"Olasılıksız"ın Yazarı Adam Fawer'ın Yeni Romanı "OZ"dan 16 Alıntı
Adam Fawer, daha ilk kitabı olan Olasılıksız'ı piyasaya sürdüğünde eminiz ki bu kadar okuyucuya ulaşacağını düşünmüyordu. Özelikle ülkemizde, şaşırtıcı bir patlama yaratan kitap neredeyse her Türk vatandaşının okuduğu bir kitap haline geldi. Bu kitabı okuyan akabinde hemen Empati kitabını da aldı okudu. Bunun üzerine yazar geçtiğimiz yaz ayında çıkardığı 'OZ' isimli kitabında önsöz yerine bir “Teşekkür” yazısı yazmış ve şu cümleleri kurmuş:
'Türkiye halkı olmasaydı bu kitabı yazamazdım.'
'Asıl sen olmasaydın biz bu güzel üç mükemmel eseri okuyamazdık.' deyip teşekkür ederek, Adam Fawer'ın Oz Büyücüsü hikayesinin farklı bir uyarlamasını yaptığı kitabı olan 'OZ'dan alıntılarla sizleri baş başa bırakıyoruz.
#1
Duvara boya lekesi sıçrar ya hani... İki seçeneğin vardır: Ya lekenin üstünü boyarsın ya da duvarı lekeye göre boyarsın.
#2
Dorothy ilk defa öldüğünde on iki yaşındaydı. En azından bana söylediği buydu.
#3
Su inatçıdır ama zayıftır. Kendi başına çok güçlü değildir. Nehir veya deniz gibi büyük miktarlardayken bir şeyler yapabilir. Dalgalar, çağlayanlar, girdaplar mesela...
#4
Böyle harika kokan bir şey nasıl zarar verebilir? Böyle şahane kokan bir şey nasıl kötü olabilir?
#5
Dil tuhaf şeydi, insanlar söylediklerini kastetmiyorlardı her zaman.
#6
Oz büyücüsü filmini bilir misin?
Başıyla evetledi Seymour. Herkes bilirdi o filmi. Çok eskiydi.
Şey... O filmdeki her şey oldu... Yani benim başıma geldi... Ben... Dorothy benim.
#7
Kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın. Benimki de karışmıştı. Okuyun, anlayacaksınız. Sonra karar verirsiniz: Ben mi delirdim yoksa siz mi?
#8
Delirdiğini düşünmüştüm ama şimdi ona inandığım için esas deli ben miyim diye merak ediyorum. Öyleysem bunların hiçbirinin önemi yok demektir. Ama değilsem… Eh, o zaman dünya benim düşündüğüm gibi bir şey değil demektir. Üstelik tek bir dünya yok.
#9
Sanki evren oyun hamurundan yapılmıştı ve görünmez devasa eller bozma vaktinin geldiğine karar vermişti.
#10
Acı ve bitkinlik öyle yoğunlaştı ki sonunda bembeyaz, duru bir denize geçti. Ne zamandır orada bembeyazlığın ortasındaydı bilmiyordu ama uzun zamandan beri ilk defa huzura kavuşuyordu.
#11
Kendinde olmazsan, üstüne düşeni yapamazsın.
#12
Aklını, kalbini, duyularını karıştıracak bir dünyayla karşı karşıyasın. Bu diyarda gündüzler karanlık turuncu, güneş siyah, geceler bembeyaz. Büyünün yerini bilim aldı. Hatırladığın herkes, her şey artık çok daha güzel, korkunç, acımasız.
#13
Hayat adil değildir. Bunu ben bile biliyorum ve üstüne üstlük, canlı değilim.
#14
Çoğu kimse gözleri kapalıyken bakamayacağını zannederdi ama aslında bakılabilirdi gözler kapalıyken. Gözler açıkken sahibini kandırır, önemsiz şeyleri de gösterirlerdi. Ama gözünü kapayan sadece önemli şeyleri görürdü. Yeterince dikkatle bakan, bir bilmeceyi çözmenin farklı yollarını görebilirdi.
#15
Doğru seçim yaptığını, arzularına karşı çıktığında anlarsın.
#16
Dorothy dönüp baktığında yerde oturan Seemore'u gördü. İlmek hala boynundaydı.
'Seemore!'
Dorothy koşup korkuluğun boynuna sarıldı.
'Yavaş! Boynum acıyor!'
'Bana ne?' diyerek daha sıkı sarıldı Dorothy. 'Sevgi acıtır derler.'
'Çok seviyorum o zaman.'
Yorum Yazın
Biraz hayal kırıklığı yaşadığım bir kitap oldu olasılıksızdan sonra
kitapın ikincisi gelecek. Niye olumsuz yazdın ki?
2 muhteşem kitaptan sonra bu kitap hayal kırıklığı oldu benim için. nerde empatiyle olasılıksız nerde oz.kitabın önsözünde dediği gibi zorla yazdırıldığı ço... Devamını Gör
Adam Fawer ismini üzerinde görünce kitabı görür görmez almıştım..ben kitabı sevdim.. oz u anlatması çok farklı geldi başta ama olay güzel anlatılıyor.. olası... Devamını Gör