Bilim Kurgu Filmleri Gerçek Oluyor! İşin Erbabından Teknolojinin Geleceğine Dair 11 Kehanet
McKinsey'nin uzman ekibi teknolojinin geleceğini gördü.
Teknoloji dünyası her yıl yeni icatlarla genişliyor. Kimi icatlar sadece 15 dakikalık şöhret yaşarken, diğerleri gündelik hayatımıza girip uzun süreler teknoloji dünyasında varlığını sürdürüyor.
Peki hangi teknolojik ürünün gelecekte varlığını sürdüreceğini hangilerinin tarihe karışacağını kim belirliyor? Bu konuda her ne kadar büyük şirketlerin ve reklamların payı olsa da bu karar aslında kullanıcıya, yani bize ait.
Şirketlerin kullanıcının kararının ne olacağını öngörmek için yapacağı en iyi hamle, tonlarca para döküp danışmanlık devlerinden yardım almak. Fakat McKinsey’nin teknolojinin geleceğini öngören uzman ekibi tarafından hazırlanan kitabıyla tonlarca lira değerindeki hizmete bir kitap parasına sahip olmak mümkün. Bu yazıyı okuyanlar içinse bu hizmet tamamen bedava.
McKinsey yöneticileri Richard Dobbs, James Manyika ve Jonathan Woetzel’in 11 öngörüsüyle teknolojinin geleceği artık sizin için sürpriz olmayacak.
11. Enerji Depolama: Arabalarımız pille çalışacak.
Kitabın yazarları lityum-ion pillerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde 3 kat ucuzlayacağını öngörüyor. Bu da demek oluyor ki önümüzdeki yıllarda hem elektrikli arabalar yaygınlaşacak hem de yenilenebilir enerji kaynaklarından çok daha fazla faydalanacağız. Bu gelişmenin yansımalarıysa taşımacılık sektöründen doğalgaz ve petrol endüstrilerine kadar birçok alanda görülecek.
10. Genetik: Genbilimdeki gelişmelerle ölümsüzlüğe daha yakın olacağız.
Biyoloji derslerinden hatırladığımız DNA sarmalının görüntüsü, arama motorları sayesinde bir tık uzakta. Kendi DNA’mızın sıralama analizini yapmak ise imkansız denilecek kadar uzun ve zor bir işlem. McKinsey’nin “medyum” kadrosunun görüşüne göre ise 10 yıl içerisinde bu teknoloji her doktorun bilgisayarından erişebileceği kadar yaygın bir uygulama haline gelecek. Genetik bazlı hastalıkların teşhis ve tedavisinde yardımcı olacağı öngörülen bu gelişmeyle hastaların ömrünün 6 ay ila 2 yıl arasında uzatılabileceği öngörülüyor.
9. Yeni Nesil Materyaller: Ev eşyaları kendi bakımını üstlenecek.
Malzemenin moleküler düzeyde işlenmesini sağlayan teknoloji, güneş gözlükleri, bisikletler ve tıbbi malzemeler gibi ürünlerin daha dayanıklı, kullanışlı ve sağlıklı hale getirilmelerine katkıda bulundu. Artık bilim insanları nanomateryaller hakkında her zamankinden daha fazla bilgi sahibi ve bu bilgilerini hayatımızı kolaylaştırmak için cömertçe kullanacağa benziyorlar.
Pek yakında kendi kendini temizleyen, onaran ve bükülse dahi kendi şekline geri dönebilen “dertsiz” ürünler hayatımızdaki yerlerini alacak. Yatağımız kendini toplamadığı günlerde kime kızacağımızsa meçhul.
8. Kendini Süren Arabalar: Arabamız kendini sürerken biz yan koltukta kestirebileceğiz.
Teknoloji geliştikçe bize daha az iş düşüyor. Bazı arabalar çoktan kendi kendini park etme özelliğiyle donatıldı. Bundan da fazlasını yapabilen araçlarsa 10 yıl sonra yollarda olacak. Kanunen uygun görüldüğü takdirde sürücüsüz arabalar sadece fantastik filmlerde değil evden süpermarkete giderken de karşımıza çıkacak.
