Sosyal Medya Kariyer İçin Nasıl Kullanılmalı?
Öğrenci ve müşterilerimin yanısıra twitçiler, LinkedInciler ve diğer sosyal medya kullanıcılarına şunu söylüyorum: Kariyerinizi ilerletmek için sosyal medyayı kullanımına dair soru sormak yanlış. Onun yerine neden, şirket ya da mesleğinizi ilerletmeyi düşünün.Sosyal medya şimdiden bir hayli kendine hizmet ediyor. Örnek: Selfie'ler. Selfie kelimesinin kendisi bile, (TDK 'Özçekim' olarak türkçeleştirdi.) bencillik ve ben-merkezciliği akla getiriyor. Kendinizden daha büyük bir şeyin savunucusu olun. Başkalarına bir şeyler verin. Değerleriniz, sezgileriniz ve başarılarınız, hareketlerinize yansımalı. Hareketlerinizi dürüst ve abartısız bir şekilde ortaya koyun; erdemleriniz kendilerini belli edecektir. Sonrasında da, iş bulmak, bir girişim için fon çekmek ya da bir kitap için dikkat çekmek gibi şeyler için yardım istemeniz gerektiğinde, insanlar olumlu bir şey deneyimledikleri için yardım etmeye istekli olacaklardır. Sosyal medya yabancılara ulaşmanıza yardımcı oluyor, fakat yabancılar istemedikleri sürece sizinle iletişim kurmak zorunda değil. İkincil olarak, kariyer anlamında, kişisel şeyleri ayrı tutun. Kişisel, aile ve arkadaşlar içindir ve daimir kayıt bırakmayan kanalları kullanmalıdır. Gizlenmemiş fotoğraflar ya da kışkırtıcı işaretlerin geri gelip sizi arkanızdan vurabileceği geniş çapta bilinen, ancak sıkça da unutulan bir şey. (Eski Kongre üyesi Anthony Weiner bunu nasıl unuttu? Ya da Vali Christie'nin New Jersey'deki Fort Lee'de 'biraz trafik aksaklığı' çağrısıyla yazdığı e-posta?) Hatırlanması gereken bir diğer şey de sosyal medyanın, bir işin twitini atmak yerine onu yapmak için harcayabileceğiniz zamandan yiyebilir. Kariyeriniz için yapmanız gereken en iyi şey, bir şeyleri başarmak. —Rosabeth Moss Kanter, Harvard İşletme Fakültesi'nde profesör ve strateji, innovasyon ve değişim için liderlik konularıyla ilgileniyor. WSJ
Lana Del Rey'den Şarap Açtırmalık Yeni Şarkı
Kim Kardashian ve Kanye West'in düğününde şarkı söyleyen, bununla yetinmeyip Kim'e iki çeyrek altın takan Lana Del Rey'in hafta sonu oldukça yoğun geçmişe benziyor. Ama her şeye rağmen yorgunluk nedir bilmeyen kendisi de sesi de estetik Lana Del Rey, yeni haftaya taze bir başlangıç yapmayı başarıyor. 13 Haziran'da yayınlanacak yeni albümü Ultraviolence'la aramıza tekrar hoş gelecek Lana Del Rey, retro'lu ilk single West Coast'un ardından yeni bir single'la daha karşımızda. Shades Of Cool ismini taşıyan şarkıda bir Lana Del Rey şarkısından bekleyebileceğiniz romantizm ve melankoli fazlasıyla mevcut. Şöyle güzelinden bir kırmızı şarap açın, sevgilinizle şöminenin başına geçin, açın Lana Del Rey - Shades Of Cool'u.Play Tuşu
Yeni Binalarda İnternet Altyapısı Zorunlu Oluyor
