İki Şehir İki Park ve Aradaki Fark
İki Şehir İki Park; Aradaki Fark
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, önceki gün twitter hesabından Taksim Meydanı projesinin Mart ayında ihale edileceğini açıkladı, iki de illüstrasyon yayınladı. Açıklamanın ardından düzenleme ‘İşte Yeni Taksim’ başlığıyla medya organlarında yer aldı. O halde şimdi bu ‘Yeni Taksim Projesi’ni, Moskova’daki eşzamanlı benzer bir projeyle karşılaştırmakta yarar var.
Taksim meydanı düzenlemesi de, Moskova’da Rossia otelinin yıkılmasından sonra açılan alanla ilgili projeler de hayli tartışmalı bir süreç içinden geçti. Taksim Meydanı düzenlemesi ile ilgili tartışmalar halen devam ediyor. Ancak Moskova, tartışmalara Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kent halkını çok memnun edecek kararıyla nokta koydu ve ortaya ‘iki kent- iki park ve aralarındaki inanılmaz fark’ çıktı.
‘İki şehir, iki park: Aradaki fark’, gazeteci Suat Taşpınar’ın turkrus.com sitesinde yayınlanan yazısına koyduğu başlık. Taşpınar, yazısında Taksim meydanı düzenlemeleriyle ilgili tartışmalara da değinerek Moskova’da yapılacak Zaryadye Parkı’nın öyküsünü anlatıyor.
Suat Taşpınar’ın yazısı şöyle:
“Bir yanda İstanbul, diğer yanda Moskova… Bir yanda Taksim Parkı, diğer yanda Kızıl Meydanı’nın bitişiğine, yıkılan Rossiya Oteli’nin yerine yapılacak olan Zaryadye Parkı…
Bugünkü konumuz: İki şehir… İki simge meydan… İki tartışmalı proje… Belki ortak nokta ilk bakışta çok fazla. Ama daha yakından bakınca, benzerlikten çok farklılık gösteren iki “şehir hikayesi”…
Öncelikle Rusya’ya uzak olanlara konuyu özetleyelim: Sovyet döneminde, 1960′larda Kızıl Meydan’ın hemen dibine, Moskova Nehri’nin kıyısına yapılan, hiçbir mimari değeri, güzelliği olmayan korkunç bir binaydı, “Rossiya Oteli”. O devirde 3 .000 yatak kapasitesiyle dünyanın en büyük oteliydi. St. Vasili Kilisesi’nin yanıbaşındaydı.
Şehrin en güzel yerine, bağrına saplanmış paslı bir hançer gibi duruyordu. Belediye altı yıl önce binayı yıkmaya karar verdi. Yıkılmasına itiraz eden olmadı. Ama işin aslının, şehrin en değerli arazisini “temizleyip”, yerine iktidara yakın işadamlarıyla bir AVM dikilmesi ve rant yaratılması olduğunu düşünenler çoğunluktaydı. Zira İngiliz mimar Norman Foster’a, içinde lüks bir otelin de bulunduğu “parlak” bir proje ısmarlanmıştı bile!
Derken bina yıkıldı. Arsa temizlendi. Ama kamuoyundan gelen tepkiler üzerine kararı Putin verdi: “Moskova’nın en güzel arsasına inşaat değil, güzel bir park yapılsın.” Halkın nabzını tutmakta mahir olan Putin, olası bir krizden “alkış ve reyting” çıkarmayı başardı.
Sonra ne mi oldu? İstanbul’da Taksim Parkı için muhtemelen gündeme gelmeyen bir yol izlendi. Belediye, bu eşsiz araziye Moskova’nın yeni simgelerinden biri olacak güzel bir park yapılması için uluslararası “dizayn projesi” ihalesi açtı. Adını Zaryadye Parkı koydu. Dünyanın farklı kentlerine benzer projeler yapıp rüştünü ispatlayan en ünlü şirketleri davet etti. 300 milyon dolar gibi -kimilerine göre abartılı ve kuşkulu- yüksek bir bütçe ayrıldı. İhaleye, ticari tek bir bina bile sıkıştırılmadı.
New York merkezli, “kent dizaynı” gurularının mekanı Diller Scofidio + Renfro’s şirketi ihaleyi kazandı. Bu şirketin dünyada hangi şehirleri hangi parklarla, binalarla nasıl güzelleştirdiğini merak ederseniz web sitelerine göz atmanızda fayda var: http://www.dsrny.com/
Proje, etkileyici yeşil alanlardan Rusya’nın farklı bölgelerinin farklı mikro iklimlerini barındıran teknoloji harikası küçük bölgelere kadar, parmak ısırtacak “ultra” detaylarla dolu. Konspet, “doğal urbanizm” olarak adlandırıldı. “Şehirle doğa halvet olacak” dendi. Sadece temsili fotoğraflarına bakınca bile insanın bir an evvel parka koşası geliyor. Ama 2016′ya kadar mecburen bekleyeceğiz!
Lütfen vakit ayırıp, Zaryadye Park projesinin fotoğraflarına bir bakın:
Sonra da, Kadir Topbaş’ın paylaştığı Taksim Meydanı’na yapılacak yeni düzenlemelerle ilgili twitter’dan paylaştığı fotoğraflara bakın…
Başkan, “İhalesiyle ilgili teklifler geldi, değerlendirmeler yapılıyor. Mart ayı başında ihalesi yapılacak. Yeşil dokusuyla, mümkün olduğu kadar bol ağaçlı ve çiçeklendirilmiş güzel bir Taksimi ortaya çıkaracağız” diyor.
Çok eleştirilen Rusya’dan, Moskova’dan bir “proje hikayesi” anlattık size. Çok pahalı bir proje olduğu gerçek. Ama dikkat çekmek istediğimiz nokta, işin tartışılan-konuşulan-kamuoyuna açık yarışmacı, katılımcı yanı… Bir “anıt eser” yaratma çabası… Taksim’i siz bizden iyi biliyorsunuz zaten… Şehrin kalbi olan meydan, hangi yarışmacı ihalelerle, hangi ilginç projelerle, hangi profesyonel yaklaşımlarla yeni yüzüne hazırlanıyor, bileniniz var mı? Yoksa Topbaş’ın paylaştığı fotoğraflar birkaç saatlik sıradan “photoshop çalışmasının” mı eseri, siz sorgulayın.
“İki şehrin hikayesi”nden çıkarılacak dersler var mı, siz karar verin…
Bu yazı turkrus.com sitesinden alınmıştır.
ZETE
Yorum Yazın