onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Ah Türkiye'm Ah! Gözbebeği Kurumumuz Hıfzıssıhha İle 1938'de Çin'e Aşı Gönderdiğimizi Biliyor muydunuz?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Ah Türkiye'm Ah! Gözbebeği Kurumumuz Hıfzıssıhha İle 1938'de Çin'e Aşı Gönderdiğimizi Biliyor muydunuz?

2020'de 1928'den geri olmak... Hiçbir şey değilse de bu acıtıyor gerçekten!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Gelin isterseniz önce Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sağlık bakanı ve en önemli başbakanlarından Refik Saydam ile tanışalım.

Gelin isterseniz önce Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sağlık bakanı ve en önemli başbakanlarından Refik Saydam ile tanışalım.

Atatürk'le yaşıt olan Saydam 1881'de İstanbul'da doğar ve 1905'te Tıbbiye'den tabip yüzbaşı rütbesiyle mezun olur. Balkan Savaşları'nda kolera önleyici çalışmalar yapan Saydam I. Dünya Savaşı'nda veba, tifo ve kolera aşılarının üretilmesini sağlar ve bu aşılar savaş boyunca askerlerimizi korur.

Yaklaşık 16 sene sağlık bakanlığı, 3 sene de başbakanlık yapan Saydam, Bandırma Vapuru'ndan tutun da son nefesine kadar Gazi'nin yanından ayrılmaz.

Yaklaşık 16 sene sağlık bakanlığı, 3 sene de başbakanlık yapan Saydam, Bandırma Vapuru'ndan tutun da son nefesine kadar Gazi'nin yanından ayrılmaz.

16 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru'na Dokuzuncu Ordu Sıhhiye Müfettiş Muavini olarak binen Saydam, Atatürk Erzurum'da istifasını verince İstanbul hükümeti tarafından Erzurum Askeri Hastanesi Bulaşıcı Hastalıklar şefliğine atanır. Ancak Refik Saydam bu görevi reddederek Atatürk ile birlikte milli mücadeleye atılır.

Türkiye'nin yüz akı Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruluyor... Tarih: 27 Mayıs 1928

Türkiye'nin yüz akı Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruluyor... Tarih: 27 Mayıs 1928

Enstitünün genel amacı halk sağlığını korumak adına temel laboratuvar hizmetleri yürütmektir. Görevine hızla başlayan enstitü 1931 yılında ağız yoluyla uygulanan BCG (Verem) aşısını üretir. Enstitünün çalışmaları öyle başarılıdır ki 1932 yılında devlet serum ihtiyacında kendine yeter bir hale gelir ve serum ithalatı durur.

1933 yılında kuduz aşısı üretim çalışmalarına başlayan Hıfzıssıhha bunu da 4 yılda başarır. Bu arada hemen 1 yıl sonra ise Türkiye çiçek aşısı üretiminde kendi ihtiyacını karşılar düzeye gelir.

1933 yılında kuduz aşısı üretim çalışmalarına başlayan Hıfzıssıhha bunu da 4 yılda başarır. Bu arada hemen 1 yıl sonra ise Türkiye çiçek aşısı üretiminde kendi ihtiyacını karşılar düzeye gelir.

'Bize çip mi takacaklar ne yapacaklar?' diye endişe etmeye de mahal bırakmayan Hıfzıssıha1935'te Farmakoloji Şubesi'ni kurar ve gerek yerli gerekse yabancı ilaçlar ile diğer hayati maddelerin kontrolüne başlar.

Yıl 1938'i gösterdiğinde ise Çin, Kolera salgını nedeniyle Birleşmiş Milletlerden aşı talep eder. Birleşmiş Milletler ise bize "Çin'e aşı verip veremeyeceğimizi" sorar. 27 Temmuz 1938'de aşağıdaki cevabımızda 1 milyon santimetreküp aşının gönderileceğini bildiririz.

Yıl 1938'i gösterdiğinde ise Çin, Kolera salgını nedeniyle Birleşmiş Milletlerden aşı talep eder. Birleşmiş Milletler ise bize "Çin'e aşı verip veremeyeceğimizi" sorar. 27 Temmuz 1938'de aşağıdaki cevabımızda 1 milyon santimetreküp aşının gönderileceğini bildiririz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bundan hemen 10 gün sonra Shunpao gazetesinin haberine göre Türkiye'nin Filipinler üzerinden Çin'e kolera aşısı gönderen ilk ülke olduğu duyurulur. Yine ağustos ayında Çin'de İngilizce çıkan The North gazetesi ilgili haberi aşağıda gördüğünüz üzere okuyucuları ile paylaşır.

Bundan hemen 10 gün sonra Shunpao gazetesinin haberine göre Türkiye'nin Filipinler üzerinden Çin'e kolera aşısı gönderen ilk ülke olduğu duyurulur. Yine ağustos ayında Çin'de İngilizce çıkan The North gazetesi ilgili haberi aşağıda gördüğünüz üzere okuyucuları ile paylaşır.