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 23 Mayıs tarihinde yayınlanan Bina içi Elektronik Haberleşme Tesisatı Teknik Şartnamesi’ne göre yeni binalarda internet altyapısı zorunlu hale getiriliyor. BTK, sağlanan rekabet ortamı sonucu farklı işletmecilerin bina içi elektronik haberleşme altyapısını kullanmak istemeleri ve erişim yöntemlerinin çeşitlenmesi nedeniyle yeni bir şartname yayınladı. İlgili işletmecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle işletmecilerin daha verimli hizmet sunulabileceği, rekabetin gözetildiği ve binaların statiğinin korunduğu şartname, yeni binalarla ilgili önemli kurallar getiriyor. Şartnameye göre kablolu TV’den internete kadar telefonun tüm iletişim tesisatının inşa aşamasında çekilmesi gerekiyor. Şartnamenin tüm maddeleri ise şu şekilde sıralanıyor; Telefon, internet, uydu anten sistemi ve kablolu TV sistemi için gerekli tesisat binanın inşa aşamasında tesis edilecektir. Bina ana girişinden gelen RG6 (kablolu TV kablosu) kabloları ve CAT6 ( internet ve telefon kablosu) kabloları daire içi prizlere kadar dikey şaft vasıtasıyla tesis edilecektir. Çatıya yerleştirilecek uydu anteninden daire içlerindeki zayıf akım panolarına kadar dikey şaftın içerisinden geçecek şekilde RG6 kabloları döşenmek suretiyle her daire için ayrı çanak anten kurmadan tüm dairelere uydu yayını dağıtımı yapılabilecektir. Binalarda, her türlü kablolu haberleşme tesisatı için dikey bir şaft (asansör boşluğu gibi) şart koşulmaktadır. Böylelikle işletmeciler istedikleri kabloyu bu şaftın içerisinden binaya zarar vermeden tesis edilebilecektir. Son kullanıcılar istedikleri herhangi bir odadan internet, telefon, kablolu TV ya da uydu antenine erişim sağlayabileceklerdir. Daire içerisinde sigorta panosuna benzer daire içi zayıf akım panosu bulundurulacaktır. Böylelikle bu panodan dairedeki tüm odalara yıldız bağlantı ile dağıtım yapılabilecektir. Binaların en alt katına işletmecilerin dağıtım kutularını koyabilecekleri yeterli şartları taşıyan bir sistem odası ayrılacaktır. Böylelikle daha düzenli bir dağıtım yapılabilecek ve görüntü kirliliği önlenecektir. Site gibi yapılarda bir binanın sitedeki diğer binalar ile birlikte en az bir bina ile bağlantısı sağlanacaktır. Böylelikle işletmeciler bir binaya yerleştirecekleri bir cihazı diğer binalarda da kullanabileceklerdir.Stuff
TCDD: 'Göztepe İstasyonu Olduğu Gibi Muhafaza Edilecek'
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), basında yer alan İstanbul Göztepe Tren İstasyonu'nun Marmaray çalışmaları kapsamında yıkılacağına yönelik haberleri yalanlandı. Açıklamada, 'İstanbul Anadolu Yakası'nın sembollerinden biri olan Göztepe Tren istasyonu yıkılması kesinleşen tren istasyonlarından biri' ifadesi gerçek dışı bir bilgidir. Söz konusu istasyon yıkılmayacak ve olduğu gibi muhafaza edilecektir.' ifadeleri kullanıldı. 20’inci yüzyılın ilk yıllarında yapıldığı tahmin edilen ve 1871 yılında yapımı tamamlanan 91 kilometrelik Haydarpaşa-Pendik banliyö tren hattının tarihi yapılarından biri olan Göztepe İstasyonu, Haziran 2013 yılından beri Marmaray çalışmaları nedeniyle kullanılmıyor. Basında yer alan Göztepe İstasyonu'na yeni istasyon yapılacağı gerekçesi ile yıkılacağına yönelik haberlere TCDD cevap verdi. 'Haberlerde yer alan 'İstanbul Anadolu Yakası'nın sembollerinden biri olan Göztepe Tren İstasyonu yıkılması kesinleşen tren istasyonlarından biri' ifadesi gerçek dışı bir bilgidir. Söz konusu istasyon yıkılmayacak ve olduğu gibi muhafaza edilecektir.' ifadelerinin kullanıldığı açıklamada ayrıca mevcut istasyonun 400 metre batısına Marmaray Projesi kapsamında yeni ve modern bir istasyon inşa edileceği ve o istasyonun kullanılacağı bilgisi verildi. Başka Haber
