560 Yıllık Mahallede Tehlike Çanları Çalıyor
İstanbul'un fethinde kurulan Bedrettin Mahallesi, Havaray ve tüp tünel inşaatı için yıkılacak.
Haliç Tersaneleri’ndeki projenin geleceği belirsizliğini korurken bu bölgede, geçmişi İstanbul’un fethine kadar uzanan mahallelerin durumu kaygı uyandırıyor. Osmanlı’nın ilk döneminde kurulan ve fetihte gemi inşaatında çalışan işçiler için yapılan evlerin hâlâ ayakta olduğu Bedrettin Mahallesi onlardan biri...
Beyoğlu’nda bulunan Bedrettin Mahallesi’ndeki evlerin tamamının tapusu var. Yüzde 98’i özel mülkiyet olan binaların yüzde 2’si de vakıf malı. Mahalle 20 yıl önce tarihî sit alanı ilan edilmişti. Sit alanı ilanıyla birlikte mahalleli evlerinde hiçbir tamirat yapamadı. Bu nedenle eskiyen evler, Beyoğlu’nun 2009 ve 2010 yıllarında çıkardığı 1/1000’lik ve 1/5000’lik planlarda turizm, özelleştirme ve yenileme alanı olarak ilan edildi.
Plan hayata geçemeden Bedrettin Mahallesi Derneği’nin de aralarında bulunduğu Beyoğlu Semt Dernekleri’nin açtığı itiraz davası sonucu planlar iptal edildi. Ne var ki planın iptali de mahalle sakinlerinin endişelerini gideremedi.
Geçtiğimiz 30 Mart yerel seçimleri öncesinde Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın iki seçim vaadi de bu tarihi mahalleyi etkiliyor. Şişhane-Mecidiyeköy arası yapılması planlanan Havaray’ın ilk istasyonu bu mahallenin bir bölümünden geçiyor. Küçük ve sıkışık bu mahallede durağın yapılması için tarihi binaların bir kısmının yıkılması gerekecek. 560 yıllık mahalledeki tek tehlike de bu değil. Topbaş’ın bir diğer projesi olan Unkapanı Köprüsü’nün yıkılarak denizin altına tüp geçit yapılması da mahalleyi etkileyecek. Bu projenin bağlantı yollarından biri mahalleden geçecek.
İhsan Oktay Anar’ın romanlarında geçen bu tarihî mahalledeki evlerin tamamına yakını 500 yılı aşkın süredir ayakta. 1453 yılında kurulan Bedrettin Mahallesi, Haliç Tersanesi’nde çalıştırılan; Libya, Mısır ve Suriyeli işçiler için kurulmuştu. Bedrettin Mahallesi Dernek Başkanı Süleyman Songur şunları söyledi: “O zamanki işçiler daha sonra bu evlerden gitti ve yerlerine Romanlar yerleştirildi. O günden kalan iki soy hâlâ mahallede ikamet ediyor. Mahallemizin zarar görmesini istemiyoruz. Mahallenin yenilenmesini isteriz. Ama bu yenileme sürecinin bizleri yerimizden etmeden gerçekleşmesi gerekiyor. Ayrıca Beyoğlu Belediyesi’nin yapacağı yeni imar planlarında bizler de söz sahibi olmak istiyoruz.”
Billur Özgül | Taraf