Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Obezitede Egzersiz ve Diyet Şartı
Obezitenin tedavisinde öncelikli seçeneğin egzersiz ve diyet olduğu, bu yöntemlerle en az iki yıl kilo verilememesi halinde cerrahi tedavi seçeneğine karar verilebileceği belirtildi.
Türk Cerrahi Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, obezitenin birçok hastalığa davetiye çıkardığını söyledi.
Türkiye’de yaklaşık 13 milyon obez hastanın bulunduğunu, bunlardan 600 bininin tedaviye muhtaç olduğunu ifade eden Şahin, “Araştırmalar ülkemizde kadınların erkeklerden daha obez, kırsalda yaşayanların kentlerde yaşayanlardan daha kilolu olduğunu ortaya koyuyor. Kadınlarda obezite oranı yüzde 18, erkeklerde ise yüzde 16’dır. Kırsal kesimdeki obez oranı 17,9 iken kentlerde bu oran yüzde 17’dir. Yani ortalama yüzde 17 obezite hastamız var” diye konuştu.
Şahin, çocukluk yaştaki obezitenin çoğunluğunun hormonal kökenli ve daha tehlikeli olduğunu dile getirdi.
Dünyada çocuk yaşta obezitenin en fazla Yunanistan, ABD ve İtalya’da görüldüğünü vurgulayan Şahin, “Çocukluk yaştaki obezite değerlendirildiği zaman Türkiye, dünyanın en iyi üçüncü ülkesi durumundadır. Çin ve Kore’den sonra 11,3 ile üçüncü sıradayız” dedi.
Öncelikli seçenek egzersiz ve diyet
Obezite tedavisinde öncelikli seçeneklerin egzersiz ve diyet olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
“Hastaların cerrahi tedavi seçeneğine karar verirken en az iki yıl diğer yöntemlerle kilo vermesi için uğraşması ve başarısız olması gerekiyor. Eğer bu yöntemlerle kilo veremezse, kalıcı kilo verdirmek için cerrahi yönteme başvuruyoruz. Cerrahi tedavide çok dikkatli olunması ve hastanın bünyesine uygun cerrahi tekniğin seçilmesi gerekiyor.”
Cerrahi yöntemler
Şahin, cerrahi operasyonlarda bazen başarısız olunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Obezite cerrahisi sonrası hastaların kaybediliyor olmasının temel sorumlusu, uygulanan cerrahi teknikler değildir. Bu ölümlerin temel sorumlusu hastaların obez olmasıdır. Obezite birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. En çok karşılaştığımız ölüm sebebi akciğere atılan pıhtılardır. Obezite cerrahisi geçirmiş hastalarda dünyadaki ortalama ölüm oranı binde 6’dır. Bu çok düşük bir orandır. Hastaların ameliyat sonrası bağırsaklarda kaçak olması ve yara enfeksiyonu oluşmasının oranı ise yüzde 20’dir. Bu yüzde 20’lik kısım tedavi yöntemleriyle halledilebiliyor. Bu ameliyatlar, bu konuda altyapı hazırlığı tam olan merkezlerde, deneyim sahibi cerrahlar tarafından yapılmalıdır.”
Obezite cerrahisinin ekip işi olduğunu vurgulayan Şahin, “Endokrinolog, anestezist, psikiyatrist başta olmak üzere bir çok branşın işbirliğini gerektirir. Uygun hasta seçimi, hastaya uygun olan ameliyat tekniğinin seçimi ve cerrahiden sonraki hasta takibi büyük önem arz etmektedir. Bu konuda hem hastaların hem de hekimlerin gereken özeni göstermeleri gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın