Yeni Çözüm Paketi Meclis'te
Hükümetin çözüm sürecine yasal dayanak oluşturmak için hazırladığı 6 maddelik çerçeve yasa tasarısı, Meclis’e sunuldu.
Yürütme ve yürürlük dahil 6 maddeden oluşan tasarının amaç ve kapsamı, 'terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esaslan düzenlemek' olarak belirtildi.
'Uygulama, izleme ve koordinasyon' başlığı altında, Hükümetin, çözüm süreci kapsamında yürüteceği çalışmalar şöyle sıralandı:
Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımları belirleyecek. Gerekli görülmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verecek ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirecek.
Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alacak.
Bu kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlayacak.
Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarını izleyecek ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlayacak. Gerekli mevzuat çalışmalarım yapacak.
Yetki ve sekretarya başlığı altında ise Bakanlar Kurulu, çözüm sürecine ilişkin gerekli kararları almaya yetkili olacak.
Çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekretarya hizmetleri Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülecek.
Düzenleme kapsamında verilen görevler, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca ivedilikle yerine getirilecek. Bu Kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmayacak.
'Çözüm sürecinin çerçeve yasası genel bir düzenlemedir'
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm süreci çerçeve yasa tasarısına ilişkin, 'Bu genel bir düzenlemedir. Tasarı bundan sonraki çalışmalar için genel perspektif sunmaktadır. Devlet kurumlarının topyekün sürece katkı vermelerinin hukuki zeminini oluşturmaktadır. Bu çerçevede yasa halen çalışmaları devam eden, sürece ilişkin daha detaylı somut adımlar içeren yol haritası ve eylem planına temel teşkil edecektir' dedi.
Yasanın, hükümetin, devletin çözüm süreciyle ilgili kararlılığının ifadesi olduğunu belirten Atalay, 'Biz bunu görüyoruz. İnşallah sonuca doğru yaklaşılmaktadır. Bu sorunların çözülmesi, şiddetin dinmesi, insanların dağdan silahını bırakarak inmesi ve normal toplumsal hayat içinde rehabilitasyonu yapılarak yaşaması safhasına doğru yaklaşılıyor' diye konuştu.
Çözüm süreci çerçeve yasa tasarısıyla hükümete çözüm süreci kapsamında kısa orta ve uzun vadede yapılacak çalışmalarla ilgili genel bir sorumluluk verildiğine işaret eden Atalay, şunları kaydetti:
'Bu şekilde devlet kurumlarının kendi kuruluş kanunları çerçevesinde çözüm sürecinde katkı verecek konuları belirleyebilmeleri ve gerekli çalışmaları yapmaları da kolaylaşmış olacaktır. Yasa, süreç kapsamında temas diyalog, görüşme gibi siyasi irade ve kararlık getiren konularda bir Bakanlık veya kurum işlemi yerine, Bakanlar Kurulu kararı alınması ve görevlendirme yapılması yoluyla konunun bir hükümet politikası olarak idare tarafından daha hızlı ve etkin şekilde uygulanmasına imkan sağlanmaktadır.'
'Süreçte görev alanlar korunacak'
Atalay, çözüm sürecinde görev alanların korunmasına yönelik çalışma yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
'Bir hukuk devletinde çözüm süreci çerçevesinde görevin ifası niteleği taşıyan faaliyetler nedeniyle kişilerin hukuki, cezai ve idari yönlerden sorumlu tutulma tehdidinde bulunmaları da kabul edilemez. 4. maddede bunu önemle düzenliyoruz. Bu süreçte görev alanların, çalışmalara katılanların gerçekleştirdikleri faaliyetler nedeniyle gelecekte herhangi bir yaptırım tehdidiyle karşılaşmamaları amacıyla bu kanun kapsamında görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari ve cezai sorumluluğunun doğmayacağı yönünde bir düzenleme bu yasada yapılmaktadır' dedi.
İŞTE ATILACAK ADIMLAR
Akşam gazetesinin bugün manşetten duyurduğu haberde atılacak adımları şöyle sıralamıştı:
- Etkin pişmanlığa rötuş
TCK'nın 220'nci maddesindeki 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' ve 221'inci maddesindeki 'Etkin pişmanlık konularında rötuş yapılacak. Örgütte olmasına rağmen, şiddete bulaşmamış olanlar takibata uğramadan eve dönebilecek.
- Yöneticiler kapsam dışı kalıyor
Örgütün silahlı eylemlerine aktif olarak katıldıkları tespit edilen ve kovuşturmaya uğrayanlar ile yöneticiler kapsam dışı olacak.
- Örgüt üyeliğine ayrı ceza yok
PKK'ya üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlediği anlaşılan veya yardım suçu işleyenlere, ayrıca 'üyelik'ten ceza verilmeyecek.
- 'Akil'lere yasal koruma
Başta akil insanlar ve çözüm sürecinde rol üstlenen siyasetçiler olmak üzere, 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni uygulayan isimler idari ve cezai takibata uğramayacak. Bununla ilgili yapılan tanımlama da düzenlemede yer alıyor.
- Hastaya denetimli serbestlik
Şiddete karışmamış olmasına rağmen, dava açılmış ancak hüküm verilmemiş olanlarla hasta mahkumlar da 'şartlı' serbest kalacak. 'Denetimli serbestlik' uygulamasının hasta PKK'lılar için uygulanması gündemde.
- Kaçırılana esneklik Dağa kaçırılarak örgüt tarafından çatışmaya girmeye zorlananlar, 'örgüt üyesi' olarak ceza almayacak.
AA | Akşam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!