Hayri Cem ile Zihin Açıklığı 2: Akademiden Medya Dünyasına Bir Dönüşüm Hikayesi
“Veri olmadan bir şey yapamazsınız” sözü, medya planlama ve reklamcılık dünyasının temel taşını en iyi şekilde özetliyor. Bu dünyada başarı, yalnızca yaratıcılık değil, aynı zamanda hedef kitlenizi ve onların davranışlarını derinlemesine anlamaya dayanır. İşte bu anlayış, yalnızca sektöre adım atanlar için değil, aynı zamanda akademik ve iş dünyasını birleştiren köprüler kuranlar için de kritik bir öneme sahip.
Birazdan okuyacağınız röportaj, bir akademisyenin Hayri Cem’in zorunlu bir dönüşümle başlayan iş dünyası macerasını ve Türkiye’nin medya planlaması tarihine yön veren projelerle örülü kariyer yolculuğunu detaylandırıyor. Bu yolculuk, akademik bilgiyi gerçek dünyaya aktarmanın nasıl değerli sonuçlar doğurabileceğini kanıtlıyor. Darüşşafaka’ya adanan bu katkı, bilginin yalnızca bireysel değil, toplumsal faydaya nasıl dönüştürülebileceğini gösteren ilham verici bir hikâye.
- Akademik kariyerden iş dünyasına geçişinizde karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Bu süreç size ne öğretti?
- Medya planlamasını “en optimum şekilde hedef kitleye ulaşma” olarak tanımlıyorsunuz. Bu sürecin en kritik noktaları nelerdir?
Bu konuda en kritik nokta, hedef kitlenizi iyi tanımlamanızdır.
Hedef kitlenizin, sosyoekonomik statüsü, yaşam tarzları, tüketim alışkanlıkları ve bunun gibi verilere sahip olmanız gerekir. Bu bilgiler, onlara ne söyleyeceğiniz, yani vereceğiniz mesaj ile ilgilidir.
Bir sonraki aşama ise, hedef kitlenizin medya tüketim alışkanlıklarını öğrenmeniz gerekir. Hangi TV kanallarını izliyor, günde kaç saat TV izliyor, internette ne kadar vakit geçiriyor, hangi siteleri takip ediyor, hangi müzik platformlarını dinliyor gibi yüzlerce sorunun cevabını doğru olarak bilmeniz gerekir.
Bu verilerin yüklendiği optimizasyon programları, hangi mecraya ne zaman, ne kadar reklam vermeniz gerektiğini size kısa sürede çıkartır. Özellikle dijital medya alanında kullanılan 'programatic reklamcılık' uygulamaları, çok başarılı çözümler üretmektedir. Bu programlar ve uygulamalar sayesinde, hedef kitlenize en ucuz ve en hızlı şekilde, yani en optimum şekilde ulaşabilirsiniz.
- Reklamın hedef kitleye ulaşması için kullandığınız veri ve analiz araçlarını nasıl seçiyorsunuz?
- Bu kitabı yazma motivasyonunuz neydi? Akademik kaynak eksikliğini nasıl doldurduğunuzu düşünüyorsunuz?
İş hayatımın son yıllarında, Anadolu Üniversitesi'nde Medya Planlama dersi veriyordum. Dersin adı medya planlaması olsa da ben ağırlıklı olarak, medya planlamasında kullanılan verilerin nasıl üretildiğini, nasıl kullanıldığını öğretiyordum. Bu konularda kaynak kitap bulmakta zorlanıyorduk. Yabancı dilde yazılmış kitapları kaynak kitap olarak kullandığımızda ise öğrenciler hem kitabı temin etmekte hem de anlamakta zorlanıyorlardı. Bu eksikliği gidermek için elinizdeki kitabı yazmaya karar verdim.
Kitabın amacı medya planlaması öğretmek değil, medya planlamasında kullanılan araştırmaları, yöntemleri ve verileri analiz etmeyi öğretmekti. Bu kitabı yazdığım dönemde, dijital medya hızla yükselişe geçmişti. Ben ise ağırlıklı olarak, TV, radyo, basın, outdoor, indoor medyalarda kullanılan araçları yazmıştım. Dijital veriler ise kitabın yazıldığı dönem ile sınırlıdır.
- Öğrencilerinizin sektördeki bilgi eksikliğini gidermek için hangi yöntemleri kullandınız?
- Dijital dünya ve sosyal medya, geleneksel medya planlama stratejilerini nasıl dönüştürüyor?
Dijital dünya, geleneksel medyanın da hızla dijitalleşmesine neden oluyor. Gazeteler, dergiler, televizyon kanalları, radyolar hızla dijital platformlara taşınıyorlar. Eskiden medya planlamasında tek ekran, TV vardı. Şimdi artık insanlar aynı anda üç ekrana bakıyorlar; ellerinde telefon, kucaklarında laptop, TV karşılarında.
Bu durumda TV rating ölçümleri yetersiz kalıyor. Çünkü aynı içeriğe bu üç ekrandan da ulaşmak mümkün. Dolayısıyla, artık medya planlamacıları, TV’ye verdikleri reklamların, dijital ortamlarda ne kadar izlendiğini de hesaba katmak zorundalar. Aynı şekilde, gazeteye verilen reklamın hem basılı hem de dijital ortamdaki görülmelerini dikkate almak zorundalar. Bu kural neredeyse tüm geleneksel medya araçları için geçerli.
- Reklam sektöründe veri temelli yaklaşımların geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Karar verebilmenin en temel ihtiyacı veridir. Veri olamadan hiçbir konuda karar veremezsiniz.
Eskiden veriye ulaşmak da veriyi üretmek de hem çok zahmetli hem de çok pahalı idi. Ancak günümüzde Big Data (Büyük Veri) hızla büyüyor. Büyüdükçe de hem erişim hızlanıyor hem de ucuzluyor. Gelecekte en önemli veri kaynağı, Büyük Veri dediğimiz platformlar olacaktır.
Geçmişten bugüne medya planlama, teknolojiyle evrim geçirerek büyük bir değişim yaşadı. Geleneksel yöntemlerin yerini büyük veri ve yapay zekâ tabanlı analiz araçları aldı. Ancak değişmeyen bir gerçek var: Başarı, doğru verilere ve bu verileri etkili bir şekilde kullanabilme yeteneğine dayanıyor. Akademi ile iş dünyası arasındaki bilgi paylaşımı, bu yolculuğun en değerli itici güçlerinden biri olmaya devam edecek.
- Sohbet için teşekkür ederim Hayri Hocam…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!