'Tüpraş'ta Rapor Yazmadan Hapis Cezası İstenmiş'
Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Koç Holding'e ait şirketlere geçen sene yapılan aramaların ardından Maliye Bakanlığı'nın rapor hazırlamadan yöneticiler hakkında tutuklama istediğini yazdı.Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, “Tüpraş baskını” olarak bilinen Koç Holding’e bağlı Tüpraş, OPET, Aygaz ve Shell-Turcas’a yönelik 24 Temmuz 2013’te yapılan aramaların ardından rapor hazırlanmadan hapis cezası istendiğini ortaya koydu. Toker, “Tüpraş’a baskın yapan Maliye, daha incelemesini bitirmeden şirket yöneticilerinin hapisle cezalandırılmasını da istiyor” dedi. Çiğdem Toker, dünkü (26 Mayıs 2014) yazısında da yapılan aramaların, arama kararı olmadan yapıldığını yazmıştı. Toker, 24 Temmuz’da başlayan aramalar için arama kararının 27 Temmuz’da çıkarıldığını ve Kocaeli’ndeki fabrikalar için iznin İstanbul Anadolu Adliyesi’nden alındığını belirtmişti. Cumhuriyet’te “Tüpraş’ta rapor yazmadan hapis cezası istenmiş” başlığıyla yayımlanan (27 Mayıs 2014) yazısı şöyle: “Tesadüf yoktur” denir ya, biraz öyle oldu. Yahut denk geleceği varmış: Tüpraş’a baskındaki hukuksuzluğu açıkladığım yazı ile Başbakan Erdoğan’ın Köln dönüşü, Koç grubu için söylediği “Kin tutmam” haberleri, aynı gün (dün) yayımlandı... Yine de “kin”in bugün için bitmiş görünmesi, 10 ay önceki hukuk ihlallerini “temize” çekmiyor. Dosya bir bütün olarak incelendiğinde; iktidarın o dönem Tüpraş’a karşı kararlı bir cezalandırma harekâtı içine girdiği apaçık ortada. Üstelik, objektif ve hakkaniyetli olduğu varsayılan temel devlet kurumlarını “sopa” niyetine kullanarak... Tüpraş operasyonundaki hukuksuzluk; baskından üç gün sonra -“itiraz” üzerine- alınabilen ve geriye dönük işletilen mahkeme kararıyla sınırlı değil... Yine adım adım gidelim: Maliye, Tüpraş’a baskın gerekçesini, “vergi kaçakçılığı” maddesine dayandırıyor. Vergi Usul Kanunu’na göre, “Defterine yanlış bilgi işleyen, bilgileri tahrif eden veya gizleyenler” vergi kaçırmış sayılıyor. 18 aydan başlayıp 5 yıla kadar değişik cezaları var. Vergi müfettişleri, bir şirketteki incelemesinde “kaçakçılık” suçu saptarsa, izlenecek yol belli: Rapor hazırlanıyor. “Değerlendirme Komisyonu”na gidiyor. “Mütalaa” alınıyor. Mütalaa alan raporlar da savcılığa bildiriliyor. Şimdi Tüpraş’a gelelim: Vergi denetçileri, mali polis eşliğinde -mahkeme kararı olmadan Şirketin; bilgisayarları, laptopları, çekmeceleri, masaları -haliyle- çok olduğu için, 29 Temmuz’a kadar arama süresi alınıyor. Fakat bu sürenin yetmeyeceği anlaşılıyor. Şirket yasal kayıtlarının Üsküdar’da olması nedeniyle, ayrı bir mahkeme kararına daha “ihtiyaç” duyuluyor. Savcılık, Üsküdar’daki Koç Sistem’in de “arama yapılacak mekânlar” listesine eklenmesini istiyor. Ve -buraya dikkat- arama süresinin 6 Ağustos’a kadar uzatılması talebinde bulunuyor. İstanbul Anadolu 21. Sulh Ceza Mahkemesi de savcılığın talebini kabul ediyor. Bu süre henüz işliyorken, “defter incelemesi” sürerken, Maliye, Tüpraş yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. (Bu, şu demek: “Tüpraş yöneticileri vergiyi kaçırdı. Suç işledi. Sen de cezalandırmak üzere soruşturma başlat.”) Maliye Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın suç duyurusunu değerlendiren, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu da“görevsizlik” kararı veriyor. Bu kararın gerekçesi, -yazının başında- iktidarın o dönem Tüpraş’ı kararlı biçimde cezalandırmak istediği tezini doğrular nitelikte: “Dosyanın incelemesinden henüz bir suçun oluşumundan bahsedilmediği, üstelik incelemenin devam ettiğinin bildirildiği, şirket yetkilileri hakkında kamu davası açılabilmesi için dava şartı olan mütalaanın alınması, öncesinde inceleme yapıp raporların düzenlenmesi ve sonrasında varsa suç duyurusunda bulunulması gerektiğinden...” Sonuçta, mahkeme kararı olmadan Tüpraş’a baskın yapan Maliye, daha incelemesini bitirmeden şirket yöneticilerinin hapisle cezalandırılmasını da istiyor. Doğru; talep kabul görmüyor. Ama bu, 10 ay önce hayatta kalabilmek için kanlar içinde Divan Oteli’ne sığınan gösterici ile suçu “kesinleşmeden” hapis cezası istenen holding yöneticilerinin tabi olduğu hukukun kaynağının aynı olduğu gerçeğini değiştirmiyor: Kendisi gibi düşünmeyene duyulan kin.T24
Justin Timberlake Soma'yı Unutmadı
Türkiye’de ilk kez sahne alan dünyaca ünlü şarkıcı Justin Timblerlake , İTÜ Stadyumu’ndaki konserinde Somalı maden işçilerini andı. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de bir konser veren Manovar grubunun konserini Soma’da hayatını kaybedenlere adamasının ardından, Justin Timberlake de konserinde Soma’yı anmadan geçmedi. Ünlü şarkıcı konserinde “Bu şarkımızı Soma’da hayatını kaybedenler için söylüyoruz, herkes onlar için bir ışık yaksın” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine telefon ışıkları ve çakmaklarla aydınlanan İTÜ Stadyumu’nda Timberlake büyük bir alkış aldı. Ünlü sanatçı daha önce de Twitter hesabından Somalı işçilerin acısını paylaşmış “Soma’da yaşanan maden kazasından ötürü çok üzüldüm. Kalbim hayatını kaybedenler ve onların aileleriyle birlikte” mesajını yazmıştı. diken.com.tr
Twitter Arşivindeki Bütün Tweet'leri Araştırmacılara Açıyor
Cumartesi günü gerçekleşen depremi hisseden birçoğumuz gibi soluğu Twitter’da alanlardansanız, kısa süre içinde sizin de zaman akışınızda “deprem” kelimesini içeren yüzlerce tweet sıralanmıştır. Atılan binlerce tweet, kullanıcıları teker teker gelişmelerden haberdar etmesi dışında, kümülatif olarak incelendiğinde dünyayı da bizden haberdar etmek gibi önemli bir fonksiyona sahip. Örneğin Amerikan Jeolojik Araştırma Twitter’ı depremlerin konumlarını tespit etmek için kullanıyor. Depremlerle birlikte Twitter şimdiye kadar salgın hastalıklar hatta nezle, politika ve daha birçok alanda araştırmalar için kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor. Güncel bir örnek daha, Microsoft, geçtiğimiz Şubat ayında hamile kadınların tweet’lerini analiz ederek doğum sonrası depresyona girip girmeyeceğini ön gören bir algoritma