Görüş Bildir
Haberler
Müdahaleci Aile Faktörü ve Bitirilen İlişkiler

Müdahaleci Aile Faktörü ve Bitirilen İlişkiler

Müdahaleci Aile Faktörü ve Bitirilen İlişkiler

Her ilişkinin başlangıcında aklımızda kurduğumuz hayaller , umutlar ve gelecek planları yer alıyor.Hepimiz ilişkilerimizin tıpkı filmlerdeki gibi mutlu bir sonla noktalanması ümit ediyoruz.Peki kaçımız bunu başarabiliyoruz ? 

Türkiye'de ilişkilerin bitişinde aldatma , yalan ve şiddet gibi nedenlerin yanı sıra ailelerin ilişkiye müdahil oluşları da yer alıyor.Kişilerin o ilişki için vermiş oldukları emek , büyüttükleri sevgi ve harcadıkları zaman ailelerin bir sözüyle yerle bir oluyor.Kendilerince geleceğini kurtardıklarını düşündükleri çocuklarının kalplerinde derin ve kalıcı izler bıraktıklarını hesaba katmıyorlar.Kendi pişmanlıklarını bile yaşama fırsatı vermedikleri çocukları bir sonraki ilişkilerinde korku ve tedirginlik sebebiyle mutsuzluğa neden oluyor.Birey olmayı başaramamış ve kendi kararlarını verebilecek olgunluğa erişmemiş kimseler o ilişki için harcadıkları zamanı ve emeği düşünmeden bu ayrılış karşısında mücadele etmek yerine kabullenmeyi tercih ediyorlar.Bu kabullenişin sadece kendilerini değil karşısındaki kişiyi de etkilediğini düşünmeyerek...

Ailemize karşı mı gelmeliyiz ? 

Sorulan en kolay sorulardan bir tanesi de ailemize karşı mı gelmeliyiz ? Ailenizin istemeyeceğini bildiğiniz birisine neden hayatınızda yer veriyorsunuz sorusunu sormak çokta aykırı olmaz.Başkalarının kararına bağlı ilişki yürüten bir kişi az çok ailesinin hangi kriterlerde birisi ile çocuklarının ilişki yaşayıp evlenmesini istediğini bilir fakat kalbi hiç bir zaman onların istediği insanı değil kendi istediği kişiye yönlendirir onu.Ailesinin fikri ile kendi kalbi daima bir savaş içerisindedir aslında fakat o mücadeleyi vermeyi ailesine karşı gelmek olarak algıladığı için mücadele edemez fakat karşı taraftan sürekli olarak kendisi için mücadele etmesini bekler.Hiç bir ilişki sadece bir tarafın mücadelesi ile mutlu sona ermez.Ailelerimizin hayatımızdaki en önemli varlıklar olduğunu unutmamalıyız.Fakat kendi hayatımızla ilgili önemli kararları da onların ön yargılarına , kaygılarına ve tedirginliklerine de heba etmemeliyiz.Onların anlayabileceği bir lisan ile kendilerine anlatmalı ve tanımaları için gereken mücadeleyi vermeliyiz tabi seviyorsak.

Süreç nasıl gelişir ? 

İlişki flört ve sevgili olma aşamasına gelene kadar aileler duruma çok fazla müdahil olmadan dışarıdan izlemeyi tercih ederler.İlişki ciddi bir boyut kazandığında sorgulamaya ve bilgi almaya çalışırlar.Anneler bu tür durumlarda en baskın karakteri canlandırır.Bizim toplumumuzda bazı kişilerin anneleri ile aralarında kurdukları bağ boyut değiştirmiştir.Anne  çocuğunun mutlu olmasının anahtarının kendi yönlendirmeleriyle gerçekleşeceğine inanmış dominant bir karakter ise karşı tarafın işi gerçekten zordur.İlişki boyunca yaşanabilecek sorunları aşıp aile olma hayaliyle son bölüme ulaştığını düşünen kişinin karşısına aile gibi bir engelin çıkışı sevdiği insan ile arasına soğuk bir duvar örüp birbirleriyle çatışmalarına sebep olmaktadır.Sevgisine inandığını düşündüğü kişinin onu yarı yolda bırakma ihtimalini hiç hesaba katmadan verdiği sevginin , yaşadığı hatıraların , ortak dinlenilen şarkıların içinde çırpınmaya başlar.Geleceğini paylaşmayı düşündüğü insanı günün birinde ellerinin arasından kayıp gidişini kabullenmeye başlamasıyla psikolojik bir çöküntü içerisine girer.Bu durum aslında onun için ailesiyle mücadele etmeyen kişiyi de olumsuz etkilemektedir.

