Erzurum Kongresi
Erzurum Kongresi
Erzurum Kongresi
Mondros Mütarekesi’nin ardından diğer iller gibi Erzurum’da da birtakım hareketlenmeler ortaya çıkmıştı. Mütarekenin 24. maddesi. “Vilayat-ı Silte” olarak adlandırılan Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ ve Sivas’ta bir karışıklık çıkması halinde, bu vilayetlerden herhangi birinin İtilaf Devletleri’nce işgal edilmesine olanak sağlıyordu. Bu madde nedeniyle bölgede bağımsız bir Ermeni devleti kurulabileceği ihtimali halkta endişeye yol açmış, daha Meclis-i Mebusan’ın feshinden önce Şark vilayetleri mebusları Meclis’te seçildikleri vilayetlerin menfaatleri için ve Türk milleti adına hareket etmek üzere grup halinde bulunmaya karar vermişlerdi. Ayrıca bu yönde bir program hazırlanmış, merkezi İstanbul’da bulunmak üzere Vilayat-ı Şarkiye Müda- faa-yı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti kurulmuş ve 1919 Mart’ında cemiyetin Erzurum’da bir şubesi Cemiyetin Erzurum şubesi üyeleri. “Türk- lük-Kürtlük-Ermenilik meselelerini ilmi, fenni ve tarihi bakımlardan” inceleyip değerlendirdikten sonra, şu üç noktada ortak fikir beyan etmişlerdi: Hiçbir surette bölgeyi terk etmemek; derhal ilmi, iktisadi ve dini bir teşkilatlanmaya gitmek; tecavüze maruz kalacak vilayetlerin herhangi bir bucağını müdafaada birleşmek. Ardından. Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti ile görüşerek. Erzurum’da ortak bir kongre toplamaya karar vermişlerdi.
Bu gelişmeleri yakından izleyen Mustafa Kemal, bu kongreyi bütünleşme yönünde önemli bir fırsat olarak görüyordu. Bu nedenle beraberindeki ekiple birlikle 29 Haziran 1919 sabahı saat beş sularında Erzurum’a gitmek üzere Sivas’tan yola çıktı. Akşam saatlerinde Suşehri’ne. burada gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra ertesi sabah Erzincan’a. 2 Temmuz günü öğle saatlerinde Mamahatun’a ve nihayet 3 Temmuz akşamı Erzurum’a ulaştı. Erzurum’a girdiğinde, kendisini coşkulu bir kalabalık bekliyordu.
Çıkış Hesabım
İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
AVRUPA TARİHİ
BULUŞLAR TARİHÇESİ
ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ
HAKKIMIZDA
Tarih: 30.09.2018
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
Sait Halim Paşa
»
T.C İNKILAP TARİHİ
»
Erzurum KongresiErzurum Kongresi
Paylaş
Erzurum Kongresi
Mondros Mütarekesi’nin ardından diğer iller gibi Erzurum’da da birtakım hareketlenmeler ortaya çıkmıştı. Mütarekenin 24. maddesi. “Vilayat-ı Silte” olarak adlandırılan Erzurum, Van, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ ve Sivas’ta bir karışıklık çıkması halinde, bu vilayetlerden herhangi birinin İtilaf Devletleri’nce işgal edilmesine olanak sağlıyordu. Bu madde nedeniyle bölgede bağımsız bir Ermeni devleti kurulabileceği ihtimali halkta endişeye yol açmış, daha Meclis-i Mebusan’ın feshinden önce Şark vilayetleri mebusları Meclis’te seçildikleri vilayetlerin menfaatleri için ve Türk milleti adına hareket etmek üzere grup halinde bulunmaya karar vermişlerdi. Ayrıca bu yönde bir program hazırlanmış, merkezi İstanbul’da bulunmak üzere Vilayat-ı Şarkiye Müda- faa-yı Hukuk-ı Milliye Cemiyeti kurulmuş ve 1919 Mart’ında cemiyetin Erzurum’da bir şubesi açılmıştı.
Cemiyetin Erzurum şubesi üyeleri. “Türk- lük-Kürtlük-Ermenilik meselelerini ilmi, fenni ve tarihi bakımlardan” inceleyip değerlendirdikten sonra, şu üç noktada ortak fikir beyan etmişlerdi: Hiçbir surette bölgeyi terk etmemek; derhal ilmi, iktisadi ve dini bir teşkilatlanmaya gitmek; tecavüze maruz kalacak vilayetlerin herhangi bir bucağını müdafaada birleşmek. Ardından. Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti ile görüşerek. Erzurum’da ortak bir kongre toplamaya karar vermişlerdi.
Bu gelişmeleri yakından izleyen Mustafa Kemal, bu kongreyi bütünleşme yönünde önemli bir fırsat olarak görüyordu. Bu nedenle beraberindeki ekiple birlikle 29 Haziran 1919 sabahı saat beş sularında Erzurum’a gitmek üzere Sivas’tan yola çıktı. Akşam saatlerinde Suşehri’ne. burada gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra ertesi sabah Erzincan’a. 2 Temmuz günü öğle saatlerinde Mamahatun’a ve nihayet 3 Temmuz akşamı Erzurum’a ulaştı. Erzurum’a girdiğinde, kendisini coşkulu bir kalabalık bekliyordu.
