Görüş Bildir
Haberler
Cemal Kaşıkçı'nın Son Köşe Yazısı: 'Arap Dünyasının En Çok İhtiyaç Duyduğu Şey İfade Özgürlüğü'

Cemal Kaşıkçı'nın Son Köşe Yazısı: 'Arap Dünyasının En Çok İhtiyaç Duyduğu Şey İfade Özgürlüğü'

FreiGeist
20.10.2018 - 10:03 Son Güncelleme: 21.10.2018 - 08:44

Amerikan Washington Post gazetesi, geçtiğimiz gün gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın son köşe yazısını yayımladı. Gazeteden yapılan açıklamada, köşe yazısının Kaşıkçı'nın kaybolmasından önce yazıldığı, 3 Ekim'de onun tercümanı ve yardımcısı tarafından Washington Post'a gönderildiği belirtildi. Yazının Kaşıkçı'nın yeniden ortaya çıkacağı umuduyla yayımlanmadığı vurgulandı.

Kaşıkçı, "Arap dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey ifade özgürlüğü" başlıklı yazıda, Arap ülkelerinin hükümetlerine medyayı susturmak için tam yetki verildiğini ifade ediyor.

Kaşıkçı, "Arap dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey ifade özgürlüğü" başlıklı yazıda, Arap ülkelerinin hükümetlerine medyayı susturmak için tam yetki verildiğini ifade ediyor.

BBC Türkçe'nin aktardığı bilgiye göre Suudi gazetecinin yazısından bazı satırlar şöyle:

'Geçenlerde (Washington merkezli düşünce kuruluşu) Freedom House'un 2018 raporuna bakıyordum. Arap dünyasında 'özgür' olarak nitelendirilen tek ülke vardı: Tunus.

Bunun sonucu olarak diğer ülkelerde Araplar ya gelişmelerden habersiz ya da yanlış bilgilendiriliyorlar... İşin üzücü yanı, bu durum değişmeyeceğe benziyor.

Arap dünyası 2011'in sonbaharında umut doluydu. Ancak tüm beklentiler kısa sürede yerle bir oldu. Arap toplumları eski statükoya geri döndüler, hatta daha öncekilerden de zorlu koşullarla yüzleştiler.'

"Saleh al-Shehi, Suudi basınında bugüne dek yayımlanan en ünlü köşe yazılarından birini kaleme aldı. Sözleri, kurulu düzene ters bulundu. Maalesef şimdi 5 yıl hapis cezasını çekiyor"

"Saleh al-Shehi, Suudi basınında bugüne dek yayımlanan en ünlü köşe yazılarından birini kaleme aldı. Sözleri, kurulu düzene ters bulundu. Maalesef şimdi 5 yıl hapis cezasını çekiyor"

'Sevgili dostum, önde gelen Suudi yazar Saleh al-Shehi, Suudi basınında bugüne dek yayımlanan en ünlü köşe yazılarından birini kaleme aldı. Sözleri, Suudi Arabistan'da kurulu düzene ters bulundu. Maalesef şimdi mesnetsiz bir suçlama sonrası çarptırıldığı 5 yıl hapis cezasını çekiyor. Mısır hükümetinin Al Masry Al Youm gazetesini toplatmasına, gazetedekilerin meslektaşlarından hiçbir tepki gelmiyor. Tüm bu eylemler uluslararası toplumun da tepkisini çekmiyor. Bunun yerine, kınamayı tetikleyebilecek faaliyetleri, sessizlik izliyor.

Arap Baharı'nın ruhunu yansıtmayı sürdüren birkaç ülke var. Katar hükümeti, komşularının 'eski Arap düzenini' desteklemek için bilgi akışını kontrole dayalı çabalarının aksine, dış haberlere yönelik yayınlarını süürdürüyor. Ancak basının 'kısmen özgür' olarak nitelendirildiği Tunus ve Kuveyt'te bile medya Arap dünyasının yüzleştiği sorunlara değil, iç gelişmelere odaklanıyor.

Suudi Arabistan, Mısır ve Yemen'den gazetecilere bir platform sunmakta da tereddüt ediyorlar. Basın özgürlüğü konusunda Arap dünyasının en iyisi olan Lübnan bile kutuplaşmanın ve İran yanlısı Hizbullah'ın etkisinin kurbanı oldu.'

