Görüş Bildir
Haberler
Tarihteki Acımasız Uygulamaları Gözler Önüne Seren Bilim Adı Altında Yapılmış Korkunç Deneyler

Tarihteki Acımasız Uygulamaları Gözler Önüne Seren Bilim Adı Altında Yapılmış Korkunç Deneyler

Geçmişte birçok nedeni sebep gösterip, acımasız deneyler yapıldı. Bazı bilim insanları hastalığı tedavi etmek amacıyla, bazıları ise kimyasal silahları denemek için insanların yaşamlarını elinden aldı. Tarihteki en korkunç deneyleri sizler için derledik. Buyurun...👇

Kaynak: https://humansinstructions.quora.com/...
İçeriğin Devamı Aşağıda

1. İnsanlık tarihinde şimdiye kadar yapılmış en korkunç deneylerden biri, Japon İmparatorluk Ordusu'nun II. Dünya Savaşı sırasında yaptığı Unit 731 deneyi.

1. İnsanlık tarihinde şimdiye kadar yapılmış en korkunç deneylerden biri, Japon İmparatorluk Ordusu'nun II. Dünya Savaşı sırasında yaptığı Unit 731 deneyi.

Ünite 731, binlerce Çinli, Koreli ve diğer savaş esirleri üzerinde korkunç insan deneyleri yapan gizli bir biyolojik ve kimyasal savaş araştırma birimiydi. Deneyler, mahkumlardaki hastalıkların ve yaralanmaların etkilerini incelemek için anestezi kullanılmayan müdahaleleri içeriyordu.

2. Tuskegee deneyi, bulaşıcı bir zührevi hastalık olan frengi için bilinen bir tedavinin olmadığı bir zamanda 1932'de başladı.

2. Tuskegee deneyi, bulaşıcı bir zührevi hastalık olan frengi için bilinen bir tedavinin olmadığı bir zamanda 1932'de başladı.

Ücretsiz tıbbi bakım vaadi ile işe alındıktan sonra, Alabama, Macon County'deki 600 Afrikalı-Amerikalı erkek, hastalığın ilerlemesini incelemeyi amaçlayan projeye kaydoldu. Bu insanlar kendilerine frengi hastalığının bulaştırıldığını bilmiyordu.

3. Bu ölümcül deneyde mahkumlar kurbanlardı. Amaç, ölüm sonrası tespit edilemeyen tatsız ve kokusuz bir zehir üretmekti. Mahkumlar istemeden Sovyetler Birliği'nin "kamera" veya "hücre" olarak bilinen gizli laboratuvarına getirildi.

3. Bu ölümcül deneyde mahkumlar kurbanlardı. Amaç, ölüm sonrası tespit edilemeyen tatsız ve kokusuz bir zehir üretmekti. Mahkumlar istemeden Sovyetler Birliği'nin "kamera" veya "hücre" olarak bilinen gizli laboratuvarına getirildi.

İlaç olarak yiyecek ve içeceklerle birlikte risin, hardal gazı, digitoksin, curare ve siyanür verildi. C-2 adını verdikleri rüya zehirini ürettiler. Bu zehir kurbanları zayıflattı ve 15 dakika içinde öldürdü. Mahkumların çoğu bu korkunç tıbbi deneyde öldü.

4. 1939'da Lowa'da 22 yetim çocuk üzerinde yürütülen bir kekemelik deneyi yapıldı. Tüm dünyada 'Canavar Deneyi' olarak bilinen deney Lowa Üniversitesi'nde konuşma patoloğu olan Wendell Johnson tarafından gerçekleştirildi.

4. 1939'da Lowa'da 22 yetim çocuk üzerinde yürütülen bir kekemelik deneyi yapıldı. Tüm dünyada 'Canavar Deneyi' olarak bilinen deney Lowa Üniversitesi'nde konuşma patoloğu olan Wendell Johnson tarafından gerçekleştirildi.

22 yetimin tamamı iki gruba ayrıldı. Bir gruba akıcı konuşmaları için pozitif terapi verildi, diğer gruba negatif terapi verildi ve konuşmadaki kusurları nedeniyle eleştirildi. Bu acımasız ve korkunç deneyin bu sonucunda bazı çocuklar hayatlarının geri kalanında konuşma güçlüğü yaşadı.

5. Marion Sims yıllarca modern jinekolojinin babası olarak kabul edildi. Ne yazık ki, kadın üreme sistemi hakkındaki tüm bilgisi, 1845'ten 1849'a kadar olan dönemde kadın köleler üzerinde yaptığı korkunç deneylerden kaynaklanıyordu.

