Görüş Bildir
Emel Sayın'ın Acı Günü
Ünlü sanatçı Emel Sayın’ın annesi hayata gözlerini yumdu. Emel Sayın’ın Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşayan annesi Suat Sayın, 88 yaşında vefat etti. Acı haberi ünlü sanatçı, Twitter hesabından, “Annemi kaybettik” diye duyurdu.İHA
Hangi Efsane Müzisyen Senin Ruh Eşin?
Melodi nehriyle söz denizinin buluştuğu o verimli deltada kendini ve yaşanmışlıklarını bulmayan yoktur! Peki, seni senden daha iyi tanıyıp, hayatının şarkılarını ve bestelerini yapan bu efsane müzisyenlerden hangisi ruh eşin? Testi çöz, bunun cevabını öğren!
Lady Gaga Konser Biletleri Satışta
Günümüzün dünya turnesine çıkmış en ünlü sanatçılarından Lady Gaga, “Lady Gaga’s artRAVE: the ARTPOP Ball” turnesi kapsamında ilk kez Türkiye’ye geliyor. Daha önceki turnelerinde 4 milyonun üzerinde bilet satışı gerçekleştiren Lady Gaga’nın 16 Eylül’de İTÜ Stadyumu’nda gerçekleşecek olan Türkiye konseri, Pozitif Live organizasyonu ve Live Nation Global Touring işbirliği ile gerçekleşiyor. Şu anda listelerde 1 numaralı en çok satan albüm olan ARTPOP’un tanıtımı kapsamında gerçekleşecek konserin biletleri satışa sunuldu. İstanbul konseri biletleri 05 Mayıs sabahı saat 10:00’da Biletix gişeleri, biletix.com ve Biletix çağrı merkezi üzerinden elde edilebilir. “Lady Gaga’s artRAVE: the ARTPOP Ball” turnesi kapsamında gerçekleşecek konser, 4 platin plak sahibi sanatçının Billboard 200 listesine 1 numaradan giriş yapan son albümü ARTPOP’un dünya turnesi kapsamında düzenleniyor. Haber Türk
Ünlü Tenisçi Kansere Yenildi
Britanya'nın tek kadınlarda eski 1 numarası Baltacha, karaciğer kanseri nedeniyle 30 yaşında hayatını kaybetti Ukrayna'da doğan, İskoçya'da büyüyen Baltacha, yaklaşık 3 yıl boyunca Britanya'nın tek kadınlarda 1 numaralı tenisçisi olmuş ancak kansere yakalanmasının ardından geçen yıl sporu bıraktığını açıklamıştı. 30 yaşındaki Baltacha'nın hayatını kaybettiği bugün ailesi tarafından duyuruldu. Futbolcu Sergei Baltacha'nın kızı Elena Baltacha, kariyeri boyunca 11 tekler şampiyonluğu yaşarken, Wimbledon ve Avustralya Açık'ta da üçüncü tura kadar yükselmişti.Yurt
Google'dan Audrey Hepburn Doodle'ı
Google'ın ana sayfasında 'doodle' olarak adlandırılan özel tasarımlı logoda, Audrey Hepburn'a yer verildi. Audrey Hepburn, 4 Mayıs 1929'da Belçika'nın Ixelles, Brüksel Bölgesi kentinde doğdu. Annesi Hollandalı bir barones, babası zengin bir İngiliz bankacıydı. Anne ve babası, Audrey henüz bir yaşındayken boşandı ve Audrey annesinin yanında kaldığından babasını bir daha göremedi. 10 yaşındayken annesi başka bir adamla evlendi ve Hepburn yeni babası ile birlikte Nazi işgali altındaki Hollanda'ya göç etmek zorunda kaldı. Burada oldukça zor bir çocukluk geçiren Hepburn'un sinemaya büyük ilgisi vardı ve oyuncu olmanın düşlerini kuruyordu. Savaşın bitmesinden sonra Londra'ya gidip bir bale okuluna yazıldı ve bir süre sonra modellik yapmaya başladı. Oyuncu olabilmek için İngiltere'ye giden Hepburn, ilk filmi 'Young Wives Tale'da (1951) rol aldığında 22 yaşındaydı. Bu ilk filminde güzelliği ve zerafeti ile izleyen herkesin dikkatini çeken Hepburn hızlı bir yükselişe geçti. 'Monte Carlo Baby', 'Lavender Hill Mob' ve 'Secret People' gibi filmlerde oynadıktan sonra Hepburn, 1952'de rol aldığı 'Roman Holiday' ile büyük başarı kazandı. Bir prensesi canlandırdığı 'Roman Holiday' Hepburn'un ilk başrolüydü ve Gregory Peck ile birlikte rol aldığı film sayesinde En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazandı. Bu ödül onu bir anda yıldız mertebesine yükseltti ve Hepburn hızını hiç kaybetmeden art arda başarılı yapımlarda rol aldı. 1954'de usta yönetmen Billy Wilder'ın 'Sabrina'sında ünlü oyuncu Humphrey Bogart ile rol alan güzel yıldız bu filminden bir Oscar adaylığı kazandı. Daha sonra Hepburn 'War And Peace', 'Funny Face', 'Love in the Afternoon', 'Green Mansions' ve 'The Unforgiven' gibi filmlerde rol aldı. 1957'de Billy Wilder Love in the Afternoon filminde Gary Cooper ile oynadı. Kariyerinin bu kısmında dönemin en ünlü yönetmenleri ve aktörleri ile çalışan Hepburn, çalıştığı herkesi kendine hayran bırakıyordu. 'My Fair Lady', 'Breakfast at Tiffany's' ve 'Wait Until Dark' gibi filmlerle büyük başarı kazandı. 1962 de Tiffany'de Kahvaltı'da George Peppard ile başrolleri paylaştı. Audrey Hepburn bu başarılı oyunculuk kariyerinin yanında birçok yıldız oyuncu gibi özel hayatıyla da sürekli gündemde kaldı. Gerek William Holden ile yaşadığı fırtınalı aşk gerek Mel Ferrer ile yaptığı sorunlu evlilik tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Hepburn'un Mel Ferrer'den Sean adında ve Dr. Andrea Dotti'den Luca adında iki çocuğu var. Audrey Hepburn 1990'da oyunculuğu askıya aldı ve yalnızca çok özel projelerde yer aldı. Audrey Hepburn 20 Ocak 1993'te İsviçre'de bağırsak kanserinden öldüğünde 63 yaşındaydı. Hepburn'un mezarı şu an İsviçre'de bulunuyor. Kariyeri Audrey Hepburn tüm oyunculuk kariyeri boyunca sayısız ödülün sahibi oldu. 1954'de 'Roman Holiday' ile kazandığı Oscar'ın yanında tam 4 kez En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ına aday gösterildi. Bunun yanında 2 kez İngiliz Film Akademisi Ödülleri BAFTA'yı kazanan Hepburn bu ödüle iki kez de aday gösterildi. Ayrıca Hepburn'un iki adet Altın Küre Ödülü var.Doodle olarak adlandırılan özel tasarımlı logolar, dünya ülkeleri için önemli gün ve tatillere, kültürel olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere bu platformda yer vererek dikkat çekmeyi amaçlıyor. İnternet kullanıcıları, logonun üstüne tıklayarak, o güne, kişiye ve konuya özel, daha ayrıntılı bilgilere erişebiliyor.CNN Türk
Rihanna'nın Çıplak Pozları Yasaklandı!
Daily Star'ın bugünkü birinci sayfa 'Rihanna'nın  çıplak seks resimleri yasaklandı' manşetli haberde, 'Sizin görmenizi istemedikleri şok fotoğraflar' diye söz edildi. Bugüne kadar verdiği en seksi pozların olay olduğunu vurgulayan Daily Star, 'Rihanna yaramaz ama güzel' diye seksi şarkıcının pozlarını övdü. Aşırı seksi bulunduğu için Instagram tarafından resimleri yasaklanan Rihanna'nın üstü açık pozlarını Instagram hesabına göndermeye kalkınca hesabı kapatıldığını öğrendi. Bu pozlarıyla sosyal medyayı ayağa kaldıran Rihanna'ya çocuklara uygun pozlar vermesi önerildiği belirtildi. Hesabı kapatılır kapatılmaz ünlü şarkıcının taraftarları hesabın tekrar açılması için kampanya başlattı. İşte o pozlar!