7. Yenilenebilir Enerji: Fosil yakıtlar tarih olacak.
Rüzgar ve güneş enerjisi henüz fosil yakıtlarla olan yarışında beklentileri karşılayan bir rakip olamadı. Fakat McKinsey’nin öngörülerine göre bu rekabette dengeler değişecek. Son 10 yılda %1000 oranında ucuzlayan maliyetiyle güneş enerjisi 2050 yılına kadar fosil yakıtların yerini alacak.
6. Gelişmiş Robotlar: Profesyonel hayata robotlar yön verecek.
Endüstriyel robotların kullanımı birçok sektörde gittikçe yaygınlaşıyor. Ha geldi ha gelecek derken bir türlü evlerimize gelip bize çay koyacak noktaya gelemeyen robotlar, 2020 yılına kadar üretimde, tamiratta, temizlikte ve ameliyatlarda sıkça kullanılır hale gelecek.
5. 3D Yazıcılar: Aldığımız ürünler "evimize ışınlanacak".
Gözlerimizi yollarda bırakan üç boyutlu yazıcı teknolojisi, henüz geleneksel üretim yöntemlerinin yerine geçemedi. Gelecekte ise bu değişecek. Daha akıllı ve ucuz sistemlerin yaratılmasıyla satış ve dağıtım sektörünün bütünüyle yön değiştireceği yorumunda bulunan yazarlara göre artık beğendiğimiz ayakkabıyı internetten indirebileceğiz!
4. Mobil İnternet: Yüksek hızlı kotasız aşklar yaşayacağız.
Son yıllarda yaşanan mobil uygulama patlamasının kişisel deneyimlerimizi baştan yazdığına hemfikiriz. Artık alışveriş için mobil uygulamalara, iş verimimizi artırmak için mobil uygulamalara ve flörtleşmek/sosyalleşmek için gene mobil uygulamalara başvuruyoruz. 10 yıl içerisinde dünyada cep telefonu olmayan insan kalmayacağı öngörülüyor.
3. 140 Milyon Çalışan Gücünde Bilgisayar: "Öğrenci işlerindeki teyzenin" yerini robotlar alacak.
Robotlar ve üç boyutlu yazıcılar sadece üretim alanında kullanılmayacak. Yazarlara göre 2025 yılında 140 milyon çalışanın işini yapabilecek hale gelecekler. İş hayatında kökten değişiklik yaratacak bu gelişme devlet kurumlarından okullara birçok yerde bilgisayarlarla muhattap olacağımıza işaret ediyor.
2. Nesnelerin İnterneti: Bilgisayarlar çiçek sulayacak.
'Uyandınız, perdeyi ve pencereyi açtınız, evi topladınız, çamaşır makinesini çalıştırdınız, kahvaltıyı hazırladınız ve yataktan kalktınız.'
Mantığa ters gelen bu senaryo belki de gündelik hayatınızın rutinini oluşturacak.
Şu anda fiziksel objelerin sadece %99’u internete bağlanabiliyor ama bu durum uzun sürmeyecek. McKinsey yöneticilerine göre internete bağlanabilen sensörlerle makineler, köprüler hatta mutfak aletleri internet üzerinden kontrol edilebilecek. Robotlar bu öngörüye göre de hala çay servisi yapmıyor. Fakat en azından internet üzerinden kendimize çay koyabilme ihtimali bu hayali bir adım daha ulaşılabilir kılıyor.
1. Bulut Teknolojisi: Kahraman bakkal süpermarkete galip gelecek!
Günümüzde, otomasyon teknolojileri sadece büyük şirketlerin erişebildiği kolaylıklar sağlıyor. Küçük işletmeler ise büyük şirketlerin kullandığı teknolojik imkanlara henüz erişemiyor. Bulut teknolojisinin gelişmesiyle bu durumun değişeceği öngörülüyor. Bu da sektörlerdeki rekabetin dinamiklerinin bütünüyle değişebileceği anlamına geliyor. Başka bir deyişle, kahraman bakkalla süpermarket arasındaki rekabet, küçük işletmelerin daha fazla insana daha sistemli bir biçimde ulaşabilmesi sayesinde şekil değiştirecek.