Pac-Man ve Kadınların Daha Yoğun Biçimde Oyun Oynamaya Başlamaları Arasındaki Bağlantıyı Biliyor musunuz?
Bir arcade klasiği, tüm dünyada ikon haline gelmiş bir yapım ve hala devam etmekte olan bir efsane. Peki tüm bunların ardında Pac-Man kadınların oyun dünyasına daha yakından bir bakış atmalarını nasıl sağlamış olabilir? Buyurun öğrenelim!
Takvimler 1980 yılını gösterirken kocaman bir ağızdan ibaret bu sarı top ve meraklı gözlerle bakan dört hayalet hayatlarımıza girdi.
Ancak bu defa konumuz Pac-Man'in tarihi ve gelişimi değil, kadın oyuncuları nasıl etkilediği ve onları da oyun dünyasına kazandırdığı.
Evet, aralarında bir bağ kurmak hayli zor gözükse de Pac-Man kadınların da büyük ölçüde oyunlara ilgi duymasını sağlayan en önemli figürlerden bir tanesi.
Bunu anlamak için dönemin oyun salonlarına bir bakmak gerekiyor.
Henüz ev konsollarının altın çağından çok önce, oyun piyasasına arcade makinaları hakim ve arcade salonları bunlara erişim için neredeyse tek seçenek. Bu salonlar ise deyim yerindeyse erkek egemenliğinde. Erkeklerin daha çok ilgisini çekecek oyunlar ile dolu salonlara erkek oyuncular geliyor, erkek oyuncu yoğunluğu böyle devam ettikçe oyunlar da hep aynı türde çıkıyordu. Kısacası bir kısır döngüdür sürüp gidiyordu.
Pac-Man'in yaratıcısı Toru Iwatani ise gözünü bambaşka bir potansiyel oyuncu grubuna dikmişti: kadınlar!
Shooter türü oyunların kadınların pek de ilgisini çekmediğini gören Iwatani Pac-Man ile kadın oyuncuları yakalayabileceğini düşünüyordu. Sonuçta ortada potansiyelinin yalnızca yüzde ellisi kullanılan bir pazar vardı. Kadın oyuncuların hoşuna gidebilecekler doğrultusunda Pac-Man'i tamamlayan Iwatani bunun meyvelerini bol bol toplayacaktı.
İlk Pac-Man arcade makinası takvimler 22 Mayıs 1980'i gösterirken kuruldu.
Tokyo'da bir sinema binasına konulan makinanın ünü giderek kulaktan kulağa yayıldı. Tam da Iwatani'nin tahmin ettiği gibi kadınlar da bu oyunu görmek ve denemek için akın akın geliyorlardı.
Daha sonrasında ise Pac-Man'in büyük yolculuğu başladı.
Oyun Japonya'daki oyun salonlarında birer birer yerini almaya başlarken Amerika pazarına da açıldı. Amerika'yı ise Avrupa ve tüm dünya takip etti. Dünyanın her yerindeki arcade salonlarında yerini alan Pac-Man makinalarının başında uzun kuyruklar oluyor, bu kuyrukların büyük çoğunluğunu ise kadın oyuncular oluşturuyordu!
Kısacası sonuç tam da Iwatani'nin istediği gibi olmuştu!
Bunca zamandır oyun dünyasından uzak duran kadınların ilgisini çekmeyi başarmış ve arcade salonlarındaki erkek egemenliğini kırmıştı Iwatani. Kadınlar Pac-Man sayesinde girdikleri arcade salonlarından bir daha çıkmadılar. Farklı oyunlar denediler, bunlarda ustalaştılar ve kesinlikle çok eğlendiler!
Kadınların bu ilgisi Pac-Man'e bir de eş kazandırdı.
Orijinal oyunun piyasaya sürülmesinden iki yıl sonra oyuncularla buluşan Ms. Pac-Man tamamen Pac-Man'in oynanış dinamiklerine sahipti ancak labirent pembe ve ana karakterimiz ise başında kırmızı bir kurdele, dudağında ise kırmızı ruju olan Ms. Pac-Man idi. Ancak Ms. Pac-Man, Pac-Man'in yakaladığı başarıyı getiremedi. Çünkü kadın oyuncuların istedikleri pembe renklerle cilalanmış bir oyundan ziyade orijinal Pac-Man ile ilk kez tanıştıkları dünyaydı. Geri kalan her şey ise teferruattı.
Pac-Man o tarihten bu yana hala popülerliğini koruyor.
Adına şarkılar, televizyon şovları ve animasyonlar yapılan Pac-Man tüm bunların yanında artık popüler kültürden ayrı düşünülemeyecek bir ikon aynı zamanda. Oyun dünyasına kadınları da dahil etme niyeti ile ortaya çıkan Pac-Man. İşte, Pac-Man ve kadın oyuncuların oyun dünyasına sağlam bir adım atmaları arasındaki bağın hikayesi böyle.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın