Toplumun Baskısına Boyun Eğmeyen ve Sanatını Acılarını da Katarak Yoğurmuş Savaşçı Bir Kadın: Füruğ Ferruhzad
Toplumun Baskısına Boyun Eğmeyen ve Sanatını Acılarını da Katarak Yoğurmuş Savaşçı Bir Kadın: Füruğ Ferruhzad
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
The New York Times ve Amargi kaynak olarak kullanılmıştır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Füruğ 5 Ocak 1935'te Tahran'da, isminin anlamını bilircesine ışık gibi doğdu adeta.
Toplumda kadına dayatılan vasıflardan sıyrılmak istemesi, aşık olduğu adam tarafından da kabul görmeyince yıkıldı.
Kadının önemsenmediği bir toplumda, evlat için annenin önemi de anlaşılmayan bir gerçekti. Böylece bir kadın daha çocuğundan koparıldı...
Tüm bu olumsuzluklar hayata tutunmak için onu daha da perçinledi ve her geçen gün daha da sıkı tuttu hayatı paçasından.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ülkesine sığamayan, daha doğrusu sığmasına izin verilmeyen bir kadın olarak dünyaya açılmaya karar vererek dokuz aylık bir Avrupa seyahatine çıktı.
Ataerkil bir toplum olan İran'da kadının başarılı olması hiçbir zaman destek gören bir durum olmadı.
50'li yıllarda İran'da üreten ve sanatçı bir kadın oldu ama aynı zamanda fedakâr bir anne, cefakâr bir eş ve tutkulu bir aşıktı.
'Kara Ev' çekimleri sırasında anne babası cüzzamlı olan küçük Hüseyin'i evlat edindi.
Başarılı bir yazar, etkileyici bir oyuncu ve ödüllü bir yönetmen oldu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Füruğ gibi mücadeleci olan erkek kardeşi de toplumda kabul görmedi ve cinayete kurban gitti.
Bir kadın ve anne olarak çektiği acılar ve yaşadığı travmaların üstüne bir de ölüm erken yaşta yakasına yapıştı.
Kardeşi Feridun'a yazdığı bir mektupta ilk ben öleceğim demişti ve öyle de oldu...
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ama dünyaya çok şey kazandıran bir kadın olarak hayata gözlerini yumdu.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Bazı kadınlar bu dünyaya çok fazla. Çok..
Kuş ölür, sen uçuşu hatırla...
Gunah isledim lezzet dolu bir gunah diye yaziyor ilk siir kitabinda iran gibi bir toplumda ne yuksek bir cesaret