MÜZİK

Çıktıkları gibi piyasaya meteor etkisi yapmış birbirinden özel şarkıları sıraladık. Bunlardan hangisinin daha önce çıktığını bulmak da senin gibi müzikle yaşayanlara kaldı! Hazırsan hemen seç!

Her yıl müzik dünyasını yerinden oynatan Grammy Ödülleri müzikseverlerin her zaman radarında olmuştur. Grammy kazanan şarkılar her zaman diğer şarkılardan bir adım önde durur. Fakat ya kaybedenler. Onların aslında kaybeden olmadığını anlayacağımız birbirinden güzel şarkıyı sizler için derledik. Kulağımızın pası silinsin!

Çocukluk travmaları, zor şartlar… Müzik efsanelerinin çoğu zor yollardan zirveye gelmiş. E tabii bu konuda da anlatacak çok şeyleri var. Bakalım sen hangi müzisyenin biyografisini okumalısın?

1970'lerde ilk kez karşımıza bir ifade özgürlüğü hareketinin müziğe yansımış hali olarak karşımıza çıkan Punk, kendine özgü teması, giyimleri ve sahne şovlarıyla da 'özgürlüğün' dibine vurmuş bir akımdır diyebiliriz. Punk tüm özellikleriyle bir protesto hareketidir ve insanlar arası sınıf farkı olduğu sürece halkla özdeşleşemeyeceklerini savunurlar. Ama biz sizlere her kesimin Punkla özdeşleşebileceği bir liste hazırladık. Punk müziği eskisi kadar popüler olmasa da birazcık günümüzden biraz da eskilerden getirdiğimiz parçalarla size Punk ölmemiş dedirteceğiz.İyi dinlemeler!

14 Haziran, Arjantinli sosyalist devrimci, Küba ve Enternasyonalist Gerilla’ların lideri Ernesto “Che” Guevara’nın doğum günü. İspanyol ve İrlanda asıllı bir ailenin beş çocuğunun en büyükleriydi. Guevara çocukluğunda da dinamik kişiliği ve siyasi görüşleriyle bilinirdi.Astım hastası olmasına rağmen mükemmel bir atlet, hevesli bir rugby oyuncusuydu. Babasından Satranç öğrendi ve 12 yaşından itibaren turnuvalara katıldı. Şiire meraklıydı, özellikle Pablo Neruda’nın ayrı bir yeri vardı. Kendi sınıfının doğal bir sonucu olarak o da şiirler yazıyordu. Meraklı ve hevesliydi, Jack Londan ve Jules Verne’in maceralarından, Sigmund Freud ve Bertrard Russell’a kadar her şeyi okuyordu. Fotoğrafçılığa meraklıydı ve gittiği yerlerdeki arkeolojik alanları çekiyordu. 1948 yılında tıp eğitimi almak için Buenos Aires Üniversitesine gitti. Marksist-Leninist ideolojiye yakınlık duymaya bu yıllardaki Latin Amerika gezileri ile başladı. Bölgeyi baştan sona dolaşan Ernesto Guevara, yolculuğu sırasında halklarınyaşadığı yoksulluk ve yoksunluklara bizzat şahit oldu. Onun inancına göre tüm Latin Amerika'daki ekonomik eşitsizlikleri kaldırmak için devrim şarttı.