Büyülü Sonbahar Atmosferinin Keyfini Çıkarmak İçin Mutlaka Gidip Görmeniz Gereken İstanbul Semtleri
İki kıtayı birbirine bağlayan ve tarih boyunca birçok medeniyeti ağırlayan İstanbul; Roma, Bizans ve Osmanlı gibi üç büyük imparatorluğun da başkentliğini yapmış bir şehir. Dolayısıyla her semtinde çok geniş bir kültürel çeşitliliği ve derin bir tarihsel dokuyu barındırıyor. Özellikle çok uzun zamandır var olan, en eski semtleri; İstanbul ziyaretleriniz sırasında sizi bambaşka bir atmosferle karşılıyor. Yakın zamanda bir İstanbul gezisi planlıyorsanız şehrin mutlaka görmeniz gereken semtlerini listelediğimiz bu yazıyı kaçırmayın.
1. Galata
Geceleri ile ünlü Beyoğlu’nun tarihi ve sembolik semtlerinden biri haline gelen Galata; ünlü kulesi, canlı sokakları ve sokaklarında barındırdığı mekanları ile İstanbul'u gezerken mutlaka zaman ayırmanız gereken yerlerden biri. Şehrin simgelerinden biri hâline gelen Galata Kulesi, hikayeleri ile olduğu kadar restoranları ile de ünlü. Köklü bir tarih ve muhteşem bir şehir manzarası sunan bu semtte Galata Köprüsü, Aziz Anthony Kilisesi, İstanbul Modern Sanat Müzesi, Türk Museviler Müzesi ve Kamondo Merdivenleri gibi yerleri mutlaka gezmelisiniz.
2. Balat ve Fener
Eşsiz tarihî dokusu ile İstanbul’un büyüleyici bir parçası olan Fatih; Bizans surları, Haliç ve Marmara'nın çevrelediği bir yarımada. Osmanlı kültürünü yansıtan bu ilçede yer alan Balat ve Fener semtleri, sizin için muhteşem bir gezi rotası oluşturabilir. İstanbul’un nostaljik atmosferinin keyfini çıkarmak istiyorsanız sahil yolunu takiben Cibali’den istikametle önce Fener, akabinde Balat’a uğramalısınız. Son yıllarda dönüşüm içine girerek popülerleşen semtlerden olan bu yerler; cumbalı evleri, antikacıları, nostaljik kafeleri ve tarihi fırınları ile dikkat çekiyor. Fener-Balat hattına uğramayı düşünüyorsanız Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Demir Kilise ve Bulgar Sveti Stefan Kilisesi gibi tarihi mekanlara uğramadan bu semtten çıkmamanızı öneririz.
3. Beşiktaş
Kesinlikle farklı ve özel bir atmosfere sahip olan Beşiktaş, İstanbul’un en önemli saraylarına ev sahipliği yapıyor. Beşiktaş sahili Dolmabahçe, Yıldız, Feriye ve Çırağan Saraylarının görkemi ile harika bir manzara sunuyor. Türkiye’nin ilk güzel sanatlar müzesi olan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin yanında İstanbul Deniz Müzesi’nin de yer aldığı bu semt, yemyeşil parkları ve koruları ile de ziyaretçilerini büyülüyor. Pazar kahvaltıları için muhteşem kafeleri olan bu semti canlı ve renkli yaşamı, pazarları, kültür ve sanat etkinlikleri, gece hayatı ve alışveriş merkezleri ile çok seveceğinizden eminiz.
4. Kadıköy
İstanbul’un önemli buluşma noktalarından biri olan Kadıköy, gece hayatı ve doğası ile İstanbul karmaşasında nefes almak isteyenler için ideal bir güzergah. Sahili, tarihi dokusu ve daha birçok güzelliği ile sizi kendine hayran bırakacak bu semt; kültürel ve sanatsal anlamda da şehrin kalbinin attığı yerlerden biri. Kadıköy’de gezilecek yerler daha çok sanatseverlere hitap eden cazibe merkezlerinden oluşsa da tarihi yapıları ile de görülmeye değer. Moda Sahili, Boğa Heykeli, Haydarpaşa Garı ve İskelesi, Bahariye ve Bağdat Caddesi, Süreyya Operası ve Oyuncak Müzesi bu semtte gezmek isteyeceğiniz yerler arasında.
5. Üsküdar
Eski adıyla Scutari olan Üsküdar, tarih boyunca İstanbul Boğazı’nın Asya tarafındaki en büyük yerleşim birimlerinden biri oldu. Tarihi ve mimari zenginliğin yanı sıra yeşil ile mavinin birleştiği doğal zenginlikleri ile de tanınan bu semt, gezilecek yerler açısından da oldukça zengin. Üsküdar denilince ilk akla gelen yerlerden biri olan Kız Kulesi, bu şehri ziyaret edenleri güzelliği ile büyülüyor. Bu semtte gezilmesi gereken diğer noktalar arasında Çamlıca Tepesi, Beylerbeyi Sarayı, Abdülmecit Efendi Köşkü, Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı, Selimiye Kışlası, Florence Nightingale Müzesi ve Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi bulunuyor.
6. Sarıyer
Avrupa Yakası’nda yer alan Sarıyer, Boğaz'ın Karadeniz’e açılan noktasında bulunuyor. Bu bölge, şehre gelen turistlerin ilk uğradığı yerlerden biri olmasa da içinde pek çok gizli mücevher barındırıyor. Semt, Bizans döneminde servi ağaçlarının çokça bulunduğu ormanlık bir bölgeymiş. Bugün ise İstanbul Lale Festivali'nin gözdesi olan Emirgan Korusu'na ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da pek çok ihtişamlı konak yaptıran Mısır hidivi İsmail Paşa’nın eseri olan Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk de Emirgan Korusu içinde hâlâ ayakta. Her biri belediye tarafından restorana dönüştürülen bu köşklerde bir yandan doğanın tadını çıkarırken bir yandan da muhteşem lezzetler tadabilirsiniz.
7. Büyükada
İstanbul’un en turistik yerlerinden biri olan Büyükada, Prens Adaları olarak adlandırılan ada grubunun en büyüğü. Rengârenk begonvillerin hâkim olduğu sokaklarda bisiklet sürmek, tarihi köşkleri yeniden keşfetmek ve masmavi plajların tadını çıkarmak; ziyaretçilerin en çok tercih ettiği aktiviteler. Sonbahar aylarında sokaklarını saran turuncu yapraklar ile daha da güzelleşen Büyükada, tüm doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel ve mimari dokusu ile de çok değerli bir semt. Şehrin gürültüsünden ve trafiğinden uzaklaşmak istiyorsanız bu ada, sizin için günübirlik bir kaçış noktası olabilir.
8. Sirkeci
Tarihi Yarımada’nın en gözde semtlerinden biri olan Sirkeci, özellikle yabancı turistler tarafından çok sık tercih ediliyor. Sirkeci’de gezilecek yerler söz konusu olduğunda akla ilk olarak renkli baharat görüntüleri ile ünlü Mısır Çarşısı ve bölgedeki esnafın her gün binlerce turisti ağırladığı Eminönü geliyor. Sirkeci’de gezebileceğiniz diğer yerler arasında bol yeşilli ve manzaralı Gülhane Parkı, Yeni Cami, Tarihi Sirkeci Garı, Büyük Postane Binası ve Türkiye İş Bankası Müzesi yer alıyor. İnsan trafiği ile canlılığını koruyan bu semt, İstanbul’un ruhunu keşfetmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer.
Yorum Yazın