Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yırca Köylüleri: "Çocuk Okutuyoruz, Hırsızlık Mı Yapalım?"
Soma’da yapılacak termik santral için bir gecede 6 bin zeytin ağacının kesilmesi kamuoyunda tepki, köylülerde ise çaresizlik ve öfkeye neden oldu. Geçimini zeytincilikten sağlayan Zeliha Güngör, “Hırsızlık mı yapalım, gidip mendil mi açalım?” diye konuştu.
Soma’nın Yırca köyünde, kurulacak termik santral için Kolin Şirketler Grubu tarafından 70 zeytin ağacı kesilen ve 20 yıldır geçimini zeytincilikten sağlayan Zeliha Güngör tepkili. Elde ettiği gelirle iki çocuğunu okuttuğunu belirten Güngör, “Çocuklarımızı okutmak için hırsızlık mı yapalım? Gidelim şurada mendil mi açalım?” dedi. 6 bin ağacın kesilmesi ve Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararının ardından köylüler, dün şirketin yaptırdığı jiletli ve dikenli telleri sökerek arazilerine girdi, kesilen ağaçların yerine yeni zeytin fidanları dikti. Köylü kadınlar da lokma ve aşure yapıp dağıttı.
Manisa’nın Soma ilçesi Yırca köyüne Kolin Şirketler Grubu tarafından yapılması planlanan termik santral için önceki gün akşam 6 bin zeytin ağacı kesildi. Zeytin ağacı katliamının ardından, Kolin Şirketler Grubu tarafından yapılması planlanan termik santral için acil kamulaştırma kararını Danıştay 6. Dairesi durdurdu. Durdurma kararından saatler önce 6 bin zeytin ağacının kesilmesi, geçimini zeytincilikten sağlayan Yırcalıları zor durumda bıraktı.
Yırca’da geçimini zeytincilik ile sağlayan ve zeytin ağacı katliamında 70 zeytin ağacı kesilen Zeliha Gürgör, giden zeytinlik ağaçlarını geri istedi. Güngör, tepkisini şöyle dile getirdi: “Biz dişimizle, tırnağımızla çalışarak buradan kazandığım para ile çocuklarımı okutuyorum. Ben buradan kazanç elde ediyorum. Hırsızlık mı yapalım? Gidelim şurada mendil mi açalım? Biz Yırca olarak, santral istemiyoruz. Biz köylü olarak toprağımızı istiyoruz. Köylü toprağında çalışıyor, kazanıyor ve topraktan kazandığı para ile geçimini sağlıyor. 20 yıldır zeytin işi ile uğraşıyorum. Santralin pisliğini zaten yiyoruz. Çocuklarımız hasta, sağlam çocuğumuz yok desek yerinde. Her birisi bronşitli ve astımlı bunların hepsi böyle olduğundan santralin olmasına karşıyız.”
Şirketin 60 zeytin ağacını kestiğini anlatan Nermin Kocaeri de “Ben şimdi burayı mezarlığa benzetiyorum. Sanki burası şimdi bir mezarlığı andırıyor.” dedi. Geçimlerini zeytinle sağladıklarına dikkat çekerek, “Evladımız gibi yetiştirip bugünlere getirdik. Genç-ihtiyar demedi hepsini kestiler, zeytinlerimizi yerle bir ettiler.” ifadelerini kullandı.
CHP’Lİ KOÇ: DANIŞTAY’IN KARARI ŞİRKETİN AVUKATLARINA SIZDIRILDI MI?
Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, 6 bin zeytin ağacı kesilmesine ve güvenlik görevlilerinin köylülere sert davranmasına tepki gösterdi. Danıştay kararından hemen önce ağaçların kesildiğine dikkat çeken Koç, “Katliamdan saatler sonra mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Yani önce öldürüp, katliamla yok edip, yasal engele rağmen oldubittiye getirildi. Yağmacı anlayışı topluma dayatmaya devam ediyorlar. Mahkeme kararı önceden bilinerek mi bu katliam gerçekleşti?” diye sordu. 6 bin ağaca kıyan Kolin Şirketi de bir açıklama yaparak hukuka uygun hareket ettiklerini savundu.
Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararının ardından köylüler, şirketin, arazilerini çevirdiği jiletli ve dikenli telleri söktü. Daha sonra arazilerine giren köylüler, iş makinelerinin söktüğü zeytin ağaçlarının yerine yeni fidanlar dikti. Köylü kadınlar da lokma döktü, aşure yapıp dağıttı. Tel örgüleri evinden getirdiği demir makasıyla kesen Celalettin Gülman, arazilerine haksız yere el konulduğunu söyledi. Gülman, “Ama Danıştay kararından sonra şimdi haklı olan biziz. Yüzlerce metre uzunluğundaki telleri tek tek kesip atacağız.” dedi. Köy Muhtarı Mustafa Akın da “Davamızda haklı olduğumuzu hep öne sürdük. Ancak ağaçları kaybettik. Zeytinlerimizi geri dikeceğiz ama insanlarımız 10 yıl, 15 yıl kaybetmiş olacaklar.” diye konuştu.
Zaman