Fotoğraflarının bazıları fotoşop, kadın bildiğin milleti yemiş. Dijital fotoğraf düzenleme işinden biraz anlıyorsanız, hemen fark edeceksiniz siz de. Mesela yaya geçidinde olan fotoğrafı güzel bir örnek.
1 BeğeniAmaHasanboğuldu Şelalesi Balıkesirde hacı
2 BeğeniEk bilgi vereyim heykeldeki peçeli ve gök yüzüne bakan kadın portreleri aslında Sabiha Ziya hanımın portreleridir. Heykeltraş,
model olarak Sabiha hanımı kullanmıştır.
Keşke hepsi birden ölse. Ne kaybederiz ki? Zerre kadar yararları yok zarardan başka.
18 Beğeniyıllardır "ölmeden şu Trans Sibirya seyahatine gideyim" diyorum
1 BeğeniBir Kore Gazisinin torunu olarak gözlerimi bir kez daha doldurdunuz.
Yıllar önce üniversitede bir sempozyumda yabancı konuklarla ilgilenme görevi verilmişti. İçlerinde Güney Koreli Profesör olan Yuan isimli bir hoca da vardı. Tanışma sırasında dedemin orada gazi olduğunu söyleyince onlarca akademisyeni bırakıp yanıma gelip önümde üç defa eğildi ve sizlere minnettarız onları unutmadık beni ona götürün ellerini öpmek istiyorum" demişti. Dedem başka bir şehirde yaşadığı için gidememiştik. Tüm sempozyum boyunca yanımdan hiç ayrılmadı sürekli bizlere teşekkürlerini ve minnettarlığı söyledi. Onun bu davranışı beni hâlâ duygulandırır. Arada sırada bana e posta atıp dedeme selam gönderiyor ve Kore'ye davet ediyordu. Bizim hocalar olsa suratımıza bile bakmazlar. Adamlar minnet dolu
Ayrıca evlenme sebebiyle yerini yurdunu değiştiren gelinlerin ailelerine "kızınız burada emin ellerde ve mutlu, siz de onun gibi mutlu olun gülün ve eğlenin" mesajı verilmektedir.
"hadi para harcayalım masraf yapıp insanları eğlendirelim" anlayışından değil de çiftlerin evlendiklerinin duyurulması, onların ve ailelerinin bu bağdan mutlu olduklarının belirtilmesi isteği yatmaktadır.
Günümüzde bana kalırsa , değişen şartlar neticesinde pek de gerekli olmayan bir törendir düğün. O parayla evin ihtiyaçları karşılanır ya da çiftlerin geleceği için yatırım yapılabilir.
Ayrıntılı bilgi için bakabileceğiniz bazı Türkçe Kaynaklar ;
http://www.millifolklor.com/tr/sayfalar/101/06-.pdf
http://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/culpanzaripovatatar_dugun.pdf
http://www.turkishstudies.net/Makaleler/2026772916_045Aydemir%20Adem-619-655.pdf
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1513/16700.pdf
5 BeğeniTarihsel arka planı incelendiğinde aslında o kadar da saçma olmayan durumdur bana kalırsa. (genel olarak ben de düğün mantığına karşıyım) Düğün geleneğinin oluşmasındaki en büyük etken çiftlerin birlikteliklerinin, bir tür kutsal törenle, duyurulması isteğidir. Bunun altında bir zamanlar iletişim, duyuru yapma, insanları bilgilendirme işleminin günümüzdeki kadar gelişmemiş olması yatmaktadır. Söz konusu bu törenlerle iki çiftin artık birbirlerine ait oldukları, bir başkasına yasak, haram olduklarının diğer insanlara anlatılması isteği yatmaktadır. bu şekilde iki insan kutsal bir bağla (!) bir araya gelerek yuva kurdukları tabiri caizse dosta düşmana duyurulur. Törenlerde kullanılan davul zurna ya da geleneksel müzik aletlerinin kullanılması da bu ilan yöntemini pekiştiren bir araç olarak görülmektedir. Aynı zamanda bu tür geleneklerin bereketi arttırdığına da inanılmaktadır.
(Devamı yorumda)
7 Beğenibizim şöferlerin bir bildiği varmış demek ki :S
..
27 Beğenioğlum ne kafa yoruyorsunuz belli ki adamın fıtığı var, sandalyede taşıyor o yüzden :D :D
5 Beğeni"Askerden geldiğimde ben" esprisini bakalım kim yapacak...
1 BeğeniBen de mezarının yerini biliyordum ama neresi olduğunu unutmuştum söylediğin iyi oldu dostum. Eskişehir'e yolum düşerse uğrayacağım ilk yerlerden birisi olacak. Bu güzel bilgiler için teşekkür ederim @ahmetcan.oral.5
kim bilir belki de bir gün "büyükelçinin vagonları" yeniden hayat bulur.
"Büyük Elçi" isimli kitapta Mehmet Behiç Erkin'in Paris Büyük elçiliği yaptığı yıllarda Yirmi bin (20.000) Yahudiye, kendi hayatını tehlikeye atarak, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu verip yahudilerin hayatlarını nasıl kurtardığı anlatılmaktadır. Muhakkak okunulması gerekir. Bizlerdeki insan sevgisinin boyutlarını daha iyi görebilirsiniz.
17 BeğeniFarkında mısınız? Resmen sistemli olarak "bir şeylere" hazırlıyorlar bizi.
önce mikroorganizmaların bulunduğu, sonra bunların canlı yaşamının temeli olabileceği, ardından gelişmiş bir form olduğu, sonra bu formların birer zeki canlılar olduğu, daha sonra bunların da birer ileri uygarlığı olduğu gibi sıra sıra bir sürü görüş ortaya atıldı. Resmen hazırlıyorlar bizi. Korksak mı korkmasak mı bilemedim .
Varsa söyleyin de bizi kıllandırmayın artık hacılar
22'deki arkadaş aynı switi 10 yıl boyunca kullanmış mı? tebrik ederim gerçekten
0 BeğeniAslında otobüslerde olmasa da bu tür süsleme gelenekleri kısmen bizim ülkemizde de görülmüştür. Ta ki modernleşme süreci içinde ortadan kalkana kadar. Misal olarak ilk aklıma gelenler Anadolu'da bir zamanlar çokça karşılaşılan at arabası süsleme geleneği oluyor. Tabi şimdilerde artık bu gelenek de tamamen yok oldu gibi. Bir diğer örneği de (annelerimiz çok iyi bilirler) sandık süsleme geleneğidir. Bunlar da ise en dikkat çekici unsurların başında bitkisel motiflerle oluşturulan süslemeler ve aynalar gelmektedir. Bunun da bizim bir zamanlar, doğu kültüründen ne derece de etkilendiğimizin kanıtı olduğunu düşünüyorum düşünüyorum.
1 Beğeni
Tam aradığım bir konu. Ülkemizde de eksikliğini görüyoruz bu tür yayınların. Sanırsam eksik bazı sayfalar da var denk gelirsem (bir de unutmazsam) buraya yazarım onları.
2 Beğeni