10 Soruluk Görsel Teste Göre Psikolojini Anlatıyoruz!
10 soruluk görsel teste göre psikolojini anlatıyoruz!
Haydi testte!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını da seçer misin?
3. Bu kişi ne hissediyor?
4. Sence bu görsel hareket ediyor mu?
5. Bu görsellerden hangisine baktığında iyi hissediyorsun?
6. Sen bu görselde ne görüyorsun?
7. Burada tek başına yürümek seni korkutur mu?
8. Bu görsellerden birini seçer misin?
9. sence bu görsel hangi tarafa dönüyor?
10. Son olarak sence bu kişilerden hangisi üzgün?
Sen bazen derdini anlatacak birini bulamıyor ve yalnızlık çekiyorsun!
Bazen, derdini anlatacak birini bulmanın ne kadar zor olduğunu hissedersin. İçinde biriken duygularla baş başa kalmak, insanı yalnızlık hissine sürükleyebilir. Kimi zaman bir arkadaş, bir aile üyesi veya sadece tanıdık bir yüz ararsın, ancak aradığın desteği bulmakta zorlanırsın. Kelimeler dilinden dökülmek ister, ama onları ifade edecek doğru kişi bir türlü karşına çıkmaz. Yalnızlık, düşüncelerini kıskıvrak sararken, içinde bir boşluk oluşur. Kendini anlaşılamamış ve çaresiz hissetmek, hayatın yükünü daha da ağırlaştırır. Derdini paylaşacak birini bulamadığında, duyguların içte çırpınır, gözyaşların, belki de en yakın arkadaşın olmasına rağmen kimseye açılmadığın bir sır gibi gizlenir. Bu durum, zamanla insanı daha da içe kapanık hale getirir. O anlarda, birinin yanında olmasının ne kadar değerli olduğunu anlar ve belki de o kişinin kim olduğunu bile bilemezsin. Sadece bir dinleyici, bir omuz veya basit bir anlayış bile, içindeki fırtınayı hafifletebilir. Duyguların yükünü paylaşmak, yalnızlığın pençesinden kurtulmanın en etkili yollarından biridir.
Sen elinden gelen her şeyin en fazlasını yapıyorsun ama yine de yetmediğini hissediyorsun.
Bazen elinden gelenin en iyisini yapıyorsun, tüm çabalarını ve enerjini bir hedefe yönlendirmiş oluyorsun. Ama buna rağmen, içten içe bir eksiklik hissi kaplıyor seni. Tüm o özveri ve gayretine rağmen, başarıların yetersizmiş gibi geliyor. Bu durum, sürekli bir mücadele içinde olduğun hissini uyandırır. Belki de hayatın sunduğu zorluklar karşısında, yapman gerekenlerin listesi bir türlü sona ermiyor. Her yeni gün, bir önceki günden daha fazla şey bekliyormuş gibi hissedebilirsin. Oysa elinden geleni yaptığını biliyorsun, ama bu çabaların sonuçları çoğu zaman tatmin edici olmuyor. Kendine yüklediğin bu ağır sorumluluklar, bazen boğucu hale gelebiliyor. Bu his, başarıya giden yolda yalnız başına yürüdüğün duygusunu da beraberinde getiriyor. Belki de etrafındaki insanların beklentileri, kendi hedeflerinden daha fazla baskı oluşturuyor.
Sen gelecekten bir beklentisi olmayan ve bu nedenle de çoğu şeyi boşvermişsin!
Bazen gelecekle ilgili beklentilerin kalmadığında, hayata karşı bir boşvermişlik hissi kaplayabilir. Kendini belirsizliğin içinde kaybolmuş gibi hissedersin; ne yaparsan yap, geleceğin sana neler getireceği konusunda bir umut yoktur. Bu durum, birçok şeyi sorgulamana ve önemini yitirmiş gibi görmene neden olabilir. İnsan, geleceğine dair bir beklenti taşıdığında, hayata daha fazla anlam katabilir. Ancak beklentilerin bittiğinde, motivasyonunu kaybetmek kolaylaşır. Belki de hayallerinin peşinden koşmayı bıraktın ya da hayatın sunduğu fırsatları göz ardı etmeye başladın. Bu his, insanı yavaş yavaş içe kapanmaya, mevcut anı yaşamaktan uzaklaşmaya itebilir. Bu boşvermişlik, belki de geçmişte yaşadıklarınla ilgili bir savunma mekanizmasıdır. Hayal kırıklıkları, hayal ettiğin şeylerin gerçekleşmemesi, zamanla senin için birer engel haline gelir. Ama unutma ki, her yeni gün, yeni bir başlangıçtır. Gelecekle ilgili umutlarını yeniden yeşertmek, belki de hayatına yeni bir anlam katmanın anahtarıdır.
Sen bir şeylerin yerini dolduramamış ve bu yüzden hep bir noksanlık hissediyorsun!
Bazen, hayatında eksik olan bir şeylerin varlığını derinden hissedersin. Belki de bir dostluğun, bir ilişkinin ya da geçmişte yaşadığın bir deneyimin yerini dolduramadığın için bu noksanlık seni sarmalar. İçinde bir boşluk hissi, her an seni takip eden bir gölge gibi olur. Bu durum, zamanla duygusal bir yük haline gelebilir. Her gün, bu eksik parçayı arar durursun; ama nerede olduğunu bilmediğin bir kayıp gibi gelir. Kendini tam hissedebilmek için o boşluğu doldurmanın yollarını ararken, belki de bazen farkında olmadan daha fazla uzaktan bakarsın hayata. O eksik parça, belki de geçmişteki güzel anılar, kaybedilen bir fırsat ya da sevgi dolu bir ilişki olabilir. Yine de, bu hisle başa çıkabilmek için kendine nazik olmalısın. Belki de bu eksiklik, yeni deneyimlere, ilişkilere ve kendini yeniden keşfetmeye bir davettir.
Bu içerikler de ilgini çekebilir;
En Yakışıklı Padişahı Seçiyoruz!
Yıllar Sonra Bile Sana Aşık Kalacak Kişinin İsmini Söylüyoruz!
Yorum Yazın