Renklerin Fısıltısı: Pastel ile Doğanın İzlenimleri
Sanat, insanın ruhunu ifade edebilmesi için bir araçtır. Aslı Deniz Helvacıoğlu, pastel boya ile doğanın büyüleyici güzelliklerini ve insan ruhunun derinliklerini ortaya çıkaran bir sanatçıdır. Onun çalışmaları, doğanın narin ve yumuşak renklerini, ışıkla olan güçlü ilişkisini ve izlenimci bakış açısıyla anı yakalama arzusunu yansıtır. Pastel boya, Aslı'nın sanatı için mükemmel bir araç olmuştur ve onun en sevdiği teknik haline gelmiştir, pastel boyanın toz yapısının ve hassas doğasının zorluklarına rağmen, bu tekniğin sağladığı derinlikli renkler ve ışık geçişleri sayesinde eserlerinde hayal ve gerçeğin arasındaki atmosferi ustalıkla yakalar. Doğal temaları seçmesinin arkasında, doğanın sınırsız ve mucizevi değişkenliği yatmaktadır.
Onun resimleri, izleyicilerine mutluluk ve huzur verirken, aynı zamanda doğa karşısında duyulan coşkun mutluluk hissini de yansıtır. Aslı Deniz Helvacıoğlu'nun eserleri, izleyici ile sanatçı arasında eşsiz bir bağ kurar ve bu bağ, sanatın büyüsünü ortaya çıkarır.
Aslı Deniz Helvacıoğlu ile tanışmamız ve onun sanatı üzerine gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi, onun sanatına ve pastel boya ile olan derin ilişkisine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bu söyleşi, sanatçının eserlerini daha iyi anlamak ve takdir etmek için bir rehber niteliğindedir.
- Pastel boyayla resim yapmaya nasıl başladınız?
- Pastel boya ile çalışırken karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir?
Kuşkusuz pastelin toz yapısının hassas olması. Pastel defalarca düzeltip yağlıboya veya akrilik gibi üzerinde aktif değişiklikler yapmanıza izin vermiyor. Ayrıca fiksatör sevmemem nedeniyle resimlerin korunarak saklanmaları gereği de var. Zaten fine art baskıya yönelme sebeplerimden biri de bu. Resmin izleyici ve koleksiyoner ile buluşmasını kolaylaştırmış oluyorum.
- İlham kaynaklarınız nelerdir? Hangi sanatçılardan etkileniyorsunuz?
İlham kaynağım insan ruhunun doğa karşısında duyduğu coşkun mutluluk hissi. Takip ettiğim ve sevdiğim çağdaş pastel sanatçıları var. Bununla birlikte elbette izlenimcilik benim için vazgeçilmezdir. Geç dönem Fransız, Kuzey Avrupalı ve Amerikalı izlenimci ressamların resimlerini keşfetmeyi severim. Mesela Luis Masriera’nın Şemsiyenin Altında (1926) resmi çok etkileyicidir. Henri Lebasque çok severim. Renkli plajları ve komşu bahçeleri harikadır.
- Bir tabloyu oluşturma süreciniz nasıldır? Ön hazırlık yapar mısınız yoksa doğrudan mı çalışmaya başlarsınız?
- Doğa temaları işlerken hangi duyguları ve mesajları iletmeyi hedefliyorsunuz?
Resimlerim insanın yaşarken atladığı, fark etmediği veya fark edip hatırlamak istediği, mutluluk veren insanın ruhunu yükselten anlara aittir. Resimlerim sanırım bu duyguyu veriyor.
- Sanat eserlerinizle izleyicileriniz arasında nasıl bir bağ kurayı amaçlıyorsunuz?
Doğa o kadar güzeldir ki, bu pastoral atmosfer insanı kendi gerçekliğinden çok daha farklı bir ana taşıyabilir. Bu an kendi içinde huzur ve neşe barındırır. O yüzden sevdiğiniz, sizi mutlu eden resimlerin koleksiyoneri olmanızı tavsiye ederim. Resim özünde sanatçının eseri olsa da her izleyici için özeldir. Herkes kendi hikayesinin bir parçasının bulur veya resimle tamamlanır. Benim resimlerimi ve fine art baskılarını alan sanat severler her zaman resimlerimde yakaladıkları duygusal yoğunluktan bahsederler. Resimlerimin yakaladığı ve anlattığı o an ve o ana ait duygusal hafıza, mutlu ve huzurlu olma hissinden bahsederler. Eser üzerinden doğan bu aktarım hem sanatçı hem de eseri alan kişi arasında eşsiz bir paylaşımı mümkün kılar.