Görüş Bildir
Haberler
Betül Hayrullahoğlu Yazio: Neden Futbol? Neden Üç Büyükler?

etiket Betül Hayrullahoğlu Yazio: Neden Futbol? Neden Üç Büyükler?

Onedio Arena
12.08.2021 - 09:15 Son Güncelleme: 15.08.2021 - 22:57

Türkiye Süper Ligi’nin 2020/2021 Sezonu, son haftaya kadar süren nefes kesici bir heyecanla son buldu. Kulüpler için şampiyonluk yarışı özellikle maddi açıdan çok önemli. Çünkü futbol büyük bir ekonomi. Bu yıl için şampiyonun kasasına girecek paranın Şampiyonlar Ligi gelirleri ile beraber 600 milyon TL’nin üzerinde olduğu ifade ediliyor. 

Hepimizin zaman zaman duyduğu bir sitemdir futbolcular ve kulüpler bu denli yüksek paralar kazanırken taraftarların hiç çıkarsız bir takıma bağlılığının anlamsızlığı. Peki çoğumuz bu gerçeği farkında olmasına rağmen neden takım tutmaktan vazgeçemiyoruz?

İçeriğin Devamı Aşağıda

Gerçekten bir takımı desteklemenin bize hiçbir faydası yok mu?

Gerçekten bir takımı desteklemenin bize hiçbir faydası yok mu?

Uzmanlar bir takımı desteklemenin 'psikolojik olarak çok sağlıklı bir aktivite' olduğunu söylüyor. Bu kişiler, sporla ilgilenmeyenlere kıyasla daha yüksek öz saygı düzeylerine ve daha düşük yalnızlık düzeylerine sahip olmanın yanı sıra yaşamlarından daha fazla tatmin olma eğilimindeler. Galibiyetin ardından takımının formasıyla ofiste iş arkadaşlarıyla yapılan bir sohbet kişilerin özsaygılarının artmasında çok etkili. 

Taraftarlığın faydası bunlarla da bitmiyor. Her zaman her şeyin yolunda gitmediği ve başarı elde etmenin zor olduğu gerçek hayatta takımın başarısı başarıyı deneyimlemek anlamına geliyor. Uzmanlar taraftarların, destekledikleri takımın kendilerinin bir parçası olduğunu düşündüklerini, yani takım kazandığında kendilerinin de oyuncular gibi kazanma hissi yaşadıklarını söylüyor. 

Spor ayrıca gerçek dünyanın sorunlarından kaçmak için de harika bir yol. Prof. Dr. Adam C. Earnheardt,  kafamızı dağıtmamıza yarayan şeyleri sevdiğimizi ve bunlara bağlanma eğilimi gösterdiğimizi ifade ediyor. Çünkü bu sayede daha büyük sorunlarımızla boğuşmaktan kurtulabiliyoruz. 

Sporun bir diğer faydası da nostaljik veya duygusal bir deneyim olması. Taraftarların birçoğu bu sayede hoş çocukluk anılarını hatırladıklarını ifade ediyor. 

Çalışmaları özellikle spor taraftarlığı üzerine yoğunlaşan Prof. Dr. Daniel Wann, her ne kadar taraftarların bir takımı desteklemeleri için çok sayıda faktör olsa da, bunlardan en önemlisinin ait olma ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. McConnell da insanların kendilerini bağlı hissetmeye ve daha büyük bir şeyin parçası olmaya güçlü bir ihtiyaç duyduklarına dikkat çekiyor. Taraftarlar için takımları, güçlü bir aidiyet duygusu yaratıyor ve onları benzer düşünen diğer insanlara bağlıyor. Bu da insani aidiyet ihtiyacımızı tatmin ediyor. Yapılan araştırmalar bir taraftarın takımıyla özdeşleşmesi ile milliyetleri, etnik kökenleri ve hatta cinsiyetleriyle nasıl özdeşleştikleri arasındaki benzerlikler olduğunu ortaya koyuyor.

Peki tuttuğumuz takımı neye göre belirliyoruz?

Türkiye dışındaki ülkelerde bazı futbol kulüplerinin etnik, siyasi, mezhepsel ya da sınıfsal yapısı kişilerin aidiyet duygularına doğrudan hitap edebiliyor. Katolik azınlığın Celtic’ine karşılık Protestan çoğunluğun Glasgow Rangers’ı, İspanyol milliyetçilerinin Real Madrid’i ile Katalan milliyetçilerinin Barcelona’sı, Paris’in zengin sınıfının temsilcisi PSG ile Marsilya’nın işçi sınıfının Marsilya’sı, Roma’nın solcularının takımı Roma ile faşistlerin takımı Lazio’yu ya da Atina’nın yüksek sınıfı Panathinaikos’una karşın işçi sınıfının Olympiakos’unu çoğumuz duymuşuzdur. 

Türkiye’de ise takımların temelinde sınıfsal, siyasi vb. ayrımlar yer almıyor. Şehir takımı olgusu da Türk taraftarlarına cazip gelmiyor. 2017 yılında yapılan bir taraftar araştırmasına göre yalnızca Trabzon ve Eskişehir halkı kendi şehrinin takımlarını destekliyor. Diğer illerde ise birçok kişi kendi şehrinin takımını desteklese de, esas takımı olarak üç büyüklerden birini görüyor. 

Futbolla hiç ilgilenmeyen ve takım tutmadığını söyleyenlerin bile milli maçları takip ettiği de bilinen bir gerçek. Bu da ait hissetmenin önemini ortaya koyuyor. Türkiye’de bir takımı desteklemede milliyet dışında genellikle aile ya da sevilen kişinin etkisi belirleyici oluyor. Çoğu insan ise hiç sebepsiz takımına gönülden bağlı olduğunu ifade ediyor.

Konu gerçekten bu kadar basit olabilir mi?

Konu gerçekten bu kadar basit olabilir mi?

Üç büyüklerin ezici taraftar üstünlüğünün sebebinin ne olduğu uzun yıllardır tartışılıyor. Bunun birinci nedenini “maruz kalma etkisi” ile açıklamak mümkün. Bu etki, bir şeyi daha çok görüp duyduğumuzda yani daha çok maruz kaldığımızda onu daha çok beğendiğimizi söylüyor. Mali güçleri ve medyanın etkisiyle sürekli üç büyüklere ilişkin haberlere maruz kalmamız bu takımları daha çok sevmemizde etkili olabiliyor. 

Ayrıca futbol sayesinde başarıyı dolaylı olarak hissetmemiz de daha başarılı olan bu takımları desteklememizde bir etken. Umutların bir sonraki maça ya da sezona kalması durumunda da takımın mali ve fiziki gücü başarı umutlarımızı artırıyor. Yine insan için vazgeçilmez olan ve hayatımızda her dönem yer alan rekabet duygusu da, rekabeti en yoğun yaşayan üç büyükleri desteklememiz için makul bir neden olarak görünüyor. 

Bir takımı desteklemenin en önemli nedeni olarak gösterilen ait olma ihtiyacı da üç büyüklerin tercih edilmelerini destekliyor. Zira daha büyük bir gruba ait olma bu duygunun daha çok tatmini anlamına geliyor. 

Kendimizle yüzleşmeye ne dersiniz? Gönül verdiğimiz renkleri seçmemizde bu faktörlerin etkisi olabilir mi?

Betül HAYRULLAHOĞLU

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
21
8
4
3
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın