Aşık Olunca Saplantılı Bir Karaktere Dönüşüyor musun?
Aşık olunca saplantılı bir karaktere dönüşüyor musun?
Haydi testeee!
1. Cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını da seçer misin?
3. Söyle bakalım sevgilin sana her şeyi haber vermek zorunda mı?
4. Aşık olduğun kişinin senden ayrılma düşüncesi sana ne hissettirir?
5. Sence sevgili olduğun kişi ile aranda nasıl bir iletişim hali olmalı?
6. Sevgilinin karşı cins arkadaşı olması seni rahatsız eder mi?
7. Kavga ve tartışmalarda nasıl bir tutum sergilersin?
8. Son olarak aşık olduğun kişiden sürekli olarak ne beklersin?
Sen saplantılı bir aşıksın!
Sen saplantılı bir aşıksın. Senin için hayatındaki kişi sadece sana ait olmalı. Hayatındaki o özel kişi, sanki bir yıldız gibi sadece senin gökyüzünde parlamalı. Onu kaybetmek düşüncesi bile kalbini sıkıştırıyor, nefesini kesiyor. Bu korkunun ağırlığı ile ona daha da sıkı sarılıyorsun, sanki bir daha bırakmamak üzere. Onun seni bırakıp gitme ihtimali, belki de kabuslarını süslüyor. Bu düşünce bile seni deliye döndürüyor, tüm dünyanı başına yıkıyor. İşte bu yüzden, ona her şeyini sunmaya, onu hayatının merkezine koymaya çalışıyorsun. Ona bol bol ilgi gösteriyorsun, çünkü sen de aynı ilgiyi, aynı sevgiyi görmek istiyorsun. Kıskançlık duygun belki de biraz fazla kaçıyor. Ama ne yapabilirsin ki? Onu başkasıyla paylaşma düşüncesi bile sana korkunç geliyor. Onunla geçirdiğin her anı, her dakikayı sadece kendine saklamak istiyorsun. Bu aşkın büyüsünde, onu sadece kendine ait bir hazine gibi görmekten başka çaren yok gibi. Bu saplantı hali sana ve sevdiklerine zarar veriyor. Doğru ve sağlıklı bir ilişki saplantılardan kurtulmakla başlayabilir.
Sen saplantılı bir aşık değilsin!
Sen, aşk konusunda saplantılı biri değilsin. İlişkilerini, romantik filmlerdeki gibi abartılı bir tutkuyla değil, tam da olması gerektiği gibi, dengeli ve sağlıklı bir şekilde yaşıyorsun. Aşkı, bir yemeği tadında bırakır gibi, her dozunda ve tadında bırakmayı biliyorsun. Sevdiğin kişinin özel alanına saygı gösteriyor ve onun da senin dışında bir hayatı olduğunu unutmuyorsun. Kıskançlık, evet, her aşkta olabilecek bir duygu ama sen bu duyguyu kontrol etmeyi başarıyorsun. Sahiplenmek isterken, karşındaki kişiyi boğmaktan kaçınıyorsun. Aşkın, bir özgürlük olduğunu ve sevdiğin kişinin de bir birey olduğunu unutmayarak, ilişkinin dengesini koruyorsun. Saplantılı bir aşık olmadığını bir kez daha vurgulamak gerek. Onu kaybetmekten korkmuyorsun. Çünkü aşkın, korkuyla değil, sevgiyle beslenmesi gerektiğini biliyorsun. Tek korkun, ona karşı hissettiğin sevginin azalması. Çünkü senin için aşk, sevgiyle var oluyor ve sevgi azaldığında aşk da azalıyor. İşte bu yüzden sen, aşkı dozunda yaşayan, kıskanmayı kontrol edebilen, sevdiğinin özgürlüğüne saygı gösteren ve sevgiye değer veren birisin. Aşkın kitabını yazacak olsan, herkesin okuması gereken bir başucu kitabı olurdu!
Yorum Yazın
Sen saplantılı bir aşık değilsin. Doğru👌 Aşkı güzelleştirmek varken saplantıyla zehirlemeye gerek yok.
Sen saplantılı bir aşıksın🤔
Sen saplantılı bir aşıksın!