Üreten Türkiye Bölüm 2: Milli Eğitim Sisteminin Kurulması, John Dewey ve Köy Enstitüleri Fikrinin Ortaya Çıkışı
Geçtiğimiz haftalarda yayınladığım 'Üreten Türkiye' serisinin ilk bölümünden sonra ikinci bölümü ile karşınızdayım. İlk bölümü okumak isteyenler için linki biraz aşağıya bırakacağım. Ancak ilk defa 2.bölümü okuyanlar için de kısa bir açıklama yapayım. 'Üreten Türkiye' serimde yakın geçmişte hep birlikte ürettiğimiz, yeni fikirler ve inovasyonlar ortaya koyduğumuz, sistemi geliştirdiğimiz gerçek hikayeler yer alıyor. İlk bölümde Keban Barajı'nı anlatmıştım.
İkinci bölümde ise cumhuriyetin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün özel daveti ile Türkiye'ye gelen yabancı eğitimciler, Türk Eğitim Sistemi'nin kuruluş temelleri ve yaşanan olayları John Dewey'in hazırladığı rapordan kısımlarla aktaracağım.
Hazırsanız başlayalım!
Daha Kurutuluş Savaşı yılları devam ederken ve savaş henüz kazanılmamışken Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları eğitim konusunda, ülkenin geleceği için çoktan ulusal kongrelere ve planlamalara başlamışlardı.
Savaş kazanılsa dahi bulunduğumuz coğrafya ve yokluk içinde ülkece kalkınacağımız yollar bulmalı ve geleceğe umutla bakmalıydık.
Maarif (eğitim) Kongresi, 15 Temmuz 1921’de Kütahya-Eskişehir Savaşlarının devam ettiği sırada Ankara’da toplanmıştır.
Mustafa Kemal Paşa, devam eden savaşa ve bütün maddi imkanların düşmanı vatanımızdan kovmak için kullanılması zorunluluğuna rağmen, “ milli” ve “çağdaş” bir eğitimin temellerinin atılmasını, yapılacak işlerin sağlam bir programa bağlanmasını istemiştir.
Büyük bir savaş ve inanılmaz bir yokluk içinde Kurtuluş Savaşı'nı kazanıyoruz. Ardından bir yıl geçiyor ve Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ulusal eğitim konusunda hiç boş durmadan bir karar veriyorlar.
1924 yılında o dönemin en ünlü eğitimcisi ve filozofu John Dewey Türkiye'ye davet edilir. Türk Eğitim Sistemi'ni incelemesi, daha doğrusu geleceğe dair modern ve Türkiye'nin ülküsü doğrultusunda rapor hazırlaması istenir.
John Dewey, İstanbul, Ankara ve Bursa’da gözlem ve incelemelerde bulunduktan sonra, gözlem ve incelemelerinin sonuçlarını belirten ilk raporunu Türkiye’den ayrılmadan hemen önce vermiştir.
Hazırlanan rapor ve uygulanan başlıklar ve uygulamalar sonrasında John Dewey, Türk Eğitim Sistemi'nin gelişimini takip etmiş ve uluslararası basına açıklamalar yapmıştır. Örnek göstermiştir!
John Dewey daha sonradan 1945 yılında Türkiye'ye yeniden gelmiştir ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nü incelemiştir.
John Dewey'in Türkiye'de yaptığı çalışmalarda asistanlığını Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç yapmıştır.
John Dewey'in raporu şu anda çevrimiçi ortamda TBMM'nin sitesinden erişilebilir durumdadır.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkiye'ye gelen eğitimcilerin sayısı bir hayli fazladır. Sadece Dewey değil diğer eğitimcileri de belirtmekte fayda var.
Türk Eğitim Sistemi'nin kurulması süresince yerli ve yabancı pek çok bilim insanı ve eğitimci çalışmış, ülkenin topyekün kalkınması için büyük bir çaba sarf etmiştir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Artık sadece maziyle övünür olduk. Ne acı.
John dewey raporuna ilgili linkten ulaşılamıyor şu an. Ulaşmak isteyenler için güncel: https://acikerisim.tbmm.gov.tr/xmlui/bitstream/handle/11543/928/197000... Devamını Gör