İlişkilerin ciddiyete çok zor ulaştığı bir dönemde aile olmaya karar veren insanların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır.Bir dönem onsuz nefes almayı bile düşünmek istemediği insanı ailesinin aldığı kararla hayatından uğurlamıştır.

Nasıl atlatılır ? 

Genellikle bu kopuşun simgesi olan aile bireyi , çocuğu için vermiş olduğu kararın doğruluğuna onu inandırmak için bir süre ona destek olup mutlu etmeye çalışır.Çocuğunun mutsuzluğu gördükçe onu motive edecek argümanlar üretir karşı taraftan soğutmak için.Bunları en başta kabul etmese bile sonraları unutmak ve acısını hafifletmek için zamanla hak vermeye bile başlar bu sözlere.Çoğunlukla kullanılan cümleler 'seni mutlu edemez' , 'seni sevmedi' ,'ileri ki dönemde sorun yaşardınız' , 'sana yakışmıyordu' gibi ...

Halbuki hiç birimiz gelecekte başımıza nelerin geleceğini ön görecek ya da bilecek kabiliyette değiliz.Fakat şunu tahmin edebiliriz ki ilk dönemlerde içinizdeki acının hafiflemesi için kabullendiğiniz pek çok şey ileride pişmanlık ve keşkelerle size geri dönebiliyor.Bir sonraki ilişkinizde ne kadar mutlu olursanız olun en ufak bir sorun yaşadığınızda acaba onunla bu sorunları yaşar mıydım? sorusunu kendinize sormaya başlıyorsunuz.O yüzden bu sürecin asıl cevabını size ileri zamanlar verebilir.

Bu tür durumlarda ne yapmalıyım  ? 

Öncelikle şunu bilmeliyiz ki yaşadığımız dönemde insanlar birbirleri kolay sevmiyor.Bir ilişki ciddi boyuta ulaşıyor ise eğer bunun altında bir çok anlam yatmaktadır.En önemlisi günümüzde insanların en zor dillendirdiği sana güveniyorum ve seninle kalan ömrünü paylaşmak istiyorum demektir.Doğal olarak bunu başarana kadar bir çok emek verilmektedir.Bunca uğraşın size ait olmayan bir kararla hayatınızdan silinmesine müsaade etmek yerine o kararın arkasında durmak en olgun ve karakterli duruş biçimidir. Bir dönem türlü heyecanlar yaşadığınız , anılar biriktirdiğiniz , bir çok farklı duyguyu hissettiğiniz insanı zamanın size düşman etmesine asla izin vermeyin. Hayat size böyle izler bırakıp geçecek kadar uzun değil. İlişkinizi aldatma , yalan ve şiddet nedeniyle değil de size ait olmayan kararlar yüzünden bitirmiş iseniz  karşı tarafın gözünde onu fikren aldatmış , sözünde durmamış ve manevi bir şiddete maruz bırakmış insan konumuna düştüğünüzü unutmayınız.

Ne yapmamalıyız   ? 

İlişkinin tamamen bittiğini ve artık kurtarılamayacağını düşünüyorsanız yapmamanız gereken davranışlar şöyledir ;

Biten bir ilişkide tarafların sorumlulukları aslında devam etmektedir.Karşı taraf yarı yolda bırakılmasının burukluğuyla yaşamına bir şekilde devam etmenin yollarını arayacaktır ve içi acısa bile sizi bir süre takip edecektir o yüzden kendisinden sanki bu bitişin sorumlusu oymuş gibi intikam alma çabasına girmeyiniz.

* Onu zaten sevmemiştim sadece sevdiğimi zannediyordum demek. 

* Onunla birbirimize uymadık , farklı dünyaların insanlarıydık demek.

* Kendini haklı görüp onu suçlamak. 

* Arkadaşlarına ve çevresine onu kötülemek , olumsuz anlatmak.

* Onu pişman etmeye çalışmak.

* İlişkinin tüm detaylarını 3.4. kişilere anlatmak.

Unutmayın bir ilişki iki kişi arasında yaşanır ve iki kişi arasında noktalanmalıdır.

İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın