Tüm Dünya Saygı Duyarken Bizim Enstitüsünü Kapatmayı Tercih Ettiğimiz Bilim İnsanı Feza Gürsey
Tüm Dünya Saygı Duyarken Bizim Enstitüsünü Kapatmayı Tercih Ettiğimiz Bilim İnsanı Feza Gürsey
Bilim insanlarımız neden yurt dışında çalışıyor da Türkiye'de üniversitelerde çalışmıyor diye kendi kendimize sorar dururuz. Bu düşüncelerin arasına kıymetli bir bilim insanımız için 'özür' ilişitirmemiz gerekiyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Neden özür borçlu olduğumuzu anlamadan evvel onu, Feza Gürsey'i tanıyalım...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
O sadece başarılı, tüm sınavlardan birincilikle çıkan bir öğrenci değildi. Sanatla, bilimle, edebiyatla daha ilkokul yıllarıyla ilgiliydi.
Çocukluk yılları, lise ve üniversite yılları böyle parlak bir biçimde ilerleyen Gürsey, doktorasını Imperial College’da yapar ve Cahit Arf'ın teşvikiyle Türkiye'ye döner...
1961 yılında Gürsey Türkiye'ye dönme kararı alır. O dönemde, Erdal İnönü’nün de tavsiyesiyle 1974 yılına dek ODTÜ Fizik Bölümü’nde çalışmalarını sürdürür.
Tüm bu gerekçelerle ODTÜ'den ayrılır ve 1991'e dek Yale Üniversitesi bünyesinde bir bilim insanıdır artık...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Vefatının ardından, 20. yüzyılın ikinci yarısının Einstein’ı olarak nitelendirilen fizikçi Edward Witten, onun anısına konuşurken şunları söyler...
Vefatının ardından Türkiye'nin ilk bilim merkezi onun anısına açıldı, Ankara'da yaşayanlar bilir.
Şimdi, gelelim neden bir özür borcumuz olduğuna...
Türkiye'nin önde gelen matematikçilerinden Ali Nesin'e referans olarak Yale Üniversitesi'nden kabul almasını sağlayacak kadar kıymet gören bir bilim insanıydı Gürsey...
Vaktiyle profesörlerle yarışacak bilim sevgisine sahip bir çocuktu Gürsey...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Karmakarışık duygular. Bir yanda bilime, teknolojiye yön verecek derecede bireylere ve potansiyele sahip olmamız. Diğer yanda soğan, patates, tanzim, terör, ... Devamını Gör
Deve sidiğiyle ilgilenmezseniz olacağı budur. Deve sidiğini inceleyecektiniz. Cahiller. Zır cahiller!!!.. (!)
Nitekim, yurtdışındakı insanlara yeşilçam filmleri seyrettirirmiş. Gürsey, Sinanoğlu, Arf hey gidi ne kadar güzel üçgen ...