Turizmcilerden 'Pahalı' İsyanına Yanıt: 'Istakoz Değil, Kumru Yiyin'

9 günlük Ramazan Bayramı tatili Ege'deki konaklama tesisleri ve sahilleri doldurdu. Ancak Çeşme Alaçatı ile ilgili tartışma konusu olan fiyatların ardından, Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Veysi Öncel, fiyatları pahalı bulan vatandaşlara 'kumruyu tercih etmelerini' tavsiye etti: 'Vatandaşlar pahalı geliyorsa lüks, marka restoranlarda ıstakoz, kalamar değil, çarşı içinde kumru yemeyi tercih etsin.'

Türkiye'nin gözde tatil beldelerinden biri olan Çeşme Alaçatı'da iki kişilik akşam yemeğine neredeyse bin lira hesap çıkaran işletmeler tartışma konusu oldu.

'Yunan adaları daha ucuz' diyenlere isyan eden Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, 'Çalışanların sosyal güvenliklerini ödüyoruz, balığı faturalı alıyoruz. Çünkü biz vatanseveriz. Yunan adalarının bunların hiçbiri yapılmıyor' demişti. 

Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Melis Alphan'ın 'Niye Alaçatı'da kazıklanalım? Aptal mıyız?' başlıklı yazısı da sosyal medyada çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı.

Konuyla ilgili yeni açıklamalar geldi.

Yeni Asır'dan Emirhan Ergen'in haberine göre Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Veysi Öncel, 'Vatandaşlar pahalı geliyorsa lüks, marka restoranlarda ıstakoz, kalamar değil, çarşı içinde kumru yemeyi tercih etsin' diye konuştu.

Öncel, 'Çeşme'de herkese uygun yatak, yemek, plaj ve eğlence mevcut. Ücretsiz denize girebileceğiniz yer de var, 50 liraya denize gireceğiniz yer de var. Kimse sizi girişi 50 lira olan beachlere kolunuzdan zorla tutup götürmüyor. Altınkum'da bir büfe bir milyon lira bedelle devlet tarafından ihale edildi. Şimdi bunu alan kişi 10 liraya şenzlong ve şemsiye satarsa bu parayı çıkartamaz' diye konuştu.

'Alaçatı'da sezonluk kirası 150 bin lira olan bir dükkanın 2 liraya çay satmasını kimse beklemesin' diyen Öncel, şunları söyledi: 

'10 liraya çay içilen yerler pahalı geliyorsa orada çay içmeyip ara sokakta bir yerde çay içilebilir. Gidip de lüks restoranlarda içkili bir yemek tercih edip ıstakoz ve kalamar yiyeceğine, çarşı içinde kumruyu ya da 50 liraya kalkabileceği çiftlik balığı satan bir dükkan tercih etsin. Bu bir arz-talep olayıdır. Kimse bundan şikayet etmesin. Yunanistan ile Türkiye'yi kıyasladıkları zaman da ellerini vicdanına koysunlar.'

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç da, 'Kişilerin kendi harcama limitlerini toplumun önüne sermesi doğru bir yaklaşım değil. Çeşme'nin en lüks yeriyle Yunan adalarının kıyaslanması mantıklı gelmiyor. Çeşme'de her keseye uygun tatil seçenekleri mevcut' dedi. 

Çeşme'de her keseye uygun tatil imkanı olduğunu belirten Dalgıç, 'Çeşme'de her fiyata uygun pansiyon da var, lüks butik otel de var. Denize parayla girilen yerlerin yanında ücretsiz girebileceğiniz yerler de var. Bu arkadaşların Çeşme ile Yunan adalarını kıyaslaması doğru değil. Ben de sık sık Yunan adalarına gidiyorum. Çeşme'deki lüks bir bölgeyle Yunan adalarının sıradan bir yerini kıyaslamak mantıklı değil' dedi.

Dalgıç, şöyle devam etti: 

'Kişilerin kendi harcama limitini toplumun önüne sermesi hoş bir yaklaşım değil. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin İç Anadolu'ya da gitseniz, Paris'e de gitseniz restoranlar arasında fark olduğunu göreceksiniz. Sizin bireysel olarak harcadığınız para çok geliyorsa bunu topluma yansıtmayın. Herhalde hanımefendi bir yerde yemek yedi ve bu yazıyı yazdı. Restaranların menüleri belli, elektronik ortamda yayınlanıyor. Bu restoranlara gidip gitmemek tercih meselesi.'

Sözleriyle tartışmayı ateşleyen ETİK Başkanı Mehmet İşler ise sosyal medya hesabında, 'Şartları eşit görerek adalardaki aile işletmeri fiyatları ile Çeşmeyi kıyaslamak yanlış. Aradan vergiler çıkınca, kalite maliyet makasına bakınca fark çok yok. En büyük fark ÖTV ve vergilerden kaynaklı' diye yazdı.