Yetişkinlerin Yalnızca % 4'ünde Görülen 'Hızlı Beyin Sendromu'ndan Muzdarip misin?
İngilizce'de Fast Minds Syndrome olarak geçen Hızlı Beyin Sendromu'na, yapılan çalışmalara göre temel olarak ADHD (Attention Deficit Hyperactivity Disorder / Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) neden oluyor. Ancak bu illa hiperaktifsin demek anlamına gelmiyor; durum ondan biraz daha karmaşık.
Bu sendromun neye benzediğini tarif etmeye çalışalım:
Arabanın anahtarlarını nereye koyduğu sıklıkla hatırlayamıyorsun.
Yavaş hareket edilmesine kesinlikle tahammülün yok.
Genellikle sabırsızsın.
İnsanları dinlemek sana zor geliyor.
Konuşurken insanların laflarını ağızlarına tıkıyorsun.
Hemen sadede gelsinler istiyorsun.
Rutin işler senin kabusun.
Eğlenceli şeyler yapıp yeniliklerin peşinden koşmayı seviyorsun; ama zorunlu görevleri yerine getirmek sana eziyet gibi geliyor.
Dikkat dağınıklığın yüzünden sürekli eleştiriliyorsun.
Dikkat dağınıklığı seni yavaşlattığı için vakit kaybettiriyor. Bu yüzden işte başarılı olmak için normalden çok çabalaman gerekiyor.
Zaman yönetimi senin için hep bir sorun.
İşlerini ya son dakikada yetiştiriyor, ya da yetiştiremiyorsun.
Yanlış duraklarda iniyorsun.
Ve yanlış yöne biniyorsun.
Dürtüsellik, seni sonuçlarını hesaplayamadığın davranışlara itiyor.
Örneğin büyüyen kredi kartı borçlarına rağmen bütçeni düşünmeden alışveriş yapıyorsun.
Genellikle çabuk sinirleniyorsun.
Ayrıca çabuk alınıyorsun.
Sürekli sıkılıyor ve şikayet ediyorsun.
Bu sıkıntıyı aşmak için olmadık işlere kalkışıp, ‘hayır’ demen gereken işleri de üzerine alıyorsun.
O zaman sende de ‘hızlı beyin’ sendromu olabilir.
‘Bende hiperaktivite yok ki?’ deyip kestirip atmamak gerekiyor. Çünkü yukarıdaki maddelerde de görüldüğü gibi, ADHD her zaman kendini hiperaktivite şeklinde belli etmeyebiliyor.
Yetişkinlerin %4’ünde var.
Psikiyatrist Tim Bilkey ve Harvard Medical School’da psikiyatrist Craig Surman’ın kitabı Hızlı Beyinler’e (Fast Minds) göre, eskiden ADHD’nin sadece çocuklarda olduğu düşünülür ve büyüdüklerinde bunun geçeceği söylenirmiş. Oysa şimdi yetişkinlerin %4’ünde ADHD olduğu biliniyor.
ADHD’si olan insanlar, sahip oldukları başarı potansiyellerinin altında kalıyor.
Ve çocuklarında da benzer rahatsızlıklar görülebiliyor. Hatta çoğu yetişkinin ADHD olduğu, çocuklarından sonra teşhis ediliyor.
Kendilerini de çok eleştirdikleri için, özsevgileri başkalarından düşük oluyor.
Bu çok tehlikeli ve üzücü. İnsanı kendisine ve başkalarına zarar vermeye iten en büyük sebeplerden biri.
Beyin ve düşünme yapıları farklı.
Beyni ölçebilen cihazlarla yapılan çalışmalara göre ADHD’si olan insanların hem beyin yapıları, hem de düşünme şekilleri farklı oluyor.
Aslında yüksek IQ’lular.
Ama buna rağmen yaşadıkları ‘EQ’ (duygusal zeka) sorunlarından dolayı başarılı olamıyorlar. Çünkü son yıllarda yapılan çalışmaların da gösterdiği üzere başarının anahtarı IQ’dan ziyade EQ.
Özellikle kadınlarda daha çok görülüyor.
Ve kendisini çoğunlukla hayalperestlik (daydreaming) şeklinde gösteriyor; bu yüzden de teşhis edilmesi daha güç oluyor.
ADHD hayatımızı her ne kadar zorlaştırsa da, elbette bizi 'kötü insan' yapan bir sendrom değil. Hayat kalitemizi çok kötü etkiliyor olması durumunda ilaç ve davranışçı terapi ile de rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor.
Ancak zorlayıcı olsa da, her şeyden önce “kötü” olmadığına; ve bilerek böyle davranmadığına dair farkındalık kazanırsan iş ve özel hayatın bir nebze de olsa kolaylaşabilir...
Yorum Yazın
Yorumlarda e bu ben, e bunu herkes yaşıyor diyen beyinsizlere sesleniyorum. ADHD teşhisliyim ve bu durumun hayatınızı ne kadar berbat ettiğini hatta insanlar... Devamını Gör
E bu ben 🥲
Aaa benmişim😢