TGF ve Basın Konseyi'nden Hürriyet'e Saldırıya Kınama
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, 'Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırıyı kınıyoruz' dedi.
Türkiye’de gazetecilik yapmanın giderek daha da zorlaştığının vurgulandığı açıklamada Yılmaz Karaca şunları söyledi:
“Anlaşılıyor ki bu saldırı organizedir ve belli merkezlerden planlı olarak yapılmıştır. Basın özgürlüğü açısından bir anlamda pranga altında olan medya, aynı zamanda tehdit altındadır da. Bu saldırı, kendisi gibi düşünmeyenlerin basına karşı körükledikleri kin ve nefretin hangi boyutlara varabileceğini açıkça göstermiştir. Hürriyet’e yapılan saldırı bu anlamda korkunçtur ve herkesin aklını başına alması için de büyük bir uyarıdır. Hangi nedenle olursa olsun zorbalık kabul edilemez. TGF olarak Hürriyet’teki meslektaşlarımızın yanında olduğumuzu belirtiyor, saldırganların yakalanıp cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
Basın Konseyi: Basına saldırıların demokrasilerde asla yeri yoktur
Basın Konseyi, Hürriyet Gazetesi’ne yapılan saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “Hürriyet Gazetesi’nin merkez binasına yapılan saldırı karşısında herkes durup düşünmelidir. Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğünün yerine getirilmesi için çalışan medyaya bu tür saldırıların demokrasilerde asla yeri yoktur. Siyasilerin kışkırtıcı söylemlerden arınarak, halka sağduyu çağrısı yapmalarını istiyoruz” denildi.
Açıklama şöyle:
“Hürriyet Gazetesi’nin merkez binasına dün gece, bir haberin veriliş şekline karşı herkesin gözü önünde, 200 kişilik grupça yapılan taşlı-sopalı, kırıcı-dökücü saldırıyı kabul etmek mümkün değildir. Hukuk dışı tüm eylemlerin dün olduğu gibi bugün de karşısındayız.
Eleştiri hakkı ifade özgürlüğünün vazgeçilmez bir unsurudur ve herkesin eleştirmeye hakkı vardır. Fakat bu hakkın küfür ve hakaret etme özgürlüğünü içermediği gibi, hele fiili kuvvete başvurma olanağını tanımadığı açıktır. Bu bakımdan, ancak suç işlenmeden, her türlü eleştiri hakkının kutsal olduğuna inanıyoruz.
Ne var ki, devletin en ücra köşelerinde bile önüne geçilmesi gereken yıkıcı eylemlerin bir örneği, dün gece İstanbul kent merkezindeki en büyük medya organının ana binasına gerçekleştirilmiştir.
Bu noktada, basın özgürlüğünü güvence altına almakla yükümlü olan devletin, Anayasamız ve tarafı olduğumuz uluslararası insan hakları antlaşmaları uyarınca, bu tür saldırıları önlemek ve bunu başaramadığı takdirde, ivedilikle sonlandırmak konusunda sorumlu olduğunu hatırlatırız.
Bu tür saldırıları provoke eden veya destekleyen kişilerin de ifade özgürlüğünün sınırlarını aştığını ve devletin haklarında gerekli hukuki yolları işletmekle sorumlu olduğunu duyururuz.
Hürriyet Gazetesi’nin merkez binasına yapılan saldırı karşısında herkes durup düşünmelidir. Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğünün yerine getirilmesi için çalışan medyaya bu tür saldırıların demokrasilerde asla yeri yoktur. Siyasilerin kışkırtıcı söylemlerden arınarak, halka sağduyu çağrısı yapmalarını istiyoruz.
Faillerin bir an önce yakalanmasını, benzeri saldırıların yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını ve zor günlerden geçen ülkemizde sağduyunun egemen olmasını; barışın, huzurun gelmesini bekliyoruz.”
DHA