Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Teknoloji Yarının Dünyasına Nefes Olabilir mi?
Yaşadığımız evrene karşı ne kadar acımasız ve duyarsızlaştık farkında mıyız?
Aslında gerçekten bir parçası olduğumuz ve kaybettiğimizde bir daha asla yerine koyamayacağımız bu harika evrene karşı ne kadar acımasız ve vurdum duymaz haldeyiz. İnsanoğlu evren var olmadığında kendisinin de var olamayacağının bilincinde ve tüm bu bilince rağmen sahip olduğu tüm güzelliklere karşı tam bir ihanet içinde.
Tüketim ekonomisi ve özellikle yeni dönem popüler kültür insanı duyarsızlaştırdı. Önce birbirimize sonra çevremize doğamıza karşı gerçek empatiyi yitirdik. Sokak hayvanlarından karşı konuşulan acımasız ve vahşi çözüm önerilerinden bahsetmiyorum bile…
Giderek bencilleşen ve kendi varlığımızı bizi var eden her şeyi tüketerek sürdürmeye çalışan bir canavar haline dönüşüyoruz.
Çevre ve iklim krizi her geçen gün büyüyerek hızla geliyor. Bundan birkaç sene sonra ciddi bir su krizi ile karşı karşıya kalabiliriz. Sadece mevsimlerin ve doğal kaynakların yok olmasından bahsetmiyorum, koca bir ekosistem çok değil, bir 50 yıl sonra tükenmeye doğru hızla yol alıyor. Tüm bu veriler ve gerçekler ışığında dünya genelinde bir alarm dönemine doğru hızla girmeye başladık.
Çevre gönüllülerini bir araya getiren etkinlik ÇEVREFEST!
ÇEVREFEST'in açılışında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki zirveye çarpıcı rakamlar ve bir bakış açısı getirerek başladı:
Çok ürettikçe çok tükettiğimiz, sonra da çokça kirlettiğimiz dünya ile baş başa kaldık. Bütün bunlar bir dengeyi bozdu ve verilere göre dünyada atmosferdeki sıcaklık özellikle salınan karbon neticesinde 1,1 derece kadar arttı. Akdeniz ülkelerinde bu ısı 1,5 dereceyi buldu. Eğer 2 dereceyi bulursa bilim adamları büyük ihtimalle çok büyük bir gıda krizinin kopacağını ve insanların göç etmek zorunda kalacaklarını söylüyor. Eğer 3 dereceyi bulursa dünya yaşanmaz bir hal alacak. Yine Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası verilerine göre, birkaç rakamı sizinle de paylaşmak istiyorum. Birincisi, Dünya Bankası verilerine göre insanlar günümüzde artık 2,1 milyar ton katı atığı her gün dışarıya veriyor. Bir başka tespit, her yıl 8 milyon ton atık okyanuslara karışıyor. Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü'nün verilerine göre de bir kısım insanlar açlıkla mücadele ederken diğer bir başka grup da içinden sadece beğendiklerini alıyor, dışarıda kalan her şeyi dışarıya atıyor. Bunun miktarı da 1,3 milyar ton. Yine bir grup insan temiz suya erişimde sıkıntı çekerken yine insanoğlu suyu hadsiz bir şekilde, sınırsız bir şekilde israf etmeye devam ediyor. Bu tüketim çılgınlığı dünyamızın, daha doğrusu ortak evimizin bütün değerlerini ve dengesini bozuyor. Bu değerler bozulunca da bu dengeler karışınca da haliyle birçok ardı arkasına geliyor.