1948 yılında UNESCO tarafından, UNESCO’nun kültür, eğitim ve sanat alanındaki hedefleri ile uyumlu bir şekilde çalışarak, sahne sanatçılarının statüsünü iyileştirmeye odaklanacak ve gösteri sanatlarının karşılıklı anlayış ve barış için kullanılmasını amaçlayan Milletlerarası Tiyatro Enstitüsü (International Theatre Institute) kuruldu. Dünya Tiyatro Günü de, 1961 yılında Milletlerarası Tiyatro Enstitüsü tarafından başlatıldı. [1]
Paris'te yer alan Uluslar Tiyatrosu’nun 1962 yılındaki sezon açılış tarihi olan 27 Mart'tan bu yana da, Dünya Tiyatro Günü her yıl 27 Mart tarihinde kutlanmaya devam ediyor. [2]
Peki, Türkiye’de tiyatro ve tiyatroya verilen önem ne düzeyde?
Türkiye’de ne yazık ki 55 ilde Devlet Tiyatrosu bulunmuyor. 26 ilde bulunan 58 sahnenin 31 tanesi yani neredeyse yarısı Ankara, İzmir ve İstanbul’da. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün istatistikleri, 2022 yılında bu sahnelerde % 80 doluluk oranına ulaşıldığını gösteriyor. 2024 hedefi ise %95. [3]
Yani Devlet Tiyatrolarına bu kadar talep varken sahneler çoğunlukla büyük şehirlerle sınırlandırılmış durumda. Bu da ülke çapında tiyatronun yaygınlaşmasının önünde çok büyük bir engel. Oysa Türkiye İstatistik Kurumu verileri Türkiye’de son yıllarda tiyatroya olan talebin arttığını ortaya koyuyor. 2000’lerin başında tiyatro izleyicilerinin sayısı 2,7 milyonken bu rakam günümüzde 5,5 milyona çıkmış durumda. [4] Bunda elbette özel tiyatroların yaygınlaşmasının ve tiyatro emekçilerinin çabalarının payı büyük. Türk tiyatro izleyicisi de bu çabaları karşılıksız bırakmıyor.
Oynanan eser sayılarında büyük artış
2004-2005 sezonunda Türk tiyatrolarında 1.177 eser oynanırken, bu sayı 2021-2022 sezonunda 8.368’e ulaşmış durumda. [5] Henüz 2022-2023 sezonuna ait veriler yayınlanmamış olsa da, pandeminin etkisinin azalmasıyla bu sayılarda daha büyük bir artış olacağı da ortada.
Özel tiyatrolar yeterli desteği alabiliyor mu?
Özel tiyatroların özellikle pandemi nedeniyle büyük zorluklar yaşadıkları biliniyor. Her ne kadar Kültür ve Turizm Bakanlığınca özel tiyatrolara vergi indirimleri yapıldığı ve özel destekler sağlandığı belirtilse de, tiyatro emekçileri bu yardımların yeterli olmaması ve sürecin şeffaf yönetilmemesinden şikâyetçi.
Pandemi sonrasında yaralarını sarmaya çalışan özel tiyatroların Kültür ve Turizm Bakanlığından bazı talepleri bulunuyor.
Bakanlık, özel tiyatrolar tarafından gerçekleştirilecek projelere ilgili yönetmelik kapsamında nakdi destekte bulunuyor. Oyuncular Sendikası, yalnızca “projelere” sağlanan desteklerin yetersiz olduğuna ve bunların bireysel sanatçılara, oyunculara ve yazarlara da verilebilmesini talep ediyor. [6]
Sendika ayrıca, yönetmelik kapsamında verilecek desteklerin değerlendirme ölçütlerinin, somut kriterler içeren bir puanlama sistemi içerecek şekilde düzenlenmesini ve kamuoyuyla paylaşılmasını da talep ediyor.