keşfettiğini duyurmuştu. Bilim ve tıp için önemli ilerlemeler olsa da, şimdiye kadar araştırmacıları sınırlayan en önemli faktörlerden biri inceleyebildikleri tweet sayısının sınırlı olmasıydı. Twitter üzerindeki tweet’lerin birçoğu gizli olmasa da araştırmacılar için Twitter’ın kendi uygulama programalama arayüzünü kullanmak daha avantajlı oldu. Ama bu durumda Twitter, bir proje için arşivinin en fazla yüzde 1′ini paylaşıyordu. Twitter üzerinden günde 500 milyon tweet yayınlandığını hatırlatalım. The Scientific American dergisinin haberine göre ise bu durum değişiyor ve Twitter arşivindeki bütün tweet’leri araştırmacılara açıyor. Bu yöndeki ilk adımı geçtiğimiz Şubat ayında atan Twitter, Data Grants programına kabul edilen araştırmacılara ihtiyacı olan tweet’leri sağlayacağını belirtmişti.Araştırmacıların hiçbir ücret ödemeden Twitter verisini kullanabilmesi, önümüzdeki dönemde Twitter odaklı çok daha fazla araştırma göreceğimiz anlamına geliyor. Bu, borsa değeri son dönemlerin en düşük seviyesine gerileyen Twitter için de iyi haber zira yapılan araştırmaların yarattığı etki şirketin marka değerininin artmasına katkı sağlayabilir. Bununla birlikte adım,şirketin araştırmacılar için bir o kadar popüler bir başvuru kaynağı olan Facebook karşısında da bir avantaj sağlamasına yardımcı olabilir. Tweet’lerin etik kullanımıyla ilgili endişeleniyorsanız, Şubat ayında araştırmacılara yol gösterecek, hem onları hem de kullanıcıları koruyacak bir rehber yayımlandığını belirtelim.webrazzi
Apple Evini Akıllandıracak
Gelen son haberlere göre Apple, gelecek ay düzenleyeceği WWDC14 etkinliğinde akıllı ev platformunu tanıtacak. Apple’ın 2 Haziran tarihinde başlayacak WWDC 14 geliştiriciler konferansında iOS 8 ve OSX 11 işletim sistemlerinin yanında farklı ürünler de tanıtacağı söyleniyor. The Financial Times tarafından ortaya atılan iddiaya göre Apple, konferansta üzerinde çalıştığı akıllı ev otomasyon sistemini de tanıtabilir. Aplle’ın akıllı ev seti sayesinde iOS cihazlar üzerinden aydınlatma, güvenlik ve diğer elektronik eşyaların kontrolü uzaktan sağlanabileceği belirtiliyor. iPhone ve iPad’i uzaktan bir kumanda gibi kullanmaya yarayacak uygulama, Smart Home platformu olarak adlandırılıyor. Apple, iCihazlar odaklı olacak yazılımı ile ev içinde bulunan akıllı ev cihazlarının birbirleriyle entegre olmasını kolaylaştıracak. Sistemle eşleşmiş bir iPhone evden içeri girdiğinde ışıklar, iCihazdan otomatik olarak sinyal alıp kendiliğinden yanabilecek. Apple, buna benzer bir sistemin patentini geçen sene kasım ayında almıştı. Apple’ın diğer üreticilere kendi akıllı ev çözümlerine uygun ürünler üretme izni vereceği de belirtiliyor. Ancak bu izinlerin verilmesinde gizlilik kısıtlamaları ve kalite kontrolleri uygulanacak. Sistemin Made for iPhone (iPhone için üretilmiştir) adı altında tüketicilere sunulacağı söyleniyor. Yazılım, iPhone dışında iPad ve Apple TV’yi de kapsayacak. Apple’ın ise Dropcam, Philips ve Nest gibi firmalarla işbirliğine gittiği belirtiliyor.Stuff
Milupa İçin 80 İlde Toplatma Kararı
Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü elemanlarının piyasa denetimleri sırasında aldıkları 'Milupa Aptamil Sütlü Tahıl Karışımı' ürünün incelemesi sırasında GDO tespit ettiler. Gidahareketi.org'un haberine göre; yetkililer, GDO'nun varlığından emin olmak için Milupa Aptamil Sütlü Tahıl Karışımı'na ait şahit numuneleri Ankara Kontrol Laboratuarı'nda gönderdi. Ankara Kontrol Laboratuarı'nın yaptığı analizlerde Milupa'nın GDO içerdiği kesinleşti. Bunun üzerine GDO'lu Milupa'ların ürünlerin toplatılması için, 80 il Valiliği'ne yazı gönderildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada olay doğrulanırken, sorumlular hakkında hukuki süreç başlatıldığı bildirdi. Bakanlık, olayı şu ifadelerle doğruladı: 'İnternet sitenizde yer alan bir bebek maması firmasına ait ithal bebek mamasında GDO tespit edilmesine yönelik bilginin kamuoyuna açıklanmasına ihtiyaç duyulmuştur; söz konusu bebek mamasının ithalat kontrollerinde GDO analizi yaptırılmış GDO tespit edilmediğinden ithalatına izin verilmiştir. Ancak piyasa denetimlerinde GDO tespit edildiğinden bebek mamalarının toplatılması sağlanmış ve ilgili firma hakkında hukuki süreç başlatılmıştır. Bilgilerinize arz ederiz' 'Tedbir amaçlı toplatıyoruz' Milupa ise, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: 'Firmamız tarafından 2013'ün Kasım ayında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yaptığı analiz ve kontroller sonrasında ithaline izin verilen 28.03.2015 parti numarasına sahip Aptamil Tahıl Karışımı ürünümüz, Avrupa Birliği Bebek Beslenmesi Direktifleri'ne uygun olarak Portekiz'de üretilmiş olup hiçbir şekilde Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) içermemektedir. Uzun yıllardır piyasada bulunan ve ithal edilen bu ürünün her partisi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından mevzuat gereği rutin olarak GDO analizine tabi tutulmaktadır, sonuçları negatiftir (GDO içermiyor). Buna ilave olarak, şirketimiz tarafından ürüne Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yetkilendirdiği iki ayrı laboratuarda yaptırdığımız analizler de 'negatif' (GDO içermiyor) çıkmıştır. Ülkemizde GDO analizlerinde kullanılması gereken yöntem konusunda görüş birliği olmaması nedeniyle; tüm laboratuarlar Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından onaylı ve yetkilendirilmiş olmasına rağmen, yapılan çalışmaların kalibrasyon dereceleri de farklı olabilmektedir. Nitekim bu ürüne ait laboratuar analizlerindeki sonuç farklılıkları da bu durumu göstermektedir. Numune alınırken ya da laboratuarlarda çalışma yapılırken ya da süreç içerisindeki tüm aşamalarda meydana gelebilecek bulaşma ihtimali de her laboratuarın farklı sonuçlara ulaşmasına neden olmaktadır. Bu konu ile ilgili Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile iletişimimiz devam etmektedir. Bakanlıkça yetkilendirilmiş 3 farklı laboratuardan aynı parti numarasına sahip ürünlerimiz için mevzuata uygun analiz sonucu çıkmıştır. Bu aşamada, mevzuatın gerektirdiği tüm yasal işlemler devam etmektedir. İhtiyati tedbir olarak ilgili parti no'lu ürünümüzü piyasadan toplamış bulunmaktayız. Müşteri memnuniyeti bizim için öncelikli ve esastır; eğer tüketicilerimizin elinde bu parti no'lu ürün mevcut ise satın alınmış ürünler satın alma noktasına bedeli kendilerine ödenmek kaydı ile geri verilebilir ya da Numil Gıda Ürünleri San Ve Tic A.Ş Levent Mah. Cömert Sk. Yapı Kredi Plaza B Blok K:7 adresine gönderilebilir. Bundan sonraki süreçte ürünümüzün güvenli ve sağlık açısından hiçbir zararının olmadığını elimizdeki tüm belgelerle ortaya koyacağımızı bilgilerinize sunarız. cnnturk.com
