Uzaylıların Keşfinin Ardından Dünya Hükümetlerinin Uygulayacakları Prosedürü Sizin İçin Açıklıyoruz
Bilim kurgu, insanların geleneksel olarak bir ETI (dünya dışı medeniyet) ile temas kurma fikriyle uğraştığı alandır. Ama artık bu tartışmalar bilim kurgudan daha ciddi alanlara taşınıyor. Bilim insanları ve araştırmacılar, bir ETI ile olası temasın tepkisi ve jeopolitik sonuçları hakkında yüzlerce makale hazırlıyorlar. Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
“Başarılı Bir SETI Programının Jeopolitik Etkileri” başlıklı yeni bir makale, profesyonel düşünürlerden çıkmış en yeni araştırma.
Makalenin üç yazarı NASA, Penn State ETI Center, Spring Hill College Felsefe Bölümü ve Harvard Hukuk Okulu gibi kurumlarla ilişkili. Baş yazar ise Penn State Üniversitesi'nden Jason T. Wright. Bu araştırmacıların makalesi dergi tarafından yayınlanmak üzere kabul edildi.
Makale temel olarak 2020'de yayınlanan "Dünya Dışı İstihbarat Arayışı: Bir Realpolitik Mülahaza" (WT 2020) başlıklı önceki bir makaleye yanıt niteliğinde.
Makale aynı zamanda ETI ile olası temas tartışmasına yeni bir vurgu yapmıştı ve dikkatleri üzerine çekmişti. Yazarları ise Kenneth Wisian ve John Traphagan'dı. Wisian, Texas Üniversitesi Uzay Araştırma Merkezi'nden ve Traphagan, yine Teksas Üniversitesi'nde bulunan Dini Araştırmalar ve Örgütlerin İnsani Boyutları Programı Bölümü'nden geliyor.
WT 2020'de iki yazar, ETI'ler hakkında çok fazla düşünmenin, dünya dışı zeka arama (SETI) ve dünya dışı zekaya mesaj gönderme (METI) programlarının risklerine odaklandığını belirtti.
Uzaylılar ya teknolojik olarak gelişmiş ve tehdit edici ise, o zaman ne olacak? Ya bizi fethetmeye gelmişlerse? Stephen Hawking 2010 yılında bu korkuyu, “Bu ileri düzey uzaylılar, ulaşabilecekleri her gezegeni fethetmeye ve kolonileştirmeye çalışan göçebeler olabilirler' şeklinde dile getirmişti. Bu tür uzaylı istilacılar Hollywood'a milyonlarca dolar kazandırıyor olabilir, ancak WT 2020'nin yazarları, fazla dikkat çekmeyen farklı bir riske odaklandı. Peki bu risk nedir? “Özellikle, pasif SETI faaliyetinden bir uzaylı sinyalini basitçe tespit etme riski genellikle ihmal edilebilir olarak kabul edilir” diye yazıyorlar.
Basitçe bir sinyali tespit etmenin bu kadar riskli olmasının nedeni biz ve realpolitiğimizden başkası değil.
Realpolitik terimine aşina değilseniz, tarih bunun örnekleriyle doludur. Merriam-Webster, realpolitik'i “Teorik veya etik hedefler yerine pratik ve maddi faktörlere dayanan siyaset” olarak tanımlar. WT 2020'de yazarlar, realpolitik'in tarihçi John Bew'e göre olan tanımını kullanırlar: '' hükümetlerin hukuk tarafından düzenlenebileceği veya kontrol edilebileceği fikrinin bozulduğu' ve 'gücün yalnızca daha büyük güce itaat ettiği' devletlerarası ilişkiler görüşü.'”
Realpolitik, genellikle uluslar arasındaki kaba ve kirli siyasettir.
Realpolitik siyasi liderlerin, ideoloji ve erdem sinyallerinin kontrolden çıktığı ve liderlerin halkı etkilemek/amaçlarını ilerletmek için siyasi tiyatroyu kullandığı seçimlerde ve kamusal durumlarda kullandıkları şeylerden ayrıdır. Realpolitik, dünyamızdaki güç mekaniği ile ilgilidir. Çünkü insan doğası bin yıllar içinde pek değişmemiştir.
Pasif olarak bir uzaylı sinyali tespit edersek, bu dindar insanları endişelendirebilir.
Bu insanların Dünya görüşleri ciddi şekilde tehdit edilebilir ve dini ülkelerde dini aşırılık yanlısı şiddette önemli bir kargaşa olabilir. WT 2020, 'Bu yeni bilgiler bilim insanları için devrimsel olurdu ancak çoğu insan hayatına normal şekilde devam ederdi' düşüncesinin yanlış olduğunu bu şekilde vurgulamaya çalıştı. Peki bu uzaylı keşfine uluslar ve onların siyasi liderleri nasıl bir tepki verecekti?
Uluslar birbirleriyle rekabet ettiklerinde, bir miktar reelpolitik işin içinde olacaktır.
Ve bir ETI ile temasa geçmek söz konusu olduğunda, bu teması tekeline almak, onu tekeline alan ulusa potansiyel faydalar sağlar. WT 2020'deki yazarlar, “Gerçekçi siyasi düşüncenin realpolitik geleneğinin merceğinden görülen uluslararası ilişkilerin tarihi, ETI iletişim kanallarına tekel erişiminin algılanan yararı üzerinde ölçülebilir bir çatışma riski olduğunu gösteriyor” diye yazıyor. 'Uzaylılar ile temasın potansiyel risklerini ve faydalarını analiz ederken bu olasılık kesinlikle dikkate alınmalıdır' şeklinde yazılarını bitiriyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın