Dünyanın 30 Ülkesinden Kendini Kitaplarda Kaybeden İnsan Fotoğrafları
Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry 30 ülkeyi dolaşarak kitap okuyan insanları fotoğrafladı. Birbirinden tamamen farklı olan, bambaşka koşullarda yetişmiş, farklı şartlar altında yaşayan ama yine de kitap okumaktan asla vazgeçmeyen bu insanların fotoğraflarını Steve McCurry: Okumak adıyla kitaplaştırdı. Fotoğraflarda Sırbistan'daki bir çelik fabrikasından tutun da, Keşmir'deki bir sınıfa kadar birçok okuyucuyu görebiliyorsunuz. BBC'den derlediğimiz bu içerikte kitabın gücüne dikkat çekiyorlar.
"Okurlar bazen kendilerini yalnız ve sıkılmış hissediyor olsalar da, kitap okumak onlar için bir kaçış ve aydınlanmadır."
"Bu bilgelik bazen görülebilir. Bana öyle geliyor ki, okuyan bir insanın yüzünde daima bir aydınlık vardır."
Bazıları daha sıradandır, yukarıdaki fotoğraftaki adam gibi, bir elinde bir gazete, diğerinde bir sigara tutar.
Bazıları da, bir file yaslanarak büyülenmiş gibi okumaya devam ederler.
Kitabının tanıtımında McCurry André Kertész'den ilham aldığını söylüyor; "Efsanevi fotoğrafçı André Kertész ile 30'lu yaşların başında New York'a taşındıktan kısa bir süre sonra tanıştım."
'André Kertész'in en ilginç fotoğraflarının bazıları okuyan insanlardan oluşuyordu. Bunlar 50 yıllık süre boyunca toplandı ve 1971'de çıkarılan Okumak adlı kitabında yayınlandı.
McCurry yeni kitabında, Kertész'in yeteneğine, ona ilham vermesine ve dahiliğine olan saygısını sunduğunu söylüyor.
1973'te "Fotoğraflara Bakmak" adlı kitabında, Modern Sanat Müzesi'nde fotoğrafçılık küratörü John Szarkowski şöyle yazmıştı:
'Kertész hiç kasıtlı, analitik açıklamalarla ilgilenmedi; 1912'de fotoğrafçılığa başlayan Kertész fotoğrafçılığın devriminin nasıl yapılabileceğini daima araştırdı.
McCurry'nin fotoğrafları, o anlardan, kitapların sayfalarında kendini kaybeden insanların bakışlarından oluşur; pek çok kişi fotoğrafllarının çekildiğinden habersizdir.
'Kitap okurken, hayal gücümüz sayesinde sadece kağıt üzerinde yazılanları okumuyoruz, bizlere ulaşan bir dürtü ve ilham ile düşünceler arasında yüzüyoruz.' diyor İsviçreli şair, yazar ve ressam Hermann Hesse.
"Okuma sevgisinin izini sürdüğünüzde; küçükken hikaye dinlemeyi sevenlerin zamanla kitap severlere dönüştüğünü görebilirsiniz."
Eğer birisi küçük bir alanda kendine kocaman bir dünya yaratmak istiyorsa; bunu yalnızca bir kitap koleksiyonu ile yapabilir.
Kafka için, kitaplar 'içimizdeki donmuş denizin baltası''idi; Carl Sagan için 'insanların sihirli çalışma yeteneğine sahip olduklarının kanıtı'; James Baldwin için kaderimizi değiştirmenin bir yolu; Neil Gaiman, en derin insan hakikatlerinin aracı; Polonyalı Nobel ödüllü Wislawa Szymborska için, özgürlüğümüzün en üstün sınırı. Galileo ise, okumayı, insanüstü güçler edinmenin bir yolu olarak gördü.
McCurry'nin fotoğraflarını Theroux; "yazdıklarımın çoğunun görsel kanıtıdır, okuyucunun kendine kitapta bir yer bulması, onu sahiplenmesi, keşif hissi" olarak tanımlıyor.
Son olarak Hesse; "Kelimelerin bu gizli gücü sadece birbirimizi anlamamıza yardımcı olmaz. Kitaplar, insanlık için geçmişten geleni aramaya ve kendileri için aydınlık bir kaçış yolu olmaya devam edecektir."
Yorum Yazın