoloji
7. İstanbul Belgesel Günleri Soma'yı Unutmadı
Documentarist İstanbul Belgesel Günleri 7-12 Haziran tarihleri arasında yedinci kez İstanbul’a konuk oluyor. Festival bu yıl Soma’yı da unutmuyor ve maden belgesellerini seyirciyle buluşturuyor. 30’dan fazla ülkenin filmleri, yan etkinlikleri ve konuklarıyla katılım göstereceği 7. Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, 7-12 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. İç savaşın yaşandığı ülke Suriye Festival programında bu yılki konuk ülkesi Suriye. İç savaş koşulları altında yaşayan Suriyeli belgeselcilerin yakın dönemde yaptığı, çatışma koşulları altındaki gündelik hayata tanıklık eden, ayrıca yaşanan sürece Suriyelilerin gözünden bakan, daha önce pek az yerde gösterilebilmiş filmlerden bir seçki festivalde seyirciyle buluşacak. Polonya- Türkiye ilişkilerinin 600. yılı Documentarist’in gündemindeki diğer bir ülke ise Polonya. Polonya- Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yılı kutlama etkinlikleri kapsamında Adam Mickiewicz Enstitüsü’ne bağlı dijital platform Culture.pl işbirliği ile gerçekleşen programda, bu ülkeden 12 kalburüstü film ağırlanıyor. Polonya’dan Ustalar: Krakow Film Festivali’nin Ödüllü Filmleri başlıklı bölümde, ülkenin en kıdemli belgesel festivali olan Krakow Film Festivali’nde son 40 yılda ödül almış belgeseller yer alıyor. Seçkide Krzysztof Kieslowski, Kazimierz Karabasz, Marcel Lozinski, Wojciech Wiszniewski gibi ülkenin en önemli ustalarının ödüllü yapıtları yer alıyor. Konuk olarak festivale katılacak yönetmenlerden Pawel Lozinski, ülkenin bir başka ünlü belgeselcisi, babası Marcel Lozinski ile birlikte çekimine başladığı, ancak anlaşamayarak birbirlerine küstükleri, sonunda baba ile oğul tarafından iki versiyonu yapılan ‘Baba ve Oğul’ (Father and Son, 2013) filminin ilginç hikâyesini anlatacak. Documentarist ilk kez FIPRESCI Jürisi Documentarist, bu sene ilk kez bir FIPRESCI Jürisi ağılıyor. Bu yılki jüride Şili’den Pamela Biénzobas, Danimarka’dan Steffen Moestrup ve Türkiye’den Özge Özdüzen görev alacak. Festival programının ana bölümlerinden birini de Türkiye’de son bir yılda yapılan belgesellerden 20 filmlik geniş bir seçki oluşturuyor. Bunlardan, yönetmenin 1. veya 2. filmi olanlar Johan van der Keuken Yeni Yetenek Ödülü‘ne aday olarak jüri önüne çıkacak. Bu seneki ödül jürisinde Deniz Akçay, Işıl Baysan Serim, Ufuk Emiroğlu, Senem Aytaç ve Hans Treffers yer alıyor. Ustalara saygı bölümü Bu yılın Ustaya Saygı bölümü ise 2001 yılında erken yaşta hayata veda eden Hollandalı belgeselci Johan van der Keuken’e ayrıldı. 40 yıla yayılan sinemacılık kariyeri boyunca 50’den fazla belgesel yapmış ve birçok kitap yayımlamış olan ustanın, en önemli yapıtlarından beşi bu bölümde seyirciye sunulacak: ‘Beppie’ (1965), ‘Okuma Dersi’ (The Reading Lesson, 1973), ‘Yönetmenin Tatili’ (The Filmmaker’s Holiday, 1974), ‘Kuyunun Üstündeki Göz’ (The Eye Above the Well, 1988) ve ‘Amsterdam Küresel Köyü’ (Amsterdam Global Village, 1996). “Soma İçin” Soma’da yaşanan felakette yaşamlarını yitiren işçiler anısına, madencilerin yaşamına odaklanan filmler de son anda programa eklendi. “Soma İçin” başlığı altında geçen günlerde kaybettiğimiz Michael Glawogger’in ‘İşçinin Ölümü’ (Working Man’s Death), Bolivya’daki çocuk madencileri konu alan ‘ Şeytan Madeni’ (The Devil’s Miner, 2005) ve İngiltere’deki madencilerin melankolik hikâyesini aktaran ‘Madenci İlahileri’ (The Miners’ Hymns, 2011) adlı filmler gösterilecek. Gösterim mekanları Film gösterim mekânları Fransız Kültür Merkezi, SALT Beyoğlu, Aynalıgeçit Etkinlik Mekânı, Hollanda Konsolsoluğu Bahçesi ve Romen Kültür Merkezi. Festival programına buradan ulaşabilirsiniz.IMC
