Buralar Karışır! Ahmet Hakan'dan Mustafa Ceceli'nin İhanetiyle İlgili Kapak Gibi Laflar
İslam'ı anlayan biri, ben dindarım diye ortalıklarda gezmez, o imajı vermez. İslamı gerçekten anlayan biri, ne kadar günah işlemeye, hata yapmaya müsait bir varlık olduğunun bilincinde olur ve her hatasında ne kadar da aciz bir varlık olduğunu da söyler; ben şöyleyim böyleyim demez! Tevazunun sadece dünyaya bakan taraflarda değil manevi taraflarda da olduğunun bilincinde olmaya çalışır. Gerçek dindar, dinini kendi içinde yaşar, mümkün olduğunca medyadan gizler. Aslında inanç özgürlüğü diye bir kavram olduğu ve bu da bir yaşam tarzı olduğundan, müslümanın hangi mevkiye gelirse gelsin bunu gizlemeye çalışmak gibi bir davası olmamalı ama ne olursa olsun Türkiye'de bunu yapmamalı. Kitlelerin gözü önündesin ve en ufak hatanda bile çok gündem olma gibi bir riskin olur. Gerçek bir dindar sanatçı olduğu zaman, sanatı Allah'ın rızasını kazanmak (iyiliği yayıp, kötülükten men etme: sosyal sorumluluk) için bir araç yapar, kendi nefsini doyurmak için bir döşek değil.