Bağımsız Sinema Tutkunu İnsanların Hayatta Daha Başarılı Olmasının 12 Sebebi
Olağan Şüpheliler, Sideways, Akıl Defteri, Tanrı Kent, Bir Konuşabilse, Mezarını Derin Kaz, Juno, Paramparça Aşklar Köpekler, Koş Lola Koş, Rezervuar Köpekleri ve daha sayamadığımız yüzlercesi. Nedir bağımsız sinema? Bağımsız sinema yönetmen, senarist veya oyuncuların; yapımcı şirket veya herhangi bir dış etkenin yaptırımlarına maruz kalmadığı, sinema endüstrisi çarkının dışında kalabilmeyi başarmış, içerik ve bütçe açısından bağımsız olan filmleri genelleyen bir kavramdır. Bu filmler özveri gerektiren, alışılmışın dışında ve genelde büyük gişe yapması beklenmeyen yapımlardır.
Haliyle bu filmlerin tutkunu insanlar hayatta bir adım öne çıkmayı başaran kimselerdir. Nasıl mı oluyor o? İşte söyle:
1. Bağımsız sinema tanımı gereği kendi ayakları üzerinde durur.
Haliyle bağımsız sinema tutkunu insanlar bu özellikleriyle ön plana çıkar. Hayatta hep kendi ayakları üzerinde duran, kendi göbeğini kendi kesen insanlardır. Başkalarına bağımlı olmayınca kendi doğrularıyla başarıya ulaşmaları işten bile değildir.
2. Sistemin çarklarının dışında kalabilmeyi başarır.
Bu da onun daha özgün, daha sağlıklı işler başarabilmesinin sırrıdır. Sistemin ona dayattığı değil, kendi düşünceleri doğrultusunda faydalı olabileceği alanlara yönelir.
3. Hayatın gerçekleriyle yüzleşir, hayalleriyle değil.
Hayatın ta içindedir, hayal aleminde yaşamaz. Olabilecekleri ve olamayacakları çok net şekilde görür. Hayallerinin peşinden koşar ama onların içinde yaşamazlar.
4. Sadece kendine hesap verir.
Yaptıklarından sadece kendine karşı sorumludur. Başkaları ne der diye hareket etmez. Bu ona hareket edebileceği kocaman bir alan açar.
5. Cesurdur, korkularıyla yüzleşmekten çekinmez.
Sorunları halının altına süpürmek gibi bir huyu yoktur. Korkularının, sorunların üzerine üzerine gider. Hayattaki amacı sorunları çözmektir, yenilerini üretmek değil.
6. Değişimi kucaklar, ondan kaçmaz.
Değişmekten asla korkmazlar, ilerlemenin, gelişimin anahtarının değişimden geçtiğini çok iyi bilirler. Bu sebeple her çağa uyum gösterirler, değişimi yollarına çıkmış bir engel olarak görmezler.
7. Kendinin kıymetini bilmek… Esasen bütün mesele bu.
Kendilerine değer verirler, tabiri caiz ise hor kullanmazlar. Hobileri vardır, kendilerine yatırım yapmayı severler. Bu sayededir ki dünyanın farkında, bilinçli kimseler olurlar.
8. Dar kalıplara hapsolmuş görüşlerin, düşüncelerin esiri değildir.
Tutucu biri olmadığını yukarıda söyledik, kendilerini dar kalıpların içine hapsedip etraflarına yüksek duvarlar örmezler. Son derece geniş bir ufukları vardır ve en ileriyi görmek için çabalarlar.
9. Sızlanmak, yakınmak, şikayet etmek… Nereye kadar?
Her şey hayatın içindedir, karşılarına çıkan engellerden, sorunlardan yakınmak yerine onları çözmeyi tercih ederler. Mazeret üretmek, bahane aramak, şikayet etmek onlara göre değildir.
10. Öncelik sıralamaları ve çeşitliliği onları farklı bir yere koyar.
Tek bir şeye saplanıp kalmazlar. Öncelikleri bellidir ve çeşitlidir. Hiçbir şeyi tabu haline getirmezler, mümkün olduğunca her fikre aynı önemde eğilirler.
11. Hayata doğru pencereden bakabilmeyi çok iyi başarırlar.
Gerçekler… Hayata hep bu pencereden bakar. Asla gerçeklerden kaçmaz, yarattığı hayal dünyasının arkasına gizlenmez. Hayatın içindeki her şey onların da başına gelebilir ve bunun çok iyi farkındadırlar.
12. Hedeflerini ve amaçlarını doğru belirleyebilme kabiliyetleri gelişmiştir.
Ne istediklerini ve buna nasıl ulaşabileceklerini iyi belirlerler. Kapasitelerinin ve
kabiliyetlerinin farkındadırlar. Bu noktada gerektiğinde yardım almasını, işbirliği yapmayı çok iyi bilirler.
Sonuç:
Tüm bu özellikler bağımsız sinema kavramının içine serpiştirilmiş özelliklerdir. Bu sinemaya tutkun olan kişilerin tutkun olmasının sebebi de budur aslında. Orada kendilerini görürler, bağımsız sinema onlara bir ayna tutar ve bu kişiler aynada gördüklerinden asla rahatsız olmazlar.
Yorum Yazın
Dar kalıplara hapsolmuş görüşlerin, düşüncelerin esiri değildir. Bu cümlede aynı beni anlatmış.
Bağımsız sinema değilde başlık bağımsız çalışanlar olsaydı daha iyi olurdu..