Elif Şafak: 'Tokatlanmaya Alışmışız'
Elif Şafak, Gezi Parkı protestolarının 1. yıldönümü nedeniyle İtalyan La Repubblica gazetesinde bir makale yayınladı. Dünyaca ünlü yazar Elif Şafak, Gezi Parkı olaylarının 1'inci yıldönümü nedeniyle 2 günden bu yana haberler yayınlayan İtalyan La Repubblica gazetesi için bir makale kaleme aldı. Elif Şafak, Gezi Parkı protestolarının 1. yıldönümü nedeniyle İtalyan La Repubblica gazetesinde yayınlanan makalesinde, Başbakan Erdoğan'ın Soma'da bir eylemciyi tokatladığı iddiasına değinerek, 'Millet olarak biz, belli bir yetkiye sahip olanlar tarafından tokatlanmaya alışmışız' dedi. Soma faciası ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın bir eylemciyi tokatladığı iddiasına da değinen Şafak, 'Millet olarak biz, belli bir yetkiye sahip olanlar tarafından tokatlanmaya alışmışız' ifadelerini kullandı. Şafak, 'Her şeye gücü yettiğini düşünen bir devlet tarafından aldatıldık' başlığı ile kaleme aldığı makalesine, Gezi Parkı olaylarının üzerinden 1 yıl geçtiğini anımsatarak, yazısına 'Bu zaman içinde dünya , güneş etrafından 942 milyon kilometre dolaştı. Ancak biz Türkiye 'de 1 santimetre bile yol alamadık. Demokrasi ve ifade özgürlüğü konusunda önemli bir ilerleme kaydedilmedi. Aksine, korkarım geriye doğru adımlar attık' sözleriyle başladı. Türkiye'de hükümetin, sürekli aşırı karşıt bir dil kullanarak 'Onlara karşı biz' mantığıyla hareket ettiğini savunan Şafak, 'Böylece zaten bölünmüş olan bir toplumu daha da kutuplaştırıyor. Ülke, Başbakan Erdoğan'ın süpermarketin içine kadar bir eylemciyi takip edip, ona tokat attığı söylentileriyle altüst olmuş durumda. Bu doğru ya da değil, Erdoğan'ın kararlı destekçileri bile bunu olası buluyor' iddiasında bulundu. Yayınlanan bir görüntüde Erdoğan'ın, 'Bu ülkenin başbakanını protesto edersen, tokat yersin' dediğini aktaran Şafak, şöyle devam etti: 'Bu olay başka bir yerde gerçekleşmiş olsa;, herhangi bir ülkenin hükümeti temellerinden sarsılmış olurdu. Ancak Türkiye'de değil.' Soma'da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasından sonra İstanbul, İzmir ve Ankara'da hükümetin kusurunu protesto etmek isteyenlere polis müdahalesi yapıldığını anlatan Şafak, şunları yazdı: 'Türkiye'de yas, pasif yaşanmak zorunda, sessizce: sokaklara çıkmaya cesaret edersen, devlet seni tokatlar. Tokat, bizim kültürümüzün bir parçasıdır ve en ufak bir provokasyonda kendini gösterir. Türkiye'de devlet, her türlü güce sahiptir, vatandaşlar ise hayır. Millet olarak biz, belli bir yetkiye sahip olanlar tarafından tokatlanmaya alışmışız. Ailede, okulda, orduda, yolda, süpermarkette; tokat her yerde…' DHA
Girişimci Bir Sanatçı Aya Ev Yaptırmak İstiyor
İsveçli Mikael Genberg, 15 yıl önce tasarladığı projesini hayata geçirmek için yola koyuldu. Sanatçının ayda ev inşa etmek istediği Moonhouse Project isimli projesi, aynı popüler bağış platformlarındaki gibi ihtiyacı olan bütçeyi online destekle elde etmeyi amaçlıyor. Heyecandan işi gücü bırakıp bu projeye baş koyan sanatçı, dünyada inşa edeceği evi aya yollamak istiyor. Proje için özel tasarlanan web sitesine girip aya giden 384.000 kilometre uzunluğundaki bu yolda birer, ikişer metre satın alabilir; The Moon House’un aya ulaşmasına yardımcı olabilirsiniz. Toplamda 15 milyon dolara ihtiyacı olan dünyanın şimdiye kadarki en büyük bütçeli destek projesini başlatan Genberg’e biz de bu satırlardan bol şans diliyoruz. Genberg, projesinin tüm detaylarını ayarlamış, hazır kıta beklemeye bile . Sanatçı, söz konusu evi geliştirmek için robot tasarımlarıyla ünlü şirket Astrobotic ile çalışmakta. Ve, eğer olur da başarırsa; SpaceX adlı şirket tarafından geliştirilen Falcon 9 adlı uzay aracı aya gidecek olan evin sevkiyatını üstlenecek. Sanatçı şu anda kadar 4.000 dolar gibi bir mebla toplamayı başarmış olsa da; önünde daha 181 gün olduğundan dolayı ümidini yitirmeye pek niyetli değil.Play Tuşu
Uluslararası İstanbul Opera Festivali, Attila'nın Aşkıyla Başlayacak
Bu yıl beşincisi düzenlenecek olan Uluslararası İstanbul Opera Festivali, Verdi’nin “Atilla” operasıyla başlayacak. Pek çok operanın sahneleneceği festival, dünyaca ünlü Rus bariton Dmitri Hvorostovsky konseriyle son bulacak Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen ve bu yıl beşincisi düzenlenecek İstanbul Opera Festivali, yerli ve yabancı pek çok topluluk ve sanatçıyı ağırlayacak. Denizbank’ın ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek festivalde bu yıl; Atilla, Fatih Sultan Mehmet, Saraydan Kız Kaçırma, Beklenmedik Karşılaşma, Birjan ve Sara operalarının yanı sıra Türkiyeli seyircilerin yakından tanıdığı Lüküs Hayat opereti de sergilenecek eserler arasında yer alıyor. “KAPALI GİŞE” ile MERHABA Yarın başlayacak Uluslararası İstanbul Opera Festivali, Ankara Devlet Opera ve Balesi yapımı, Verdi’nin ünlü eseri Attila ile seyirciye “merhaba” diyecek. Bu yıl başında prömiyeri yapılan ve her temsili kapalı gişe oynayan eser, Zorlu Center’daki Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelenecek. Ünlü rejisör Andrejs Zagars’ın Ankara Devlet Opera ve Balesi için sahneye koyduğu eserde; Attila’nın, Roma’yı işgali sırasında kendisine esir düşen Odabella’ya olan aşkı ve Odabella’nın intikam planları anlatılıyor. RUS BARİTON KAPATACAK Bu yıl beşincisi gerçekleştirilecek festival, 17 Haziran gecesi düzenlenecek gala konseriyle son bulacak. Konserde, dünyaca ünlü Rus bariton Dmitri Hvorostovsky, İstanbullu sanatseverlerle buluşacak. Newyork’tan Moskova’ya, Londra’dan Viyana’ya dünyanın en büyük ve en önemli opera sahnelerinde konserler vermiş olan sanatçı, soprano Ana Maria Martinez ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nın eşliğinde sahne alacak. Zorlu Center’da gerçekleşecek konseri ünlü şef Constantine Orbelian yönetecek. 5.Uluslararası İstanbul Opera Festivali Programı 3 Haziran 2014 ATTİLA / G.VERDI Ankara Devlet Opera ve Balesi Zorlu Center PSM 6 Haziran 2014 FATİH SULTAN MEHMET / G.ROSSINI İstanbul Devlet Opera ve Balesi Zorlu Center PSM 9-10 Haziran 2014 SARAYDAN KIZ KAÇIRMA / W.A.MOZART Samsun Devlet Opera ve Balesi İstanbul Arkeoloji Müzeleri Bahçesi 13 Haziran 2014 BİRJAN VE SARA / M. TULEBAYEV Samsun Devlet Opera ve Balesi Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi 14- 15 Haziran 2014 BEKLENMEDİK KARŞILAŞMA / C. W. GLUCK Salzburg Devlet Operası Kadıköy Süreyya Operası 15-16 Haziran 2014 LÜKÜS HAYAT / C.R.REY Mersin Devlet Opera ve Balesi Bakırköy Leyla Gencer Sahnesi 17 Haziran 2014 GALA KONSER “DMITRI HVOROSTOVSKY” Şef: Constantine Orbelian, Soprano: Ana Maria Martinez İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası Zorlu Center PSM Taraf