Reklam
Call of Duty Advanced Warfare Duyuruldu
Call of Duty oyun serisinin en yeni üyesi Advanced Warfare özel bir video ile duyuruldu. Videoda ünlü oyuncu Kevin Spacey'in gerçeğe çok yakın modellenmiş hali yer alıyor. FPS türünün en iyi örneklerinden biri olan uzun yıllardır oyun tutkunlarının takip ettiği Call of Duty serisinin yeni oyunu duyuruldu. Advanced Warfare isimli yeni oyun teknolojinin ilerlediği gelecek bir tarihte geçiyor. Oyunun tarıtım videosunda yeni silahlar, yeni araçlar ve birçok teknolojik yenilik yer alıyor. Oyunun yeni sürümü Sledgehammer firması tarafından geliştirildi. Videodan anlaşıldığı üzere oyunun konusu hükümete kafa tutan bir askeri birliğin maceraları olacak. Bu maceralar sırasında yeni ve ilginç araçlar ile yeni nesil silahlar da kullanılacak. Videonun sürprizi ise ünlü oyuncu Kevin Spacey oldu. Son dönemde ABD'de gösterilen House of Cards dizisi ile gündemde olan oyuncunun birebir modellenmiş hali oyunun oynanış videosunda yer alıyor. Titanfall benzeri sıçramalar Videoda dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise son ayların popüler oyunu Titanfall benzeri sıçrama özelliğinin yer alması. Askerler özel cihazlarla beraber uzun mesafelerde sıçrayarak ilerleyebiliyorlar. Videoda aynı zamanda havada uçarak ilerleyen motosiklet benzeri araçlar da yer alıyor. 4 Kasım'da satışa sunulacak oyunla ilgili çok fazla bilgi bulunmuyor. Videonun başında yer alan 'görüntüler Xbox One'dan alınmıştır' ibaresi akıllara Microsoft ile dağıtıcı firma Activision arasında özel bir işbirliği olabileceği sorusunu getiriyor. Efsane bir seri Call of Duty ilk kez 2003 yılında ilk olarak İkinci Dünya Savaı temalı bir oyun olarak Windows platformu için piyasaya sürülmüştü. Büyük ilgi gören oyun daha sonra genişleme paketi ve yeni oyunlarla devam etti. Oyunun Call of Duty 4: Modern Warfare sürümü ile İkinci Dünya Savaşı'ndan uzaklaşıp modern zaman savaşlarına geçiş yapması ile beraber olumlu eleştiriler de almıştı. En son geçen yıl Ghots sürümü ile günümüzde geçen oyun Kasım ayında piyasaya sürülecek oyun ile gelecekte geçen bir savaşı konu alacak. Al Jazeera
Tatlıses'in Yeğeni Hayatını Kaybetti
Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses'in 14 yaşındaki yeğeni Yusuf Tatlı, serinlemek için girdiği sulama kanalında boğularak hayatını kaybetti. Olay öğle saatlerinde DSİ'ye ait ana sulama kanalında meydana geldi. İddiaya göre, Yusuf Tatlı ve ismi öğrenilemeyen bir çocuk, sulama kanalına girdi. Suyun fazla akıntılı olması nedeniyle iki çocuk suya kapılırken, ismi öğrenilemeyen çocuklardan biri çırpınarak sulama kanalından çıkmayı başardı. Sanatçı İbrahim Tatlıses'in yeğeni Yusuf Tatlı (14) ise sulama kanalında akıntıya kapılarak kayboldu. Çevredeki vatandaşların polis ve sağlık ekiplerine haber vermesi üzerine olay yerine gelen ekipler, kanal çevresinde yapılan arama sonucunda durumu su altı arama kurtarma ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler yaklaşık 20 dakika çalışma sonucu Yusuf Tatlı'nın cansız bedenine ulaştı. sabah.com.tr
Reklam
İşte Türkiye'nin Vergi Rekortmenleri
2013 yılı için 37 milyon 492 bin 324,78 lira vergi tahakkuk ettirilen Mustafa Rahmi Koç, Türkiye'nin vergi rekortmeni oldu. Listenin 2. sırasında 31 milyon 766 bin 152,76 lira vergi tahakkuk ettirilen Semahat Sevim Arsel yer aldı. Gelir Vergisi rekortmenleri sıralamasında Koç ve Arsel'i Suna Kıraç, Mustafa Vehbi Koç, Yıldırım Ali Koç, Mehmet Ömer Koç izledi. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 2013 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilen Gelir Vergisi beyanları sonucunda Türkiye genelinde en çok vergi beyan eden ilk 100 mükellefi açıkladı. Buna göre, Türkiye'nin vergi rekortmenleri listesinin ilk sıralarında Koç ailesi mensupları yer aldı. Rahmi Koç'a kendi adına menkul sermaye iradı faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 37 milyon 492 bin 324,78 lira, Arsel'e menkul kıymet yatırım ortaklığından elde ettiği gelir için 31 milyon 766 bin 152,76 lira, Suna Kıraç'a ise menkul kıymet aracılık faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 26 milyon 949 bin 760,90 lira Gelir Vergisi tahakkuk ettirildi. Listenin 4. sırasında menkul kıymetler aracılık faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 22 milyon 673 bin 36,81 lira vergi tahakkuk ettirilen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Vehbi Koç, 5. sırasında ise 19 milyon 317 bin 769,16 lira ile Yıldırım Ali Koç, 19 milyon 36 bin 370,69 lira vergi tahakkuku ile Mehmet Ömer Koç 6. sırada yer aldı. ENKA Şirketler Grubu Fahri Başkanı Şarık Tara, 14 milyon 878 bin 940,13 lira ile listeye 7. sıradan girdi. Listenin 8. ve 10. sırasında yer alan kişiler isimlerinin açıklanmasını istemezken, 9. sırada kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasingi faaliyetlerinden elde ettiği gelir için 11 milyon 718 bin 726,69 lira Gelir Vergisi tahakkuk ettirilen Aydın Doğan Vakfı Kurucu ve Onursal Başkanı Aydın Doğan bulundu. Acun Ilıcalı, Cem Yılmaz ve Kıvanç Tatlıtuğ listede Gelir Vergisi rekortmenleri arasında televizyoncu Acun Ilıcalı, komedyen Cem Yılmaz ve manken Kıvanç Tatlıtuğ da yer aldı. Bağımsız müzisyen, ses sanatçısı, konuşmacı, sunucu gibi faaliyetlerden oluşan geliri için 6 milyon 204 bin 783,57 lira gelir vergisi tahakkuk ettirilen Acun Ilıcalı geçen yıla göre 16 basamak yükselerek listeye 15. sıradan girdi. Ünlü komedyen Cem Yılmaz da listede 73. sırada yer alırken, Yılmaz'a 3 milyon 40 bin 728,74 lira Gelir Vergisi tahakkuk ettirildi. Kıvanç Tatlıtuğ ise aynı bağımsız manken ve modellerin faaliyetlerden oluşan geliri için kendisine tahakkuk ettirilen 2 milyon 642 bin 539,77 lira vergi ile listede 90. sırada bulundu. Kendine ait veya kiralanan gayrimenkullerin kiraya verilmesi veya leasingi faaliyetlerinden elde ettiği gelir için Ali Ağaoğlu, 4 milyon 109 bin 141,68 lira vergi ile listede 41. sırada yer aldı. Kira gelirinde rekortmen ismini açıklamadı 2013 vergilendirme dönemi Gayrimenkul Sermaye İradı (GMSİ) gelirleri için ödenecek Gelir Vergisinde ise listenin ilk 3 sırasında yer alan kişiler, isimlerinin açıklanmasını istemedi. Listenin 4. sırasında kendisine 2 milyon 74 bin 009,46 lira vergi tahakkuk ettirilen Rüksan Ürgüplü yer aldı. Söz konusu listede 5,6,7, 8 ve 9. sıradaki kişiler de isimlerinin açıklanmasını istemezken, 10. sırada Funda Acar bulundu. Bakan Şimşek'ten vergi rekortmenlerine teşekkür Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı açıklamada, vergi rekortmenlerini canı gönülden kutladığını belirterek, hepsine şükranlarını sunduğunu kaydetti. Bakan Şimşek, anayasaya göre herkesin mali gücüne göre vergi ödemekle mükellef olduğunun altını çizerek, 'Vergi yükümlülüğü aynı zamanda toplum içinde yaşamanın da gereğidir. Toplanan vergiler, doğru kullanıldığı takdirde birçok yatırıma vesile olarak ekonomik büyümemize katkı sağlamaktadır' değerlendirmesinde bulundu. Şimşek, vergi rekortmenlerine de teşekkürlerini sunarak, 'Ödediği vergilerle ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunan 2013 yılı Gelir Vergisi Türkiye Geneli İlk 100 sıralamasına girmiş mükelleflerimiz başta olmak üzere tüm mükelleflerimize bir kez daha teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim' ifadelerini kullandı. Muhabir: Arife Yıldız Ünal, İbrahim Yılmaz | AA
Google, Audrey Hepburn İçin Doodle Hazırladı
Arama motoru Google özel günler için çeşitli Doodle'lar hazırlamaya devam ediyor. Google , bu özel günlerde hazırladığı Doodle'ları ana sayfasına yerleştirerek bu özel günleri kullanıcılarına hatırlatmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz haftalarda için özel bir Doodle hazırlayan Google, bugün ise İngiliz-Hollandalı sinema oyuncusu Audrey Hepburn için bir Doodle hazırladı. Audrey Hepburn kimdir? Belçika'nın Ixelles, Brüksel Bölgesi kentinde doğdu. Annesi Hollandalı bir barones, babası zengin bir İngiliz bankacıydı. Anne ve babası, Audrey henüz bir yaşındayken boşandı ve Audrey annesinin yanında kaldığından babasını bir daha göremedi. 10 yaşındayken annesi başka bir adamla evlendi ve Hepburn yeni babası ile birlikte Nazi işgali altındaki Hollanda'ya göç etmek zorunda kaldı. Burada oldukça zor bir çocukluk geçiren Hepburn'un sinemaya büyük ilgisi vardı ve oyuncu olmanın düşlerini kuruyordu. Savaşın bitmesinden sonra Londra'ya gidip bir bale okuluna yazıldı ve bir süre sonra modellik yapmaya başladı. Oyuncu olabilmek için İngiltere'ye giden Hepburn , ilk filmi ' Young Wives Tale 'da (1951) rol aldığında 22 yaşındaydı. Bu ilk filminde güzelliği ve zerafeti ile izleyen herkesin dikkatini çeken Hepburn hızlı bir yükselişe geçti. ' Monte Carlo Baby ', ' Lavender Hill Mob ' ve ' Secret People ' gibi filmlerde oynadıktan sonra Hepburn , 1952'de rol aldığı ' Roman Holiday ' ile büyük başarı kazandı. Bir prensesi canlandırdığı 'Roman Holiday' Hepburn'un ilk başrolüydü ve Gregory Peck ile birlikte rol aldığı film sayesinde En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü'nü kazandı. Bu ödül onu bir anda yıldız mertebesine yükseltti ve Hepburn hızını hiç kaybetmeden art arda başarılı yapımlarda rol aldı. 1954 'de usta yönetmen Billy Wilder'ın ' Sabrina 'sında ünlü oyuncu Humphrey Bogart ile rol alan güzel yıldız bu filminden bir Oscar adaylığı kazandı. Daha sonra Hepburn 'War And Peace', 'Funny Face', ' Love in the Afternoon ', ' Green Mansions ' ve ' The Unforgiven ' gibi filmlerde rol aldı. 1957 senesinde ki Billy Wilder Love in the Afternoon filminde Gary Cooper ile oynar, bu iyi bir aşk filmidir. Kariyerinin bu kısmında dönemin en ünlü yönetmenleri ve aktörleri ile çalışan Hepburn çalıştığı herkesi kendine hayran bırakıyordu. O yalnızca güzel ve yetenekli bir oyuncu değil aynı zamanda zarif bir hanımefendiydi. Güzel yıldız daha sonra ' My Fair Lady ', ' Breakfast at Tiffany's ' ve ' Wait Until Dark ' gibi filmlerle büyük başarı kazandı.1962 de Tiffany'de Kahvaltı'da George Peppard ile başrolleri paylaştı ve usta Yönetmen Blake Edwards tarafından yapılmış bir filmdir. Burada git geller yaşayan bir kadının iç dünyasını oynar. Audrey Hepburn bu başarılı oyunculuk kariyerinin yanında birçok yıldız oyuncu gibi özel hayatıyla da sürekli gündemde kaldı. Gerek William Holden ile yaşadığı fırtınalı aşk gerek Mel Ferrer ile yaptığı sorunlu evlilik tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Hepburn'un Mel Ferrer'den Sean adında ve Dr. Andrea Dotti'den Luca adında iki çocuğu var. Audrey Hepburn 1990'da oyunculuğu askıya aldı ve yalnızca çok özel projelerde yer aldı. Audrey Hepburn 20 Ocak 1993'te İsviçre'de bağırsak kanserinden öldüğünde 63 yaşındaydı. Hepburn'un mezarı şu an İsviçre'de bulunuyor.( Vikipedi )teknokulis
Mali Genç Sevgilisinden Instagram'da Özür Diledi
Mehmet Ali Erbil, Kıbrıs'ta kendisini terk eden genç sevgilisinden böyle özür diledi 57 yaşındaki çapkın şovmen Mehmet Ali Erbil, bir süredir aşk yaşadığı 1990 doğumlu Miss Turkey finalisti sevgilisi Seda Tosun'la geçen hafta Kıbrıs'a tatile gitti. Tosun'un sevgilisiyle başbaşa tatil yapma hayali kabusa döndü. Erbil'in bütün gün casino'dan çıkmamasına kızan güzel model sevgilisini terk etti. 'SENİ SEVİYORUM' Mehmet Ali Erbil, İstanbul'a dönen sevgilisi Seda Tosun'un kendisini affetmesi için her yolu denedi ancak bir sonuç alamadı. Telefonlarına da cevap alamayan Erbil çareyi Instagram'da buldu. Tosun'la çektirdiği selfie'yi Instagram'a koyan ünlü şovmen altına da 'Canım seni çok seviyorum beni affet' diye yazdı. posta.com.tr
Reklam
Adriana Lima O İddiaları Doğruladı!
Dünyaca ünlü model Adriana Lima ve eşi eski NBA oyuncusu Marko Jaric boşanacakları yönündeki iddiaları doğruladılar. 5 yıllık evliliklerini bitirme kararı aldıklarını belirten çift, kızları Valentina (4) ve Sienna (2) için ebeveynler olarak sorumluluklarını devam etticeklerinin altını çizdiler. Adriana Lima ve Jaric, bu süreçte tüm aile üyeleri açısından özel hayatlarına saygı duyulmasını da rica ettiler. gazetevatan.com
Acun Medya'dan Derya Büyükuncu Açıklaması
2011'de Survivor yarışmasının birincisi olan Derya Büyükuncu'nun 'Ödül parasının tamamını almadım' iddialarına Acun Medya'dan cevap geldi: 'Derya Büyükuncu ödülünün tamamını 7 ay önce Show TV'den almıştır' Derya Büyükuncu,bir gazeteye yaptığı açıklamada ‘Survivor’dan kazandığı 500 bin TL’lik ödülün tamamını alamadığı bu nedenle de söz verdiği gibi ödülün yarısını işitme engelli çocuklar yararına çalışan bir vakfa bağışlayamadığını belirtmişti. Büyükuncu’nun bu sözlerine Acun Medya’dan bir açıklama geldi. İşte Acun Medya'dan yapılan açıklama Show TV, Survivor birincisi Derya Büyükuncu’nun 500,000 TL’lik ödemesinivergi kesintilerini düştükten sonra 450,000 TL olarak ve bundan 7 ay önce,2013 yılının Eylül ayında tamamlamıştır. Ve Derya Büyükuncu’nun 7 Ay öncesi itibariyle Show TV’den hiç bir alacağı kalmamıştır. Survivor projesinin başladığı ilk günden beri, ünlü yarışmacılarımız,kazanmaları halinde ödüllerinin yarısını engelli minik kardeşlerimize bağışlayacakları koşulunu kabul ederek yarışmaya katılırlar. Örneğin, bir diğer Survivor birincisi Nihat Altınkaya, bu şekilde verdiği sözü ödülünü alır almaz yerine getirmiş, yarışmadan kazandığı miktarın yarısını engelli çocuklarımıza bağışlamıştır.Derya Büyükuncu ise, ödülünün tamamını aldığı Eylül 2013’ten itibaren geçen 7 ay içinde, ne bu konuda bir girişimde bulunmuş, ne iletişimegeçmiş, ne de kendisinden bir haber alınabilmiştir. Bugün itibarıyle de, Derya Büyükuncu yapması gereken ve üstelik kendisinde bizzat söz vermiş olduğu bağışı hala yapmamıştır.Derya Büyükuncu’dan Acun Medya olarak beklentimiz, 7 ay önce aldığı ödül parası ile, aylardır geciktirdiği bu ödemeyi gerçekleştirmesi ve küçük kardeşlerimiz için verdiği bağış sözünü bir an önce yerine getirmesidir.Milliyet
Reklam
'Hepimizin Ortak Bir Meselesi Var…'
“Japonya’dan Türkçe uyarı“, “Japon yönetmen Türkiye’yi nükleer konusunda uyarıyor” başlıklı video sosyal medyada paylaşıldıktan kısa süre sonra hemen hemen bütün mecralardan izlendi. İlgili videoda Japon yönetmen Kouki Tange nükleer tehlike konusunda uyarmak istediği Türkiye halkına kendi mesajını Türkçe olarak iletmekte idi. Kouki Tange’nin hazırladığı videonun ülkemizde yayılmasını sağlayan Nükleersiz.org‘dan Pınar Demircan, Yeşil Gazete için Kouki Tange ile Facebook üzerinden görüşerek röportaj yaptı. Japonca olarak gerçekleşen röportajın Pınar Demircan tarafından dilimize kazandırılmış halini yine Demircan’ın kaleme aldığı sunuş yazısı ile birlikte paylaşıyoruz 15 Nisan günü facebook mesaj kutumda bir video buldum,Tange-san bu videoyu izleyip ekte gönderdiği mektubu sosyal medyada paylaşmamı istiyordu . Videoyu seyrettiğim gibi eş zamanlı olarak hem facebooktan hem de anti nükleer gruplardan arkadaşlarımla hemen paylaştım . İlaveten Japoncadan çevirmemi istedikleri bir mektup vardı fakat mektubu çevirmeden önce videoyu hemen paylaştığım için mektubun sosyal medya hızını yakalaması tabi ki zaman alacaktı. Siz dilerseniz videonun mektubunu buradan okuyabilirsiniz. Kouki Tange ile Şubat ayında facebook üzerinden benim anti nükleer konularındaki ilgimi, Fukushima ve Japonyadaki aktivistlerle tanışmak istediğimi bilen başka bir Japon arkadaşım kanalıyla tanıştık.Tange-san ile doğal olarak hemen nükleer felaketin boyutları ve etkileri üzerine sohbet etmiştik. Tange-san 1968 doğumlu, 5 ve 9 yaşlarında iki çocuk sahibi. Fukushima kazası yaşandıktan 1,5 yıl sonra Tokyo’dan taşınarak eşi ve 2 çocuğuyla birlikte Tokyo’ya bir daha dönmemek üzere Japonya’nın güneyinde Kyuushu’ya taşınmışlar, taşınma kararını 1 yıl sonra radyasyonun etkileri iyice medyada duyulmaya başlayınca almışlarsa da hayat koşullarını düzenleyip taşınabilmeleri ancak 1,5 yılın sonunda mümkün olabilmiş. Tange-san’ı sizlerle buluşturmak için kendisine önceden sorularımı içeren bir dosya gönderdim . Japonya ile aramızdaki zaman farkı 6 saat olduğu için denk gelmemiz biraz zor olduysa da sorularımın yanıtlarını aldıktan sonra da bir süre yazışarak yanıtlarımı toparlayabildim . Cumartesi Türkiye saatiyle 14:00’da sorularımı gönderip, 17:00’da cevapları aldığımı söyleyebilirim, sorularımı cevaplamakta büyük bir özen gösterdi, cevapları almak için bir kaçkez kendisine mesaj göndererek seslenmek durumunda kaldım … Pınar : Videonuzu hazırlama ve Türkiye’ye gönderme sürecinizi anlatır mısınız? Tange: Bu videoyu 2013 yılının Ağustos ayında hazırladım,o günden beri de bu videoyu Türkiye insanına nasıl ulaştırsam diye düşünüyordum.Açıkçası olumsuz bir tepki almaktan korkuyordum . Birkaç arkadaşıma danıştıktan sonra yarı Türk yarı Japon bir arkadaşım beni sizinle tanıştırdı. Ben de videoyu size göndermeyi uygun gördüm . P: Peki Tange-sanı tanıyabilir miyiz biraz? T: Elbette kısaca anlatayım Film direktörü/sanat yönetmeni /insan Dünyaca ünlü Butoh dansçısı , Kazuo Ohno ekolünden yetiştim . Yüzlerce müzik videosu çalışmam var ve Tange Kouki Music Video Koleksiyonunun sahibiyim. CD dizaynları yaptım, kitap format tasarımlarım var , pek çok sanat etkinliğini yönettim ve engelli insanlara istihdam yaratma çalışmalarına destek verdim. Hem bir film şirketi olan Yellow Brain hem de tasarım şirketi olan Mabatakinin temsilciliğini yaptım . Fakat Japonya’daki nükleer enerji teknolojisini protesto etmek için bu şirketlerdeki faaliyetlerime 2012 yılında son verdim, o zamandan beri arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz NoddIN adında bir sanat etkinliğine başladık hala da devam ediyoruz. Aktivitelerimiz sanat etkinlikleri çerçevesinde anti nükleer mesajlar içeriyor . Aktivitelerimizi bu linkten takip edebilirsiniz … (Not: web siteleri Japoncadır) (Tange-san’a bir gün, çalışmalarını Türkiye’de sergileyip sergilemek istemeyeceğini de sordum,kendisi böyle bir sergi fikrine sıcak baktığını belirtti…) P: Hazırlamış olduğunuz videonun çok büyük bir kitleye hitap ederek izlenmesini nasıl karşılıyorsunuz? T:Çok seviniyorum elbette ama, nükleer enerjiyi savunanlardan tepki almaktan da çekiniyorum. Açıkçası mesajımın herhangi bir siyasetçinin işine yaramasındansa halktan insanların ilgisini çekebilmesini çok istiyorum. P: Bu videoyu hazırlamaktaki amacınız neydi? T:Videoyu hazırladığım dönemde Japonya’da insan hayatına değer verilmediğini görmem çok etkili oldu. Hala kimse Fukushima kazasının gerçek sebebini bilmiyor. Fukushima’da ne sebep ne sonuç belliyken para için Türkiye’ye nükleer santral teknolojisi sattığımıza inanamıyorum. Tarih boyunca insanların kendisini bir başkasının yerine koyma ve buna göre bir değerlendirme yapma yetisinin çok eksik kaldığını düşünmüşümdür. Özellikle “şimdi” bu düşünce şeklini değiştirip barış için yardımlaşma zamanıdır, birbirimize destek olma zamanıdır. P: Fukushima’ya ne kadar uzaklıkta yaşıyordunuz? T:Tokyo’da yaşıyordum. 1,5 yıl önce ayrılarak eşim ve iki çocuğumla birlikte Japonya’nın güneyine Kyuushu bölgesine yerleştim. P: Fukushima Nükleer faciasından sonra hayatınız Tokyo’dan da taşınana kadar nasıl değişti? T: Açıkçası Deprem ve tsunaminin ardından nükleer felaket olduğu haberleri 6 ay sonra duyulmaya başlandı. Herşeyden önce hayatımızın kalitesi değişti .Radyasyon göze görünmez, kokusu yoktur. Radyoaktif kirlilik haberleri duyulmaya başlandıktan sonra hepimiz paranoyaklaştık, Çoğu insan radyasyon ölçüm cihazı edinmeye başladı. Çocuklarımızı dışarı çıkarmaz olduk, nehirden korktuk ,denizden korktuk, yemek yemekten, neredeyse nefes almaktan korkar olduk. P: Fukushima kazasından sonra nükleer santral sahası civarında yaşayanların 3 yıl sonra evlerine geri dönmeleri için devlet tarafından çağrı yapıldığını duyuyoruz ,bu konuda ne düşünüyorsunuz? T:Kesinlikle geri dönmemeliler. Fukushima kazasından sonra nükleer santral sahasının 20 km yakınına kadar gidip bakmışlığım var zaten daha yakınına gidilmesi yasaktı o zaman, şimdi ise izin alınması halinde girilebiliniyor. P: Türkiye’ye gönderdiğiniz videonun bir benzerini daha önce başka ülke vatandaşlarına göndermiş miydiniz? Türkiye bir ilk mi? T:Evet böyle bir çalışma yapıp ilk kez Türkiye’ye gönderdim. Fakat bildiğiniz gibi Japonya başka ülkelere de nükleer teknolojisini satmaya çalışıyor, onlar için de benzer bir çalışma yapmak ihtiyacını hissediyorum. P: Peki Türkiye için bu videoyu hazırlamaktaki amacınızdan biraz bahsedebilir misiniz, neyi hedeflediniz? T:Ben iki ülkenin vatandaşları arasında bir diyalog kurmak istedim, “bakın biz bunu yaşadık” diye size anlatmak istedim. Çünkü ben 10 yıl önce 2004’te Türkiye’ye seyahat ettiğimde sizlerden çok nezaket ve yakınlık gördüm. Bana karşı niçin bu kadar arkadaşça yaklaşıldığını vatandaşlarınıza sorunca, hiç unutmam bana 1890 yılında Japonya açıklarında batan Ertuğrul Gemisindeki askerlere yardım eden Japonlardan bahsetmişlerdi. Türkiye ile Japonya arasındaki dostluğu inşa eden bu olayın siyasi malzeme haline getirilmesine izin vermememiz gerekir. P: Yaptığınız videonun başında “Türkçe öğrendim” diyorsunuz, gerçekten Türkçe öğrendiniz mi? Türkçe biliyor musunuz? Yoksa bu video için ezberledim mi demek istediniz ? T: Türkçe bilmiyorum, hiç öğrenmedim. Video 2013 yılı Ağustos ayında hazırlandı, benim burada Türk arkadaşım yok . Burada bir arkadaşımın kanalıyla tanımadığım birine Türkçe’ye çevirttiğim metni size Türkçe hitap etmek için çalışıp ezberledim. Açıkçası çok zorlandım. Türkiye’deki seyahatim boyunca Türkçe kelimeler öğrenip sizinle sizin dilinizde iletişim kurmaya çalışmıştım. Bence insanlara kendi dillerinde hitap etmek önemlidir, yine bu sebeple size, sizin dilinizde bir video hazırlayarak mesajımın samimi olduğunu göstermek istedim. P: Videonuzun en son kısmında “lütfen kimseye güvenmeyin” diyorsunuz, vurgulamak istediğiniz tam olarak nedir? T: Japonya çok garip bir dönem yaşıyor, televizyon, medya, insanlar herkes yalan söylüyor. Hiçbirşeye inanamıyoruz. Ben bu videoyu hazırlarken Türkiye’de nükleer santralin kurulmasını savunan insanların tepkisinden biraz korkmuştum. Fakat açıkçası bu kadar güvenilmez bir dönem yaşayan Japonya gibi, çeşitli başka sebeplerle güven duymanın kolay olmadığı dünyada da adı sanı bilinmeyen yüzü görünmeyen birinin konuşmasına güven duyulmaz diye düşünmüştüm; muhtemelen onu dinlemezdiniz. Bu sebeple cesaretimi toplayarak adımı, kimliğimi, yüzümü açarak bu videoyu hazırladım. P: Son olarak Türkiye vatandaşlarına söylemek istediğiniz? T: Bir insanın diğeri için endişe duyması ülke sınırlarını tanımamalıdır. Önemli olan siyasetçiler üzerinden değil, insan insana birbirimizi anlayabilmemizdir. Nükleer santrallerin kurulmasına izin vermeyin, nükleer santrallerin kurulmasını önlemek için elinizden geleni yapın. Mücadeleniz akılcı yollardan olmalıdır… Lütfen çok dikkatli olun! Hepimizin ortak bir meselesi var…Barış için uğraşmak! Siz de özgürlük,barış ve yaşam haklarınız için bıkmadan usanmadan mücadele etmelisiniz! Unutmayın, geleceğiniz için… Röportaj ve Japonca’dan çeviri: Pınar Demircan ( Yeşil Gazete )
Sezonun En Sıra Dışı 19 Ayakkabısı
etiket
Ayakkabı bir kadının vazgeçilmezi. Her sezon heyecanla beklediğimiz markaların defilelerinde, eminim ilk baktığımız yer mankenlerin ayakları oluyor.  2014 ilkbahar-yaz ayakkabı modasını inceleyip, sezonda öne çıkan ayakkabı trendlerini sizlerle paylaşmıştım. Ünlü markaların 2014 ilkbahar-yaz sezonu için hazırladığı o kadar genişayakkabı koleksiyonu var ki, inanın bak bak, incele incele sonu gelmiyor. Bu incelemeler esnasında bazı modellerin ne kadar sıra dışı olduğunu gördüm. Tasarımcılar hayal güçlerinin sınırlarını zorlamışlar ve sonuçta gerçekten enteresan tasarımlar ortaya çıkartmışlar. Ayakkabılara bakarken, “bu da nasıl giyilir ki acaba?” dediğim tam 19 modele rastladım. Ve tabi ki bu aykırı modelleri sizlerle de paylaşmak istedim.Sokak stilinizde ya da abiye kıyafetlerinizle bu modelleri giymeyi tercih eder misiniz bilemiyorum ama, bana çok abartılı gelen ve asla giyemeyeceğim 2014 ilkbahar-yaz sezonu sıra dışı ayakkabı modellerini yorumlarınıza bırakıyorum. :) Benim abartılı bulduğum ancak sizin beğendiğiniz ve “ben bunu giyerim” dediğiniz modeller varsa, benimle paylaşın lütfen.  Hadi gelin sıra dışı ayakkabı modelleri galerisine göz atın. Keyifli incelemeler…
Reklam
Ünlüler, Down Sendromlular İçin Bir Arada
Aralarında Sezen Aksu, Can Bonomo, Doğa Rutkay, Engin Altan Düzyatan, Erdil Yaşaroğlu, Hülya Avşar, Kenan İmirzalıoğlu, Mabel Matiz gibi isimlerin bulunduğu ünlüler, down sendromlular için düzenlenen sergiye destek sağladı. Sanat dünyasının ünlü isimleri down sendromlular yararına düzenlenen sergi için ‘stencil’ portrelerini çizdi. Nişantaşı Galeri Işık’ta gerçekleşecek #DirenDownlu ismine sahip stencil sergisi, 13-17 Mayıs tarihleri arasında ziyaretçilerini bekliyor. Ulusal Down Sendromu Derneği, sergiden elde edilecek gelirle, “Özel Eğitim Sınıfım Var” ve “#DirenDownlu” kampanyası kapsamında, down sendromluların özel eğitim ve öğretim görebilecekleri bir sınıf/derslik yaptıracak. DirenDownlu sergisi ve kampanyası için, sprey boya ile stencil otoportrelerini çizen ünlü isimler şöyle: Arda Turan, Aşkın Nur Yengi, Aslıhan Gürbüz, Begüm Kütük Yaşaroğlu, Burak Yılmaz, Burcu Esmersoy, Can Bonomo, Beşiktaş ÇARŞI Grubu, Demet Akalın, Denise Capezza, Dilara Endican, Didier Drogba, Doğa Rutkay, Engin Altan Düzyatan, Erdil Yaşaroğlu, Ferit Aktuğ, Gamze Karaduman, GupseÖzay, Hande Ataizi, Hülya Avşar, Hakan Ketche, Kenan İmirzalıoğlu, Mabel Matiz, Mehmet Özgür, Meltem Cumbul, Merve Oflaz, Oktay Kaynarca, Ozan Önen, Özgü Namal, Özge Ulusoy, Selim Bayraktar, Sermiyan Midyat, Sezen Aksu, Selçuk İnan, Sarp Akkaya, Şükran Ovalı, Yasemin Kay Allen ve Yılmaz Vural.haber kaynağı:  365haber.org/kültür-sanat
British Airways Çöple Uçan Uçakları Hayata Geçiriyor
Türk Hava Yolları, son üç yıldır Avrupa'nın en iyisi seçildiği için böbürlense de; bu göşterişli ödülü kazanmak için aslında çok büyük paralar harcandığını biliyoruz. Neyse; elin British Airways’i bizi yine inovasyona doyuruyor. İçinde doğalgaza eşdeğer yakıt bulunan çöp ile çalışan uçaklar Avrupa’da kullanılmaya başlanalı çok oldu ama biz hala uzaktan izliyoruz. Çok değil, yirmi gün kadar önce Hollanda’nın ünlü hava yolu şirketi KLM; New York John F. Kennedy Havalimanı’ndan Amsterdam Schiphol Havalimanı’na gerçekleştirilen bir kıtalararası uçuşta ilk kez atık bitkisel yağdan elde edilen biyoyakıt kullanmıştı. Biz Türk Hava Yolları’nda Barcelona ve Manchester United’lı futbolcularla idare ederken bir kroşe de British Airways’ten geldi. Çevre dostu uçaklar için çöpten gaz üretecek olan British Airways; bu iddialı projesiyle hem çöpleri yakıt olarak kendi uçaklarında kullanmayı amaçlıyor hem de dünyada ilk olmayı. Proje için 600 milyon doları gözden çıkartan British Airways, bu yatırımın karşılığını 2017 yılında gerçeğe dönüştüreceği projesiyle alacak gibi görünüyor. Çünkü; şirket çöpü jet yakıtına dönüştürecek olan dünyanın ilk fabrikasını ancak üç yıl içinde inşa edecek. Solena Fuels adlı yakıt şirketiyle ortaklaşa biyoyakıt işine girme kararı alan şirket, bu fabrikayı da onlarla beraber inşa edecek. Anlayacağınız; yakıtını atıklardan sağlayan kıtalar arası uçuşlar çok uzakta değil. Kaynak: Play Tuşu 
BBC Bizim 1 Mayıs'ı Böyle Verdi
Türkiye'de yaşanan 1 Mayıs ana akım medyada heyecansız başlıklarla nakledildi. Sık sık Türkiye'de yaşanan basına sansür konularını gündeme getiren ünlü İngiliz Yayın Kuruluşu BBC başta İstanbul'da yaşanan 1 Mayıs'ın kutlanmasına ilişkin yasak ve baskılara aldırmadan yine dakika dakika okurlarına yansıttı. BBC her zaman yaptığı gibi canlı bağlantılar ve sokaktan insan manzaralarını yayınlayarak Türk basınından daha zengin bir arkaplan sunmuş oldu, İşte dakika dakika 1 Mayıs Türkiye BBC'de böyle yer aldı.ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği) İstanbul Şubesi'nden avukatlar İstiklal Caddesi'nde bir basın açıklaması yaptı.Açıklamada bugünkü gösterilerde 250 kişinin gözaltına alındığı, 50 kişi yaralandığı belirtildi.Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi Ankara'daki gözaltı sayısının 102 olduğunu belirtti.Dernek, gözaltına alınanlar arasında İstanbul'da üç, Ankara'da iki avukatın da bulunduğunu bildirdi.İstanbul Valiliği'nden yapılan 1 Mayıs açıklamasında bugün yaşanan olaylarda 19'u polis 90 kişinin tedavi edilmek üzere hastaneye kaldırıldığı, 142 göstericinin gözaltına alındığı bildirildi:'1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında kamu düzenini bozan yasadışı eylemlerde 19'u polis memuru olmak üzere toplam 90 kişi hastanelere tedavi görmek üzere intikal etmiştir. Halen 23 yurttaşımız müşahade altında tutulmakta olup hayati tehlikeleri bulunmamaktadır.''Kutlamalar için yapılan müracaatlara Valiliğimiz tarafından Yenikapı yönünde gerekli izin verilmiş ve 300 adet otobüsün de ulaşımı kolaylaştırmak üzere tahsis edildiği bildirilmiştir. Ancak Taksim ısrarı doğrultusunda sabah 08.00'dan itibaren şehrin muhtelif yerlerinde polisle çatışmaya girilmiş ve yapılan müdahalelerde güvenlik güçleri ile çatışmaya giren farklı yapılarda eylemci gruplara mensup 142 eylemci gözaltına alınmış olup haklarında adli makamlarca yasal işlemler başlatılmıştır.''Ayrıca emniyet güçlerimiz tarafından yapılan kontrollerde 8 adet el yapımı bomba ile birlikte bol miktarda eylemlerde kullanılmak üzere hazırlanan malzeme ve molotof ele geçirilmiştir. Saat: 14.00 itibariyle trafik akımı ile ilgili alınan kısıtlayıcı tedbirler çok büyük oranda kaldırılarak ulaşımda normal seyre dönülmüştür.'Sinan Onuş Ankara Sakarya Caddesi'nde polisin gaz ve plastik mermiyle müdahalesi sırasında caddeden geçen bir çocuğun gözüne plastik mermi isabet ettiğini belirtiyor.Sinan Onuş Ankara'dan son durumu bildiriyor:'Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Kolej yönü hala trafiğe kapalı. Polis ile göstericiler arasında yeniden çatışma başladı. Polis Sakarya Caddesi yönüne doğru yoğun gözyaşartıcı gaz ve plastik mermi atıyor. Çevik kuvvet ve sivil polisler özellikle ara sokaklarda göstericileri gözaltına alıyor'Fotoğrafta iki gösterici sivil polisler tarafından gözaltına alınırken görülüyor:Öğle saatlerinde sendika kortejiyle Taksim'e yürümeye çalışan ancak polis müdahalesi nedeniyle Taksim'e ulaşamayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sabahat Tuncel, daha sonra Taksim İstiklal Caddesi’nde bulunan parti il binasına gitti. Çıkışta açıklama yapan Ertuğrul Kürkçü, “Şu anda İstanbul kendi güvenlik güçlerinin, kendi devletinin işgali altındadır. Hükümet 1 Mayıs’ta Taksim alanının işçilere yasaklamak istedi, ama bütün İstanbul Taksim 1 Mayıs alanı haline geldi. Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça' dedi.Ankara'da 1 Mayıs kutlamalarında Ziya Gökalp Caddesi ile Sakarya Caddesi'nin kesiştiği bölgede polis ile Kızılay'a çıkmak isteyen gruplar arasında çatışma çıktı.Sinan Onuş 'un çektiği görüntüler.Polisin kullandığı gaz bütün gösteriler sırasında sokak hayvanlarını da kötü etkiliyor. Sosyal medyada 1 Mayıs öncesinde sokak hayvanlarına yardımcı olmak için neler yapılabileceği hakkında tavsiyeler dolaşıyordu.Polisin Beşiktaş çarşısı içindeki gruplara tekrar müdahale ettiğini duyuran gazeteci Dinç Çoban Twitter hesabından şu fotoğrafı geçti:3 saat 17 dakika önce - @CHDistanbul - TwitterGazeteci Pınar Öğünç 'ün objektifine yansıyan bir kare. Beşiktaş'tan.3 saat 18 dakika önce - @pinarbihter - TwitterDİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu , BBC Türkçe'den Rengin Arslan 'a yaptığı açıklamada, İstanbul'da bugün 'adı konmamış bir sıkıyönetim yaşandığını' söyledi.Çerkezoğlu, AKP iktidarının Taksim Meydanı'nı işçi ve emekçi sınıfına bir kez daha kapatmasıyla 15 milyonluk bir kente zulmedildiğini belirtti.Beşiktaş'ta yaşanan ilginç bir anı da gazeteci Elif Ilgaz yakalamış:3 saat 32 dakika önce - @eagunes - TwitterDevrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK yaralılarla ilgili şu bilgiyi verdi:Sinan Onuş Ankara'da Ziya Gökalp Caddesi ile Sakarya Caddesi'nin kesiştiği bölgede polis ile Kızılay'a çıkmak isteyen gruplar arasında çatışmanın sürdüğünü bildiriyor.Gazeteci Fatih Yağmur, Şişli'deki müdahalenin ardından gaz fişeğine konulan karanfilleri fotoğraflamış.3 saat 34 dakika önce - @fatihyagmur - Twitter1 Mayıs gazeteciler için de zor geçiyor. İstanbul'da serbest dolaşabilmek için sarı basın kartı ve yer yer valilik izni koşulu getiriliyor. T24 Haber sitesi gece editörü Deniz Zerin'in ofisine ulaşmaya çalışırken gözaltına alındığını duyurdu.Daha önce yaralandıklarını duyurduğumuz 4 gazeteci, Sedat Suna, Elif Örnek, Ali Haydar Doğan ve Ozan Güzelce'den sonra gazeteciler Emin Şentürk, Yusuf Ali Gümüşlü ve Haydar Daşdan'ın da yaralandığı haberleri geldi.İngiltere basınından Guardian gazetesi, internet sayfasında 1 Mayıs için canlı anlatım yapıyor. Sayfada ağırlıklı olarak polis müdahalesine yer veriliyor.'Dünyada 1 Mayıs kutlanıyor İstanbul'da biber gazı atılıyor' manşetiyle verilen haberde, dünyadaki 1 Mayıs kutlamalarından özetler ve fotoğraflar yer alıyor.Türkiye'de Taksim yasağını konu alan haberde, ayrıca Moskova, Kuala Lumpur ve Phnom Penh kentlerindeki protestolardan da güncellemeler yer alıyor.Diyarbakır'dan Zübeyde Sarı, kentteki kutlamaların hiçbir sorun yaşanmaksızın devam ettiğini, halaylar çekildiğini söylüyor.Efe Moral, Twitter hesabından İzmir'deki 1 Mayıs kutlamalarına dair fotoğraflar paylaştı. Fotoğraflarda LGBT örgütlerinin de 1 Mayıs'a destek verdiği görülüyor.4 saat 31 dakika önce - @oemoral - TwitterBBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu, Beşiktaş'taki gelişmeleri izliyor. Son twitinde Barbaros tarafında ara ara müdahale sürerken Çarşı tarafında halay çekildiğini belirtiyor.Rengin Arslan Şişli'deki son durumu aktarıyor:'Halaskargazi Caddesi’nde ortalık sakin. Birçok polis cadde dinleniyor. Bazı ara sokaklarda ise geçişe izin verilmiyor. Hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Şişli'nin ara sokaklarında ise yer yer çatışmalar sürüyor.'Sinan Onuş Ankara'da Kızılay Meydanı'na yürümek isteyen gruplarla polis arasında Ziya Gökalp bulvarında çatışma yaşandığını bildiriyor. Polisin gözyaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahalesine göstericiler zaman zaman havai fişekle karşılık veriyor.Beşiktaş'ta Taksim'e çıkmaya çalışanlara CHP az önce sıcak kumanya dağıtmış.Diyarbakır'da Dağkapı meydanındaki kutlamalarda yoğun güvenlik önlemleri vardı.Zübeyde Sarı , yapılan konuşmalarda 'çözüm süreci, inşaa edilen kalekollar ve Rojava' konularının öne çıktığını bildiriyor.HDP Muş Milletvekili Demir Celik, konuşmasında 'Özgür, özerk Kürdistan'ı inşaa edeceğiz' dedi.Türküler ve halaylar eşliğinde 'Her yer Taksim her yer direniş' sloganlar atan gruplar daha sonra dağıldı.Barbaros bulvarında yeniden biraraya gelen bir grup gösterici Beşiktaş'a doğru yürüyüşe geçti.Fotoğraf: Leyla AlpBBC Türkçe'den Sinan Onuş, Ankara'da 1 Mayıs'ı kutlamak üzere Kızılay Meydanı'na gitmek isteyen gruplara polisin Sıhhiye Köprüsü üzerinde müdahale ettiğini, gözaltına alınmamak için köprüden atlayanlar olduğunu bildirmişti. Sıhhiye Köprüsü'nden bir kare:Twitter'da 20 bin takipçisi olan Polis Reform Grubu (@polishaklari) adlı hesap, dün 1 Mayıs için şu temenniyi yayınlamıştı:Aynı hesap bugün polislere aşırı güç kullanımı konusunda uyarılar yapıyor.Twitter'da paylaşılan bu fotoğrafla, hükümetin 1 Mayıs’ta İstanbul’da miting alanı olarak gösterdiği Yenikapı’ya tepki olarak kimsenin gitmemesi ele alınıyor.“Yanımda sıfır insanla birlikte Yenikapı’dayım”5 saat 21 dakika önce - @HG_Masters - Twitter5 saat 42 dakika önce - @140journos - TwitterBeşiktaş'taki gelişmeleri izleyen BBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu, polisin apartmanlara girdiğini yazdı.''Taksim tamamen kuşatılmış durumda. Giriş çıkışlar, bir kaç kat bariyerlerle çevrilmiş. Divan Oteli'nin önündeki kavşak tamamen kapatılmış durumda. Turistler var, karşıdan karşıya geçip otellerine gitmeye çalışıyorlar.''''Polis onlara da izin vermedi ve 'otelinizi arayın, gelip sizi alsınlar' tavsiyesinde bulundu. Polise, 'Harbiye yönünü gösterip geçebilir miyim' diye sordum. Şaka yollu, 'Yasak olan bu tarafa yürümek, o tarafa yürüyebilirsiniz. Ama ne kadar gidebilirsiniz onu bilemem' dedi.''''Cumhuriyet Caddesi'nde polis dışında kimse yok. Kaldırım kenarında bekleşiyorlar, gergin bir halleri yoktu, güneşleniyorlardı. Ortalık sakindi.''''Askeri müzenin çevresinde de yoğun polis varlığı dikkat çekiyor.''''Valikonağı Caddesi'ndeki pankart ise günün ironisydi. 1 Mayıs kutlaması mesajının asıldığı cadde bomboş.''''Dükkanların çoğu kapalı.''Oyuncu Emre Canpolat İstanbul'daki 1 Mayıs gösterilerinde gözaltına alındıktan sonra, bilekleri plastik kelepçeyle bağlanmış halde kendi fotoğrafını çekerek Twitter'dan paylaştı.6 saat 1 dakika önce - @canpolatemre - Twitterİstanbul'daki gösterilere polis müdahalesinde gazetecilerden de yaralananlar oldu.Okmeydanı'ndaki polis müdahalesi sırasında yere düşen Etha muhabiri Ali Haydar Doğan'ın kolu kırıldı.Sol gazetesi muhabiri Elif Örnek Beşiktaş'ta başından yaralandı. Hastaneye kaldırılan Örnek’in durumunun iyi olduğu bildirildi.Yine Sol gazetesi muhabirlerinden Emin Şentürk plastik mermi nedeniyle hafif yaralandı. Şentürk’ün durumu iyi.EPA muhabiri Sedat Suna ayağına gelen gaz fişeği nedeniyle yaralandı. Suna hastaneye kaldırıldı.Milliyet foto muhabiri Ozan Güzelce de biber gazı fişeğiyle bileğinden yaralanarak hastaneye kaldırıldı.1 Mayıs'ı kutladığını belirten Gül, bu günün 'huzur ve dayanışma içinde kutlanmasını diliyorum' dedi.Gül, 1 Mayısların geçmişteki 'acı hatıralarla' gündeme geldiğini belirtti ve bu günün 'toplumsal barışı güçlendiren bir bayram' olarak anılmasına dair temennilerini ifade etti.Açıklamasında herkesi 'sağduyulu ve sorumlu' davranmaya davet eden Cumhurbaşkanı, çalışmaya ilişkin sorunların karşılıklı anlayış, diyalog ve uzlaşma çerçevesinde çözülebileceğini vurguladı.Sinan Onuş, Ankara'daki son durumu şöyle ifade ediyor:'Kızılay Meydanı'na çıkmak isteyen kalabalığa polis Kurtuluş Kavşağı'nda müdahale etti. Kalabalık ikiye bölündü. Bir grup Cebeci'ye yöneldi, burada da polis müdahalesiyle karşılaştı. Diğer bir grup ise Sıhhiye Köprüsü üzerinden gitmek istedi. Polis burada çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınmamak için köprüden atlayanlar oldu. Sıhhiye Meydanı'ndaki miting sürüyor.'6 saat 34 dakika önce - @istabip - TwitterBeşiktaş'ta müdahale sonrası soluklanan bir eylemci.Dokuz8 haber ağında, @illaleyla adlı kullanıcının fotoğrafı paylaşılıyor. Saraçhane'de çekildiği belirtilen fotoğrafta, Antikapitalist Müslümanların yürüyüşe geçtiği belirtiliyor.6 saat 34 dakika önce - @illaleyla - TwitterAnkara'daki 1 Mayıs kutlamalarını izleyen Atakan Foça, Sıhhiye köprüsü yakınlarında polisin çok sayıda göstericiyi gözaltına aldığını, bir otobüsün taşımaya yetmediğini ikincisinin beklendiğini yazdı. Foça küçük yaşta göstericilerin de gözaltına alındığını söylüyor.Bağımsız milletvekili Hakan Şükür, 1 Mayıs'ı kutladığı için kendisine hakaret edildiğini ve 'Gezici' denildiğini söyledi. Şükür, bu kişilere AKP'nin birkaç sene önce 1 Mayıs'ı kutlayan afişiyle cevap verdi.İzmir'de de sendikalar Gündoğdu meydanında yapılacak 1 Mayıs kutlamaları için Basmane ve Konak'da sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başladı. Kalabalıkların Gündoğdu meydanına akışı sürüyor.Reuters haber ajansı İstanbul'daki 1 Mayıs gösterilerinde plastik mermi atan bir polisi böyle fotoğrafladı:Çağdaş Hukukçular Derneği'nden alınan son yaralı ve gözaltı sayılarını, direnişteki Karşı gazetesi çalışanlarının Twitter hesabı şöyle duyurdu:DİSK kortejine Şişli'de polis müdahale etti... Rengin Arslan'ın görüntüleri...Gazeteci Mehmet Atakan Foça Ankara Kurtuluş Kavşağı'ndan Kızılay'a yürümek isteyen gruplara polis müdahalesinin başladığını bildiriyor.7 saat 4 dakika önce - @matakanfoca - TwitterBBC Türkçe'den Selin Girit , Beşiktaş'tan gözlemlerini aktarıyor....Mersin milletvekili ve HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü, 'Gazdan sonra hala ayaktayız' mesajıyla bu fotoğrafı paylaştı. Kürkçü, en son Şişli'deki DİSK kortejindeydi.7 saat 10 dakika önce - @ekurkcu - TwitterGazeteci Hilmi Hacaloğlu , 1 Mayıs tertip komitesinin müdahaleden sonra genel merkez binasına sığındığını bildiriyor.Gazeteci Zübeyde Sarı , Diyarbakır'da Dağkapı meydanındaki kutlamalar için kortejlerin gelişinin devam ettiğini aktarırken, ''Polisin arama noktasından geçen gruplar sorunsuz bir sekilde Dağkapı meydanına giriş yapıyor. Yol boyunca ''Her yer Taksim, her yer direnis. Biji berxwadana Rojava, yani Yaşasın Rojava devrimi' sloganları atılıyor'' diyor.Gazeteci Leyla Alp, Metrocity alışveriş merkezinin önünde de bir grubun toplandığını söylüyor.7 saat 15 dakika önce - @leylaalp - Twitter7 saat 15 dakika önce - @asli_bucak - TwitterSosyal medyada DİSK'in Taksim Meydanı'na bırakmak istediği ancak Şişli'deki polis müdahalesi nedeniyle bırakılamayan çelengin fotoğrafları paylaşılıyor.7 saat 32 dakika önce - @DevLis1969 - TwitterGazeteci Şenol Çarık, DİSK kortejine yapılan müdahalenin ardından Halaskargazi caddesinden fotoğraflar paylaşıyor.7 saat 32 dakika önce - @senolcarik - TwitterTwitter'dan @stereger isimli kullanıcı, Zincirlikuyu'da TAT Towers'ın önünde gazlı ve plastik mermili müdahale gerçekleştiğini söylüyor.7 saat 44 dakika önce - @stereger - TwitterDiyarbakır'dan Zübeyde Sarı 'nın notları:Diyarbakır’da Türk-İş’e bağlı sendikalar ve KESK, DİSK, TMMOB, Tabip Odası 1 Mayıs’ı Dağkapı Meydanı'nda kutlayacakOrtak kutlamada ise Rojava ve çözüm sürecine dair beklentiler de önemli gündemlerden biri olacak.''Kadıköy'de Türk İş'e bağlı sendikalar ve İşçi Partisi'nin katıldığı 1 Mayıs kutlaması da başladı. Gruplar Kadıköy meydanına doğru yürüyor.İstanbul'da Şişli ve Beşiktaş'taki polis müdahalesine karşı göstericiler yer yer hava fişek, sapan ve taş kullanarak karşılık veriyor.Beşiktaş'tan bildiren Çağıl Kasapoğlu, TKP'lilerin Abbasağa Parkı'ndan sahile doğru indiğini söylüyor. Ara sokaklarda müdahalenin aralıklarla devam ettiğini belirten muhabirimiz, polisin kalabalığı Kartal heykeline doğru ittiğini kaydediyor.Şişli'deki muhabirimiz Rengin Arslan, polisin DİSK kortejine ağır bir müdahale gerçekleştirdiğini belirtti.Önce biber gazı sıkıldığını belirten Arslan, ardından TOMA ile su sıkıldığını söyledi.Ortalığın toz duman içinde olduğunu belirten muhabirimiz, kortejin dağıldığını, protestocuların ara sokaklara ve caddenin diğer tarafına kaçıtığını kaydetti.Doğan Haber Ajansı, Beşiktaş Abbasağa mahallesinde yapılan polis müdahalesinin ardından bazı evlerin boşaltıldığını yazıyor.Fotoğraf: Timur Tarlığİstanbul'da polis, DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) kortejinin Taksim Meydanı'na yürümesine izin vermiyor.8 saat 5 dakika önce - @hilmihacaloglu - TwitterBeşiktaş'tan Taksim'e yürümeye çalışanları izleyen Elif Ilgaz, son olarak polisin gaz atmaya devam ettiğini ve bir pastaneye sığındıklarını anlatıyor.İstanbul'da polis yer yer göstericilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale ediyor.DİSK korteji polisle karşı karşıya geldi. Gökhan Tan da izleyen gazeteciler arasında.8 saat 15 dakika önce - @ccanannnn - TwitterŞişli'de DİSK kortejini izleyen Rengin Arslan notları aktarıyor.''Yaklaşık 500-600 kişilik bir kalabalık var. Kürtçe ve Türkçe yaşasın 1 Mayıs sloganları atılıyor. HDP, Halkevleri, feministler, LGBTİ kortejde yer alıyor. Kalabalık bir gazeteci grubu var. Polis yaklaşık 10 metre önlerinde barikat var ve kortej barikata doğru yürüyor.''Polis Kurtuluş'un ara sokaklarındaki gruplara biber gazı ve tazyikli su kullanarak müdahale ediyor.Sokaklarda barikat kuran göstericiler polise taş ve hava fişek kullanarak karşılık veriyor.Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan Arzu Demir, ETHA muhabirlerinden Ali Haydar Doğan'ın 1 Mayıs protestolarını takip ederken yaralandığını duyurdu.Okmeydanı'ndaki protestoları takip eden Ali Haydar Doğan'ın polis müdahalesi sırasında düştüğü ve kolunun kırıldığı belirtildi.Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Doğan, ameliyata alınacak.Gazeteci Cem Gurbetoğlu Ankada'da Sıhhiye Meydanı'nda 1 Mayıs için kurulan yeni polis barikatlarını böyle fotoğrafladı.
Reklam