9 Bin Yıllık Yüz Canlandı, 4 Bin Yıl Önce de Kuzenle Evleniliyordu; Ocak 2023'ün En Önemli Arkeoloji Keşifleri
Tarihi daha doğru öğrenip anlamak o kadar önemli ki! Ye yeni yöntemlerle daha çok aydınlandığımız kesin. Bir diş ya da ufacık bir kalıntı o günlere dair çok önemli bilgiler verebiliyor bize. Ve yeni çalışmalar sayesinde aslında çok uzak geçmiş sandığımız tarihlerle aramızdaki görece mesafe git gide kapanıyor. İşte bu mesafeyi biraz daha kapatan Ocak 2023'ün en önemli 10 arkeoloji haberi!
Kaynak: Arkeofili
1. 9 bin yıllık Eriha kafatasının yüzü canlandırıldı.
9.000 yıl önce gözlerinde deniz kabuklarıyla gömülen ve şu an Brisitish Museum'da bulunan Eriha Kafatası, en son rekonstrüksiyon tekniklerini kullanan grafik uzmanı Cícero Moraes sayesinde artık yeni bir yüze sahip.
2. Neandertallerin mağaralarında hayvan kafatasları sergilediği anlaşıldı.
Arkeologlar 1978'de İspanya'da keşfedilen Cueva Des-Cubierta adlı çok katlı mağarada çok sayıda hayvan kemiği bulurlar. Kafataslarının cesetlerden dikkatlice çıkarıldığını, aletler ve bazı durumlarda ateş kullanılarak farklı şekillerde “işlendiği” de keşfedilir. Asıl şaşırtıcı olan ise kafatasları arasında ortak bir tema bulunması ve boynuz gibi belirgin özelliklerin sergilenmesi olur.
3. Bilinen en eski Runik yazıtlı taşın Norveç’te bulunduğu düşünülüyor.
Norveçli arkeologlara göre bu, dünyanın en eski runik yazıtlı taşı. Düz, kare kahverengimsi kumtaşı bloğu, İskandinavya’da yazılı olarak kaydedilen kelimelerin en eski örneği olabilecek kazımalara sahip olan, 31 cm’ye 32 cm ölçülerindeki taşta birkaç tür yazı var ancak bunların tümü dil açısından anlamlı değil. Taşın ön yüzündeki sekiz runik sembol, bir kadının, bir erkeğin veya bir ailenin adı olabilecek “idiberug” kelimesini içeriyor.
4. Mısır'da bilinen en eski mumya bulunmuş olabilir.
Sakkara’daki Basamaklı Piramidin yakınında, 15 metrelik bir çukurda bulunan 4.300 yıllık mumya, Mısır’da keşfedilen en eski ve en eksiksiz mumya olur. Hekashepes adlı adamın mumyası, 15 metrelik bir çukurun dibinde ve harçla kapatılmış kireçtaşı bir lahit içinde bulunur.
5. Minos ve Miken toplumlarında da kuzen ile evlenmek oldukça yaygındır.
Yunanistan'da yapılan araştırmalarda antik genom analizleri, eş seçiminin kişinin kendi akrabalığına göre belirlendiğini gösterir. 4.000 yıl önce kişinin ilk kuzeniyle evlenmesi çok yaygındır. Araştırmacılar, “Dünyanın farklı bölgelerinden binden fazla eski genom yayınlandı, ancak öyle görünüyor ki, antik dünyanın başka hiçbir yerinde böyle katı bir akraba evliliği sistemi yoktu.” diyor.
6. Mısır'da 16 metre uzunluğunda bir papirüs bulundu.
Mısır’ın Sakkara bölgesinde çalışan arkeologlar, MÖ 50 yılına kadar uzanan bozulmamış eski bir papirüsü ortaya çıkardılar. 16 metre uzunluğundaki antik papirüs, ölümden sonraki yaşamlarında kişilere yardımcı olmak için Firavun’un Ölüler Kitabı’ndan açıklamalar ve büyüler içeriyor.
7. Mağaralardaki 20 bin yıllık "noktalar" en eski yazı örnekleri olabilir.
Yapılan araştırma, mağara çizimlerinin yalnızca bir sanatsal ifade biçimi olmadığını, aynı zamanda hayvanların üreme döngülerinin zamanlaması hakkında karmaşık bilgileri kaydetmek için kullanıldığını öne sürüyor. İşaretlerin konuşmayı kaydetmek yerine sayısal olarak bilgi kaydettiği düşünüldüğünden, MÖ 3400’den itibaren Sümer’de ortaya çıkan piktografik ve çivi yazısı sistemleri anlamında “yazı” olarak değerlendirilmiyorlar. Ancak bir proto-yazı sistemi olarak sınıflandırılıyorlar.
8. Kim kullanıyordu acaba? Japonya’daki bir tümülüste 2.3 metrelik demir kılıç bulundu.
MS 4. yüzyıla tarihlenen Tomio-Maruyama tümülüsü'nde yakın zamanda yapılan kazılarda demirden yapılmış 2,3 metre uzunluğunda ve hafifçe kıvrık bir bıçağa sahip dev bir dakoken kılıcın yanı sıra 5 metre uzunluğundaki ahşap bir tabutu kaplayan kil tabakasında kalkan şeklinde bronz bir ayna ortaya çıkarıldı. Mevzubahis kılıç yılan tanrısına tapınmayla ilgili tipik bir “dakoken” kılıcı örneği.
9. Etiyopya’daki Awash Vadisi'nde 1,2 Milyon yıllık el baltası atölyesi keşfedildi.
Araştırmacılar Etiyopya’da 578 tane el baltası bulurlar ve bu baltaların üçü hariç hepsinin obsidyenden yapıldığını keşfederler.. Baltaların etrafındaki malzemenin tarihlenmesinden yola çıkıldığında bunların yaklaşık 1,2 milyon yıl öncesine ait olduğunu gösterir.
10. Roma betonunun niye bu kadar dayanıklı olduğu çözüldü!
Bir araştırma ekibi bu Romalıların bu kadar dayanıklı binalar yapabilmesi konusunda ilerleme kaydetti ve birkaç önemli “kendi kendini iyileştirme” işlevini içeren eski beton üretim stratejilerini keşfetti. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Yorum Yazın