Çalışmalarına hız kesmeden devam eden Hıfzıssıhha, 1942 yılında tifus aşısı ve akrep serumu üretmeye başlar. 1943'ten itibaren ise deriye enjekte edilebilen BCG (verem) aşımızı kendimiz üretir hale geliriz.

Çalışmalarına hız kesmeden devam eden Hıfzıssıhha, 1942 yılında tifus aşısı ve akrep serumu üretmeye başlar. 1943'ten itibaren ise deriye enjekte edilebilen BCG (verem) aşımızı kendimiz üretir hale geliriz.

1948'te Boğmaca aşısı üreten Hıfzıssıhha'nın İnfluenza (grip) Laboratuvarı Dünya Sağlık Örgütü tarafından Uluslararası Bölgesel İnfluenza Merkezi olarak tanınır ve 1950'de grip aşısı üretimine başlanır.

Ankara'da neredeyse hiçbir şey yokken halk için kurulması lazım görünen Hıfzıssıhha (sağlık koruma) adının hakkını vererek yoluna devam eder.

Ankara'da neredeyse hiçbir şey yokken halk için kurulması lazım görünen Hıfzıssıhha (sağlık koruma) adının hakkını vererek yoluna devam eder.

1956'da tetanoz aşısını daha modern yöntemlerle üretmeye başlar. 1958'de ilk kez frenginin modern yöntemlerle teşhisi ele alınır. 1965'te ilk kez kuru çiçek aşısı üretir. 1968'de Hematoloji laboratuvarı açılır. 1970 yılında kan proteinlerinin üretimi başlar. 1983'de kuru BCG (verem) aşısı üretimine başlanır.

1984 yılında bir Ulusal Zehir Danışma Merkezi kuran Hıfzıssıhha, 1987 yılına gelindiğinde HIV ile mücadeleye girişir ve Aids Araştırma ve Doğrulama Merkezi açılır.

1984 yılında bir Ulusal Zehir Danışma Merkezi kuran Hıfzıssıhha, 1987 yılına gelindiğinde HIV ile mücadeleye girişir ve Aids Araştırma ve Doğrulama Merkezi açılır.

1988 yılında ise kurulan Zehir Danışma Merkezi 24 saat ulaşılabilir hale gelir (Bu arada bütün Türkiye'den telefon numarası 114'tür.). 1992'de kan ürünlerinde virüs yayılmasının önlenmesi (viral inaktivasyon) başlatılırken 1994'te ise kan ürünlerinin viral yönden hücrelerin yetkinliğinin (potens) kontrolleri başlar.

Biri asker, siyasetçi diğeri bilim insanı iki büyük devrimcinin ve onlarca aydınlık insanın birlikte kurarak emek verdikleri Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 2 Kasım 2011'de kapatılır!

Biri asker, siyasetçi diğeri bilim insanı iki büyük devrimcinin ve onlarca aydınlık insanın birlikte kurarak emek verdikleri Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 2 Kasım 2011'de kapatılır!

2011'e gelene kadar ise 80'lerin sonundan itibaren yavaş yavaş gözden düşürülür Hıfzıssıhha... Örneğin Özal, dışarıdan ilaç almanın daha ucuz olduğunu düşünmektedir mesela (!) Bu yüzden gereken yatırım yapılmaz bu gözbebeği kuruma... 

Ve 11 Haziran 2004'te AKP tarafından önce Aşı Üretim Enstitüsü kapatılır. (2005'te kuş gribinin tekrar görüldüğünü hatırlayın lütfen!) Sonrasında ise 2011'de kurumun kapısına tamamen kilit vurulur ve Türkiye Cumhuriyeti aşı konusunda da dışa bağımlı bir hale getirilir!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kaynak-2

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
224
98
21
10
8
7
5
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Halil Değerli

Reis ülkeye yararlı herşeyi yakıp yıkıp kapattı..... .... Adamın ülkeye bir gram faydası yok... Faydasını geçtim... Külliyen zarar.... ziyan.... ... 🤪😡😡😡🤪🐧 Devamını Gör

Muhammed Gungor

Müslümanların Atatürk düşmanlığı kadar müslüman düşmanlığı yapılsaydı ülke bugün bu durumda olmazdı merhametten maraz doğar bırak avrupanın amerikanın gerisi... Devamını Gör

Bozkurt

Onlar mağdur, onlar mazlum, onların cehaleti halkın tabanı olarak belirlenen çizgi! Verilen tavizler yüzünden haklı olarak o kadar arsızlaştırlar ki, ahlaksı... Devamını Gör

Art Ankara

İşte o sürekli telafuz ettiğiniz dış güçleri patates soğan fiyatlarında değil Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün kapanmasında arayın o zaman kimin dış güçlere hizmet ... Devamını Gör