Görüş Bildir
Haberler
"TIR'ların İçinde Ne Olduğu Kimseyi İlgilendirmez"

"TIR'ların İçinde Ne Olduğu Kimseyi İlgilendirmez"

Batuhan
31.05.2015 - 12:33 Son Güncelleme: 31.05.2015 - 13:30
İçeriğin Devamı Aşağıda

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Habertürk'te katıldığı canlı yayında MİT TIR'larından Bank Asya'nın TMSF'ye devredilmesine kadar gündeme ilişkin bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Davutoğlu'nun açıklamaları..

MİT TIRLARINDA NE VARDI

'Devlet işleyişi bakımından ve bu işin zamanlaması bakımından 2 şeye dikkat çekeceğim. Dünyanın herhangi bir yerinde devletin bir kurumu devletin bir başka kurumunun verilen talimat gereği yaptığı bir faaliyeti bir suçmuş gibi yansıtabilir mi? Yani Amerika'da istihbarat örgütü bir faaliyet yapıyor ama Pentagon o faaliyete baskın yapıyor. Siyasi otorite bir talimat vermişse, siyasi otoriteye bağlı bir kurum, siyasi otoriteden izin almadan o talimata müdahale etmesi açık bir suçtur. Evet o günlerde Bayırbucak'ta çok ciddi çatışmalar oluyordu. Bugün Suriye Türkmenlerini temsilen o zaman Suriye Türkmen Cephesi'nin Başkanı da açıklama yaptı.

Biz talimat vereceğiz Türkmenleri koruyacaksınız diye, bir başka grup, buradan bir darbe vuralım diye gelip orada onu yapacaklar ve bu da basın özgürlüğü olacak değil mi? Amirinden izin almadan kimin haddine baskın yapmak? Millete yönelik bir eylemdir bu. Onların görevi değil o. Peki zamanlaması? Onun için casusluk diyorum. Bir, o günleri çok iyi hatırlıyorum. Ondan iki gün önce, Harran'da komşu ülkelerin dışişlkeri bakanlarıyla mültecilerle ilgili toplantı yapmışız. Sonra 100'ü aşkın diplomatla ben Adana'ya gitmişim. Öncesi bu.

'BİR TAŞLA KAÇ KUŞ VURUYOR'

Gittikten bir gün sonra bu yapılıyor. Sonrasıyla ilgili, pazartesi başbakanımız brüksel'e gidecek, salı günü de ben BM'de Suriye rejimi muhalifleri görüşmesine katılacağım. Bakın bu casusluğpu yapanlar bir taşla kaç kuş vuruyor.

Aslında teröristlere yardım ediyorlar diyor, büyükelçiler konferansına gölge düşürüyor, başbakanın gündemini AB değil de Suriye'ye kaydırıyor. Dört, beni iki gün sonraki toplantıya Türkiye'yi suçlayacak gündem oluşturuyor. Yani muhakeme edilmesi gereken, suriye rejiminin eline koz veriyor. bu açık bir casusluk faaliyetidir. Bakın zamanlamayı da yöntemi de söylüyorum. 

'İÇİNDE NE OLDUĞU KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ'

Bu kadar şimdi niye çıkarıyorlar bunu? şunu vermek için, teröristleri destekleyen bir akparti seçime gidiyor. Peki içinde ne var? İçinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez.

İçeriğin Devamı Aşağıda

BDDK'NIN BANK ASYA'YI TMSF'YE DEVRETMESİ

Seçimden bir hafta önce diye ertelenmez. Bir hafta sonra olsun diye geri bırakılmaz. İtirazı olanın da hukuk kapıları açık. Paralelle mücadele kendi doğası içinde ayrıca yürütülür. Ama bu bankanın normal bankacılık işlevi dışına çıkmasının sebebi bu paralel yapıyla ilişkileri. Normalde ekonomide çok basit bir kural vardır. Bütün ekonomie eğitiminde de işleyişinde de rasyonel aktör kuralı. Mesela kimse durup durduğu yerde zarar etmek istemez. Kimse gereksiz bir yatırım yapmaz.

Halbuki baktığınızda bu yapıda irrasyonel bir tavır ile belli kaynakların toparlanarak belli yerlere aktarılması üzerine yürüyen bir çerçeve var. Hukuka uygun olduysa yine dokunulmadı. sAhibi bilinmeyen ortaklar, gerçek ortak niteliği taşımayan ortaklar doğduğunda işte o zaman bankacılık sisteminin dışına çıkılıyor.

Kim ortak bilinir, kredi neredfe kullanılır bilir. Aksi takdirde bütün o şeyi devletin ödemesi gerekir. Normal Türkiye'deki bankacılık sistemine uyulması gereken kurallara işlemlere uyulmadığı için, bu soruların cevabı olmadığı için hem para yatıranların korunması hem sistemin korunması için BDDK'nın işlemidir. Mudilerin hukuku korunur. Yönetimin şeylerinin bu hukukları zedeleyecek şekilde davranılmasıdır.

'BANA İSİMLERİNİ VERDİLER'

Siirt'deydim bana isimlerini verdiler. 5 genç dağa kaldırılıyor. Aileleri tehdit ediliyor. Muhtarlar tehdit ediliyor. Tabi biz bunların karşısında tedbir alacağız. 1 Ekim'de görüştüğümüz Demirtaş, eğer 6 Ekim'de ayaklanın diye tweet atıp, silahlanın diye tweet atıyorsa burada bir niyet problemi var demek. Bizim açımızdan çözüm sürecinde kesintiye uğrayan şey, bununla ilgili olarak belli tarafların kendi gündemlerini dayatmaları. Silahsızlanma...

Bir kere duydunuz mu Demirtaş'tan artık silahı gömmemiz lazım dediğini gördünüz mü? HDP'ye destek veren aydınlar ki çoğunu tanıyorum, o destek mesajının içinde HDP PKK ile arasına mesafe koysun diyebiliyor mu? Çözüm sürecinin kilitlendiği yer burası. Silahları bırakacaklar mı bırakmayacaklar mı? Ama benim elimde silah olacak, ben de bu silahı istediğim zaman kullanacağım. 7 Haziran'da barajı aşmazsam silah kullanacağım yaklaşımına gelirse, çözüm süreci devam eder, muhatap olma nitelğini bu unsurlar kaybeder.

1991 YILINDA ÖYLE BİR EMEKLİLİK POLİTİKASI YAPILDI Kİ...

Gelecek yıl ek bir bir milyon, iki milyon alım artışı olarak çalışıyoruz. Toplumu bir bütün olarak değerlendirmek, ekonomik kalkınmayı bir bütün olarak ele almak lazım. 1991 yılında öyle bir emeklilik politikası yapıldı ki hala bedelini ödüyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde 42 yaşında, 45 yaşında emeklilik yok. Türkiye'de 39 yaşına kadar düştü maalesef. İnsanların en verimli çalışma yaşı 55 yaşı. Seyyahen zam yaptık. Bunların ticaret yapmaları durumunda, emekliliklerin yani, yüzde 15 prim desteği alıyorlar ki emekliler ticaret yapıyorsa üzerindeki yük azalsın diye. Biz bunu yüzde 5'e çektik, ilerde bu da olmayacak. vergide kolaylık sağladık. Sosyal desteklerle birlikte emeklilerimize sahip çıktık, daha da çıkacağız.

Ajanslar

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0