5. Marion Sims yıllarca modern jinekolojinin babası olarak kabul edildi. Ne yazık ki, kadın üreme sistemi hakkındaki tüm bilgisi, 1845'ten 1849'a kadar olan dönemde kadın köleler üzerinde yaptığı korkunç deneylerden kaynaklanıyordu.

Sims, deneyleri insanların üzerinde anestezi uygulamadan 30 defadan fazla ameliyat ederek yaptı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Proje 4.1 isimli deney Marshall Adaları sakinleri üzerinde yapılan acımasız ve korkunç bir çalışmaydı. Yerliler, The Castle Bravo nükleer testinden kaynaklanan nükleer radyasyona maruz kaldılar.

6. Proje 4.1 isimli deney Marshall Adaları sakinleri üzerinde yapılan acımasız ve korkunç bir çalışmaydı. Yerliler, The Castle Bravo nükleer testinden kaynaklanan nükleer radyasyona maruz kaldılar.

ABD hükümeti, sakinlerini radyasyon konusunda uyarmak yerine sessiz kalmaya ve araştırma amacıyla radyasyonun etkilerini gözlemlemeye karar verdi. Bu maruz kalma düşükleri ve ölü doğumları artırdı. Çocukların birçoğunun gelişimsel sorunları vardı. Adalıların üçte birinde tümör gelişti ve nükleer radyasyonun olumsuz etkileri nedeniyle ölümler yaşandı.

7. Dr. Albert Kligman, Dow Chemicals ve ABD ordusu ile işbirliği içinde korkunç bir tıbbi deney yaptı. Bu araştırma dermatolojik araştırma kisvesi altında yapıldı, ancak aslında Agent Orange'ın insanlar üzerindeki etkilerinin incelenmesiydi.

7. Dr. Albert Kligman, Dow Chemicals ve ABD ordusu ile işbirliği içinde korkunç bir tıbbi deney yaptı. Bu araştırma dermatolojik araştırma kisvesi altında yapıldı, ancak aslında Agent Orange'ın insanlar üzerindeki etkilerinin incelenmesiydi.

Birçok mahkuma, dioksin olarak bilinen ürün enjekte edildi. Bunun ardından, koltuk altlarında, kafalarında ve kasıklarında kistler oluştu. Çalışmanın sonunda mahkumlar Agent Orange'ın etkilerinden muzdarip olmaya devam ettiler.

8. Soğuk savaş sırasında hem ABD hem de Sovyetler Birliği, insan vücudunun bir nükleer saldırıdan sağ çıkıp çıkamayacağını keşfetmeye hevesliydi. Bu acımasız deney Afrikalı Amerikalılar üzerinde de yapıldı.

8. Soğuk savaş sırasında hem ABD hem de Sovyetler Birliği, insan vücudunun bir nükleer saldırıdan sağ çıkıp çıkamayacağını keşfetmeye hevesliydi. Bu acımasız deney Afrikalı Amerikalılar üzerinde de yapıldı.

1960'tan 1971'e kadar radyolog olan Eugene Saenger, 88'den fazla kanser hastasını yoğun miktarda radyasyona maruz bıraktı. Bu insanlar deneyin Pentagon tarafından finanse edildiğinin farkında değildi. Deneyin potansiyel olarak onları iyileştirmeye yardımcı olabilecek bir tedavi olduğu söylendi. Hastalar bir saat boyunca radyasyona maruz kaldı. Bulantı, kusma ve zihinsel karışıklık radyasyona maruz kalmanın yan etkileriydi ve tüm hastalar tarafından yaşandı. Çoğu radyasyon zehirlenmesinden öldü. Bu deney tarihe 'Cincinnati Radiation Experiments' ismiyle geçti.

9. Eş cinsel erkekler Güney Afrika ordusunda hoş karşılanmadı. Eş cinsel nüfustan kurtulmak için acımasız Aversion Project deneyi yapıldı.

9. Eş cinsel erkekler Güney Afrika ordusunda hoş karşılanmadı. Eş cinsel nüfustan kurtulmak için acımasız Aversion Project deneyi yapıldı.

Tüm eş cinseller Pretoria yakınlarındaki askeri hastaneye gönderildi. Bu kurbanlar, sözde 'cinsel durumlarını' iyileştirmek için elektrik şoku tedavisine ve kimyasal hadımlara maruz kaldılar. Erkekler kendi iradeleri dışında cinsiyet değiştirme operasyonlarına girdi ve çoğu hayatını kaybetti.

