Ayıla Bayıla İzlediğimiz 'Romantik' Film Sahnelerinin Aslında Oldukça Rahatsız Edici Olduğunu Gösteren 16 An
Team Edward diye kendinizi parçaladığınız ergenliğinizi bir tekrar düşünün...
1. The Notebook'ta Noah, kendisini dönme dolaptan sarkıtıp, Allie onunla görüşmeyi kabul etmediği sürece oradan güvenli bir şekilde inmeyeceğini söylediğinde...
'Söyle.'
İlk izlediğimizde romantik bir sahne olarak aklımıza kazınmış olabilir ama aslında üstüne düşündükçe oldukça rahatsız edici ve manipülatif bir sahne.
2. Twilight'ta Edward, Bella'nın odasına gizlice girip onu uyurken izlediğini itiraf ettiğinde.
'Seni uyurken izlemeyi seviyorum.'
Resmen herhangi bir izni olmadan gidip Bella'yı izliyor. Gerçekten tüyler ürpertici.
3. The Time Traveller's Wife'ta Clare, tüm hayatını Henry'nin peşinden koşarak geçirmesi, ama bu konuda hiçbir zaman söz sahibi olmaması...
Adeta onunla birlikte olmaktan başka bir seçim şansı yokmuş gibi. Henry onu daha küçük bir çocukken ziyaret ediyor ve yaş anlamında ona yetişmesi için bekliyor. Ayrıca, gizlice vasektomi yaptırıyor çünkü Clare'in düşük yapmasına katlanamıyor, ancak şimdiki zamanının daha önceki bir versiyonu ona gittiğinde, onu hamile bırakıyor.
4. Frankie and Johnny'de Johnny, Frankie'ye bornozunu çıkarmasını söylediğinde...
Frankie and Johnny, Johnny'nin Frankie'ye karşı bencil ve manipülatif davranışlarının aşırıya kaçtığı birçok klişe romantik hareketle son derece sorunlu bir yapım olduğunu kanıtlıyor. Daha da dikkat çekici olanı, Frankie'nin banyodan bornozu ile çıkması ve Johnny'nin onu tamamen çıplak görebilmesi için bornozunu çıkarmasını EMRETMESİ. 'Neden?' diye sorunca da 'Yapabileceğimi öğrenmek için.' demesi...
5. Big filminde Josh ve Susan'ın birlikte olması...
Susan resmen 12 yaşındaki bir çocuğu baştan çıkarmış oldu. Bu film bu günlerde piyasaya çıkmış olsa bu kadar kolay altından kalkamazlardı.
6. Blade Runner'da Rick, Rachel'a kendisini zorla öptürdüğünde...
Gerçekten adeta yolunu kesip onu öpmesini istiyor. Filmden oldukça soğutan bir sahne...
7. The Devil Wears Prada'da Andy'nin Nate'ten özür dilemesi ve neredeyse barıştıkları an...
Nate, Andy'yi başarılı bir iş kadını olduğu için terk etmişti hatırlarsanız...
8. You've Got Mail'de Joe'nun Kathleen'e satış elemanı olduğunu bir süredir bildiğini ve bunu kendine sakladığını söylemesi.
Üstüne biraz düşününce manipülatif bir harekete daha maruz kaldığımızı anlıyoruz.
9. Never Been Kissed'de Josie ve Sam arasındaki romantizm...
Öğretmen, yetişkin olduğunu bilmeden önce Josie'ye aşıktı sonuçta.
10. The Wedding Planner'ın olay örgüsü...
Tekrar izlerseniz anlayacaksınız...
11. Cruel Intentions'da Sebastian ve Annette'in romantizminin, aslında Sebastian'ın oynadığı oyunun bir parçası olması ve Annette'in kullanıldığı gerçeği...
Her ne kadar Sebastian, Annette'e aşık olduğunu fark edince onun için değişse de, birisiyle sırf bir oyunun parçası olduğu için ilgilenmek hiç hoş değil...
12. The Breakfast Club'da, filmin başlarında Bender kafasını Claire'in eteğinin altına sıkmış olmasına rağmen filmin sonunda birlikte olmaları.
Filmi her ne kadar sevsek de bu detayı düşündükçe biraz soğuyoruz.
13. Grease'te Sandy'nin karnavala görünüşünü değiştirip gelmesi.
Bu durum filmin mesajını 'aşkı bulmak için kendini değiştirmen gerektirdiği' gibi gösteriyor. Çok sinir bozucu.
14. Sixteen Candles'da Sam'in, Jake'in tüm inanılmaz derecede rahatsız edici davranışlarına rağmen onunla birlikte olması.
Jake'in sarhoş kız arkadaşını başka bir çocuğa verip, onunla dilediği şeyi yapabileceğini söylediğini hatırlayınca hak vereceksiniz.
15. Overboard hakkındaki her bir detay.
Eskiden severdik ama şimdi düşününce bile bir iğrenme gelmiyor değil.
16. Love, Actually'de, filmin sonunda Mark'ın ilanıaşk etme sahnesi de dahil olmak üzere, film boyunca Juliet'e yönelik davranışlarının tümü...
'Bana göre, sen mükemmelsin.'
Yani, en yakın arkadaşının eşine ilanı aşk etmek hangi seviye gerçekten? Ve insanların genelde bu sahneyi romantik bir hale getirmeye çalışması da cabası. Her yönden oldukça rahatsız edici.
Yorum Yazın