Erzurum’da hemen çalışma ve incelemelere başlandı. Mustafa Kemal. 6 Temmuz’da müfettişlik bölgesindeki valiliklere gönderdiği bir telgrafla, seçilmiş kongre üyelerinin iki güne kadar yola çıkarılması ve isimlerinin bildirilmesiyle beraber, hangi gün Erzurum’da hazır bulunacaklarının haber verilmesini istedi. Aynı günlerde Mustafa Kemal. İstanbul’un uzun süredir kendisine geri dönmesi yönünde uyguladığı baskıyı nihai bir biçimde sona erdirerek, askerlik görevinden istifa etti. Artık oy yaydan çıkmış. Mustafa Kemal vatanın özgürlüğü için başlattığı mücadeleyi daha rahat sürdürebilmek için aşığı olduğu yüce askerlik mesleğine veda etmişti. Artık o da. Anadolu’yu kanıyla canıyla savunacak binlerce neferden biriydi.
Bu gelişmeler olurken. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Erzurum şubesi artık bütün rütbe ve memuriyetlerinden ayrılmış olan Mustafa Kemal’e bir davette bulunarak Heyet-i Faale’nin başına geçmesini istedi. Rauf (Orbay) Bey heyetin ikinci başkanlığını üstlenecek, heyette ayrıca Hoca Raif Efendi, emekli Binbaşı Süleyman Bey. emekli Binbaşı Kâzım Bey. Albayrak Gazetesi Müdürü Necati Bey ve Dursun Beyzade Ccvat Bey bulunacaktı. Mustafa Kemal bu daveti kabul ederek Heyet-i Faale reisi sıfatıyla 10 Temmuz 1919’da öğleden sonra bir toplantı yaptı. Toplantıda bazı vilayetlerden Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere seçilen delegelerin bir an önce gönderilmesi için girişimlerde bulunulması kararlaştırılıp, hemen bu konuda girişimlerde bulunuldu. Delegelerin Erzurum’a ulaşması ve gerekli hazırlıkların yapılması için kongre tarihi 23 Temmuz’a ertelendi. Mustafa Kemal ile Rauf Bey’in kongreye Erzurum’dan delege olarak katılabilmelerini sağlamak için de. delegelerden emekli Binbaşı Kâzım ve Dursun Beyzade Cevat Bey istifa ettiler.
Kongre. 23 Temmuz günü öğleden önce, eski adıyla Ermeni Sansaryan. yeni adıyla Türk Sultani Mektebi’nde toplandı. Şiran müftüsü Mehmet Fahri Efendinin okuduğu uzun bir duayla açılan, çeşitli illerden 54 temsilcinin katıldığı kongrede Mustafa Kemal oybirliğiyle başkan seçildi.Mustafa Kemal açış konuşmasında memleketin ve bölgenin durumunu izah ederek, içinde bulunulan tehlikeleri görmeyecek ve buna tepki vermeyecek hiçbir vatansever düşünülemeyeceğine işaret etti. Ülkede ateşkes antlaşması hükümlerine aykırı olarak saldırı ve işgaller gündemdeydi; tarih, bir milletin varlığını hiçbir zaman yadsıyamazdı; vatan ve milletin kutsal değerlerinin kurtarılıp korunması konusunda son sözü söyleyecek ve bunun hükmünü yaptırtacak güç, bütün vatanda yayılmış olan milli ruhtu. Milletin kaderini elinde bulunduran bir irade ancak Anadolu’dan çıkabilirdi ve yapılacak ilk iş, milli iradeye dayanan bir millet meclisi meydana getirerek. gücünü millet iradesinden alacak bir hükümet oluşturmaktı.
Kongrede, söz konusu Millet Meclisi ve onun seçeceği hükümet yerleşik bir şekilde kuruluncaya kadar, kongre kararlarını uygulamak ve kongrenin toplantı halinde olmadığı zamanlarda kongre adına karar vermek üzere bir Heyet-i Temsiliye (Temsilciler Kurulu) oluşturulmasına karar verildi. Bazı arkadaşları. Mustafa Kemal’in Heyet-i Tcmsiliye’yc girip açık olarak çalışmaya başlamasını sakıncalı buluyorlardı. Bu kişilere göre. İstanbul hükümetine, halifelik ve saltanata başkaldırmış, bir saldırı hedefi haline gelmiş birinin bu milli girişimlerin başında bulunması, konunun milli bir amaca hizmet etmekten çok özel amaçlar elde etmeye yönelik sanılmasına yol açabilirdi. Bundan dolayı, heyet, çeşitli il ve sancakların seçeceği kişilerden oluşmalıydı; milli bir güç ancak bu yolla gösterilebilirdi.
Yorum Yazın