"Arap dünyası Demir Perde'siyle yüzleşiyor"

"Arap dünyası Demir Perde'siyle yüzleşiyor"

Washington Post'un Cemal Kaşıkçı illüstrasyonu

'Arap dünyası bugün kendi Demir Perde'siyle yüzleşiyor. Perdeyi çekenler ise dış aktörler değil, güç mücadelesi içindeki iç güçler. Arapların, Soğuk Savaş'ın Radio Free Europe'una (Özgür Avrupa Radyosu) benzer bir şeye ihtiyacı var. 

Yazılarımı yayımlayan Washington Post, onlardan çoğunun Arapça'ya çevrilmesi için inisiyatif aldı, onların Arapça olarak da basılmasını sağladı. Bunun için minnettarım. Araplar, yazılarımı kendi dillerinde okumalı. Böylece onları anlayabilir, ABD ve Batı'da demokrasinin çeşitli unsurlarını ve komplikasyonlarını tartışabilirler.

Arap dünyasının eski uluslarötesi medyanın modern bir versiyonuna ihtiyacı var. Vatandaşlar böylece küresel olaylar hakkında bilgi sahibi olabilirler. Daha önemlisi, Arap sesler için bir platform oluşturmalıyız. Yoksulluk, kötü yönetim ve kötü eğitim nedeniyle acı çekiyoruz. Propaganda aracılığıyla nefret yayan milliyetçi hükümetlerin etkisinden uzak bağımsız bir uluslararası forum yaratarak, Arap dünyasındaki sıradan insanların toplumlarının yüzleştiği yapısal sorunları çözmeye çalışmalarına yardımcı olabiliriz.'

Kaşıkçı, 2 Ekim'de gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'ndan bir daha çıkmadı.

Reuters'a konuşan Türk yetkililer Kaşıkçı'nın "sorgulandığını, işkence gördüğünü, öldürüldüğünü ve cinayetin planlı olduğunu" açıkladı. Ancak Suudi Arabistan bu iddiaları reddetti.

Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu ise konsolosluk binasının kapılarını Reuters ajansına açtı ve "Kaşıkçı burada değil" dedi.

Suudi Arabistan'ın Ankara büyükelçisi, kayıp gazeteci Kaşıkçı ile alakalı olarak iki defa Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Kaşıkçı hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Başkonsolosluk yetkilileri 'buradan çıktı' demekle kendini kurtaramaz' dedi.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 'ortadan kaybolması' ile ilgili Suudi ve Türk yetkililer ortak çalışma grubu oluşturdu.

Soruşturma sürerken dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Başkonsolos Muhammed Uteybi, 15 Ekim günü saat 17.00'de Atatürk Havalimanı'ndan kalkan tarifeli uçakla ülkesine döndü.

Öte yandan dış basına, peşi sıra yeni iddialar yansımaya devam etti.

Öte yandan dış basına, peşi sıra yeni iddialar yansımaya devam etti.

AP haber ajansının ismi açıklanmayan bir Türk yetkiliye dayandırdığı habere göre, konsoloslukta yapılan incelemede cinayete dair izler bulundu. 

CNN International, Suudi Arabistan'ın, Kaşıkçı'nın 'yanlış giden bir sorgu sonucu öldüğüne' dair bir açıklama hazırlığında olduğunu ileri sürdü.

NYT ve Washington Post, Kaşıkçı'nın öldürülmesinde rolü olduğu düşünülen bazı kişilerin kimliğinin tespit edildiğini öne sürdü. 

Wall Street Journal gazetesi, Kaşıkçı'nın konsolosun gözleri önünde öldürüldüğünü iddia etti.

Ve dün Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın "konsolosluk içinde yaşanan arbede" neticesinde öldüğünü duyurdu.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
58
32
10
6
3
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Fatih Öztürk

bizden de bahsediyor olabilir. İfade özgürlüğü yok ve ülke arap dolu

Pasif Kullanıcı

Bunlara ek olarak da bizi Arap yapmaya çalışan bir hükümetimiz var.

AL PACİNO

Bütün dünyanın nefret ettiği tek ırk Araplardır ve acı olan ülkemizdeki koyunlar yüzünden bizide yavaş yavaş araplaştırmaya çalışıyorlar ,ama gereken cevabı ... Devamını Gör

misschloe

Şu erdoğan bi sussun onun laflarını ciddiye alan hiç kimse yok burda rubinson içinde attı tuttu noldu yalama oldu bu olayda aynı olur

misschloe

brunson olucak o uyku sersemliği🤦🏼‍♀️