Tasarımcı Emrah Yücel: “Evrensel Bir Nakkaş Olmaktır Derdim, Gerisi Biraz Hayat, Biraz Resimler!"
Bu özel röportajda, sanat dünyasının özgün ve yenilikçi isimlerinden Emrah Yücel ile derinlemesine bir sohbet ettik. Yaratıcı zekâsı ve sanatına olan tutkusuyla tanınan Yücel, bu söyleşide kariyeri boyunca izlediği yoldan, eserlerinin arkasındaki ilham kaynaklarına kadar pek çok konuda içtenlikle konuşuyor. Kaligrafi ve hat sanatına modern bir bakış açısı getiren çalışmalarıyla bilinen Yücel, aynı zamanda sanatın sınırlarını zorlayan projeleri ve sanata dair düşünceleriyle de dikkat çekiyor. Sanatın iletişimdeki gücüne ve estetik yönlerine dair değerli görüşlerini paylaşan Emrah Yücel, bu röportajda bize sanatının derinliklerine bir yolculuk sunuyor.
Sanat tarihçileri ve eleştirmenler, Türk resminin genellikle Batı sanatından unsurlar alarak bir 'montaj' oluşturma eğiliminde olduğunu uzun yıllardır eleştirmişlerdir. Ancak, bu eleştirilere rağmen, yerel motifleri ve kaynakları çağdaş sanat anlayışıyla bütünleştiren ve bu sayede geniş bir kabul gören Türk ressamlar da var. Örneğin Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Devrim Erbil gibi sanatçılar, yerel ve evrensel öğeleri birleştirerek kendi benzersiz stillerini oluşturdular. Sanatınızda da benzer bir yaklaşım görmekteyiz; geleneksel Türk sanatını modern sanat ve heykel unsurlarıyla harmanlayarak evrensel bir dil yaratıyorsunuz.
- Bu bağlamda, sizin evrensellik anlayışınız nedir ve bu yaklaşımın sanatınızı nasıl şekillendirdiğini düşünüyorsunuz? Bu yaklaşımın Türk sanatını evrensel bir platforma taşıma potansiyeli var mıdır? Ayrıca, sizin dışınızda bu yönde başarılı örnekler sunan diğer sanatçılar var mı, onlardan bahseder misiniz?
- Genellikle tipografi, yüksek sanatın bir parçası olarak görülmez ve çoğunlukla grafik tasarımın bir dalı olarak kabul edilir. Ancak, tipografinin ifade gücü ve estetik değeri hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce tipografi, sanatsal anlamda daha derin bir değere sahip olabilir mi?
- Sanat eserlerinde kullanılan malzemelerin önemine ve onların sanatçı tarafından nasıl ele alındığına dair bir konuşma açmak istiyorum. Özellikle, denim gibi gündelik hayatta sıkça karşılaştığımız malzemelerin sanat eserlerine dönüşüm süreci ilgimi çekiyor. Geleneksel Türk resminden enstalasyonlara, hatta doğrudan heykel formunda çalışmalara kadar birçok örneğin var olduğunu biliyoruz. Ancak, sanatçının kendi eliyle yarattığı ve belki de siyasi mesajlar taşıyan, fakat aynı zamanda malzemenin kendine has özelliklerini de ön plana çıkaran nadir eserler hakkında konuşmak istiyorum. Günümüzde sanayi üretimiyle ortaya çıkan, sayıca çok fazla ve belki de bu yüzden derinliğinden bir şeyler kaybeden işlerin aksine, bu tür özgün eserlerin kıymeti ve derinliği üzerine düşünceleriniz nelerdir?
- Kaligrafi bizim kültürümüzde aslında bir tür resim sanatı olarak mı değerlendiriliyor?
- Emrah Yücel'in sanat eserlerini, hem resim hem de heykel ögelerini içeren enstalasyonları dikkate alındığında, hangi sanat akımı veya kategorisi altında değerlendirebiliriz?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!