10. İkinci Dünya Savaşı, acımasız deneylerin yapıldığı zamanlardı. Birçok mahkum streptokok, tetanos ve gaz kangrenine maruz kaldı. Cam parçacıkları ve odunlar mahkumların yaralarının derinliklerine sokuldu.

10. İkinci Dünya Savaşı, acımasız deneylerin yapıldığı zamanlardı. Birçok mahkum streptokok, tetanos ve gaz kangrenine maruz kaldı. Cam parçacıkları ve odunlar mahkumların yaralarının derinliklerine sokuldu.

Japonlar çok sayıda deneyde 200 binden den fazla insanı öldürdü. Herhangi bir anestezi olmadan yaralar açıldı. Nazi doktorları Yahudi çocuklar üzerinde genetik olarak değişen deneyler yaptı. Binlerce insan tarif edilemez bir acıya katlandı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. 1920'de John Watson, yüksek lisans öğrencisi Rosalie Rayner ile birlikte, Johns Hopkins Üniversitesi'nde "Albert B" lakaplı dokuz aylık bir bebek üzerinde deney yaptı.

11. 1920'de John Watson, yüksek lisans öğrencisi Rosalie Rayner ile birlikte, Johns Hopkins Üniversitesi'nde "Albert B" lakaplı dokuz aylık bir bebek üzerinde deney yaptı.

Küçük Albert deneyinde, araştırmacılar ilk olarak bebeği korkmadığı küçük, tüylü beyaz bir fareyle tanıştırdı. Sonra yüksek bir ses çalarken onu fareyle yeniden tanıştırdılar. Bu işlem tekrar tekrar yapıldı., 'Albert', gürültüden bağımsız olarak küçük, tüylü bir hayvan (fareler, köpek, maymun) gördüğünde korkana kadar fareye ve şaşırtıcı seslere maruz kaldı.

12. 1944'ten 1946'ya kadar, Illinois'deki Stateville Hapishanesi'nde 400'den fazla mahkum, sıtmaya karşı etkili bir ilaç bulmayı amaçlayan bir deneyde denekti.

12. 1944'ten 1946'ya kadar, Illinois'deki Stateville Hapishanesi'nde 400'den fazla mahkum, sıtmaya karşı etkili bir ilaç bulmayı amaçlayan bir deneyde denekti.

Deneyde yer alan mahkumlara sıtma bulaştırıldı. Daha sonra üzerlerinde deneysel yöntemler uygulandı.

13. MKUltra Projesiyle CIA zihin kontrol edebilmek için çeşitli deneyler yaptı. İnsanların zihinsel durumlarını manipüle etmek ve beyin fonksiyonlarını değiştirmek için, LSD gibi ilaçlar kullanıldı.

13. MKUltra Projesiyle CIA zihin kontrol edebilmek için çeşitli deneyler yaptı. İnsanların zihinsel durumlarını manipüle etmek ve beyin fonksiyonlarını değiştirmek için, LSD gibi ilaçlar kullanıldı.

Ayrıca hipnoz, izolasyon, sözlü ve cinsel istismar gibi acımasız yöntemler kullanıldı.

14. Dünyanın ilk nükleer testini böyle bir listeye koymamak elde değil. Amerika, 2. Dünya Savaşı'nda atom bombasını geliştirmek ve askeri bir avantaj elde etmek için gizli Manhattan Projesi'ni başlattı.

14. Dünyanın ilk nükleer testini böyle bir listeye koymamak elde değil. Amerika, 2. Dünya Savaşı'nda atom bombasını geliştirmek ve askeri bir avantaj elde etmek için gizli Manhattan Projesi'ni başlattı.

1945'te New Mexico çölünde ilk nükleer silahın patlaması olan Trinity Testi yapıldı. Bilim insanları çalışmalarının sonucunda bombanın patlayıp patlamayacağını ya da ne kadar zarar vereceğinden emin değildi.

15. Nazi doktoru Josef Mengele, toplama kampı deneylerinde Yahudi ve Roman insanları kullandı. Anestezi olmadan insanların organlarını çıkardı.

15. Nazi doktoru Josef Mengele, toplama kampı deneylerinde Yahudi ve Roman insanları kullandı. Anestezi olmadan insanların organlarını çıkardı.

'Ölüm Meleği' olarak bilinen Mengele, heterokromi araştırması için öldürülen kurbanların gözlerini topladı ve deneylerle Yahudilerin ve Romanların hastalıklara karşı sözde direncini kanıtlamaya çalıştı.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

16.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
16
13
7
5
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın