Tiananmen'i Hala Önemli Kılan 25 Neden
Çin'in Tiananmen Meydanı'nda yaşananların 25'inci yıldönümü anılıyor.
İşte olayların neden hâlâ önemli olduğunun 25 nedeni:
Tiananmen'i anmak Çin karşıtlığı değil. Sadece hükümet kabul etse de etmese de ülkede farklı görüşlerin olduğunu vurgulamaktır.
Çin hükümetinin olayları 'karşı devrim' olarak yorumlaması sorunu hâlâ sürüyor. Tiananmen'deki büyük çoğunluk sadece sorumlu liderler tarafından yönetilmek istiyordu.
Şu an Komünist Parti'nin orta düzey yetkililerinin ve şirket yöneticilerinin çoğu 1989'da demokrasi yanlısı protestolara katılmıştı.
Komünist Parti asla hafife alınmamalı. Gözlemcilerin büyük kısmı hükümetin 1989'da yaşananların ardından uzun süre iktidarda kalamayacağını düşünüyordu.
Ama aynı zamanda Komünist Parti fazla büyütülmemeli. Tiananmen'in üzerinden 25 yıl geçse de hâlâ yetkililer Çin'in siyasi yapısını tartışmaya açmaktan çekiniyor.
1989'da Parti'nin başında yetkilerin sınırlandırılmasını görüşmeye açık ılımlı bir isim olan Zhao Ziyang vardı. Şimdiyse hedef otoriter rejimi en mükemmel hale getirmek.
Tiananmen sonrası ülkedeki liberaller güçsüzleşti. Parti sistemi içerisindekiler damgalanmış durumdalar. Parti dışındakilere ise 'marjinal' gözüyle bakılıyor.
Protestocular kuralların daha esnek olduğu Hong Kong'da İngiliz hükümetinin de desteğiyle küçük de olsa bir zafer elde etti.
Tiananmen olaylarının yaşandığı zamanda Parti'nin lideri olan Zhao Ziyang, 'Er ya da geç 4 Haziran ile yüzleşilecek. Bu yüzleşmenin çalkantılı dönemlerde olmasındansa istikrar düneminde olması daha iyi olur' demişti.
Güvenlik güçlerinin yaşananları 25 yıldır gizleme projesi, yargı ve insan hakları sorunlarının belirginleşmesine neden oluyor.
İnternetteki siyasi 'güvenlik duvarları' gülünç noktalara ulaştı. Çin'den 1989'a dair bir arama yapmak dahi imkansız.
Unutkanlığı dayatmak işe yarıyor. Emniyet güçlerinin genç üyeleri, internetten silmeleri istenen görüntüleri gördüklerinde tanıyamıyorlar.
Komünist Parti kendisini haklı görüyor. Onlara göre bir ülkenin ekonomik anlamda zenginleşmesi için özgürlük şart değil.
Tiananmen'den önce de sonra da Komünist Parti mutlak güçtü. Çinlilerin büyük kısmı Parti'nin daha iyi çalışmasını istiyor, amaç onu devirmek değil. 1989'da da yaklaşım aynıydı.
1989'da özgür basına ve bağımsız yargıya inanan Parti üyeleri vardı.
Unutkanlık bir savunma mekanizması. Hâlâ Tiananmen döneminde yaşananları hatırladıklarını söyleyenler 'kibar' bir biçimde 'iknâ ediliyor'.
Komünist Parti kendi kurallarını ve kurumsal yapıyı hiçe sayıyor. Tiananmen'den 25 yıl sonra dahi alınan kararların neye göre alındığı belli değil.
Ülkenin en karanlık dönemlerinde dahi Parti yönetimi 'uluslararası güçlerden' tavsiye almayı reddediyor. Hele şimdi ülke zengin ve güçlüyken.
Birçok genç Çinli için 4 Haziran'ın hiçbir anlamı yok. Fikirleri için hayatlarını feda eden bir neslin yaşadığını dahi bilmiyorlar.
Çin'de maddi başarı ya da statü başarısı, kişinin görmesine izin verileni görmesi ve gerisiyle ilgilenmemesiyle eşdeğer.
1989 sonrası Çinliler seçimlerde riske girmiyor. Temiz hava, güvenli gıda ve özgürlüğü başka ülkelerde bulmak varken neden kendi ülkelerinde kendilerini tehlikeye atsınlar ki?
Çinli yazar Lu Xun yaklaşık 100 yıl önce şöyle demişti: Tüm kan borçları er ya da geç ödenmelidir. Bekleyiş ne kadar uzarsa faiz de o kadar artar.
Eğer Komünist Parti Tiananmen'de yaptıklarını yeniden yapma ihtiyacı duyarsa muhtemelen uygulamaya koyar.
BBC Türkçe