Hocaların Fendi Atkıları, Siyasetçilerin Prada Montları Tommy Kazakları: Taklit Ürün Pazarında Neler Oluyor?
Geçen haftalarda bir din adamı olan Halil Konakçı'nın Fendi atkısıyla başlayan, tartışma hafta sonu iktidar eski milletvekillerinden Mehmet Metiner'in fakir bir aileyi ziyaretinde Prada montunun dikkat çekmesiyle sürerken, karşılık olarak da Türkiye İşçi Partisi milletvekili Barış Atay'ın Yankee şapkası ve genel başkanı Erkan Baş'ın Tommy Hilfiger kazağıyla sürdü.
Geçen yıllarda da siyasetin davalara, yazılara neden olan ünlü markalar tartışması, halk arasında 'çakma' tabir edilen imitasyon ya da replika pazarının Türkiye'deki büyüklüğü, legal olup olmadığı tartışmalarıyla devam ediyor.
2021 yıl sonlarında Türkiye Ekonomi Modelinin benimsenmesiyle de TL'deki değer kaybının eşliğinde üretim ve ihracat hedefleri Çin modeline benzetilmişti.
Oysaki Çin bu modeli 2000'li yılların başında 'insanlar 100 dolara' çalışıyor 'mit'iyle uygulamıştı. Sonrasında ülkede artan asgari ücretli oranı ve asgari ücretin de kurlar bazında giderek azalması bir soru işareti oluşturmuştu.
Çin, yıllarca taklit ürün piyasasının lideri konumunu korudu. O kadar çok imitasyon ya da replika ürün yaptılar ki gerçeğinden daha iyi yapmaya başladılar.
Dünyanın üretim üssü haline gelince de orijinal marka yerine Çin üretimi aranır oldu.
Sonrasında da özellikle tekstil ürünlerinde üretim konusunda ileri olan Türkiye'ye kayan pazarda 'Çin Malı' yerine 'Kapalı Çarşı' ünlendi.
Geçen haftalarda Diyanet İşleri Başkanlığı'nda imam-hatip olarak görevli Halil Konakçı isimli bir ilahiyatçının taktığı atkı dikkat çekti.
Detayları burada 👇
Sosyalist görüşün temsilcisi olan Türkiye İşçi Partisi'nden son dönemde dikkat çeken genel başkan Erkan Baş ve milletvekili Barış Atay'ın da kıyafetleri ve aksesuarları üzerinden bu tartışma sosyal medyada devam etti.
Detayları burada 👇
Son olarak da eski milletvekili Mehmet Metiner'in Prada montu gündem oldu. Çünkü 8 bin 500 TL asgari ücretlinin olduğu ülkede hem montun fiyatı 40 bin TL'nin üzerindeydi hem de dar gelirli bir ailenin ziyaretinde giyilmişti.
Dikkat çeken diğer bir nokta da Metiner'in yardım götürdüğü evde dağıttığı kıyafetler de ünlü markaların logolarını taşıyordu. Ancak ana gündem bu olmadı.
Gündem olan kısım Mehmet Metiner'in ürünlerin "taklit olduğu" açıklaması oldu.
AK Partili Metiner'den Prada Mont Eleştirilerine Yanıt: 'Taklit Ürün'
Metiner dışında taklit açıklaması yapan olmazken, açıklamasında ürünleri bir arkadaşının ürettiğini belirtiyordu. Yasal zeminde bu durum Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamına giriyordu.
Tescilli Markalar Derneği (TMd), Türkiye'de taklit ürün piyasasının 3 milyar dolar büyüklükte olduğunu ve yaklaşık 100 ailenin bu piyasayı elinde tuttuğunu belirtiyor.
Taklit ürünlerin dış ticarette önemli bir hacmi olduğu ancak devletin bu alandan pazar kazanamadığını vurgulayan dernek üyeleri, Ekonomim'den Yener Karadeniz'in aktardığına göre, yasal zeminde mücadelede de zorlandıklarını belirtiyor.
Şikayete bağlı olarak taklit ürünle mücadele edilirken, bir üyenin açıklamasıysa dikkat çekiyor:
Siz gidip savcılıktan izin alana kadar işin içine siyaset, politika girebiliyor ve hakim arama izni vermiyor ve maalesef o mal yerinden kaçıyor.
Markaların tescil ve patentlerinin dünyada da önemli olduğu vurgulanırken, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayiinde bu kadar gelişmesinin de bu alanda korunma olduğu belirtiliyor.
Yasal zeminde halen çok sorun olduğu belirtilirken, tekstilde tasarım da korunamıyor. Yine orta segmentte ünlü markalar da benzer tasarımlı ürünleri kendi markaları altında satabilirken, sadece tekstil değil, kozmetik, temizlik ürünlerindeyse sağlığı tehdit eden durumlar da oluşabiliyor.
Ayakkabı pazarında da sorunlar görülüyor. Türkiye'de ayakkabı üretimi yılda yaklaşık 500 milyon olurken, taklit ürünler bunun 200 milyonu olarak belirtiliyor.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, yine Yener Karadeniz'in haberine göre, ihracat ve ithalata arasındaki dengesizlik nedeniyle, çıkış noktasının hazır markalı ürün yani taklit ürünler olduğunu söylüyor. Bunların iç piyasada da kolay alıcı bulduğunu da ekliyor. Ayakkabı piyasasının 'çakma' ürünlere teslim olduğunu da vurguluyor.
Şikayetler bununla da bitmiyor. Kur ve enflasyon gelişmeleriyle müşteri kaybetme riskinin de bulunduğu Avrupa'ya olan ihracatta müşterilerin fiyat yükselişlerini fazla bulduğunu ve Hindistan, Vietnam gibi merkezlere yöneldiğini belirtiyorlar.
Yorum Yazın
Taklit ürünlere değil fiyatı hem vergi hem de aç gözlü insanlar tarafından şişirilmemiş kaliteli ürünlere ve daha da önemlisi paramızın değerlenmesine ihtiya... Devamını Gör
2021 yıl sonlarında değil, 2021 yılı sonlarında olacak. "ancak, çünkü" bir bağlaçtır. Yazı dilinde cümlenin başında ancak, çünkü vb. yazarak başlanmaz.