Google İmzalı Field Trip ile Telefonunuz Şehri Sizden Önce Keşfediyor
Google’ın sahip olduğu Niantic Labs‘in geçtiğimiz Şubat ayında elden geçirip yeniden piyasaya sunduğu Field Trip, mekan keşfi konusunda telefonunuzla rolleri değişmenizi sağlıyor. Alışageldiğimiz mekan keşif uygulamalarından farklı olarak Field Trip, proaktif bir biçimde şehirde size yakın mekanlardan sizi haberdar ediyor. Uygulama bunun için sizin lokasyonunuzu ve oldukça zengin veritabanını kullanıyor. Türkçe olarak kullanabildiğiniz uygulama aralarında Katalanca, Sırpça ve Korece’nin olduğu çok sayıda farklı dilde sunuluyor. Google’ın bu başarılı yerelleştirme uygulamasının arkasında ise seçkin yerel ortaklarla yaptığı işbirlikleri var. Şirket son olarak Türkiye’nin en popüler mimarlık platfromlarından Arkitera ile anlaştı. İşbirliğiyle Arkitera’nın mimarlık arşivi Arkiv’den seçilen, uygun yapılar Field Trip’le paylaşılıyor. Uygulamada Arkiv dışında Daily Secret, harbiyiyorum.com gibi dijital şehir rehberlerinin içerikleri Türkçe veya İngilizce olarak sunuluyor. Uygulama, içeriklerin bir dilden diğerine çevirisini de yapabiliyor. Field Trip’te bireysel kullanıcıların da mekan incelemeleri de yayınlanıyor. Field Trip, fark etmeden yakınından geçtiğiniz mekanlarla ilgili pop-up kartlar ya da sesli uyarılar göndermek üzere tasarlanmış. Uygulama ne sıklıkta uyarı almak istediğinizi size bırakıyor. Sesli uyarıları seçerseniz mekanın adı ve kısa bir tarifini duyuyorsunuz, bu seçeneği sadece kulaklık taktığınız zamanlar için ayarlayabiliyorsunuz. Field Trip, restoran incelemeleri ve indirim bilgilerini sizinle paylaşıyor. Tarihi mekanların incelendiği kartların da yardımıyla uygulama, hem yerli hem de turist kullanıcıların ilk kaynağı haline getirebilir.Field Trip’in Google’un seyahat uygulamalarıyla farklılaştırmak istediği Google Glass versiyonu da bulunuyor. Uygulamaya geçtiğimiz ay sonunda sesli komut özelliği gelmişti. Uygulamaya giriş yapmak için Google hesabınızın olması yeterli. İncelemek isterseniz iOS versiyonunu buradan, Android versiyonunu buradan indirebilirsiniz.webrazzi
Ses Dalgalarını Müziğe Çeviren Uygulama: Phone Paper
Aklınızı alacak mobil uygulama çıktı; Phono Paper. Phono Paper, akıllı telefonlarımıza QR Kodlarını okutmak için indirdiğimiz uygulamalara benziyor. Uygulamayı açıp, telefonunuzu ses dalgalarına doğru tutuyorsunuz ve Phono Paper döktürmeye başlıyor. Örneğin; şu hemen yukarıda görmüş olduğunuz ses dalgalarının analog görüntülerini telefonunuza indirdiğiniz Phono Paper ile okuttuğunuzda; uygulama o dalgaları algılayarak ortaya müzik çıkartıyor. Bir nevi müzik yazıcısı tadındaki uygulamayı biz denedik, hastası olduk. Hazır beleşken siz de edinin.Playtusu