Dünyayı Güzelleştirecek Kadar Cesur Olan Bu Kadınların Hikayeleri Herkese İlham Verecek!
Araştırmalar, kadınların daha güçlü olduğunu göstermektedir. Rahimde daha hızlı olgunlaşırlar, olağanüstü koşullarda (salgın hastalıklar, açlıklar) erkeklerden daha uzun hayatta kalabilirler, IQ testlerinde erkekleri geride bırakırlar... Bu sadece istatistiksel verilerle açıklanacak bir durum değil. Dünyanın dört bir yanından birçok kadın, dünyayı değiştirebilecek güce sahip olduklarını kanıtlıyor.
1. Kathrine Switzer, ilk kadın maraton koşucusu. Bunu yapabilmek için erkek kılığına girmek zorunda kalmıştı.
2. Irina Rodnina 10 kez Dünya Şampiyonu, 11 kez Avrupa Şampiyonu olmuş ve 3 Olimpiyat Altın Madalyası kazanmıştır. Çocukluk döneminde ise 11 kez zatürre geçirmiş.
3. Lella Lombardi, Formula 1 Dünya Şampiyonasında puan alan tek kadın.
4. Kay D'Arcy tüm hayatı boyunca bir hemşire olarak çalışmıştı. 69 yaşında, hayalini gerçekleştirmek için Hollywood'a gitmeye karar verdi. 10 yıl sonra kendisine 'Agent 88' dizisinde başrol teklif edildi.
5. Smaranda Brăescu, paraşüt lisansına sahip ilk kadınlardan biriydi. Kendisi paraşüt ve havacılık konusunda kadınlara öncülük etmiştir.
6. Laura Bassi üniversitedeki ilk kadın profesördü. Kendisi fizik alanında çalışmalar yapıyordu.
7. Julie Creffield'e koşması için çok şişman olduğu söylendi. Şimdi bir maraton koşucusu, yazar ve motivasyon konuşmacısı.
8. Sofia Vasilyevna Kovalevskaya, ilk büyük kadın Rus matematikçilerdendir. Yaşadığı dönemde Rusya'da kadınlar üniversiteye alınmıyordu;
Yurt dışında okumak içinse babasının veya kocasının yazılı izni gerekiyordu. Bu sebeple Sofia genç bir paleontoloji öğrencisi olan ve daha sonrasında Charles Darwin ile beraber çalışmasıyla ünlenecek olan Vladimir Kovalevsky ile sahte bir evlilik yaptı.
9. Boşanmış bir anne olan Joy Mangano, 100'den fazla icada imza attı. Bunların en ünlüsü Mucize Paspas'tı. Hayatı bir filme konu oldu ve filmde onu Jennifer Lawrence canlandırdı.
10. Ruby Bridges, tamamen beyazların eğitim gördüğü bir okula devam eden ilk Afrika kökenli Amerikalı çocuk oldu.
Etfaftan gördüğü tepkilere rağmen yılmadan eğitim hayatına devam eden Bridges, o dönemde ırkçılığın karşı başlatılan hareketlerden birinin öncüsü olmuş. Okula polisler eşliğinde devam edebilmiş. Hala 14 Kasım günü, onun mücadele, tavrına ithafen Ruby Bridges Day olarak kutlanılır.
11. Sophia Amoruso, online alışveriş sitesi Nasty Gal'i kurdu ve 2016'da dünyanın en zengin iş kadınlarından biri oldu.
Hatta hayatı bir TV dizisine konu oldu. Çocukluk döneminde ise dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu ve depresyon ile mücadele ediyordu.
12. Elizabeth Blackwell, ABD'de tıp diploması alan ilk kadındı. Blackwell hayatı boyunca kadınların tıp eğitimini destekledi ve onları teşvik etti.
13. Annie Smith Peck, güney yarımkürede en yükseğe tırmanan kişi oldu. 82 yaşında bile tırmanmaya devam ediyordu.
Kadınların oy kullanma hakkının büyük savunucularından olan Annie, Peru Coropuna’nın zirvesine “Kadınlar İçin Oy Hakkı” yazılı bir flama yerleştirdi. Ayrıca Peck, o dönemlerde kadınlar pantolon giymediği için, tırmanış kostümleri sebebiyle de fazlasıyla eleştirilmişti.
14. Sara Blakely dünyanın en başarılı iş insanlarından biri. Günümüz kadınları için çok önemli olan toplayıcı ve görünmez çorap korseleri geliştiren Blakely kimseden yardım görmeden, kendi fikri ve çabalarıyla başarı basamaklarını tırmanmıştır.
15. Nellie Bly soruşturmacı gazetecilik tarihinin efsane gazetecilerinden. Kadınlar Akıl Hastanesi ile ilgili bir haber yapmak için heyeti kandırıp hastaymış gibi hastaneye girmiştir.
Ayrıca Jules Verne'nin Seksen Günde Devr-i Âlem eserinden esinlenen Bly, 14 Kasım 1889 tarihinde 40.071 kmlik Dünya seyahatine başladı. Turunu 72 gün 6 saat 11 dakika sonra tamamlayan gazeteci, seyahati sırasında Fransa'nın Amiens şehrinde Jules Verne ile tanıştı.
16. Rosa Parks Amerikalı insan hakları savunucusu. 1955'te Alabama eyaletinde, siyahilere uygulanan ayrımcılığa karşı tavır koyarak sonrasındaki hareketin temellerini atan kişi oldu.
O yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nin güney eyaletlerinde siyahilerle beyazlar otobüslere ayrı kapıdan biniyor, kendilerine ayrılmış ayrı yerlere oturuyorlardı. Rosa Parks bir gün Montgomery'de otobüse bindi. O otobüste bir beyaz, beyazlara ayrılan yerde yer bulamayınca, siyahilere ait bölümde oturmakta olan Rosa Parks'tan koltuğundan kalkıp kendisine yer vermesini istedi. Şoför de kalkması için uyardı ama Parks yerinden kalkmadı. Tutuklandı ve hapse girdi.
Olaydan sonraki bir yıldan daha uzun bir süre boyunca siyahiler otobüslere binmediler, her yere yürüyerek gittiler. Eylemleri bir yıl sonra meyvesini verdi. ABD Federal Mahkemesi, otobüslerdeki bu uygulamayı yasakladı. Ama Rosa Parks Alabama'da beyazlar tarafından taciz edildiği için kuzeye taşınmak zorunda kaldı. Aynı tarihlerde Alabama valisi, siyahileri üniversitelere almama gayreti içindeydi. Büyük olaylar patlak verdi. Martin Luther King'in başını çektiği giderek büyüyen hareket 1964'te çıkarılan yasa ile başarıya ulaştı. Rosa Park bu direnişin sembolü haline geldi.
Yorum Yazın