Bu Görsel Testiyle Bilinçaltının Derinliklerinde Yatan Gerçekleri Söylüyoruz!
Bilinçaltında yatanlar sana neler yansıtıyor?
1. Bir şekilde geleceği görme imkânın oldu ve sana bu şehri gösterdiler. Söyleyeceğin ilk şey ne olurdu?
2. Peki ya hangi taraf?
3. Dünyanın en tehlikeli bölgelerinden birindesin. Güneş batınca ortalık kapkaranlık olacak. Sen hangi noktaya giderdin? (x ile belirtilen noktada olduğunuzu düşünerek)
4. Yolda yürüyorsun ve içinden bu çöp kutusuna tekme atma isteği geldi. Bam! Tekmeyi attın. Çöpten dökülenler ne olurdu?
5. Numaralandırılmış kartlardan kendine 'en yakın' hissettiğin kartı seç: Not: Çıkmasını istediğin kartı değil, sana yakın hissettiğin kartı seç
6. Sen hangi tarafı tercih ederdin?
7. Bu kapılardan bir tanesinden geçeceksin ve bu kapı hayatını değiştirecek; hangisini seçerdin?
8. Kendine rehberlik edecek yıldızı seç:
Kendini toparlayamıyorsun!
Sorunlarınla başa çıkma konusunda zor zamanlardan geçiyorsun. Yaşadıkların ve hissettiklerin bir noktadan sonra önemsizleşiyor. Yani sen bir bakıma, 'yediği yemeği beğenmediği halde bile yiyen' insanlardansın. Ne kadar kendini kötü hissetsen de insanlara daima 'iyiyim' diyorsun. Senin için ne kadar dipte olmak fark etmiyor artık. Kaldı ki moral motivasyonunu yüksek tutmak bile bazen senin için çocuk oyuncağı gibi basit bir şey gibi gözükse de dertlerin ve hayatını doğrudan etkileyip seni paso kederli hissettiren büyük meselelerde bile 'iyiyim' diyerek bir anlamda mücadele gücünü yitirmemeye gayret ediyorsun. Unutma ki, her ne zaman 'iyiyim' deyip etrafına ve kendine hissettirmek istemediğin sorunlardan kaçmaya çalıştığını zannederek büyük bir pişmanlık duyuyorsun.
Sosyalleşmek senin için bir çile!
Seni doğrudan 'içine kapanık' olarak değerlendirmek sığ bir değerlendirme olur; ancak yeniliklerle tanışmak veya onları tatmak seni hâlâ geriyor. Bu dönemde, özellikle toplumla geçinmek, uzlaşı içinde olmak sana işkence gibi geliyor. Dedik ya 'içine kapanık' veya 'asosyal' gibi sığ ve kesin çizgileri olan tanımlamalarla seni değerlendirmek yanlış, çünkü 'dışarıdakileri' tanımak için bir gayret içindesin ancak bir türlü zincirlerini kırmaya gönüllü değilsin. Haklısın, toplum içindekilerden seni buna cesaretlendirecek veya sana bu adımı attıracak elektriği alamıyorsun. Bu nedenle istemeyerek de olsa geri durmayı tercih ediyorsun.
'Hayal' ürünüsün!
Yukarıda yazdığıma aldanma. Ufak bir kelime oyunu yaptım. :) Aslında senin bugüne kadar ne kadar renkli bir beyne sahip olduğunu anlatmak istedim. Düşüncelerini serbest bırakıyorsun. Hatta şöyle diyeyim; yaratıcı olmak için bugüne kadar insanlara açmayı utandığın bir konuyu açmak kadar heveslisin. Aslında bu durum yaşadığın sorunun kaynağıdır: Diğer insanların fikirlerini o kadar çok dikkate alıyorsun ki içinde olan 'kabullenmiş doğrulardan' sıyrılma yeteneğini yani hayal gücünü yitirmene sebep oluyor. Daha önce hiç görülmemiş bir şeyi beyninde var edebilme yetisine sahipken başkalarının dediklerine kulak verip dikkate almak tam anlamıyla sahip olduğun yeteneğe ihanet etmektir.
İletişim yolun diğer insanlardan farklı!
Espri yapmadan duramıyorsun, çünkü insanlarla nasıl iletişim kuracağından tam emin değilsin! Yiğidi öldür hakkını yeme derler ya bu konuda sen gerçekten doğal yeteneklisin. Ancak hayat, bazen insanları güldürmek için laf arasında espri serpiştirenlerin 'çok mu komik' terslemesiyle karşılaştığı gibi tokadını gösterir. Bazen asgari ciddiyetin gerektiği bir ortamda bile mücadele içinde olabiliyorsun. Komik olmak senin kimliğinde öyle bir etiket olmuş ki onsuz kendinde olup olmadığının farkında bile olmuyorsun.
Başarısızlık korkusu seni mahvediyor!
Oldukça hırslısın, ama başaramama korkusu seni adeta boğuyor. Öyle büyük düşüncelerin, arzuların var ki çıtanı daima en yukarıda tutuyorsun. Sonuç olarak, geleceğin için ümitsiz, hevesi kırılmış ve endişeli hissediyorsun. Bu endişelerin sorunu yoğunlaştırdığı gibi ileride işinde de sana bir engel gibi karşına çıkacaktır. Sürekli aklının bir köşesinde onu tutup ruhunu sarmasına müsaade etme! Başarısızlığın üzerinde yarattığı kuşatmayı yar ve kendini bir süreliğine olsa bilse kendini bir gerçekten başarısız hisset: Çünkü sıfır noktasına indiğinde gerçeklerle yüzleşip tekrar basamaklardan yukarıya tırmanışına şahit olacaksın!
Öz güvenin var, ama biraz kompleks yapıyorsun!
Sen kendine güveni olan birisin, fakat elinde olmadan herkesle ister istemez kıyaslamaya başlıyorsun. Bu huyundan vazgeçtiğinde hayattan o zaman keyif almaya başlayacaksın. Söylenilenden katiyen 'sen mutsuzsun' gibi bir anlam çıkarma. Aslında tam tersi sen kendi kabuğunda bile mutlusun. Ancak hâlâ üstesinden geldiğin işlerini diğerlerinin başardıkları şeylerle kıyaslamaktan kendini alıkoyamıyorsun. Bu bazen seni dışarıdan kıskanç ya da daha doğru bir ifadeyle 'imrenen' noktasına getiriyor ki işte o zaman kendini yetersiz görmeye başlıyorsun.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
kesinlikle doğru
editör boş yapma
İletişim yolun diğer insanlardan farklı!